4 Haziran 2023 Pazar

 


NAFİLEDİR ÇABAN, NAFİLE .......!

Arzular, istekler bir yanda, düşler beriki yanda, hüsranlarsa tıpkı, KRAL ÇIPLAKLIK GERÇEKLİĞİNDE, karşında duruyorken ....
Kafanı kuma soksan, gerçeklerden kaçsan yada ......
YADSIMANIN URGANINDAN çeksen de canhıraşlıklarda, bunun bile para etmezliğinde, nafiledir çaban, nafile ......
NAFİLEDİR ÇABAN, NAFİLE .......!
Bilesin ki, senin hayata dair hesabın, kitabın ve planınla, oyunun varsa ....
Yaz aklına, ömrüne ve bil ki .....
Bu HACI YATMAZ kılıklı hayatın da, sana dair ve hatta seni alt etmeye kararlılıkla .....
Kıyısında, köşesinde, olmadı, Zulasında, hem planı, hem de tahayyül edemeyeceğin oyunu vardır, oyunu .......!
Hatta öyle ki, görüneninden de çok, görünmeyeninde taşıdığı taşı, olmadı, kurşunu, hatta, topu-tüfeği vardır, TOPU, TÜFEĞİ ....!
Üstelik, hayatın mermisi Bamyayla, Nohut'tan da değil, tam da can evinden vurduğunda, paralayan cinsindendir, paralayan cinsinden ......!
Kim ki, hayatı hafife almaya yeltenir, dudak büküp, küçümser se .....
<< - ADINDAN EMİN OLDUĞUNDAN DA ÇOK, EMİN OLMACASINA BİLSİN VE İNANSIN Kİ ..... >>
Hayat ......,
''-Öksüz oğlan sillesinden de beter mi beter, ağır mı ağır olmacasına ...! ''
Sillesiyle öylesine ağır, unutulmaz cinsinden vurur ki, ensenle, kafana, şamarını, yetmedi yumruğunu .....
Kendinden geçmekle bırakmadığı gibi, öylesine kalıcı ve okkalısından yara-bere açıp, derin izler bırakmacasına sıkıp, savurur, cümle cephanesiyle,olur-olmaz mühimmatını ....
Hani derler ya..'' YAĞMURLU GÜNDE BİR YUDUM SU'YA, HASRET KOYAR İNSANI ''
İşte böylesine, amansız ve acımasızlıkla der-dest eder, dürer defterini, verir eline, tutuşturup-sıkıştırıverir ....
Sen inat ve ısrarla, '' - Hayır.'' Desen, tepinsen, almak istemesen de, sokar, kara kaplı MİZAN DEFTERİNİ koltuk altına, KOLTUK ALTINA .....!
Bir insan, hayatla baş etmenin ilk adımıyla, yegane yolunun .....
Her şeyden ama her şeyden önce .....
<< -Korkularıyla yüzleşmeyi ve onları yenemiyorsa ...
Onlarla, barışık ve bir arada yaşamayı bilmeli ve becermelidir....! >>
Bu, HAYATIN, İNSANA DAYATTIĞI, OLMAZ SA, OLMAZ KADİM GERÇEĞİDİR, GERÇEĞİ .....!
Evvelden, ahire, mirasıdır , mirası hayatın insanoğluna.....
Hikmetinde, laneti, Lanetinde sırrıyla, mucizesi saklıdır bağrında ...
Kimselerin eremem' işliğiyle, ilmiyle, sırrına ...
İşte tam da böyleliğinde SURA ÜFLENEN , NEFESİYLE SIRRININ ZAMANIN IRMAĞINDA AKIP GİDENLİĞİNDE...
Harman olan ömürlerin, yele-kuza,toza,suya hasılı toprağa kavuşup, karışarak tarihe mal olup, mazi olmuşluğunda.....
Hoş sedaların GÖK KUBBE DE NİDA olmuşluğunda .....
Unu eleyip, eleği duvara asmış, HAYAT VURGUNU, YIL YORGUNU nice HİSAR ÖMÜR BEKÇİSİ olup, çıkan, Hayat Gazisini dinlerseniz ....!
İçtenlikli can kulağıyla ve alıcı gözle pür dikkat bakıp, gözlemlerseniz, ayan-beyan görünen gerçeği, şudur.......
<< - Eriliyle, dişiliyle, kim ki, hayatın sillesini yiyip, zıpkınıyla, olmadı, oku-mızrağı .....
Dahası gizemli bumeranglarıyla vurulmuşluğunda, kala kalmış sa bir başına, hüsranları ve ezinçleriyle yüz, yüze .........
Hamama yakışan üryanlığıyla.....
Hayatın kıyısında, kuytusunda, eminlikle biliniz ki ....
Ömür ve hayat ırmağının bağrında, korkularıyla kulaçlamaya çalışan lığın- da ....
Korkuların tillesinde ve mutsuzlukların çengelindeki asılı' lığında .......
Debelenip durmalardadır, acabalarla, keşkelerin, hatta, YA ŞİMDİLERİN arasında, pürmelal' liklerinde ......!
Hem de, tiril, tiril titremekten değil sadece, soluğu, dermanı, takati, gücü kesikliklerde ......
Görünenden de çok ağır tahribatı ve yarasıyla, dönmüştür adeta, yaşayan ölüye, YAŞAYAN ÖLÜ'YE ....!
<< - KENDİNE, HAYATA VE GÜZELLİKLERE KÜSÜP, SIRT DÖNMÜŞLÜĞÜYLE TERK ETMİŞTİR ÇOĞU KERE KENDİNİ, HAYATIN ACIMASIZ PENÇESİNE .! >>
Kah, iflahsız illete, dermansız dertlere müptelalıklarda cebelleşerek son nefesini, olabildiğince geç vermenin peşinde tüketiyordur ömrünü ......
AZRAİLLE, HAYATIN arasındaki amansız ve acımasız GELGİTLERİNDE..!
Kah, çoklukla kimilerinde, olduğu, görülüp-gözlendiği gibi .....
MÜPTELALIĞINDA ALKOLE YADA TÜRLÜ KÖTÜ ve İFLAH ETMEZ İLLETLİ BAĞIMLILIKLARA ......
AKLIYLA, ŞUURUNU YİTİRMENİN KIYISINDA ....
NÖBETLERDE, ÖMÜR TÜKETMEYE TUTSAKLIKTA .......!
EN KOYUSUNDAN, PAHALISINDAN, CEREMESİNİ ÖDÜYORDUR, HAYATA, HEM DE ÜSTELİK EN AĞIRIYLA, İFLAH OLMAZINDAN ......! >>
Bir diğeri, Yaklaşmış' lığını hissetmiş'likle ölümle, kabir denen, çukura.....
Çekmişlikle, ELİNİ SUDAN, SABUNDAN, hatta ...

Dün, HELAL GÖRÜP, BUGÜNSE zinhar haram bildiğinden, gecikmeli de olsa .....
Aklınca, koyulmuş' luğuyla, Mevlasıyla arayı bulup, düzeltme çabasına, tesbihlere emanet etmiş umuduyla, nefesini .....
Ertelemiştir, dünyayla ilgili hevesini, gömerek kursağına ......
ERTELEŞMİŞTİR, DÜNYA İLGİLİ HEVESİNİ, GÖMEREK KURSAĞINA....!
Dünü dururken kapkara kapılığında, o hala çıkış aramaktadır Arasatlarda pür telaş' lıkda, koşuşturmacasına ...
Hasılı....
Ömür denen güneşin, zamanın ummanındaki, amansız ve dönüşsüz batmış' lığında, düşerken ömür takvimindeki o, son yaprağı da ......
İnsanoğlunun naçar' lığı asılı durur, hala mı hala, UNU ELEYİP, ELEĞİ DUVARA ASMIŞLIĞINDA DÜNÜN TANIĞI VE HATTA SUÇLARIYLA, YENİLGİLERİNİN, HÜSRANLARIYLA, ELEMLERİNİN KANITLIĞIYLA, TANIKLIĞINDA ..
Ondandır, dememiz.....
'' - Arzular, istekler bir yanda, düşler beriki yanda, hüsranlarsa tıpkı, KRAL ÇIPLAKLIK GERÇEKLİĞİNDE, karşında duruyorken ....
Kafanı kuma soksan, gerçeklerden kaçsan yada YADSIMANIN URGANINDAN çeksen de, bunun bile para etmez' liginde, nafiledir çaban, nafile ........''
NAFİLEDİR ÇABAN, NAFİLE .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

26 / 05 / 2023 - Cuma

Saat ; 00_40 

 

SEVDA ÖYKÜSÜ .......!

Hala, aklının arka sokaklarında voltalıyorsa, kalanda saklıysa ve onda aramalardaysan, gideni ....
Bil ki bitmemiştir, hala ömrün ve gönlün, sevda öyküsü ......
SEVDA ÖYKÜSÜ .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

26 / 05 / 2023 _ Cuma

Saat ; 15_51 

 


NE ONDURUR, NEDE İFLAH EDER ONU....
SEVİNİN CEMRESİYLE, HAR'I .....

Dününde, ÖZGÜRLÜĞÜN NİŞANESİ YILKI ATIYKEN, YULARA, DİZGİNE, GEM''E VURULAN, ÖMÜR VE GÖNÜL ATIN .....
Dün iplemediği fermana, bu gün uyup ta, diz çöküp, sevi' den beslenmeye koyuluyorsa .......
Keçinin ot yemediği sarp kayadan, dorukların yarında, vadilerin bağrın'dan ...
Ulu dağların, boranında, fırtınasında, kasırgasında yele kesilip, bulutlar sarıyorsa, başını .......!
Hele ki, efkarda, ayrılığın acısında, kesiliyorsa ottan, saman dan, yem den, suya hasretlikte yana, yana kavruluyorsa, ciğeri sevinin, sevdanın harı düşerek atlasına.....
Çatlamaya durup, kana kesmiş dudaklar adeta, medet deyip, yalvarırcasına .....
Aşka harında '' - Su, su . ,, Diye, feryat-figan, kişnemeler, nidalar yerine..
'' - İlle de sevi, ille de yar ,, Çığlıklarıyla inletiyorsa, arzı, arşı ....
Nidaların çınlıyorsa, Sema 'da ....!
Hele ki, sevi ataşının harıyla, narında, geçerek kendinden ...
Dehleyip, kopup gitmiyorsan, ömür hasrettiğin, bu atlaslardan ....
Dahası, bülbül kesilip, figan ettiği gül dalından görünmez ellerce çözülüp ....
Sürülüp, dehlendiği mecrada tüketiyorsa ömrünü, hala ve inadına .....!
Geriliyorsa, '' -SEVİNİN DARINDA '', '' ÇEKİLİYORSA SIKLIKLA, DARA ....! ''
Döküyorsa, KANA KESMİŞ GÖZ YAŞINI, UĞRA, UĞRA .......!
DÜŞMÜŞTÜR, aşkın cemresi onun sinesine .....
Döndürmüştür sevinin narı onu .......
Kah, çıraya,
Kah, çerağa, mum edip, yiyip-bitirip, yakıp, tüketerek .....
Hatta, an gelip benzetip, çevirmiş se, sönmüş kandile ........!
Bil ki ,
Billahi, ömür kapını çalmıştır, sevinin muştucusu, elçisi ......!
Saplanmıştır, SEVİ OK'U, salt yüreğine, gönlüne değil .......
Ruhunun, benliğinin derinlerine ve hatta en ücralarınla, en köhnelerine ..!
BİLLAHİ, ÖMÜR KAPINI ÇALMIŞTIR, SEVİNİN MELEĞİ .......!
Seviden azade, bakar körlüğünde ........
Görür yanından, yerinden, görünmezinden, işlemişse onun içine ......
SEVİ'DEN AZADE, BAKAR KÖRLÜĞÜNDE .....
GÖRÜR YANINDAN, YERİNDEN, GÖRMEZİNDEN, İŞLEMİŞSE ONUN İÇİNE!
Ne desen para etmez, ne yapsan, nafile ........!
NE DESEN PARA ETMEZ, NE YAPSAN, NAFİLE ......
Değil mi ki ....
Bir yol düşmeye görsün, GÖNÜL TOPRAĞINA, CEMRE...
YÜREĞİNE, AŞKIN ODU ...
Ne ondurur, ne de iflah eder, onu .......
Sevinin Cemresiyle, Har' ı .......
NE ONDURUR, NEDE İFLAH EDER ONU....
SEVİNİN CEMRESİYLE, HAR'I .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

26 / 05 / 2023 - Cuma

Saat ; 17_50 

 

ISLIKLARA YÜKLERİM, ÖFKEMİ, HINCIMI, HÜSRANIMLA, DÜŞ KIRIKLIKLARIMI ......
ISLIKLARA YÜKLERİM ....
ISLIKLARA ...........!

Tanıyan, gören,bilen duyan yahut ta ....,
'' - KESKİNLİĞİ KILIÇ, TİZLİĞİ YEL, AKUSTİĞİ DALGALAR GİBİ ...! '' Dedikleri ıslığımla ilgili, meraklarını, gidereyim, meraklarını .....
ÖMÜR DEHLİZİMİN DÜNÜNDEN ARMAĞANLIĞINDA, ÇOCUKLUĞUMUN TÜM RENKLERİYLE BEZENİR, ISLIKLARIM .......!
SÖYLEYEMEDİKLERİMLE, ÇÖZEMEDİKLERİMİN, ÇETREFİLLERİMİN ALACALI GİYSİLERİYLE KUŞANMIŞTIR oldum, olası, ıslığım ......
Bendeki ben vardır, bendeki ben ıslıklarımın anaforlarında ...
Öyle ki kör düğümlü'ğümde çözemediğimde kendimi olduğu kadar hayatı da o anlarımda ISLIKLARIM YETİŞİR İMDADIMA..
O gün, bu gündür düpedüz, hayatın türküsüdür ıslıklarım, hayatın türküsü ....
HAYATIN TÜRKÜSÜDÜR ISLIKLARIM.....
An gelir ....,
YÜREĞİM TAŞAR, DİLİME VURUR AMA ......
SÖZCÜKLERİM'İN, TÜMCENİN, KELAMIN, boğazıma düğümlenmiş' liğinde.! Söz, SES'E ....,
Ses, ISLIĞA dönüşür......!
Sözün bittiği an ve yerlerde ....
RUHUMUN depremleriyle, heyelanlarında ......
Gümbür, gümbür çağıldayan ıslıklara, yüklerim, ıslıklara ......
GÜMBÜR, GÜMBÜR ÇAĞILDAYAN ISLIKLARA, YÜKLERİM .......!
ÖFKEMİ, HINCIMI, HÜSRANLARIMLA, DÜŞ KIRIKLIKLARIMI ....
ISLIKLARA YÜKLERİM .......!
ISLIKLARA .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 05 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 07_30 

 

UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN, SES YİTİNCE ..

SES YİTİNCE .......!

UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN SES,
SES YİTİNCE .......!
Lal olur gece, kent, hayat, alem, kainat ......
Söner, ışıklar, ışıltı bürünür karanlığa, göz bebeklerinde çerağ yiter ....
Yutmalara kalkışır, karanlıklar, aydınlığı, umudu, sevinci, düş ve gülüş güzelliklerini .....
Farkında olmaksızın, çabasının nafileliğinin ...
Unutarak, nice kızıl gül güzellikleriyle, şafak nura liginin hükmünü, asla yok edemeyeceğini ......
Çünkü, ses yitince, hortlar korkular, karabasanlar, karanlıklar ve yalnızlığı kamçılayan hüzünlerle, kendimize bile, küsmelere durmalar, çoğalır ......!
Meydanı boş bul muslukla, at koşturmaya koyulunca, yitince ses ...
YİTİNCE SES .....
Bürünülen gülüş ve riya maskelerinin ardında, çoğalarak, akar .....
Kah, içe ......
Kah, dışa, göz yaşları ......
Daha da beteri ve kötüsü, görünmez eller gaspa yeltenir güzellikleri ....
GASPA YELTENİR, GÜZELLİKLERİ .......!
Renkler solar, müzikle susar, dahası soluklara bile olmacasına,dudaklar mühürlenir, yeminli, ürkütücü sessizliklere ...
Ölü kelebek etkileri darp ve talan eder, ağızlara, dillere, dudaklara ....
Dil-diş lala keser, kerpetenle açılamamacasın kitlenip,kapanır dudaklar, sessizliğin yakıcı,yıkıcı tahripkarlığında ......
Ne dudaklar o eski dudaklar ne de hapsolan sesler,o eski ses olur.....
Yetmedi ......
Tenler, yüzler renklere bürünmek yerine, belenir kasvetin boz bulanıklığına .......!
Canlanmayı unutan tenler, bedenler, gözler, saçlar, savrulur ......
Ünsüz-sessizliğin, belirsizliğin, bilinmezliğin ve çözümsüzlüğün çetrefilli girdaplarında yutulur ömürler,
Boyunduruk vuruluması acılarının, tarifsiz dayanılmaz hallerinde ...
Umudun, yitmeye yüz tutmuşluğunda, solmalara koyulur, hazan yaprakları kesilerek .......
Despotluka, nobranlıkla koparıldığı doya, doya yaşanan hayatı, gasp ve talanla pürmelalliklerde geride bırakarak yaşama sevinçlerini .....
Kasıt ve garezde yenilir kainat, hayat, ömürler, insan ve insanlık üstüne ölü toprağı serpilmelere, yenik düşer ......
Etekler hüsranla, gözler yaşlarla dolup taşar, Zul gelir hayat, ıstıraplar pençesinde kıvrım, kıvrım kıvranarak ....
Apansız ve amansızlıklarda kasvet sarar, dört koldan, hayatları, ömürleri, ruhları ......
Korku, umacı öykülerinin sayfasından çıkarak, karışır hayatın içine ......
İliklerimize işleyen karanlığın, bizleri kapı çevre kuşatmış' lığında .....
Unuturuz, umuda ve yaşama sevinciyle, düşleri, gülüşleri .......
Asarız mutsuzlukla, umutsuzluğun tillesine, cansız ölü bedenler misali döner durur, ölü bedenler ...
Kirmanların, döndüğünden bihaberliklerde pervane kesilmiş' liğinde .....
PERVANE KESİLMİŞLİĞİNDE .......!
Hayatın canlılığının kanıtı, teminatı ve olmazsa olmazı O SES, YİTİNCE ...
SES YİTİNCE .....
'' -KANLA KAPLI KARA MAKSALARIN ACIMASIZ ÇALIŞMIŞLIĞINDA .....! ''
Kefenler biçilir, kefenler, insana, hayata ...
Döner hayat bir tımarhaneye, hatta, hatta .......
Adeta, ölüm sessizliğine yenik, Morga, DÜNYAYI KUŞATAN, KUZULARIN SESSİZLİĞİN EGEMENLİĞİNDE .......!
Ölümler biçilir, kalemler kırılır, katline ferman eylenir ....
İnsanların, canların ve yaşama, güzelliğe dair her ne varsa cümlesinin ...
El ayak çekilir, ses yitince, siner ömürlere, korkunun, yağlı kara isleri ....
UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN SES YİTİNCE,
SİNER ÖMÜRLERE, KORKUNUN, YAĞLI KARA İSLERİ......
KORKUNUN, YAĞLI KARA İSLERİ .......!
Hasılı, uzun lafın kısası, SES YİTİNCE ......
KABUSUN, KARABASANIN, KUZULARIN SESSİZLİĞİNİN, KATMERLİ ACILARI .......
YER, BİTİRİR, TÜKETİR İNSANI, İNSANLIĞI VE HAYATI ....
SES YİTİNCE ......
SES YİTİNCE .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 05 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 15_00 

 

Gam; Hayatın bağrında hasrettiğin ömrün, kefareti ...
Sevinç; Seni, sen yapan, asaletli, helale haram katılmamış arı-duru zenginliğin, arttıkça çoğalıp, çoğaltan hazinendir .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 05 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 22_52 

 

SEVGİYE DAİR, MANİFESTO ....,

Gönül ve ömür dağarcığımızdan .....
Sevgiye dair, düşünceler demeti;

Sevgiyi var edip, sadece barındırmakla yetinmeyip, bünyende, dünyanda, hayatında, hayatını sevgiyle özdeşleştirip, bütünleştirerek, sevgiyi yeniden harmanlayarak üretip, geliştirip, çoğaltarak bölüşen olmak, hele ki günümüz dünyasında ........

İkirciklerin, çekincelerin, diğer olumsuz unsurların daha da önemlisi ....

Korkuların, nobranlığın olduğu kadar, çıkar çatışmalarının, egoların, narsisimin ve güce tapanlarla, gücün odağındaki SÖZDE İLAH geçinen acuzelerin cirit attığı koşullarda, hiç te kolay olmayan .....,

Aksine, çok emek, sabır, çaba, omurgalı dik duruş, kararlılık, vizyon isteyen, gerektiren, OLMAZSA, OLMAZ üryanlığında, anlaşılması gereken bir gerçekliktir.

Ancak, bununla birlikte, bunu başarmak ve ömrünü, hayatını, dünyanı sevginin urganına sarılıp, bağlamak, bağlanmak insanlık, dünya ve hayat için tek kurtuluş ve tek kurtarıcıdır.

Tek çare ve yoldur.

Asl olan, bu yola çıkmak değil, hatta, sadece işin edebiyatını yapmak ve havanda su döven lafazanlar ve lafazanlık kurbanı olmak yerine, bu yolda her halükarda yürümek, kurtuluşun olmazsa, olmazıdır....!

Özcesi....

SEVGİ, EMEK VE YÜREK İSTER .....

Yol çetinleştikçe, azim ,güç, irade ve kararlılıkla yürüyen yolcular, SEVGİNİN GERÇEK NEFERİ, GÖNÜL ERİ ÇELEBİLERDİR ......

Her türlü takdire, övgüye şayan, BAŞ TACI KILINASI PERVANELER VE ATEŞ BÖCEKLERİDİR, ATEŞ BÖCEKLERİ ....,

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

28 / 05 / 2023 - Pazar

Saat ; 02_20 

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...