1 Nisan 2022 Cuma


 ÜŞÜYÜP, TİTREMİYORSA YÜREĞİN .......




Temmuzun hararet yaratan sıcağında olsa da bedenin ..........

Zulme kurban yürekler için üşüyüp, titremiyorsa, yüreğin ...

Kendin ve insanlık için çoktan çalıyor demektir, tehlike çanları ...

Unutma ki, zalimlere ve zulme duyarsız'san ve kurbanların acısını içinde hissedemiyorsan, çoktan kaybetmişsindir insanlığını .....

Böylesi duyarsızlıkla kuşatılmışsa bedenin, ömrün ve ruhun ......

Vicdanınla, insanlığının yerinde çoktan, yeller esiyor demektir .......!

Suretin insan görünsede, fıtratın yitirmiştir çoktan insan kimliğini ....

Gün gelir, zulüm çalarsa kapını, hangi yüzle yüreklerin, ömürlerin  desteğini ve sana paydaşlığını umup, isteyip, bekleyeceksin ?

Sor, bu tarihsel soruyu kendine .......!

Bugün onaysa, yarın sanadır, denmesinin altında yatan gerçek ve kavramda gizlidir, insanlığın gizi ve yüreğin, ömrün, vicdanın hali .

Ömrünün güllük, gülistan'lığı aldatıp, kibre ve duyarsızlığa, neme lazımcılık la, vurdum duymazlığa itmemeli, seni ...

İnsanım diyebiliyorsan eğer, sen, sana ....!

İnsan olmanın zor zanaat'lığın da, insanlığın yatar vicdanının, yüreğinin ve ruhunun temelinde ...

Bencillik, riya ve kibirle bina ettiğin ömrün, gün gelir yıkılır, viran olur .....

SIRÇADAN SARAYLIĞIYLA, FİLDİŞİ KULELİĞİNDE .......!

Mağrurlukla, vicdansızlığın sonu sefillikle, sünepelik'tir, dahası .....

Tarihin ve insanlığın çöp sepetidir, eninde-sonunda .......!

Ondandır demeler ve İSYANİ'nin haykırışı ....

Haksızlığın ve zulmün kurbanlarına üşüyüp, titremiyorsa yüreğin ...

Bil ki .....

Çoktan yitmiştir, insanlığın ......

Nafiledir ...

İnsan geçinip, insanım deyişin ....

BİL Kİ ......

ÇOKTAN YİTMİŞTİR İNSANLIĞIN ......

NAFİLEDİR ....

İNSAN GEÇİNİP, İNSANIM DEYİŞİN .......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya 




01 / 04 / 2022 - Cuma 




Saat ; 21_00

ASILISIN ......

ASILI ..............!

 

 

 

Gittin, gideli gönlümde, ruhumda, anılarımda, göz bebeklerimde, dahası ....

Dilimle, kapımın ardındaki çiviye asılı kokunla bezeli giysin de, asılı'sın, asılı, hala .......!

Elim varmadı, giysini astığın yerden indirmeye, dilim varmadı, gittiğini, sevda öyküsünün hazin sonla ilelebet bittiğini, söylemeye ....

Özleminle ve göz yaşıyla dolu gözlerim, aşinalıkla hala yollarda gözlüyor, umuda asılmışlıkla .....

Tıpkı, kapı ardında asılı, giysin gibi ....

Ruhum, gidişinle patlayan fırtınalara yurt olmaktan, bezdi .............

Gelip, dindir'meni bekliyor, bağrındaki fırtınalarla, çalkantıları ....

Yüreğim, kasapların tillesinde tüneyen etler gibi ,tünediği kafesindeki tillesinde .......

Renk atıp, pörsüyüp, çürümekten, yüreklik'ten çıktı .....!

Dönüşünle, koyulduğu nöbetini bitirip, tillesinden indirip, ona ......

Senliliğin, şen-şakrak yürekliğini geri vermeni beklemelerde, şimdilerde, hali külliyen berbat, felaket .......!

Helak olmada, ömür çürütüp, gün eskitiyor ...

Böyleliklerde, halimi sorup, söylemelere bile, gerek yok ...

Ne dermanım kaldı, nede tahammülüm ....

Bilesin ki ........

Ömrüm le, dünyamdaki asılılığın uzadıkça, ölü canlığım çoğalıyor, ÖLÜ CANLIĞIM .......!

Ya gel, döndür hayata, yada vur ateşe yak, kül et ...

Ne iz kalsın ne toz, nede yalanlarla, avuntular da ki yalancı baharlar .....!

Dayatmalarda kanırta, kanırta yaşatıp, çektirdiğin, zulmün kanıtlarıyla, son izlerini de, yok et ...

Kurtar, bu azaptan ...

Konduramamışlığımla, terk edilmişliği ....

Adeta, uzatmaları oynayarak, kandırmalar da, kendimi avutmalar'dan, gına geldi .....!

Kapı ardından, ruhuma uzanan izlerin ile ...

Yokluğundaki, varlığınla, çektirdiğin kabir azaplarıyla ....

Sırat zulümlerin de yaşattığın cehennemler ve yanmalar, tak etti canıma, kuruttu iliğimi, kesti iflahımı ......

Sevdan, dönüp, çıktı müebbetlik de zulme ve var ettiğin zindan'i karanlıklarda, ışığa hasretliğe .......!

'' - Sevda ateşten gömlek ... '' Denir, lafa gelince .....

Sayende,  bende ateşten gömlekliği yanıp biteli ve kefene döneli nice oldu, nice, bilsen ......!

Sevmek, yanmaksa, yanmakla kalmadım, göğe savrulan küllükle, dumanlığımda ....

Döndüm yoklara, döndüm yoklara .....!

Hallerime, kapı ardındaki giysinin tanıklığında .....!

Ya dön-gel, dirilt, döndür hayata ...

Ya'da,  göm, cümle izlerle, küllüğüm de, toprağa .....

CÜMLE İZLERLE, KÜLLÜĞÜM DE, TOPRAĞA ......!

Son nefesimde duy beni, gitmelere, gitsen bile ....

Ömrüm le, dünyamda ve kapımın ardında asılı'sın, asılı,  hala .....

Asılısın, asılı .....

ASILI ' SIN ....

ASILI ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 / 04 / 2022 - Cuma

 

 

 

Saat ; 16_55

 


KOKUN BİLE .........!

 

 

 

Teninin kokusunu sürüyorum, korkularımın üstüne .........!

Kalıcılığında, şifa olsun diye, medet umarak, kokundan ....

Gel gör ki, nafile ....

Kokun bile gizleyemiyor, korkularımı .....

KOKUN BİLE GİZLEYEMİYOR KORKULARIMI .......

KOKUN BİLE .........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 / 04 / 2022 - Cuma

 

 

 

Saat ; 15_25


31 Mart 2022 Perşembe


 ÇALAN, ZAMAN DENEN EN HÜNERLİ HIRSIZSA .....

İŞİNİ, KUSURSUZ VE HÜNERLE YAPAN'LIĞIN DA, SAYGI DUY, O'NA .........! Senden, seni ve güzellikleri sinsice çalan, zaman denen, en hünerli hırsızca .... Pencereni, kapını sıkıca kapatsan da, o bacadan girerek ...... Becerip, yaparak işini, icra ediyorsa, kusursuzca sanatını ..... Dünün, eli-ayağı tutanıyken, bu gün ...... iNSANLIĞINDA, insana muhtaç ve köle olup, çıkana döndürüyorsa, maharetle, seni ... Talan ederek ömrünü, güzellikleri, seni tutsak ediyorsa, sana reva gördüğüne ........ Üstelik, el aman dinlemiyor, yalvar-yakarına kulak tıkıyorsa .... Dünün yağız filintası'na, yada ahu dilberi, sana .... Bu günün, nalı düşüp, yüzüne bakılmayan, kurda- kuşa yem, küheylan muamelesi yapıyorsa .....! Vurduğun kilitlerle, kapatıp, korudun sanırken, sen, seni ... O süzülüp giriyorsa, görünmezliğinde sinsice yada ışık'lığın da, envai çeşit kilitleri açmanın, onun için çocuk oyuncağı olup, çıkmış'lığında .... Sürmeyi gözden, kılı tereyağ'dan ustaca çekmeleri bilip-becererek ...... Yine de ve inadına, çalıp-çırpıp, talan ediyorsa seni, senden ... Ahın, vahın, ağlayıp, sızlamanın fayda etmemişliğin de ...... Artık aldırma, çünkü ........ İlk ve tek kurbanı sen değilsin, bu mahir hırsızın, işinin erbabı hünerli haraminin ....... O, zaman değil mi sana hayatı muştulayan ve işte yine o zaman değil mi senden, hayatı çalan ? Senden, hayatı çalan ... Bil ki, ne ilk kurbanısın, nede sonuncusu, anımsa, atanı ..... O'da mağduru ve kurbanı olmadı mı zamanın ? Ondandır dememiz, üzülme ...... Anı, anda yaşa ............. Bilesin ki, gün gelir, zaman ırmağı akar, geçer gençlik çağın ...... Çalanın, hırsızın, zaman olmuşluğun da .... ÇALANIN, HIRSIZIN, ZAMAN OLMUŞLUĞUN DA ... Unutma ..... Çalan, zaman denen, en hünerli hırsızsa .... İşi, o, maharetle, icra ediyor, sanatını .... İşini, kusursuz ve hünerle yapan'lığın da, saygı duy, o'na.... ÇALAN, ZAMAN DENEN EN HÜNERLİ HIRSIZSA ..... İŞİNİ, KUSURSUZ VE HÜNERLE YAPAN'LIĞIN DA, SAYGI DUY ONA .... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 31 / 01 / 2022 - Perşembe Saat ; 18_00


 VAR MISINIZ ?

Bir zamanlar, hatta fii tarihi denemeyecek kadar eski olmayan ...
Pırıl,pırıl çocukluğumuzun, delişmen gençliğimizin bahar çağlarını yaşadığımız o yılları gösterecek kadar yakın bir zamanlarda ..
Rüzgarların insanlık adına henüz tersten esmediği, insani değerlerimizi önüne katarak sürüp-savurmadığı ...
Çürümenin bu denli insanlığı, toplumu iyi ve örnek toplum yapan ve insanları yutmadığı .....
Çürümenin ruhumuzu üşütüp, yüreklerimizi kandığımız bu zaman diliminde, şimdilerde ....
İçtenlikli, yalın ama bir o kadar da imrenti ile, özlem ve hele helede vefayla, içimiz yanarak andığımız o, güzelim yıllarda ...
Karakterlerimizin,ilişkilerimizin ve davranışlarla, özenimizin uyanıklık ve duyarlılıkla canlı ve ayakta olup, kendimizi ...
Sağ duyumuzun, öz güvenimizin yarattığı ferahlık ve eminlik ile denetleyip yanlışlarımızı görünce bir başkasının bizi uyararak,düzeltmeye yeltenmesinden önce ve buna fırsat ve meydan vermemecesine ...
Dahası...
Bırakın meydan vermeleri, ihtiyaç duyulmadığı, suyun bulanıklığının pınardan giderilmecesine gözden geçirip ıslah ve iyileştirmenin yapıldığı o yıllarda..
Şimdiki gibi utanç, yüz karası, yerin yedi kat dibine girmeyi gerektirecek aymazlık, neme lazımcılık, kokuşma ...
Sorumluluk,sahiplenme, ortak akla hürmet ve gerektiğinde birey yada toplum olarak taşın altına elimizi korkmadan ve gözümüzü kırpmadan sokarak ...
Yalana,talana,soysuzluğa,yolsuzluğa,garip-gurabaya kemlik ile uzanmaya yeltenen harami ellere,dillere ve niyetli davranışlara inançlıca ve ortak sesle dur derdik ..
Yetmedi, kendi göbeğimizi kendimiz kesip yakamızı ele-aleme, iç ve dış harami ve ceberutlar a, canilere kaptırmayalım diye uyanık durup-davranmakla kalmaz..
Uyanıklığımızı denetlemek ve sağlamasını, kontrolünü yapmak adına kendimizi çimdikler, hatta sıkça aynada kendimizle ve vicdanımızla yüzleşerek ...
Gerekirse tokatlamaktan ve el yüzümüze tükürmeden kendimize ikazlar yapmaktan, tükürmekten ve ceza kesmekten ..
Yolda-sokakta, cemaatte,yolculukta ve hatta toplumsal ortak şenlik yada acılarımızda, yas ve elemlerimiz de en ileri duyarlılıklarla kendimize ve değerlerimize , bunların günlük sosyal ve toplumsal hayat içindeki takip,uygulama yada hayata geçirilmelerine özel önem gösterirdik ki...
Yelde,selde,gada da -belada savrulup,ele-aleme muhtaç olmayalım...
Her yönüyle zenginlik ve güzelliklerimizi kaybetmeyelim ve sosyal ahlak ve ilişkiler adına bırakın züğürtleşmeyi yoksullaşma ve yoksunlaşma risk ve tehlikesiyle karşılaşmayalım,sarsılmayalım ..
Değer ve bina ettiğimiz güzelliklerle, normlar ve sosyal kurum ve yapılar yozlaşmayla tanışım, mikroplara teslim olup yenilerek,alt-üst oluşlarda tarihin çöp sepetine gitmeyelim, telef ve türap olmayalım diye en ileri derecede uyanıklık ve titizlik, duyarlılık ve bilinç sergilerdik..
Hangi ara ve nasıl, ne zaman böylesi apansız çürüme illetine düçar olup, gerek bireysellikle gerekse de ailesel ve toplumsal olarak, ülkece ve ulusça utanç boyutunu aşıp, yutma ve hatta kendi,kendini yiyerek, dünya uluslar tarihinde yüz karartıcılık da en üst sıralarda yerimizi almaca'sına koktuk, kokuş'tuk ve kuburumuzda boğulduk ?
Bugün haramilerce soyuluyorsak o haramileri biz türettik ve cesaret vermecesine besledik, büyüttük ayağımıza çarık olmazken, başımıza sarık hatta püsküllü bela ettik..
Eğer utançtan aynalarımızı çatlatmayacağından eminsek haydi yüzleşerek kendimizdeki ve içimizdeki bu soysuzlaşmanın, yozlaşmanın,çürümenin sorumlusunu,failini ve harami başı Deli DUMRUL'UNU, Ali baba ve kırk haramiler çetesinin tohumunu atışımızı ve atanı mızı bulup,ortaya çıkartalım ..
Dahası ..
Haydi gelin, önce topluca şirazeden çıkışımızın ortak duyarlılık, akıl, ahlak ve sağ duyuyla İĞNEYİ KENDİMİZE, ÇUVALDIZI BAŞKASINA BATIRMA BİLİNCİYLE, KENDİ VİCDAN,NAMUS VE AHLAK AYNALARIMIZ DA, YÜZLEŞMELERE DURALIM..
Haydi, var'mısınız ?
VAR'MISINIZ ?
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
31 / 03 / 2019 - PAZAR
Saat ; 07_50

30 Mart 2022 Çarşamba


 

SIRT DÖNMEK, YOK SAYMANIN, YADSIMANIN VE KAÇIŞIN DİĞER ADIDIR, DİĞER ADI ............!

 

 

 

Yüzleşmek irade, kararlılık ama en çokta yüreklilikle, tutarlılık ister .....

Ötesi, laf-ı güzaftır ve arkadan dolaşmanın, kaçak güreşmenin, özcesi ....

Duyup, görüp, bilmek istemediğin doğrudan, gerçekten ve hayattan kaçışın, allanıp-pullanmış ı ve gözden kaçırmanın, hilenin, hurdanın daha da açık ifadeyle ........

Kendi dışındaki insanların irade ve akıllarıyla alay edip, dalga geçmektir, düpedüz .....!

Eskilerden bizlere miras ....

'' - Sen doğru dur, kötü belasını bulur '' Demelerin ta kendisidir, ta kendisi .........!

Geçer akçe değerler, ters-düz etmelerde istismar edilip, içi boşaltılarak değersizleştirildiği ortamda,

Eğer öncelik işini yürütüp, başarı için her yolu mubah sayıp-görmektir tehlikeli olan ......

İşine gelmeyene, yaklaşımın ......

Olaya, gelişmelere ve yaşananlarla gerçeklere sırt dönüp, gerek gerçekçiliğinde, gerekse dostaneliğin de .......

Sana yapılan uyarı, öneri yahutta olası eleştirileri yok, yahutta angarya ve zaman yitirme olarak gören sen ....

Sırf, dediğim dedik, çaldığım düdük hava, dayatma ve ukalalıkların da burnunun dikine gitmekse, meramın ...

Nafiledir senden adil, dürüst, namuslu ve gerçekçi davranışla DOĞRUCU DAVUT'çuluğu beklemek .......!

Amiyane deyişle suyu bulandırarak,  o ortamda , fırsat bu fırsattır aklı evelliklerin de, bulanık suda balık avlamaya öykünmek ......

Çıkarcılığın, menfaatperestliğin dik alasıdır, dik alası ....

Ayak oyunları, laf cambazlıkları yahutta, el çabukluğu marifet hokkabazlıkların da ......

Olmadı, CAMBAZA BAK'DA insanları, ipe dizmeler i hedeflemek, insanlık ve ahlak fukaralığının en ilkel halidir, en ilkel hali ........!

Kuru gürültüyle, çok bağıranın baskın ve haklı çıktığını sanma, dahası ...

Hünermiş gibi ......

 Kaşla-göz arası zaman darlıklarında, sürmeyi gözden çekmeler erdemmiş yahutta mahirlikmiş gibi görünse de .......

O, ilk anın göz kamaştırıcılığı, yada şaşkınlığı yitip, sağ duyu egemen olunca  .....

Bu, Şark yada Köylü kurnazlığı, eninde-sonunda iflas eder, bu gün olmaya, olmaya da bilir ama bilinmeli ki .......

Makus talihle, gerçeğin ortaya çıkıp,yaşanışının , hiç ama hiç engellenememiş'liğinde .............

Eninde, sonunda sende güme gider ve istismarın kurbanı ve mağduru, hatta, kazazedesi olur, çıkarsın .....

Bunun için, hayatın uzun soluklu maratonunu göz ardı etmemek, en sağ duyulu ve erdemli yaklaşım, hal ve tavırdır ......!

Onun içindir, dememiz, uyarımız ve kulağınıza küpe olarak takacağınız, doğruyu ......

Size, armağan olarak sunmamız, asla ama asla boşuna değildir ...

İşte, tam da bundan dolayı balçıkla sıvana'mayan güneş aydınlığından korkmamanız için, size yüzleşmenize araç olsun diye ......

'' - İÇSEL AYNANIZI TEMİZ TUTUN Kİ, İHTİYACINIZ OLUP TA, BAKINCA HÜSRAN YAŞAMAYIN . '' Dememiz ....

Başka ve daha kestirmeden, verimliliği yüksekliklerde dememiz ve sizi uyarma adına söylemimiz ......

Özünde, sizin çıkarınızadır ve insanlığın sizden elini çekmemişliğin dillenişidir .......!

Bilmeli ki .....

Hakikate, doğruya, eşe-dosta, hatta kendinize, olaylarla, uyarıyla, yaşanmışlıklara sırt dönmek .....

Yok saymanın, yadsımanın ve kaçışın, diğer adıdır, diğer adı .....

SIRT DÖNMEK, YOK SAYMANIN, YADSIMANIN VE KAÇIŞIN DİĞER ADIDIR, DİĞER ADI ............!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

30 / 03 / 2022 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 16_32

29 Mart 2022 Salı


 RUHUN GİRDAPLARINDA, TUTKUNUN İZLERİ VARDIR

Aşkın ökse sin de tutsak sa, ömür ...
Ruhun girdaplarında, tutkunun izleri vardır ...!
Öylesine kolay kapanmaz, yürek yarası ..
Çarçabuk geçip-dinmez, gönül sızısı ..
Paslı hançer yarasından da beterdir, iflah olmaz, aşk yarası.
Kurşun içerideyse, kabuk bağlamaz, şifa bulmaz o, derdin ..
Hayat göstermiş, olaylar ve zaman kanıtlamıştır ki ..
Kurşunla, aşk adres sormamış'lığında, gelir saplanır, ciğerine, özüne ...!
Döndürür seni, kanadı kırık kuşla, bir garip divaneye ...
Aşkın ökse'sinde, tutsak sa ömür ...
Ruhun girdaplarında, tutkunun izleri vardır ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen / Almanya
29 / 03 / 2017
Saat ;10 _58




 

SEBEBİM, SENSİN ......

 

'' - SAYENDE, SADECE AKIL TUTULMASI DEĞİL, DUYGU TUTULMASI VE RUHSAL TRAVMALAR YAŞAYANLIĞIM DA .........

SENDE, YİTEN İNSANI VE İNSANLIĞI GÖRDÜM ......! ''

 

Şimdi artık kendime kızmalarla, acımalarla vakit geçirip, ömür çürütmüyorum .....

Onları aşıp, geçip, duru görüyle düşünmeye koyulalı hani nice oldu ....

Bu hale erişeli ve gerek kendimle, gerekse hayatla barışalı, bayağı bir zaman oldu ...

Ama bu hale gelmem kolay olmadı dahası, bana hem de fazlasıyla pahalıya patladı .....

Kaç kış, kendime kahırla tükendi ..........

Kaç baharı, Nisan yağmurlarıyla yarışa tutuşmuşçasına göz yaşı, sümük düğünüyle karşıladım, bu gün onu dahi anımsamıyorum .......!

Kahırlarımın, hüsran ve yorgunluklarımın, özcesi bana yaşattıklarının üstüne sünger çektim, çekeli ...

Sana ve dayattıklarınla, tavırlarına, edalarınla, kaprislerine katlanmamın diyeti ........

Sadece, ağıt-figan, bunalım olsa neyse, ne, der geçerdim, belki .......!

Gel, gör ki, o sıralar ömrüme, bedenime, benliğime, dahası aklımla, ruhuma, duygularıma prangalar vurarak .............

Beni, benden çaldığın ömrümün O, KARARTMA GÜNLERİNDE .....

Sayende, sadece akıl tutulması değil, duygu tutulması ve ruhsal travmalar yaşayanlığımda ............

Reva gördüklerinle, yahut ta, o zaman ve şimdi bile yadsıyıp yok saymaya kalktıklarınla ...

Yani, düpedüz hayatı burnumdan fitil, fitil getirerek adeta, kan kusturanlığınla ......

Sende, yiten insanı ve insanlığı gördüm ....

Saymaya kalksam ne saate, güne nede ömre sığar .......!

Kaldı ki, asla TEMCİT PİLAVI hallerinde dünü yineleyim fuzuli konuşmalarda vakit öldürüp .......

Çilede yaşadığım zulümleri, kahırları sil baştan anımsayıp, anlatmayı sevmediğim için .......

'' - Arif olan, anlar ''' << - Arife, tarif gerekmez .. >> Deyişlerine uygunlukla, üstü kapalı geçerek ......

İdraki ve muhasebeyi hatta gereğini yapmaları, sana bırakıyorum ....

Bunu başaracağına dair umudumu, inancımı tavırlarınla yine senin yitirtmişliğinde ........

İşgüzarlık yapmamak adına, bırakıyorum, toprağı, külü deşercesine , dünü deşip, maraza çıkartmayı .....

Bunu, kendime yakıştıramamış lığım da, daha da doğrusu .....

'' - Deşer, kazarsan toprak, söylersen laf ve sıkıntılarla, yeni kırgınlık, yara ve sorunlar oluşur '' Temel anlayışına, inancım ve saygımla .....

Şimdilik ve bu hakkımı olası hallerde, kullanma hakkımı saklı tutarak, geçiyorum bir kalem .......!

Gel, sen en iyisi mi, benim dünün hatırına ve yaşanan güzelliklerin gölgelenmemesine yönelik karar, tavır ve çabama sükunla yaklaş ...

'' - Açtırma kutuyu, söyletme kötü yü ...

Hortlatma içimdeki zaptı zor deliyi .... '' Sözüne itibar ederek, zarafet  kazığına bağla, BEN ATINI ...!

O, BEN ATI ki, zamansızlık da kişneyip, kükremesin, asılsız - astarsız KÜHEYLAN kesilmelere kalkmasın .......

Dursun, edep dairesinde, sende diyeceğini değil, duyacağını düşün ve büz ağız denen torbanı, yut diline gelenleri .......!

Tıpkı, eşref saatimi  koruyup,  sürdürmek için usul, erkan ve kemal halimde,  durma adına .......

Nefsime dizgin vurup, sükun ve selamet döşeğinden kalkmadığım gibi, sende, sahip çık, kendine ........!

Unutma ki, gün görmüş ekabirler le, mürüvvet eri hikmetliler , boşa sarf edip , söylemezler...

'' - Taş, taşa değince belli olur, pekliği, fikir, fikre karşı durunca, ortaya çıkar insanın ciniyle, cinliği ....! '' 

İnsanı dizginleyip, edebe davet eden, uyaran, daha da doğrusu .....

Her haliyle, düşünce billurluğu timsali ve sağ duyu çağrısı olan bu sözü .

Şimdilerde yada gelecekte bir gün, ömür ve vicdan aynama baktığımda yüzüm kara kesmesin, alnıma kir, dilime zül, içime yara olmasın gayretimle ..........

Hırsımı ve dilimi tutarak, kilit altında, ne cinimin, nede cinliğimin meydanı boş bulup, cirit atmasını istemediğimden ...................

Vuruyorum sükun, sükut mührümü, dilime, dudaklarıma .....

Meramım, tarihe not düşmenin yanı sıra dünü unutayım demekle, unutulmadığını hatırlatmak, bununda ötesinde .......

İnsanın, insana azap cenderesi olmamasının aklın, vicdanın ve doğruyla, gerçeğin gereği olduğunu lisan-ı münasiple, iletmektir, iletmek ........!

Muhabbetin sonuna, koyarken noktayı dönüp sözümün başına deyip, yineleyeyim onları .....

Sayende, zamanın behrinde, genç ömrümü  dar ettiğin karanlık istibdat ve fetret çağında yapıp, edip .........

Alenen zulüm sayılacak, cümle reva gördüklerinle, bu günkü ÇİLE KUŞU olup, çıkışımın sebebi sensin, sen .......!

Külliyen MEVTİME SEBEP OLAMASAN DA, AZABIMIN, ACIMIN, ÇİLEMİN SEBEBİSİN, dahası .....

Umutlarımla, sevinçlerimin celladı'sın, celladı .......!

SEBEBİM, SENSİN ........

'' - SAYENDE, SADECE AKIL TUTULMASI DEĞİL, DUYGU TUTULMASI VE RUHSAL TRAVMALAR YAŞAYANLIĞIMDA .........

SENDE, YİTEN İNSANI VE İNSANLIĞI GÖRDÜM ...! ''

SENDE, YİTEN İNSANI VE İNSANLIĞI GÖRDÜM .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

29 / 03 / 2022 - Salı

 

 

 

Saat ; 13_26




 KAH ......

IŞILTI, IŞILTI ........ KAH ..... GÖLGE, GÖLGE .......! Söylenemeyen ve içte ukde kalanlar, yürekten dökülmüşlüğün de ........ Önlenemezliğinde ...... An gelir vurur, göz bebeklerine ....... Kah ..... Işıltı, ışıltı ...... Kah ..... Gölge, gölge .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 29 / 03 / 2022 - Salı Saat ; 01_35

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...