26 Aralık 2021 Pazar


 İÇİYORUM,İÇİYORUM...

Iskaladığım,yakalayamadığım..
Ya geç kaldığım, ya yanlış zamanlarda beklediğim ..
Elimden uçan kuş kesilen, mutlulukların ..
Ömrümde ve ruhumda yarattığı, duygu tortularına ..
Yalancı baharlarda donakalan ....
İçimde ukde olan, eremediğim ...
Başlamadan biten, sevinçlerin....
Hasara döndüğü,yıkıntılarda çoğalt'tığım,,,
Hüzünler'ime içiyorum...!
Hüzünler'ime içiyorum...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
05/06/2016
Saat:16_33

25 Aralık 2021 Cumartesi

KIRDI KİRİŞİ..

Pazarlık'taydım, şeytanımla ..
''_Mutluluk ver, istediğini al'', dedim.
Surat döktü,kararıp geçti-beti-benzi ..
Ne oldu dedim ?
Yapamayacağım tek isteği söyledin,dedi
Niye dedim.
Ben versem mutluluğu, sana..
İnsanım diyenler çalarlar onu senden, kaşla-göz arasında, dedi .
Düşündüm ..
Sen, bizden daha namuslu'sun, dedim.
İnsandır insanın kurdu .
Siz, çalansınız bir birinizin mutluluğunu. dedi
Ve,ekledi
İnsan türeyeli,bize iş'mi kaldı .
Her insanla, doğuyor içinde şeytanı dedi
İnsan varken,şeytana ne lüzum,dedim .
Tebessüm etti,kırdı kirişi ..
Tebessüm etti,kırdı kirişi ..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
09/06/2016
saat:19_41
 


 TİTREYEREK, CAMDA AKAN KAN ...!


Ya, bin bir zorlukla, hatta dudakları uçuklatacak kadar ağır bedelle elde edilebildiği için, emsalsiz ...
Yada bırakıp gidenlerin, kemiklerinden değil zerrenin ….
İzlerin kalmamış lığın da, paha biçilmez antikayı da aşan miraslığıyla ….
Ederi tayin edilemeyecek kadar, nadideliğiyle …
Adeta, değil ellenme ye, bakılıp, nazara gelir korkusuyla ….
Adı bile dillendirilmemecesine seçkin emtiaya uzanan ellerin …
Ayaza kesmiş it ayakları misali, tir, tir titremesiyle ….
Soğuk, soğuk terler dökerken ..
Beynimin kavşağında, ışıkların sönüp ...
Ruhumun, daracık, karanlık sokaklarındaki …
Anlamsız ve adı konulamayan, ansızın patlayan fırtınaya yakalanmış gibi ….
Amansız itiş-kakış içinde, yönünü yitirip, sadece gözlüğünü yada telefonunu kaybetmekle kalmayıp ...
Adeta, sidik kokularının her yerine sinmecesine debelenerek…
Topuğumdan, tepemdeki titreyen tek-tük saç teline dek batmacasına …
Üstümün, başımın berbat olmuşluğun da ....
Uykusuzluğumun körüklediği, iliklerime dek işleyen önlenemez yorgunluğumun …
Tam da < - Şükür ki, nispeten dindi, derken …!> …
Daha çok ve derinden acıtmacasına kamçılanmış lığın da ….!
İçimde yükselen, alkole hasret ve hatta susamışlığımla …. 
Burnumda buram, buram kokan viskiyi, yudumlamadan … 
Sarhoşluğun boz-bulanık sularında, çırpınmaya koyulmuşluğumda ..
Gözlerimin, yaşlara boğulmuşluğun da ….
Sen, boğulmamak için debelenirken ….
Attığım oltaya takılan, hüzünlerinin, ruhundan sıyrılıp, kıyıya vurmakla kalmayıp ...
Adeta, yitik çocukların, kimi kaybettiğinden çok ….
Yalnızlığın çamurunda, boğulmaktan kahrolmuşluğun da …. 
Hıçkırıklara gömülüp, yitmişliğin de ...
Adını yazdım, geceye ….!
Asabi titremelere kesmiş parmaklarımın, anarşizme yenilerek ….
Titrek ve saldırgan harflerden, cama dökülen kanların, dansa koyulmuşluğun da ….
Bence, sevgi değil, mutsuzluğa inatlaşma pahasına ….
Hatta, TAPINAK ŞÖVALYELERİNİ BİLE, DUMURA UĞRATACAK KADAR, ADANMIŞLIK VE TESLİMİYETLE ….
Aşka inancın dillenişi idi, bence, titreyerek, camda akan, kan .....!
Titreyerek, camda akan, kan .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

24 / 12 / 2019

Saat ; 23_23


 İNSANLARI, İNSANLIĞI KURUTUP-ÇÜRÜTEN .....


İNSANLIĞIN SİNSİ BELASI, TARİHSEL VEBASI

YALNIZLIK İLLETİ ..........




Yalnızların sayısı artıp, kalabalıkları çoğaldıkça, söndürülemez yangın olup sarıyor, insanı, insanlığı kurutup-çürüten, İNSANLIĞIN SİNSİ BELASI, TARİHSEL VEBASI, YALNIZLIK İLLETİ  .....

Günümüz dünyasında ve hızla yaygınlaşan, derinleşen buhranlı hayatında  ......

Önlenemezliğin de,  iyiden iyiye MUSALLAT VE BAŞ BELASI  OLUP, ÇIKTI, insanlarla, insanlığa .....

Üstelik .........,

İlla, sessiz gece karanlığının, ürküten kara şalıyla, yangın'lığın da birer-ikişer yakıp-kül ederek sarıp-yutmuyor bedenleri, ömürleri, ruhları ........

Tam aksine, çoklukla ve sıklıkla .........

Göstere, göstere, alenen ve cebren, ulu-orta kol gezmişliğinde .....

Güpegündüz, üstelik iğne atsan yere düşmez cinsten sayılıp, nitelendirilecek bayram yeri, yahutta .......

Şenlik, pazar, panayır, olmadı düğün-dernekle, ölüm kalabalıklarının oluşturduğu ....

Öbek, öbek insanların, peydahlanan içsel yalnızlıklarında, savrulmuş, sürü,sürü insanlardan seçmece sine, aç canavar kesilerek, kol gezdiği hallerle, koşullarda.....

 Kalabalıkların içindeki aidiyet sıkıntısı çekerek, artan hoşnutsuzluğun pompalayıp-körüklediği aidiyetsizliğin tavan yapmışlığın da .......

Bundan muzdarip kişilerden her birinin, kendini dalda'sız-duldasız , korumasız atıntı sokak kedisi gibi ......

Yahutta, saman çöpü gibi hissedişleri ile  çoğalan insan yığınlarının, kaotik savruluşlar da yitmiş'liğin de .......

Vurdumduymazlığın başını alıp gitmişliğin de, sinsice yayılan korkunun pençesinde, inim, çığ gibi büyüyen devasa illetliğin de çözümsüzlüğü artıran ......

Hüküm süren bu afat'tan, payını fazlasıyla alanlığında, helak olanlığıyla, inim, inim inleyerek, ezilip, un-ufak olmuşluğun da .....

 Konumunu belirleyip, acılarını tetikleyen, en aleni saldırıya en maruz kalanların kurbanlığını fırsata çeviriş inde ........

Kalıcı olmakla kalmayan ve sınırlı her yeni günde çehre hatta, öz ve biçim değiştiren, dahası .....

Ne hazin ve yazık ki, günümüzde bile, halen kesin ve kalıcı çözümü olmayan bu illetten muzdarip kurbanların çokluğunda   ....... 

Yürekliğin de, beyinliğinde ve ömürlüğün de insan kaleleri, yenilgiyi, elemi dahası, en son aşamada da .....

Beklenmedik hazin ve ürkütücü, acı sonu .......

Hatta, hiç mi hiç hak etmedikleri hallerde, her ölümün erken olmuşluğu gerçekliğinde .....

Düşüyorlar bir bir, kah, tımarhaneye, kodese, kah toprağa, mezara kendi üstlerine devrilmenin ağırlığında ezilerek .........

Çağımızın ve günümüzün cinnet çağı ve toplumu olup çıkmışlığın da, görünüşte......

'' - İncir çekirdeğini doldurmaz sanılıp, denilen gerekçelerin ...! '' Acımasızca tetikleyip, hızlandırmış lığın da ölümün ağusu nu ve soğukluğunu tadarak göçü verip gidiyorlar meçhule ...

Yalnızlık denen onulmaz illetin pençesinde, gözler önündeki fark edilmezlikler de .....

Hasılı ....

Mevtine sebep oluyor, ömürlerin, hayatların, insanlığın ve cümle güzelliklerin .....

Helak ediyor, helak tek,tek yahutta kitleler halinde insanı, insanlığı ve çürümelerde azan canavarlığıyla silip-süpürüyor önüne kattığı ömürleri, çevirerek harebeye, çıkartarak insanlıktan ...

İnsanları, insanlığı kurutup-çürüten .....

İnsanlığın sinsi belası, tarihsel Vebası ....

Yalnızlık illeti ......YALNIZLIK İLLETİ ....!

İNSANLARI, İNSANLIĞI KURUTUP-ÇÜRÜTEN .....

İNSANLIĞIN SİNSİ BELASI, TARİHSEL VEBASI

YALNIZLIK İLLETİ ..........




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




25 / 12 / 2021 - Cumartesi 




Saat ; 11_40


 Wer die Menschheit vernichten will, erreicht sein Ziel, wenn er den edlen Glanz der Seelen auslöscht.....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

24 Aralık 2021 Cuma


 ZAMAN DENİLEN, ALENGİRLİ, KARMAŞIK HIRSIZ ........!




Akıl almaz hünerle, sinsilikle, usulle, üstelikte göstere, göstere çaldıklarının yanı sıra .....

Mağduru ve kurbanı olana, sabırla, farklı haller, yetenek, meziyet ve dahası kemal gibi niteliklerde kazanması için, kapıda aralayandır ........

Çağlarla, tarihin bağrında ........

Bilinen, bilinmeyen cümle canlıya hükmeden, ölümün, kainatta tek yenemediği olan, zaman denilen, alengirli, karmaşık hırsız .........

ZAMAN DENİLEN, ALENGİRLİ, KARMAŞIK HIRSIZ ........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




24 / 12 / 2021 - Cuma




Saat ; 12_00

23 Aralık 2021 Perşembe

Dilber BAHTI KARA ......




Doğdu, doğalı, kaderiyle, bahtının, hele, hele de hayatın, hiç mi hiç gülmemişliğinde, ona ......

Şimdilerde, kimsesizler mezarlığında, kara toprağın bağrında yatıyor, Dilber BAHTI KARA  .......

Dilber BAHTI KARA  ....... 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




23 / 12 / 2021 - Perşembe 




Saat ; 21_09

22 Aralık 2021 Çarşamba


 SÜRÜYOR KAVGAM, HAYATLA  ..........


'' - ONUN, PARALAMAYA AZMETMİŞ'LİĞİN DE, 

BENİMSE, DİRENMEYE YEMİNLİLİĞİMDE ........

DUR DURAKSIZLIKLARDA, SÜRÜYOR KAVGAM, HAYATLA  .......... ''




Ömrümün, gönlümün yorgunlukla, bezginlikte, kendinden geçip, adeta hayata küsüp, yaşama sevincinin talan edilmişliğinde  .....

Dürülüp-bürülüp, ezilip- büzülüp kendimi, yerin yarılmış lığın da, yedi kat dibe gömülmüşlük de hissetmecesine, yitmişliğimde .....

Ne tat alabiliyor, ne teselli bulabiliyorum, geçirdiğim günden ve tükettiğim zamandan .......

Kasvet sarmış her yanımı, buram, buram, efkar tütüyor'um .......!

Elbette soluk alıp-vermek başlı başına bir nimettir, nimetliğin de ........

Bunun farkında ve bilincinde olanlığım da, hayatın zevk ve nimetinden nasiplenip, nemalanmak için gayretli, istekli dahası, uyanıkta olmaya çalışanım, kendimce, aklım sıra .......! ...

Gel, gör ki, bu çizgim-duruşum ve yaklaşımım bile, yüzümün ve gözlerimin hüzün perdesini değil açmak, zırnık kadar bile olsun, aralamıyor .........

Yeri gelmişken dillendireyim, bilesiniz ki .......

Kendimi, matah ve erişilmez bulan da olmamaya özenli ve yalınlıkla  davranmayı, hayatın  geneline yaymaya da, gayret edenim ......

Ne çıtkırıldımlık, ne maymun iştahlılık nede  abartılı titizlenen, hatta pirpirikli davranan olmadığımı yansıtanlık adına ......

Tevazuyu elden bırakmaksızın, elimden geleni ardıma koymama adına, sağ duyulu, işi oluruna tutup, beşiği uyuruna sallayanımda, diyebilirim adıma, gönül rahatlığıyla ........

Buna rağmen ve adeta inadına davranıyormuşumcasına, hal, hareket ve devinim sahibi olarak, mim'len meme ye karşı, gereğini yapanım da ...!

Ama öğrendiğimce, işin şurası gerçek ki, tek başına, ne iyi niyetim, ne çabam, ne'de, mülayimlikle, alttan alıp, uyumluluk sergileyenliğim bile ........

Huzursuz, mutsuz olmamı  engellemiyor, her nedense ?

Onun için .........

Hayat denen, ahkam kesmelere yeminli, zır-zop külhan beyi, zorba mı zorba CEBERUT USTA .....

Hemen, her fırsatta, en azından koyuyor postasını, atıyor havasını,  dayıyor sille-tokadıyla yetmedi paspas etmecesine üstümde tepinerek pestilimi çıkartmayı sürdürüyor, yetmedi .... 

<< - İstediğini yaptırmak, dediğini kanırta, kanırta dayatmak adına ....

İşine gelmeyen hallerde, burnumdan fitil, fitil getiriyor, isteyince, ÇEMBERİNDE ÇEVİRİP, TEZGAHINDAN GEÇİRİRKEN ......! >>

İnadına ve adeta dünyaya geldiğime bin pişman etmecesine ........

Ondandır demem, senin sevmen, istemen asla, tek başına yeterli olmuyor .......

Onunla olan hesabınla, al-verinde, hayatında sana karşı, olumlu ve sevecen olması, kaçınılmazlığında şart mı, şart .......!

Bunu, ne ayrıcalık umup-isteyip beklediğimden nede, kahrımdan ve inadına hamasi duygulara belenerek, diyenim ....

Sadece, hayatla ilişkime ilişkin, bir saptamanın özü, özeti ve uzantısı olarak, dillendiriyorum, şuracıkta ........

Varsın gülmesin, gülmeye ama bari inadına damarıma ve nasırıma basmasa, yeter de, artar bana .....

Bu bile başlı başına kıyak gelir hani'ya, öpüp, başıma koyarım ......!

Şarkılarda, türkülerde, içe işleyip, göz yaşartan uzun hava ve hoyratlarda, boşa terennüm edilmiyor .....

'' - Talihin elinde oyuncak oldum ...! ''

Yahutta ...

'' - Gülmedi şu bahtım, gülmedi, gitti ....! ''

Bitmedi, ardı-arkası kesilir mi hiç ?

'' - Felek ile bölemedim kozumu .... ''

'' - Önce, elimden tuttu, sonra, bıraktı kader .... '' Diye, en yanık ve içli hallerde ......

Feryat-figan da ...

Olsa, olsa benden aşağı kalmaz hallerdeki garibanların naçarlıklarını dışa vurum haykırışlarıdır, bu yürek ve gönül dillenişleri .......!

Bende, dünyaya merhaba derken ki, avaz-avaz çığlığın ardını kolay, kolay bırakamamışlıkla ..........

O, gün- bu gündür haykırıyorum, feryat-figanlıklar da avaz, avaz ........

Böyleliğim de, haşır-neşirlik'lerimde bile .........

Ne, hayatıma ayar-gayar verebildim ...

Ne'de, sessiz yahutta sesli çığlıklarıma ve haykırışlarıma, feryada son verebildim ....

Rampaya sarmış, çaptan düşmüş demode KARA TREN SİRENİ kesilmişliğimde, cızırdayıp-cayırdamak tan helak olmuşluklar da ...

Doğdum-doğalı kendimi yırtarak, kendi sesimi sadece kendimin duyan lığımda .....

Hayatın her anında ve alanında, elimi attığımın, elimde kalıp, düzen tutmamacasına bozulmuşluğun da ..... 

Yokuş aşağı inişi, ferahı, rahatı, huzuru hele, hele de içimden gelerek derinden, derine << . OHHH ! >> Demeyi,  hiç görmemiş , tanımamış, gömleği astarsız bir garip olarak, dahası.....

İnadına, inadına rampasına sarmışlıklarda cebelleşiyorum, GADDAR DAVUT KILIKLI, ZORBA ve başıma, ömrüme  belalılık  da, musallat olan .....

Yetmedi .....

Yollarla, köprü başını tutan DELİ DUMRUL kesilip, çıkan, başıma bela olup, hep çorap örüp, çaput bağlatan, halden anlamaz, SURATSIZ HAYAT' LA .....

Onun, paralamaya azmetmişliğinde ......

Benim, DİRENMEYE YEMİNLİLİĞİMDE ........!

Dur-duraksızlık da, sürüyor kavgam , hayatla ........

SÜRÜYOR KAVGAM, HAYATLA  ........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ  




Immenstaad / Almanya 




21 / 12 / 2021 - Salı 




Saat ; 20_50

21 Aralık 2021 Salı

RUHUM ÜŞÜYOR, YÜREĞİM KANIYOR ..........! Kış, sensizliğin kavurucu yakıcılığında, geleli .... Karlar, yalnızlığımda, yitikliğime yağalı ..... Kulağım kirişte, gözüm yollarla, pencerede- kapıda ömür eskitip ..... Takvim yapraklarında, yorgun ve sensiz günlerin solgunluğuyla, bezginliği, hicranla, gam kusalı ....... Ömür dağarcığımda, hüsranla-hazanın renkleri çoğalıp, sevinçlerle,gülüşler, hüzünlere yenileli ... Ellerim, o, sıcacık avuçlarında, ısınmanın huzurunu yitireli .... Hayat vurgunu, yıl yorgunu virane beden konağım, için, için, ölümü içeli ...... Ruhum üşüyor, yüreğim kanıyor .... RUHUM ÜŞÜYOR, YÜREĞİM KANIYOR ..........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 20 / 12 / 2021 - Pazartesi Saat ; 23_32
 

20 Aralık 2021 Pazartesi

İÇSEL KORKULARIN PENÇESİNDE ..... YADIMLA, KIRIK AYNADA, HÜZÜNLÜ GÜLÜŞLERİN KALDI ......! İçsel korkuların pençesinde, un-ufak olup, ünsüz-sessiz göç edeli bu ellerden .... Kala, kala .... Ruhumun derinlerinde, olanca can yakıcılığıyla, SESSİZ ÇIĞLIKLARIN ..... Ömrümde ömrün, yadımla, kırık aynada hüzünlü gülüşlerin kaldı .... HÜZÜNLÜ GÜLÜŞLERİN KALDI .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 20 / 12 / 2021 - Pazartesi Saat ; 22_44
 

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...