6 Haziran 2023 Salı

 

RIHTIMDAKİ GÖLGELER .......





Yılların tozunu atmışlıkla zamanın, takvimlerin, günlerin, özlemle anılıp arandığı dünü ve şimdi hepsi birer anı olup çıkan, dünün yaşanmışlıklarından yadigar ......

Rıhtımdaki gölgeler, zamanın behrinde......

Binip, sessizce yola koyuldukları ....

O, dönülmez ülkeye olan, ebedi yolculuklar çıktı, çıkalı ......

Çoğu kere, hemen  hiç birinin adını yad eden ömürlerin bile, esamesinin okunmamacasına ,  alıp ta başlarını, çekip gitmişliklerini ...

Sanki durumu tespit etme işgüzarlığında, durumdan vaziyet çıkartan birinin icadı

<< - KİMSELER KALMADI . >> Yaftası hem rıhtımın, hem de gelişmelerin ilanı yada tesciliydi ...

Bu yafta nicedir rıhtımında görünmezliğinde gölge ömürlerin durum tespit vesikası gibi orada dururken ...

Hem rıhtımın, hem de geride kalan yeni yetme sakinlerin tepesinde ...

'' DEMOKLES'İN KILICI '' misali, sallanıyordu ....

Rıhtım, deniz ve gölgelerle yeni yetme nesil yolcular hemen her unsur Neyse oluğunda ve gerçeğinde, lallığını olduğu kadar, hatta ondan da çok ve beter olmacasına kendi kaderine terk edilmişliklerde sinsice çürümelerde ömür, zaman tüketerek alenen '' KENDİ KADERİNDEN '' ÇOK..

Kadersizliğini, BUNUN KOYU BULAMAÇLI KEDERİNİ, YAŞIYORDU ....!

Böylesine tek düzeliklerle, lakaytlık ve nemelazımcılığın misketinde O MALUM SONU bekliyorlardı date sözleşmişçesine yahut ta aralarında muammalı sessiz ve yazısız karanlıklar manzumesi anlaşmayla, ona harfiyen uyarak ....

Çok bilmenin ceremesini çekip, diyetini ödemek gibi bahtsızlıksa  hayatlarını tamda orta yerinde duruyordu .Tıpkı o yafta, kaderine terk edilen için, için çürümelerde ölümü içen iskeleyle, meçhullükleriyle, görünmeyenliklerinde var olan gölgeler.

Her hepsi de CÜMBÜR CEMAATLİKLERDE AYNI ROTA DA YADA TEK YÖNLÜ RAYDA YÜRÜYORLARDI, BİRER, BİRER KİRİŞİ KIRIP,SESSİZ SEDASIZ ölüm ülkesine göçte bu çarkın bir devamı,hatta olmazsa olmazı ve omurgasıydı..

Böylesi hercümerçlerde sukunet kazanında, kaos ve  muammalar aşı pişirerek, çanların kendileri için çalacağı anı ve sıralarının gelmesini bekliyorlardı .... 

SIRALARININ GELMESİNİ BEKLİYORLARDI ....

Öyle ki ..... 

Hayali, gölgeli siluetliklerinde . ve eski topraklıklarının nişanesi, sembolü olup, çıkan ...

<< - NAFTALİNLİ, KÜFLÜ ÖMÜRLER ....! >> Etiketiyle, yaftalanmışlıklarında .....

Hele, hele de ÇIKTIKLARI DÖNÜŞSÜZ YOLCULUĞUN YİTİK ÖMÜRLÜ FİGÜRANLARI olarak RIHTIMA ASLA GERİ DÖNEMEMİŞLİĞİNDE ....

Sessizlikleri, yokluktaki varlıkları, var olan günlük hayatın rutinleşmiş keşmekeşlikleriyle, hengamelerinde .....

Adeta, ebediyen unutulmalara tutsak yolcularıyla, adeta bindikleri gemilikten çok ÖLÜM TABUTU, YADA AZRAİL BARINAĞI olup, çıkan NUH NEBİ'den kalma vapur ve gemi müsveddeleriyle  çıktıkları o, son seferde ki, yolculuklarıyla DÖNÜŞSÜZLÜĞE YELKEN AÇIYORLARDI ....

Kaderlerinden, kısmetlerinde çok bela ve illetleri olup çıkan ve külfetin ağır yükünü gıkları çıkmaksızın ödeyen bu biçareler ordusu o malum son seferden asla ama asla HİÇ GERİ DÖNEMEMİŞLİKLERİYLE ....

NİYETLENSELER, PLANLASALAR YAHUTTA SESSİZ KAVİLLERDE MUTABIK KALSALAR DA....

Bir daha hiç ama hiç dönüp, uğrayamadıkları, buluşup, siren sesleri kakofonilerinin su ve dalga sesine hatta kuşun, börtü-böceğin sesine karışan yorgun  ve bitap düştüklerini ele veren marazlı çığlıklarla ötüşleri arasında....

Demir atamadıkları, çapalarını ,yeniden ve bir daha ıslatamadıkları, mola verip kahve kokusuna karışan dedikodu fiskoslarında birbirlerini çekiştiremedikleri ......

Tıpkı, bu rıhtım eskisi kırık-dökük bina gibi insana kasvet ve karamsarlık veren bu köhne ve  bir o kadar da ...

KADERİNE TERK EDİLMENİN ACISIYLA İNİM, İNİM İNLEYEREK ÖMÜR TÜKETEN BU RIHTIMIN, HAZIR KITA, EMRE AMADE  MÜDAVİMLERİNİN, HALA GÜNDEMDE KALMAYI BAŞARMIŞ .....

<< HAYATI, MUTLULUĞU ISKALAYAN, YİTİK ÖMÜRLÜ, ADSIZ KAHRAMANLARI ....

Bir daha asla karaya çıkamamış, denizde yol alamamışlıkları ve en önemlisi, hazini de .....

Son seferi kaçırmışlıklarının, ACILI ACABALARI'nın SARKACINDA SALLANARAK, ÖMÜR TÜKETMİŞLİKLERİNDE .....

Hala sessizliğe gömülmüş lükleri ve yokluklarında efsane kesilen yolculukları .....

Adeta Ramazan bayram gecelerinin değişmezi, canım kandiller gibi asılıp kalmıştı buraların, iskelenin, zamanın ve tarihin, hayatın, semanın, ömürlerin bağrına ...

Bu kandilleri indirmeye kimsenin muktedir olmamış lığında yıllar sonra varda yokluklarda sallanır durur, dilek ağaçlarına bağlanan rengarenk çaput ve ip parçaları gibi ..... 

Yeller esip, bağırlarına vurdukça sallanırlar yele kapılmışlıkla  yalpalar dururlar, tıpkı dilenci vapurları gibi ...

TIPKI, DİLENCİ VAPURLARI GİBİ .......!

Bu günün,'' Varda, YOK, Yokta VAR '' eski tertip ANTİKA YOLCULARI .....

GÖLGELER VE HAYAL İNSAN SİLÜETLERİ olarak .....

Hem vapurlarla, gemileri, hem de gidenleri, özlemle olduğu kadar da, hatta, hatta ...

Ondan da çok, hicranla ve SESSİZLİĞİN DİLİ ve SESİYLE ...

NİCE DİLLERE VE DİLLERİNE PELESENK OLUP,YAPIŞAN HASRET MELODİLERİNİ MIRILDANIP ...

Dünü yadetmenin yükü ve yorgunluğuyla hala sessizlikle, yokluklarıyla ama ....

Asla yitip, yok olmayan, SİLİNMEYEN GÖLGELİKLERİNDE VOLTALAR ATARAK, DOLAŞMAKTALAR, ASIRLARA, TARİHE MAAL VE EMANET OLMACASINA .....

Kendilerinden de yorgun ve beterliklerde yalnızlıkların esiri olup, çıkan rıhtımda ...

Rıhtımdaki gölgeler ....

RIHTIMDAKİ GÖLGELER .....

Zamanın behrinde, dünden, bugüne uzanıp, uzamacasına zaman salıncağında yaşananların, anıların ve şehir efsanesi, menkıbesi olup-çıkan dillendirilen rengarenk  öykülerin ......

Sırma gibi işleyerek, motif, motif bezenerek bu güne ve bu nesle erişip, ulaşmış lığında ....

Buraları, bu HÜZÜNLER BELDESİ olup, çıkan DİNGİNLİKLER, SÜKUNLAR RIHTIMI'nın, gönüllülükten ırak, zorunluluğa esir halde, burada koyup, gitmişliğinde.....

Sirenlerin acı, acı çalarak, HİCRANINI DIŞA VURUP ....

Dalgalarla, martılara dillendirilmiş liginde, o gemilerin, vapurların MÜDAVİMLERİ olan, DÜNÜN YOLCULARI ....

Hala VOLTALAR ATIYORLAR ....

Rıhtımdaki gölgeler......

RIHTIMDAKİ GÖLGELER ........ 





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





05 / 06 / 2023 - Pazartesi






Saat ; 07_40

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...