YIRTILIR, RUHUMUN ÖZÜ ..........! Riyakarlar'la, maskeli baloların yarattığı bunalım ve kaoslarda ..... Sessizliğin sesiyle, dillenir ruhum, taşarak, isyan, isyan .........! İnsan olmuşluğum da, bu kadar horlanıp, bizar olmaya dayanamaz ..... Yırtılır, ruhumun özü, özü bay vermemişliğin de bu hokkabazlığa, rezalete ve yüzsüzlüğe ...... Yırtılır, ruhumun özü .......... YIRTILIR, RUHUMUN ÖZÜ ..........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 05 / 04 / 2022 - Salı Saat ; 16_08
 

 DÜŞÜNÜP,  HİSSEDİNCE DUYGULARIMLA, DUYDUKLARIMI RUHUM ÜŞÜYOR, RUHUM ....!

Vicdanımın yamaçlarını sert rüzgarla, kamçı gibi yağan yağmurlar dövercesine sarsıyor, tarifsiz acılar yaşatarak .....

İç hesaplaşmalarım da ve kendime yürüyüşlerde içimde çoğalan ve her biri ayrı yara açıp ......

Derin mi derin iz bırakan bu düşüncelerle, duygular .....

Adeta, son sabahında koğuşunda hayattaki son yürüyüşünü yaparak, hücresini voltalayan idam mahkumu gibi .......

Dillendirilip,adı konulamayan, tarifsiz duygularla, karmaşık ruh halleri içinde volta atıyorum, hafızamın, karanlık daracık labirentinde .......!

İçime sığmayıp taşan karmaşık ve alacalı duygular atmosferinde durduğum bu yüzleşmede .......

Ne aklayan, nede aklanan olmanın renksizliğin de ve tarafsızlığında kendimi izlerken ........

Sessizce yüzleşmeler'imi derinleştiriyor'um, kendimle kıyasıya, dahası istisnasız hesaplaşmanın ağır aksaklığın da .......

Kah, pes edip, teslim ve bezginlik bayrağını çekiyor.......

Kah, pür dikkat kesilerek bakıyorum, titiz ve kül yutmaz savcı kesilmişlikde didik, didik ediyorum ben, beni  .......... 

Sonra tepkime ve son halime bakıp sükun ve sükutta kıyaslar ve hesaplaşmalarda özenle bakıyorum, vicdan aynamda, kendime ....

Kayırmasız ve tarafsız mı tarafsız hal ve mesafeli hallerde, izliyorum olan biteni ve kendimi ......

An, an yüzüm soluyor, dudaklarımın kanı çekiliyor .......!

An oluyor, yüzümün, gözümün hatta dudaklarımın seyrimesine tanık oluyorum ...

Meğer, nasılda zor ve ne kadar çetrefilli işmiş ağır vicdan yükü ve töhmetinde kendinde, kendinle yüzleşme ?

Benim, bana, bu kadar kötülük yapabileceğime şaşırmaktan, neredeyse dilimi yutacağım ........

Bu hale düşüp, kendimi keşiflere, kendime gitmelere, yüzleşmelere müptela olmadan önce ......

Bilmezdim, vicdanın, bu kadar derin atlas ve bir o kadarda katmerli, dahası sır küpü olduğunu ......

Kah, karalar bağlayıp ............... 

Kah, ala-mora keserek, olmadı.......

Geçerek kendimden, dinliyorum ben, beni ......

'' - SÜKUT; İKRARDAN GELİR .'' Hallerinin egemenliğinde .....

Bir an, düşünüp, hissedince....

Duygularımla, duyduklarımı .....

Ruhum üşüyor, ruhum ......

Ruhum üşüyor, ruhum .....

DÜŞÜNÜP,  HİSSEDİNCE DUYGULARIMLA, DUYDUKLARIMI RUHUM ÜŞÜYOR, RUHUM ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya 

04 / 04 / 2022 - Pazartesi 

Saat ; 15_30

 

ÇÜRÜYEN İÇİMİZ, KARARAN  RUHUMUZ'SA ....

 

 

 

İnsanoğlu, tarihi boyunca çürüyen içiyle, kararan ruhuna çare bulamamış, derdin dermansız'lığın dan muzdariplik de ....

Nice illetten şifa bulmasına inat, bu iflah olmazlığın pençesinde yitirmiştir ömrünü, ruhları kararmış ve  tarumar olmuştur, tarumar ....!

Çürüyen içimiz ve kararan ruhumuz'sa .......

Yiten'le, yitirilen insanlıktır, insanlık ........

YİTEN'LE, YİTİREN İNSANLIKTIR, İNSANLIK .........!

Böylesi hallerde, yaşayan ölüden farksızlıklarda, kazık çakmaya kalksakta şu yalan dünyaya ......

Yaşanılan, yaşatılan hayal kırıklıklarıyla, uğranılan, uğratılan hüsranlarda ........

Yel önünde savrulup,uçuşan kumlar, gazeller, küller, dumanlar gibi, un ufaklık da, oynarız yokları, avunma ve kendimizi kandırma da .......!

Tüketiriz ömrü, atılmış sokak kedisinden beter, sünepelik de, sefillik ve heba'da tüketiriz ömürle, dünyayı .....

SEFİLLİK VE HEBA'DA TÜKETİRİZ, ÖMÜRLE, DÜNYAYI ........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

04 / 04 / 2022 - Pazartesi

 

 

 

Saat ; 12_35

 BİR VUR, BİN AH İŞİT, HALLERİNDE ......!

Meşakkatli hayatın itiş-kakışlarıyla, kör dövüşlerinde ve ağır roman sevda hallerinde paralanan ömür ve yüreklerde.... Baş verirken dertler, kan gülleri olup açmışlığında ..... Ecelsiz ölümlerin bekçiliğinde, göçmelerin acısıyla yanan, sevdaya vurgun, aşka yeminli yürekler, dillenir gecede ..... Telle'nen ciğaraların, alacalı nefeslerinde, uçuşur duygular gecenin atlasında, yarasa kesilmişlikleri ile .... YARASA KESİLMİŞLİKLERİ İLE .... Hallerin böyleliğin de ...... Dar zamanlara sığışan, yürek darlıklarında tüter gönül ateşinin dumanları efkar, efkar ...... Döküldükçe yürekten sevda yanığı duygularla bezenen sözcükler ... Dillenir derdin söyletip, aşkın bülbül kestirmişliğinde .... Gecelere taşan, yanık yürek feryatlarının, içe işlemesinin sırrıyla, yangının harı .... Dar zamanlara inat dillenir, uzun, uzun kah yanık havalarda, kah sevda şiirlerinde, olmadı yürek yakan, ruha işleyen gurbet türkülerinde .... Bir vur, bin ah işit hallerinde .... BİR VUR, BİN AH İŞİT, HALLERİNDE ......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 02 / 04 / 2022 - Cumartesi Saat ; 22_00

 VAKİT Mİ KALDI ?

Kim istemez ki, içtenlikli gülüş güzelliklerini ? Gel, gör ki Hüsranlarda savrulmaktan ..... Sevinçle dolu, dolu gülmelere vakit mi kaldı ? Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 02 / 04 / 2022 - Cumartesi Saat ; 21_58

 SÖNERSE KANDİLİ, RUHUN ........

Sönerse, kandili ruhun, yiter ışığı, ömürle, gönlün ....

Bürünür karanlığa hayatınla, dünyan ....

Kalmaz  gözlerinde fer,  yüreğinde yaşama sevinciyle, hayata tutunmaya inanç ....

Hasılı .....

Sönerse kandili ruhun .......

Yıkılır umut, mutluluk ve hayat direğin, tecelli eder, korktuğun makus ve mahzun talihin .....

Tecelli eder, korktuğun makus ve mahzun talihin ......

Yıkılır, dünya tepene ....

Sarar her bir yandan yasın kara şalı koymamacasına ...

Ne ruhunla bedeninden, nede hayata dair bir iz ...

Ölmeden, gömülmeden, canlı cenazelik de avare, avare dolaşan, bir ölü can .....

AVARE, AVARE DOLAŞAN, BİR ÖLÜ CAN  .....

BİR ÖLÜ CAN .....

SÖNERSE KANDİLİ, RUHUN ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad / Almanya 

02 / 04 / 2022 - Cumartesi 

Saat ; 09_09

 BIÇAK SIRTI YAŞANIRKEN, HAYATLAR ....

Çalınınca mutluluklar, ıskalanır güzellikler, ömürler, çoğu zaman ...

Bıçak sırtı yaşanırken, hayatlar ..

Dona kalır, gülüşler yüzlerde, göz bebeklerinde ..

Umutların çalınıp, talan edilmişliğinde ...

Umut terk ederse ömrü, yürekleri, dünyaları ..

Alıp başını gitmecesine, Kaf dağının ardına ..

Yalancı baharlarda, donakalan, tomurcuklara döner, mora yada solgunluğa keser ..

Kıyıcığına sıkışan, yarım-yamalak gülüşlü seyreyen dudaklar ..!

Soluklar tutulur, uykular firar eder ..

Muammalar, acabalar, belirsizlik ve korkular işgal edince, zihinleri ..

Yanıtsız soruların çengellerin de ve korkunun çarmıhlarında ..

Acabaların, derin-karanlık labirentlerinde ...

Asılı kalınca beklenen,umulan yada istenen yanıtlar ..

Özlenen sevinçli ruh halleri ....

Mültecilerin, vatanlarını terk edişi misali,acıyla terk ederse insanı ..

İğretiliğin ve edilgenliklerin tellerine ...

Korku dolu, karanlık gecelerin ....

Bilinmezliklerine tüneyince, yürekler ve hayatlar ..

Cam artlarında ...

Kah, karanlık ..

Kah, göz yaşı sağanaklarında, soğuk terlemeler ..

Kabuslar,karaltılar yeni, yeni talanlarla, tarümar ederse ruhu,beyni ve ömrü, gecelerde ..

Bıçak sırtı yaşanırken, hayatlar ..

Unutulur güzellikler, çoğaltılır kabuslar ve evhamlar ..

An gelir hastalıklar,an gelir korkular, an gelir namus ve açlık belaların da hortlar ..

An gelir hürriyetin ,düşlerin,umutların ve sevinçlerin hunharca katlinde..

Hoyratça tarümarında çıkar bu haller, üryanlık da ortaya ..!

Ruhların, derin karanlıklarda yutulup ..

Umuda, sırt dönmüşlüğün girdabında, yutulmuşluğun da ..

Ondandır ki ..

Zor zanaat'dır;

Hayatı, sevgide yaşamak ve umutta gülüş güzelliğinde, çiçeklere durması yüreklerin ..!

Bir yanın karaya,bir yanın umudun şeker pembesine bürünmüşlüğün de ..!

Kala kalırsın, belirsizliklerin ve bilinmezliklerin dört yol ağzında, terk ediliş de..

En kötü an, bilinmezlik de yutuluş anıdır..

O an, hayatlar çoklukla ve sıklıkla, bıçak sırtı yaşanır..

Hayatlar, bıçak sırtı yaşanır..

Tutulur nutkun, lallaşır dilin ..

Göz bebeklerini ...

Gri'den , karaya uzanan, ağır mı ağır, perdeler kaplar

Taki,umut yeninceye dek, umutsuzluğu ..!

Ve, boğunca ya dek, yaşama sevinci, korkuyu ..!

Tir, tir, titrer, insanlar ..

Bıçak sırtı yaşanırken, hayatlar ..!

Bıçak sırtı yaşanırken, hayatlar ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen /Almanya

02 / 04 / 2017

Saat ; 17_45

 ÜŞÜYÜP, TİTREMİYORSA YÜREĞİN .......

Temmuzun hararet yaratan sıcağında olsa da bedenin ..........

Zulme kurban yürekler için üşüyüp, titremiyorsa, yüreğin ...

Kendin ve insanlık için çoktan çalıyor demektir, tehlike çanları ...

Unutma ki, zalimlere ve zulme duyarsız'san ve kurbanların acısını içinde hissedemiyorsan, çoktan kaybetmişsindir insanlığını .....

Böylesi duyarsızlıkla kuşatılmışsa bedenin, ömrün ve ruhun ......

Vicdanınla, insanlığının yerinde çoktan, yeller esiyor demektir .......!

Suretin insan görünsede, fıtratın yitirmiştir çoktan insan kimliğini ....

Gün gelir, zulüm çalarsa kapını, hangi yüzle yüreklerin, ömürlerin  desteğini ve sana paydaşlığını umup, isteyip, bekleyeceksin ?

Sor, bu tarihsel soruyu kendine .......!

Bugün onaysa, yarın sanadır, denmesinin altında yatan gerçek ve kavramda gizlidir, insanlığın gizi ve yüreğin, ömrün, vicdanın hali .

Ömrünün güllük, gülistan'lığı aldatıp, kibre ve duyarsızlığa, neme lazımcılık la, vurdum duymazlığa itmemeli, seni ...

İnsanım diyebiliyorsan eğer, sen, sana ....!

İnsan olmanın zor zanaat'lığın da, insanlığın yatar vicdanının, yüreğinin ve ruhunun temelinde ...

Bencillik, riya ve kibirle bina ettiğin ömrün, gün gelir yıkılır, viran olur .....

SIRÇADAN SARAYLIĞIYLA, FİLDİŞİ KULELİĞİNDE .......!

Mağrurlukla, vicdansızlığın sonu sefillikle, sünepelik'tir, dahası .....

Tarihin ve insanlığın çöp sepetidir, eninde-sonunda .......!

Ondandır demeler ve İSYANİ'nin haykırışı ....

Haksızlığın ve zulmün kurbanlarına üşüyüp, titremiyorsa yüreğin ...

Bil ki .....

Çoktan yitmiştir, insanlığın ......

Nafiledir ...

İnsan geçinip, insanım deyişin ....

BİL Kİ ......

ÇOKTAN YİTMİŞTİR İNSANLIĞIN ......

NAFİLEDİR ....

İNSAN GEÇİNİP, İNSANIM DEYİŞİN .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya 

01 / 04 / 2022 - Cuma 

Saat ; 21_00

ASILISIN ......

ASILI ..............!

 

 

 

Gittin, gideli gönlümde, ruhumda, anılarımda, göz bebeklerimde, dahası ....

Dilimle, kapımın ardındaki çiviye asılı kokunla bezeli giysin de, asılı'sın, asılı, hala .......!

Elim varmadı, giysini astığın yerden indirmeye, dilim varmadı, gittiğini, sevda öyküsünün hazin sonla ilelebet bittiğini, söylemeye ....

Özleminle ve göz yaşıyla dolu gözlerim, aşinalıkla hala yollarda gözlüyor, umuda asılmışlıkla .....

Tıpkı, kapı ardında asılı, giysin gibi ....

Ruhum, gidişinle patlayan fırtınalara yurt olmaktan, bezdi .............

Gelip, dindir'meni bekliyor, bağrındaki fırtınalarla, çalkantıları ....

Yüreğim, kasapların tillesinde tüneyen etler gibi ,tünediği kafesindeki tillesinde .......

Renk atıp, pörsüyüp, çürümekten, yüreklik'ten çıktı .....!

Dönüşünle, koyulduğu nöbetini bitirip, tillesinden indirip, ona ......

Senliliğin, şen-şakrak yürekliğini geri vermeni beklemelerde, şimdilerde, hali külliyen berbat, felaket .......!

Helak olmada, ömür çürütüp, gün eskitiyor ...

Böyleliklerde, halimi sorup, söylemelere bile, gerek yok ...

Ne dermanım kaldı, nede tahammülüm ....

Bilesin ki ........

Ömrüm le, dünyamdaki asılılığın uzadıkça, ölü canlığım çoğalıyor, ÖLÜ CANLIĞIM .......!

Ya gel, döndür hayata, yada vur ateşe yak, kül et ...

Ne iz kalsın ne toz, nede yalanlarla, avuntular da ki yalancı baharlar .....!

Dayatmalarda kanırta, kanırta yaşatıp, çektirdiğin, zulmün kanıtlarıyla, son izlerini de, yok et ...

Kurtar, bu azaptan ...

Konduramamışlığımla, terk edilmişliği ....

Adeta, uzatmaları oynayarak, kandırmalar da, kendimi avutmalar'dan, gına geldi .....!

Kapı ardından, ruhuma uzanan izlerin ile ...

Yokluğundaki, varlığınla, çektirdiğin kabir azaplarıyla ....

Sırat zulümlerin de yaşattığın cehennemler ve yanmalar, tak etti canıma, kuruttu iliğimi, kesti iflahımı ......

Sevdan, dönüp, çıktı müebbetlik de zulme ve var ettiğin zindan'i karanlıklarda, ışığa hasretliğe .......!

'' - Sevda ateşten gömlek ... '' Denir, lafa gelince .....

Sayende,  bende ateşten gömlekliği yanıp biteli ve kefene döneli nice oldu, nice, bilsen ......!

Sevmek, yanmaksa, yanmakla kalmadım, göğe savrulan küllükle, dumanlığımda ....

Döndüm yoklara, döndüm yoklara .....!

Hallerime, kapı ardındaki giysinin tanıklığında .....!

Ya dön-gel, dirilt, döndür hayata ...

Ya'da,  göm, cümle izlerle, küllüğüm de, toprağa .....

CÜMLE İZLERLE, KÜLLÜĞÜM DE, TOPRAĞA ......!

Son nefesimde duy beni, gitmelere, gitsen bile ....

Ömrüm le, dünyamda ve kapımın ardında asılı'sın, asılı,  hala .....

Asılısın, asılı .....

ASILI ' SIN ....

ASILI ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 / 04 / 2022 - Cuma

 

 

 

Saat ; 16_55

 

KOKUN BİLE .........!

 

 

 

Teninin kokusunu sürüyorum, korkularımın üstüne .........!

Kalıcılığında, şifa olsun diye, medet umarak, kokundan ....

Gel gör ki, nafile ....

Kokun bile gizleyemiyor, korkularımı .....

KOKUN BİLE GİZLEYEMİYOR KORKULARIMI .......

KOKUN BİLE .........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 / 04 / 2022 - Cuma

 

 

 

Saat ; 15_25