11 Aralık 2021 Cumartesi

NİCE ÖMÜRLER ................!

 

 

<< - HAYAT DENEN BU CURCUNALI VE KEŞMEKEŞLİ, KAOTİK ATLASTA ...

KÜSLER VE SİSLER ÜLKESİ ......

YALNIZLIĞA SÜRGÜNLÜKLE,  TUTSAKLIKLARDA ...........

ELEMLER MÜLTECİSİ OLUP, ÇIKTI ......................

ELEMLER MÜLTECİSİ OLUP, ÇIKTI ..........................

NİCE ÖMÜRLER ..........................!  >>

NİCE ÖMÜRLER ..........................!

 

 

Zaman ırmağının kesintisiz akışındaki tanıklığında .....

Bağrındaki canlıların, hele ki de ....

<< - İNSAN DENEN MUAMMALI YARATIKLARIN ...! >> Vefasızlıkları, nankörlük ve ihanetleriyle ....

Nimetlerinden faydalanırken, '' - ELİNDEN YİYİP, DAMARINDAN ISIRMACASINA ...! ''  Hainlik ederek .......

Çivisini ve çıfıtını çıkartmaktan geri durmadıkları ....

<< - GELİP-GEÇİLEN, KONUP GÖÇÜLEN, DÜNYA DENEN, BU MUAMMALI, KAOTİK HANDAKİ, ÜÇ GÜNLÜK MİSAFİRLİKLERİNİ ....>>

Adeta ...........,

Fırsatın, çıkarın, yağma ve talan savaşının, en önemlisi de .....

DOYMAYAN GÖZLERİYLE, HARİSLİKLERİNİN VE KÖLESİ OLUP-ÇIKTIKLARI NEFİSLERİNİN EMRİNE İTAATİN, KAPI KÖPEKLİĞİNİN PEŞİNDEKİ BİTMEYEN SAVAŞ VE SEBEP OLDUKLARI KAOSLARIYLA,

<< - İLLALLAH  DEDİRTİP (!), YAKA SİLKTİRTMECESİNE, USANDIRIP, GINA GETİRTMENİN ARACI KILAN HALLERİ VE YAKLAŞIMLARIYLA >>

Kötülüğün, düşmanlığın, ihanetin daniskasını sergilemekten, bıkıp-usanmadıkları, geri durmadıkları ......

Değil, utanıp-arlanıp, nadim olmak ..........

Aksine ve inadına, pervasızlıklarla yaşadıkları cografyaları, << - Hatta uzak ve önceden gidip-görüp,bilmediklerini, koyuldukları savaştaki askerlik yada canice paryalıklarıyla.>> Hemcinsleriyle, nice canları, canlıları, toprağı,dağı-taşı, ummanıyla yer altı ve yer üstü nimet ve kaynaklarını, zenginliklerini telef etmede......

Birbirlerini boğazlamacasına  birbiriyle  yarışıp-dövüşmekten geri durmayıp .....

'' - TALAN VE TARÜMAR ETTİKLERİ DÜNYAYI  . '' Kendilerine, diğer dünya konuklarına, hasılı canlısıyla, cansızıyla dünya üstündeki bilinen- bilinmeyen varlıkla, nüfuslara zindan etmekten vazgeçmeyip, üstelikte,

bundan ve rezilliklerinden utanmak yerine çılgınca zevk ve haz aldıkları DÜNYA DENEN ŞU GARİBİM, BİÇARE KOCA MAVİ BİLYADA ......

Kendilerince haklı, yahutta davranışlarıyla-eylemlerinin gerekçesi olup, nedeni ve kaynağı gösterdikleri gelişmelerle ....

Yanlış anlama, tepki verme, zıtlaşıp-restleşme, yetmedi ...

İdeal,amaç ve olayların başlangıcındaki olası masumiyet ve iyi niyetle, amaçlarını aşıp .....

Yetmedi, sonrasındaki dur-duraksızlıklarında riyaya, kasta, dönekliğe, düşmanlıkla-ihanete, varan yaklaşım, devinim ve us dışı, sağ duyudan uzak tepki ve akılları sıra ........

Kendilerince yaşadıkları, adsız ve sayısız ziyan, kayıp, teleflik ve mağduriyetle, dişlerini ve hınçlarını bileyip, öfkelerini, intikam duygularını öne çıkarıp, sözüm ona ....

Öçlerini aldıkları olaylar ve gelişmeler silsilesi yüzünden .....

Sebepli-sebepsiz, haklı yada haksız olduklarına bakıp-aldırmadan, var ettikleri yada gerçekten bir dayanağı olan SEBEP-SONUÇ İLİŞKİLERİ TEMELİNDE ....

Ekseninden, zıvanadan, yetmedi .....

Normal işleyiş ve döngü'sün den çıkarttıkları halleriyle ......

Gerek, bizzat kendi ömürlerini, gerekse de kendileri dışındaki nice hayat ve ömürleri mağdur ve rezil-rüsva ederek .....

Ama her keresinde, kararlılık, ısrar, inat ve bıkıp-usanmaz , utanıp-uslanmazca,kendilerini hem haklı ......

Hem de, adeta '' -SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK ve  pürü pak masumiyet abidesi, mağduriyet timsali '' İlan edip çıkmışlıklarınla .....

En çokta ......

Bıktırıp, bezdirici düzeyde ve gına getirtmecesine .....

<< -ETTİKLERİ YEMİNLERLE, TÖVBELERİ, VERDİKLERİ SÖZÜ ÇİĞNEYEREK ... >> ,Tarihten, hayattan, yaşananlarla, tanık oldukları, duydukları olaylardan ve başlarına gelenlerden ders almayarak ....

Tıpkı, o malum suzaneli gelin gibi .....

'' - HEM AĞLARIM, HEM GİDERİM, BİLDİĞİMİ EDERİM . '' Eda, hal ve yaklaşımlarında ısrarla ..........

Kötülüğün, zulmün, aracısı, sebebi hatta, kaynağı ve mağduru olduklarını unutarak .....

Olmadı, yok sayarak,yadsıyarak .........

İcat ettikleri yada dolaylı da olsa, sebep olmuşluklarıyla  suç makinesi veya KURBANI OLUP ÇIKAN ....

Aklı Selim geçinen nice sağ duyudan bihaber aklı evvel, zıpçıktı hayatlarla, canlar ......

Varlık sebeplerine ve idealist insan olmayla, evrensel insanlık ilkelerine ters düşüp, adeta, KENDİLERİNİ TEKZİP EDİP, YADSIDIKLARINA ALDIRMAKSIZIN .....

Hayat ve dünya denen bu CURCUNALI, KEŞMEKEŞİ BOL, KAOTİK ATLASTA .....

Yalnızlığa sürgünlükle, tutsaklıklar da ....

Elemler mültecisi olup, çıktı, nice ömürler .....

YALNIZLIĞA SÜRGÜNLÜKLE,  TUTSAKLIKLAR DA ...........

ELEMLER MÜLTECİSİ OLUP, ÇIKTI, NİCE ÖMÜRLER ................

NİCE ÖMÜRLER ..........................!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

11 / 12 / 2021 - Cumartesi

 

 

 

Saat ; 06_55

 

ÜNSÜZ-SESSİZ ÖLÜYORLAR ........!



Sayılamayacak kadar çok ve an be an sessiz yığınlar olup, çoğalan ....

VARDA YOK SAYILMIŞLIĞIN PENÇESİNDE, ezinçle kıvranan YOKLAR ( ! ) 

Her gün aramızda, her gün yitikliklerinde sokaktalar, sokakta .....

SOKAKTALAR, '' - ÖLÜ CANLIKLARINDA ARAMIZDA '' SESSİZ ÇIĞLIKLARLA  can hıraşlıkda haykıra, haykıra, dolaşıyorlar, dolaşıyorlar,

CAN HIRAŞLIKLA HAYKIRA, HAYKIRA DOLAŞIYORLAR ....

Dönüp, dönüp, DOLAŞIYORLAR ......!


Ne hazin ve acıdır ki, duyar sağırların ve taş yüreklilerin aymazlıkla, umursamazlığında .....

Kıvrım-büklüm yit'işler de, yahutta ...

Yahutta....

TESBİH BÖCEKLİĞİN DE EZİLİP, FARKINDASIZLIK DA ÖLÜ BÖCEKLERE REVA GÖRÜLEN DUYARSIZLIKLARA KURBANLIKLARDA .... 

Soluklarının, havada asılı kalmışlığında .....

Tık ses-tık nefeslikler de, ilelebet yit'işler de ......

Yaşayan ölülük den, '' - Ölüm ülkesine göçen ölülüğe dönmüşlüklerin de ....! ''  

'' HİÇLİKLERİN DE Kİ, ÇOKLUKLARIN DA '' Ünsüz-sessiz, ölüyorlar ....

 ÜNSÜZ-SESSİZ, ÖLÜYORLAR ......! 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




11 / 12 / 2021 - Cumartesi 




Saat ; 18_00

 

10 Aralık 2021 Cuma


 EBEDİ HİCRETİ BEKLERKEN ..........


VURUYORUM KENDİMİ, DELİ-DİVANELİK DE, GAM DAĞLARININ KUYTUSUNA .........


GAM DAĞLARININ KUYTUSUNA ........!




Uğruna gönüllülük ve adanmışlığın iç huzuruyla yüreğimi bölmeden önce .......

<< - Gün gelir, yürek ikiye bölünür . >> Dediklerinde, söylenene kulağımı, kafamı, aklımı değil ......

Omuzu mu vermişlikle, kavrayıp, anlayamamıştım, hatta .....

Düpedüz, inanmamış, garipseyerek, dudak büküp geçmiştim, bile .

 O delişmen çağların ve günlerin, başına buyrukluğu ve değme şeylere inanmamış, pabuç bırakmamış lığım da......

Oysa, aşkı tadıp, seni, hayatımın merkezi ve olmazsa, olmazı, dahası ....

 Ömrümün paydaşı kılalı, yüreğin ikiye bölündüğünü ve bu işin ne menem hal olduğunu, seninle anladım ...

Sen getirdin, başıma  bu en güzel çetrefilliliği ve böldün yüreğimi, ikiye ...

Derken, ölüm çalınca kapımızı, seni toprak alınca .....

Bedenini toprağa, sevgini, manevi varlığını, ilelebet yüreğime gömdüm ........!

Hayat,sen ve sevda öğrettiniz bana el, ele bir yüreğin neden ve nasıl ikiye bölünebileceğini ...

Hayat ve aşk denen mektebin, öğretip, ömrüme nakşettiği gerçeğin,      yüreğimi, her yeni günde yakıp-kavurup gözgün etmişliğin de ......

Sensizliğin ve yalnızlığın karanlığında, çilede ve azapta ömür çürütüp, gün eskitmişliğim de, çekiyorum, bunun tarifsiz elemini, acısını ....

An gelip, kabullenememişliğin ve anlaşılmazlığın kaotik girdaplarında yutulmuşluğum da, isyan, isyan kusarak, içimdeki öfkeyi ...

Bilesin ki, ben hala seni yitirdiğim ve gömdükleri günkü acıların, azapların tillesin de takılıyım ......

TİLLESİN DE TAKILIYIM .....!

Gonca ömrünün solup gittiği yaşınla yaşamalardasın ömrümdeki ömürlüğünde ...

Bense o, gün-bu gündür canlı cenazeliklerde takılı kalmışlığımın kahır yaşında, çağında ve .........

Kelimenin tam anlamıyla, yaşayan ölülüğümün, ilk gününde ve o günkü yaşımdayım ...

Hala orada, o anda ve seni yitirişimde takılı kalmışlığımda ....

O kasırgada savruluup bitmişliğiyle ömür takviminin yaprakları, o anda örümcek tutup, kireç bağlamışlığımla, gelememişliğimle hala bu ana ve güne .....

Sayısını unuttuğum yıllarca öylece, oracıkta tünemelerdeyim, bostan korkuluğundan farksızlığımla yiten yıllarla ....

Değil hayata ve çevreme, kendime bile yabancılaşıp-çıkmışlığımda örümcek ağında kuruyup,kabuk kalan ölü börtü-böcü, sadece özgürlüğü değil canı yitmiş kelebek ölüleri hallerindeyim, şunun şurasında ...........

Aradaki, akıp giden zaman ırmağında tükenen, bunca yıllar mı ?

Onlar ......

Sorgusuz-sualsiz yitikliğimin kanıtı ve azaplarımın, diyetim'in dahası ....

Dahası, varda yok günlerimin, toplamıdır ....

VARDA, YOK GÜNLERİMİN .......!

Yani, mevcut durumu bilememişliğinde, hal-i pürmelalimden bihaberliğinde, seni yüreğime ve toprağa gömdüğümden beri .......

Yokluğunun yarattığı, kabuslu-sisli-puslu kurşun gibi havasında ....... Yitikliğiminyokluğunun yürek ve ömür dönduran ayazında asılı kalmış

hallerdeyim ...

Ökseye yakalanmış, kuş gibi, çırpınmalardayım ....................

Umutlarımın üstüne kar yağıp, ölü toprağı serpileli ....

Gönlüm azapta, ruhum ayazda, ruhum ayazda ...

Kavruluyorum yaz gününe inatlıklar da, hala ayazın yakıp, kavurup, karartanlığının içime işleyip, yüreğimi dondura koymuşluğun da ....

Şimdilerde, bilmeye, bilmesen de  açılmıyor katım-kanadım ...

AÇILMIYOR, KATIM-KANADIM .......!

Sensizliğin kahrıyla yaşadığım, derbederliklerle ........

Sığamamışlıkla, şu zorba ve karmaşıklıklar otağı dünyaya .....

Zorluk ve zorunluluklarla cebelleşmekten, takatimin kesilip, soluğumun-sabrımın tükenmişliğinde  .....

Acılarımı sırtlayarak,  hüzünler ülkesindeki mülteciliğin sürgünlüğünde, konup-göçerek, ikiye bölünmüşlüğü tadan, hicran küpü yüreğimle, çilede ömür tüketmecesine .....

ÇİLEDE, ÖMÜR TÜKETMECESİNE .......!

Her gün ölüp, ölüp dirilmişliğimle ......

Ebedi hicreti beklerken .....

YÜREĞİN İKİYE BÖLÜNÜRLÜĞÜNÜ YAŞAYARAK ......

HAYATIN EMRİ VAKİLİĞİN DE ALDIĞIM, İLAHİ DERSLE, ÖMRÜ BİLLAH UNUTMAMACASINA, ÖĞRENMİŞLİĞİM LE ......

Ömrüme bezenen, tarifsiz elemlerin, << - çivisi çıkmış ÖMÜR VE HAYAT DEĞİRMENİMİN, SUYUNU KESİP, KURUTUP, NAÇARLIĞA VE SENSİZLİĞE TUTSAK ETMİŞLİĞİN DE ......

DÖNMÜYOR ÇARKIMLA, TAŞIM, DİNMİYOR GÖZ YAŞIMLA, AZABIM ....

DİNMİYOR GÖZYAŞIMLA, AZABIM .......!

Kıvranıp kalmışlığım la, azapların pençesinde ......

Ebedi hicreti beklerken ........

Vuruyorum kendimi, deli-divanelik de, gam dağlarının kuytusuna ....

EBEDİ HİCRETİ BEKLERKEN ...........,  

VURUYORUM KENDİMİ, DELİ-DİVANELİK DE, GAM DAĞLARININ KUYTUSUNA .........

GAM DAĞLARININ KUYTUSUNA ........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




10 / 12 / 2021 - Cuma




Saat ; 09_35

9 Aralık 2021 Perşembe

Şiirin temel görevi ve vazgeçilmez misyonu da ,toplumsal duyarlılığı yükseltmeye katkı sunmaktır ......
DAVET, BİZDEN ....
İCABET.....
SİZ, SEVGİ NEFERİ, CÜMLE CANLARDAN, OLSUN .....
ANKSİYETE İLLETİNE ....
YANİ ....
KAYGI BOZUKLUĞU HASTALIĞINA KARŞI TOPLUMSAL DUYARLILIĞI ARTIRMA, GÜÇLENDİRME DAVETİDİR ....
DAVET BİZDEN, DUYARLILIKLA İLGİ, İCABET SİZ SEVGİ ERİ CANLARDANDIR, CANLARDAN .....
İçime yerleşmiş, ruhumun çeperlerini kuşatmış, kaygı bozukluğunun//ANKSİYETE'nin // kışkırtıcı, arsız-yüzsüz timleri .....
Bu günde, en amansız halleri ve dur-duraksız'lıklarıyla, yine, yeniden ve eskisinden de güçlü , saldırganlıkla iş başında ...
Sabırla fırsat kollayıp, sıkıntı, kaygı, korku ve zaaflarımı kullanıp ..... Hepsi, bir birinden yaman mı yaman çelişkilerimin derinleşmesini fırsata çevirerek .......
Azimle, hınçla ve olanca güçleriyle, dahada beteri ...
Amansız ve dur duraksızca saldırıyor, bezdirmekle kalmıyor, ağına düşürmenin tadını ve keyfini çıkartmacasına ......
Benimle, adeta, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayarak, hazzı dorukta tatmanın ayrıcalığını, konforunu ve zafer sarhoşluğunu doya, doya yaşıyorlar .......!
Modern tıbbi deyimle, ANKSİYETE denilen ....
Günlük hayatın akışı, hay-huyu, hengamesi içinde, kah, artıp-eksilerek .
Kah, düşüp-kalkarak, yuvarlanıp giden ve geçim kaygısını dipten-tavana dek .....
Elvan, elvan, boy, boy, renk, renk, katman, katman, acı-tatlı yaşayan ..!
İŞÇİMAN VE İDEALİST, AN GELİP KADERCİ, AN GELİP DELİŞMEN, ASİ VE İSYANKARCA KÜKREYİP, BOŞALAN ......!
Olmadı, çağıl, çağıl taşan, yetmedi .....
Kaygı bozukluğunun çarmıhında, ömür tüketirken bile, yinede ve inadına hayatla, kendisiyle ve olan-bitenlerle kendince ve haddini bilmenin adabı ve endamıyla, dalga geçip-gülebilmeyi ve direnmeyi bilip-becerip,
Büyük sahne hatta AGORA GÖRDÜĞÜ HAYATIN BAĞRINDA, hayatı ve kendini sahnelemekten geri durmayan HALK DENEN ...
Toplumsal yığınsal kalabalıklar nüvesi insan oğlunun kavraması, algısı, adlandırması ve betimlemesiyle ......
Kendine yakışanlıkla kotarıp, ortaya koymuşluğun da, kısaca ve azda, özü vurgulamacasına açıklamışlığıyla .....
Hele ki de, tıbbı literatüre bile, bu vurgu ve betimlemeyle kaydedilip, geçmişliğinde KAYGI BOZUKLUĞU denen bu sinsi ve sinsiliği kadar da amansız ve acımasız illet ......
Punduna denk getirdiğinde kavrayıp, yakalayıp, tuttuğunu .....
Canını-iliğini kurutup, vampir yahutta vantuzca kan emip .......
Güç çalıp, kuşku, endişe, kaygı zerk ederek ve son aşamada da önlenemezliğin de KORKU SAÇARAK .....
Adeta, yangına, benzin ve körükle gider hallerde, insanı bezdirme de ki kararlılığında ......
İnsanları ve insanlığı sinsice yahutta göstere, göstere kuşatmış lığın da, günümüzün sıkıntılı günlük hayat ve ömür akışında ......
COVİD_19 ;KANSER; KALP KRİZİ; STRESE BAĞLI CÜMLE İLLETLER; YÜKSEK TANSİYON; EMS gibi hastalıklarla giriştiği at başı yarışta hızla ön sırlara tırmanarak, yer edinen marazalığıyla ......
İnsanın başına, püsküllü bela olup, çöreklenerek, onun canını-iliğini kurutmada, onun direncini kırmakta hasılı onu pençesine almakta asla ama asla, sınır tanımıyor .......!
Bu düşmana, amansız illete karşı uyanıklığı sağlamak ....
başlı başına insanlık borcu, asli vazifesi olmalıdır insanların, insanlığın .
Geri çekilip, sinmek, boyun eğip, sineye çekmek, yahutta .....
Yahutta, aman canım sendecilik de, geldiği gibi gitmecesine kendiliğinden geçeceğini beklemek, bilesiniz ki safdillik hatta düpedüz ahmaklıktır yahutta sivri akıllılık ....
Böylesi vurdumduymazlıklar, bu illetin TIPKI, MARAZA AYRIK OTU GİBİ
SERPİLİP-ÇOĞALMASINA KATKI, OLANAK SUNUP ......
Dahası .....
ONUN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK VE DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAKTAN BAŞKA BİR HAL, TAVIR, DAVRANIŞ BOZUKLUĞU VE HASILI ....
AYMAZLIKTAN BAŞKA BİR EYLEM, TAVIR VE KENDİMİZE KÖTÜLÜK ETMEKTİR, KÖTÜLÜK ETMEK ....
Bu, iki kere, ikinin dört ettiği kadar açık ve anlaşılır netlikte gerçektir, gerçek ......!
Gelelim şimdi işin bir başka boyutuna ve sadede .....
<< - Karanlığa bir ışıkta ben yakmalıyım ve karanlığı bilgi, bilinç ve aydınlanmada boğmalıyım '' İnancıyla donanıp, bunu cesurca ve açık yüreklilikle diyen ve her nusibete, illete duyarlılıkla karşı koyup-savaşanlar olarak .......
TIBBİ TERİMLE, ANKSİYETE, anlaşılır halk deyimi ve betimlemesiyle, KAYGI BOZUKLUĞU denen, bu ceberruta, çağın illetine ve insanın, insanlığın düşmanına karşı .....
Duyarlılık, uyanıklıkla en önemlisi ve değerlisi de özenle ve uzun soluklu,sabır ve emekle, inanç ve bilinçle savaş verip, karşı durmak asli insanlık görevimiz ve hatta düpedüz, boyun borcumuzdur, boyun borcumuz .......!
Öncelikle, bu illetin adını belleklere yazıp, dillere tesbih etmeli, maskesini ve marazalılığını ifşa edip, toplumsal bilinci artırmaya dayalı ve bağlı duyarlılığı sağlayarak .....
Canla-başla canhıraş mücadele şiarıyla, topyekün savaşmak için, tezden ve hele, helede EVELEMEDEN-GEVELEMEDEN, KAÇAK GÜREŞMEDEN,YAN ÇİZMEDEN, KİRİŞİ KIRMADAN, YALANCI PEHLİVAN KESİLMEDEN IRAKLIK VE İNANÇLI YÜREKLE,İRADEYLE VE GÖNÜLLÜLÜKLE safları sıklaştıralım ......
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM ......!
Ne dersiniz, sorun kendinize, yetiyormu yüreğiniz ve kesiyor mu aklınız, hasılı, VARMISINIZ, VARMISINIZ ?
UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAK ADINA DÜNÜ BİLİNÇLE VE ISRARLA HEMDE ÖZENLE VE ÖZELLİKLE HATIRLAYIP, HATIRLATALIM ......
BİLGE ÖNDER ATAMIZ Mustafa KEMAL ATATÜRK'ÜN, YÜKSEK BİLİNCİ İLE İRADESİNDEN FEYZ VE IŞIK, İLHAM ALMAYI VAZGEÇİLMEZİMİZ YAPIP, HEBA ETMEYELİM, ISKALAMAYALIM .....!
Ne, der?
O, çağlar bilgesi, halk kahramanı ÖNDER, İlim-bilim sevdalısı ve neferi kimliğiyle ....
Zor dahası, yokluk,yoksulluk koşullarında KURTULUŞ VE BAĞIMSIZLIK, HÜRRİYET SAVAŞINDA, yurt savunmasının dahiyane önderliğiyle ....
Diğer, ezilen mazlum uluslarla, ülkelere örnek ve önderlik etmecesine, onur ve hürriyet savaşını, destan yazarak ve tarihe mal ederek,hafızalarla, ömürlere kazıyarak, kazanırken ...
Anımsayıp, birlikte dillendirelim ...
Ata der ki, ATATÜRKLÜĞÜNDE ....
'' - HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR, O SATIH, BÜTÜN VATANDIR ...! ''
İşte bu şanlı mirasın nesli, takipçisi ve muhafızı olarak....
Toplumsal duyarlılığın gönüllü neferleri olarak......
ANKSİYETEYE, yani '' EN ANLAŞILIR DEYİŞLE . '' Halk tabiri ve dillendir'işi ile, kısa tanı adıyla, KAYGI BOZUKLUĞU illetine karşı koyulacağımız savaşta .....
Bilincimizi, inancımızı, ideal ve kararlılığımızı, son aşamada da sesimizi yükselterek, savımızı halkımıza ve yedi düvele duyurup, mal etmek için, yüreklilikle ve yürekten haykıralım .....
YÜREKLİLİKLE VE YÜREKTEN HAYKIRALIM ......!
Çağımızın, içinde bulunduğumuz günümüzün koşullarında ...
<< - AYDINLANMA SAVAŞININ >> Bu yeni ve ileri aşamasında, bu illetle top yekun savaşın arefesinde.....
DERLENİP-DÜRÜLMESİN BAYRAKLAR, karartılmasın enselerle, yüzler, inançlar ve yürekler .....
KARARLILIKLA YÜRÜYELİM bu illeti yenip-yok etmecesine....
GÖNÜLLÜLÜKLE VE SEVGİ NEFERLİĞİMİZLE ...
Gelir-geçer demeyelim, işi ciddiyetle ve sıkı tutarak ele alım, uyanıklık ve duyarlılıkla yaklaşalım, bu olmazsa, olmaz savaşa koyularak ...
Bu illeti daha da çok çoğalmadan, yenip, ezelim ..
Gün ANKSİYETEYE yani KAYGI BOZUKLU illetine karşı seferberlik günüdür ...
Bu cenk, sadece sağlık değil, mutluluğu var etme ve onurlu insan olarak, sağlıklı ve bilinçle yaşama CENGİDİR ......!
Yediden, yetmişe duyarlılık, uyanıklık, bilinçlilik ve özenle karşı durursak kazanılacak ve muzaffer olunup, sağlıklı ömürler ve nesiller var edilecek Cenk tir, CENK .......!
Unutmayalım, biz hastalıktan ve sorundan değil, hastalık ve sorunlar bizden korkmalıdır ve korksun, korkutup, def edecek bizleriz ...
Bu iradeyle, SIKLAŞTIRIN SAFLARI ...
BU DAVET, SAĞLIKLI, İNSANCA YAŞAM İÇİN, İNSANLARCA, İNSANCA DAVETTİR, DAVET ....
DAVET BİZDEN .......
İCABET, SİZ CANLARIN CÜMLESİNDENDİR, CÜMLESİNDEN ..........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
08 / 12 /2021 - Çarşamba
Saat ; 23_52

 


 

VAHŞET DENİLECEK, ÖLÇÜSÜZ, DEVASA ACIMASIZLIĞIN PENÇESİNDE ....

                                                                                                                                            DÖNDÜ YÜZÜNÜ .......

ÖLÜMÜN, SİBİRDEN DE SOĞUK, YÜZÜNE .....!

 

 

 

Başıma gelenlerin, pişmiş tavuğun başına gelmemişliğinde ....

Daha doğru ifadeyle, tarihler, çağlar boyu, hep olduğu ve  ne acı,hazindir ki yadsınamaz gerçekliğiyle, sürüp-olacağı gibi sözde insanın, insana reva gördüğünce .....

Yetmedi .......

Taşın ıraktan, elden gelmeyip, düşmanının, el olmamış'lığında .......

Hayatına, canına, ömrüne kast edilmişliğinde ........

 Canından aziz can sanıp, saydıklarından, yakından, hısım, akraba, eş-dost geçinenlerden gelip-getirilmişliğinde .......!

İnsanlığım da, sözüm ona, << - İNSANIM >> diyen, iş lafa gelince, İNSAN (!) GEÇİNEN

HİLKAT GARİBESİ UCUBELERCE, lime, lime edilip.....

TARUMAR BAĞA, BOZULMUŞ BOSTANA DÖNDÜRÜLDÜĞÜM, VAHŞET DENİLECEK, ÖLÇÜSÜZ, DEVASA ACIMASIZLIĞIN PENÇESİNDE .....

 Kelimenin tam anlamı ve karşılığında, diri, diri gömülmecesine  dayatılan hoyratlığın,zulmün, hasılı .....

Sınırsız acımasızlığın pençesinde, kıvrana, kıvrana linçler de paralanıp,   yaşama küstürülüp, yaşama sevincimin, umudumun, dahası, hayatımın çalınmış'lığında .....!

Bedenliğimde ve sözüm ona insanlığım da .......

Dilleriyle, nefretlerinin gayya kuyularına atılıp, naçarlığa kul edilmişliğim de,  dişimi sıkışımla, suskunluğumun korkuma sayılıp, dahada azgınlaşanların yağma ve talanlarında .....

'' - Ayıptır, kendi düşen ağlamaz .... '' Kavram ve anlayışına kurban gidip ....

Önce terk ve tecrit çarkına yem olup, yetmedi.....

Dayanılmaz, ağır izolasyon kuşatmasında, sarınıp-bürünmek zorunda kaldığı ......

<< - KURŞUNDAN DA AĞIR ...! >> Yalnızlık şalında, bırakın gülmeleri, konuşmayı unutup, lal olan, içimdeki MASUM BİÇARE .......!

Yutulduğu efkar ve hicap girdabında, kendine reva görülen .......

 << - ACIMASIZ VE ORANTISIZ, KATLANILMAZ, KARARTMA, KUŞATMA VE VANDALLIĞI, hatta .......

DESPOTİZMİ AŞAN, HUNHARCA BARBARLIKTAN .>> Gına gelmişlik ve canına tak etmişlik le .........

Kesildi, elden-ayaktan hatta, hayattan .....

Olup-çıkmışlığın da düşkün, zerül, millenip-gömüldü, kara bataklık da, ölümcül soluksuzluk da, içimdeki en müphem derinliklere ....

Vurdu kendini adeta, YAŞAYAN ÖLÜ hallerine ......!

Ağzını açıp, gözünü yumup, laf ebeliğine soyunup-koyulmuşluğun da, insanlıktan dem vuran, SABIR VE HOŞ GÖRÜYÜ dilinden düşürmeyen, SÖZDE İNSANIN ........

<< - HAYATIN GERÇEĞİNDE . >> Bırakın kurda-kuşa, anlayışsız'lığını, acımasızlığını .....

Bizzat, karşısındaki hemcinsine, insana anlayışsız, toleranssız ve hoşgörüsüzlüğün de ......

Gittikçe ve nesiller bozuldukça yitirip, esirgediği, ürkütücü insanlık fukaralığında .......

Yırtıcı kuşlardan da beterlik, vahşet ve acımasızlıkla didiklemişliğinde, değil, derdinin, meramının sorulması ...

Tam aksine ......

Dayatılan yalnızlaştırma despotluğunda, üstüne çekilen, sürgü üstüne, sürgülerle, vurulan küflü-paslı kilitlerle, forsa mahkumundan da beter muamelelere maruz kalmışlığında,

Bir başına'lığın hezeyanıyla iyiden, iyiye yiten inancı ve yerle-yeksan olan güveniyle .....

Kuru ottan, gün sıcağında ve gece soğuğunda çatlayıp, kırılarak kabuk atan, kavruk gazelden kesilen kayadan beter hallerde .....

Parçalanıp-bölünmüşlük ve eksilip, yitenlikle, ....

Denize düşenin sarıldığı, yılana bile sarılamayacak viranelik de ......!

Suretiyle insan geçinip,  çatal dile, insanım diyenlerde gördüğü, cana kasta varan vahşetle .....

Acımasızlığın, şuursuzluğun bulanıklığına ve muğlaklığına belenerek, gözgün olmalar da ve bezginlikler de, izlemekten helak olmuşluk la .....

Dahası ve en can alıcılığı ve düşündürücülüğüyle ....

<< - BEDENSEL İNSAN İÇİNDEKİ, MASUMİYET TİMSALİ, VİCDANİ, HAKKANİ, DUYGUSAL ve RUHANİ İNSANLIĞINDAN ... >>, UTANÇLA...

Kesildi hayattan, kendi içindeki evrilişle, RUHANİ COĞRAFYADA eriştiği

 KUTUBA, demirlemişlikle .....

Ruhunun, değil üşümek, Don kesmişliğin de, DON, içinde patlayan fırtınayla esen kasırgaların sesine, pür dikkat kulak kesilmiş'likle.....

Koptu, bu çivisi çıkmış, her geçen gün daha hızla ve çokça KUBURA dönen dünyayla .....

Nicedir cılkı çıkmış, riyakar ve çok yüzlü, daha da doğrusu ve işin gerçeğiyle denecek olursa .....

Alenileşen ve hızla düzey'sizleşen, YÜZSÜZ İLİŞKİLER AĞI olup-çıkan hayattan ........

Kendi içindeki evril'iş ile, eriştiği KUTUBA, demirlemişlik ile .....

Döndü yüzünü, ölümün, SİBİR' den de soğuk, yüzüne .......

DÖNDÜ YÜZÜNÜ .......

ÖLÜMÜN, SİBİR'DEN DE SOĞUK, YÜZÜNE .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

08 / 12 / 2021 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 10_20

8 Aralık 2021 Çarşamba


 

AYNADA YİTİRDİM, SENİ ......

 

 

Yanıtsız sorular girdabında yutuluyor'um,  arttıkça,artıyor, bunalım katsayım, halen düşündükçe o, anı .....

Yitiğim seni ve ardı sıra, ebedi eksik, hatta .....

Alenen, her yönüyle yıkık-dökük, insan eskisi, virane ruh coğrafyası, beni ......

Art, arda aynada yitirmişliğimde ....

AYNADA YİTİRMİŞLİĞİMDE ........!

İşin içinden ve aynanın derinliğinden  SENİ, ardın sıra, uğruna yiten kendimi, çekip, çıkamamışlığımda ...

Gel de şimdi, de bana, de, nasıl yutulma yayım, yit'meyeyim ?

Bela-gada ve hengameler odağı kesildim .....

İçine, içine çekilmişliğim de kaosun, bilinmezliğin, çıktım ben, benlikten ....

Ne çekiyorsam, KENDİMDE DEĞİLLİKTEN, çekiyorum .........

Olan oldu, bak sonunda, bunu da yaşadım .............

Başardım, seni aynada yitirmeyi, buda geldi başıma .....

Bir seni aynada yitirmem eksik, kusur kalmıştı, yaşamadığım .... ....

Bir bu kusurdu, bu kusuru da hallettik .....

Sen sağ, ben selamet, erdik, ereceğimize, çıktık kerevete, gire koyduk Zembile, bulduk papazı ....!

Nasıl yutulmam girdaplarda, nasıl çekmem ?

İlletim olup-çıkan bu sakarlığımla, çekip çıkaramamışlığımda, aynadan, seni ....

Aynadan, seni .....

Çünkü .....

Durduk yerde, anlaşılmaz bir oldu bitti de ........

Aynada yitirdim, seni .....

AYNADA YİTİRDİM, SENİ ........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

08 / 12 / 2021 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 16_30


 DÜŞÜNÜN, BİR AN ........

YÜREĞE DOKUNUŞUN, MUCİZEVİ HİKMETİYLE, GÜCÜNÜ ......!
'' - VARIN, ÖTESİNİ, SİZ SÖYLEYİN ......! ''
Yüreğe dokunabilmeyi başarmak, küskün bir ömrün ve ruhun üzerine serpilmiş ölü toprağını sıyırmanın ve sevginin, yaşama sevincinin, umudun kıvılcımını var edişin ilk adımı ve mutluluğun muştusudur ....
Hangi ömür ve yürek yorgunluğun ve yenilginin pençesinde kıvranmaya koyulmuşsa, onun panzehiri ve hüznün sonlanmasının ilk işaret fişeği yüreğe dokunuşla gelen ferahlığın ayak sesidir ....
Tıpkı yağmurun habercisi bulutların, yıldırımın, şimşeğin ve rüzgarın kainattaki raksı gibi, hayat saçar .....
İçtenlikle ve umarsız sevgiyle perçinlenen, yüreklere dokunuşlar ....
Dedik ya bazen, bir kıvılcım yeter, harla yanan devasa ateşin başlaması için ....
Gönül almak, gönülde ve ruhta yer edinip, yürek ve gönül sıcaklığını gereksinimi olana cömertçe sunmaktır, hayatın, güzelliğin ve insanlığın, hasılı sevginin adı .....
SEVGİNİN ADI ......!
Unutmamalı ki ......
Kıvılcımı, aleve çeviremeyen, harlı kor ateşi var edemez, yakamaz.....
Bir küçücük kibrit kıvılcımının nelere kadirliğini düşününce, yüreklere ve ömürlere dokunularak var edilen, sevgi ve haz ateşinin ......
Olası, potansiyel kudretini, olmazı, olur kılma gücünü hesaplayın .....!
Hallerin böyleliğin de, durup, düşünün, bir an ....
DÜŞÜNÜN ........
Yalınlık ve içtenlikle, halisane duygularla, özden, yüreğe dokunuşun, mucizevi hikmetiyle, gücünü ....
YÜREĞE DOKUNUŞUN, MUCİZEVİ HİKMETİYLE, GÜCÜNÜ ......!
Varın, ötesini, siz söyleyin .......
VARIN, ÖTESİNİ,SİZ SÖYLEYİN ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
07 / 12 / 2021 - Salı
Saat ; 23_32

  ÖMRÜMÜN DEFTER-İ KEBİR-İ'Nİ, HAYAL-İ SÜKUTLARDA ÇOĞALAN , KAHIRLA ....... SESSİZLİKLE YAĞAN, SİTEMLE ..... ELEM TEBESSÜMLERİNDE KAPA...