UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN, SES YİTİNCE ..
SES YİTİNCE .......!
UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN SES,
SES YİTİNCE .......!
Lal olur gece, kent, hayat, alem, kainat ......
Söner, ışıklar, ışıltı bürünür karanlığa, göz bebeklerinde çerağ yiter ....
Yutmalara kalkışır, karanlıklar, aydınlığı, umudu, sevinci, düş ve gülüş güzelliklerini .....
Farkında olmaksızın, çabasının nafileliğinin ...
Unutarak, nice kızıl gül güzellikleriyle, şafak nura liginin hükmünü, asla yok edemeyeceğini ......
Çünkü, ses yitince, hortlar korkular, karabasanlar, karanlıklar ve yalnızlığı kamçılayan hüzünlerle, kendimize bile, küsmelere durmalar, çoğalır ......!
Meydanı boş bul muslukla, at koşturmaya koyulunca, yitince ses ...
YİTİNCE SES .....
Bürünülen gülüş ve riya maskelerinin ardında, çoğalarak, akar .....
Kah, içe ......
Kah, dışa, göz yaşları ......
Daha da beteri ve kötüsü, görünmez eller gaspa yeltenir güzellikleri ....
GASPA YELTENİR, GÜZELLİKLERİ .......!
Renkler solar, müzikle susar, dahası soluklara bile olmacasına,dudaklar mühürlenir, yeminli, ürkütücü sessizliklere ...
Ölü kelebek etkileri darp ve talan eder, ağızlara, dillere, dudaklara ....
Dil-diş lala keser, kerpetenle açılamamacasın kitlenip,kapanır dudaklar, sessizliğin yakıcı,yıkıcı tahripkarlığında ......
Ne dudaklar o eski dudaklar ne de hapsolan sesler,o eski ses olur.....
Yetmedi ......
Tenler, yüzler renklere bürünmek yerine, belenir kasvetin boz bulanıklığına .......!
Canlanmayı unutan tenler, bedenler, gözler, saçlar, savrulur ......
Ünsüz-sessizliğin, belirsizliğin, bilinmezliğin ve çözümsüzlüğün çetrefilli girdaplarında yutulur ömürler,
Boyunduruk vuruluması acılarının, tarifsiz dayanılmaz hallerinde ...
Umudun, yitmeye yüz tutmuşluğunda, solmalara koyulur, hazan yaprakları kesilerek .......
Despotluka, nobranlıkla koparıldığı doya, doya yaşanan hayatı, gasp ve talanla pürmelalliklerde geride bırakarak yaşama sevinçlerini .....
Kasıt ve garezde yenilir kainat, hayat, ömürler, insan ve insanlık üstüne ölü toprağı serpilmelere, yenik düşer ......
Etekler hüsranla, gözler yaşlarla dolup taşar, Zul gelir hayat, ıstıraplar pençesinde kıvrım, kıvrım kıvranarak ....
Apansız ve amansızlıklarda kasvet sarar, dört koldan, hayatları, ömürleri, ruhları ......
Korku, umacı öykülerinin sayfasından çıkarak, karışır hayatın içine ......
İliklerimize işleyen karanlığın, bizleri kapı çevre kuşatmış' lığında .....
Unuturuz, umuda ve yaşama sevinciyle, düşleri, gülüşleri .......
Asarız mutsuzlukla, umutsuzluğun tillesine, cansız ölü bedenler misali döner durur, ölü bedenler ...
Kirmanların, döndüğünden bihaberliklerde pervane kesilmiş' liğinde .....
PERVANE KESİLMİŞLİĞİNDE .......!
Hayatın canlılığının kanıtı, teminatı ve olmazsa olmazı O SES, YİTİNCE ...
SES YİTİNCE .....
'' -KANLA KAPLI KARA MAKSALARIN ACIMASIZ ÇALIŞMIŞLIĞINDA .....! ''
Kefenler biçilir, kefenler, insana, hayata ...
Döner hayat bir tımarhaneye, hatta, hatta .......
Adeta, ölüm sessizliğine yenik, Morga, DÜNYAYI KUŞATAN, KUZULARIN SESSİZLİĞİN EGEMENLİĞİNDE .......!
Ölümler biçilir, kalemler kırılır, katline ferman eylenir ....
İnsanların, canların ve yaşama, güzelliğe dair her ne varsa cümlesinin ...
El ayak çekilir, ses yitince, siner ömürlere, korkunun, yağlı kara isleri ....
UMUDA, HAYATA DAİR GÜZELLİKLERİ BAĞRINDA TAŞIYAN SES YİTİNCE,
SİNER ÖMÜRLERE, KORKUNUN, YAĞLI KARA İSLERİ......
KORKUNUN, YAĞLI KARA İSLERİ .......!
Hasılı, uzun lafın kısası, SES YİTİNCE ......
KABUSUN, KARABASANIN, KUZULARIN SESSİZLİĞİNİN, KATMERLİ ACILARI .......
YER, BİTİRİR, TÜKETİR İNSANI, İNSANLIĞI VE HAYATI ....
SES YİTİNCE ......
SES YİTİNCE .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
27 / 05 / 2023 - Cumartesi
Saat ; 15_00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder