19 Haziran 2023 Pazartesi


 RUHUM, ESKİMİŞ GÜNEŞLİĞİNDE, ŞEMS'LİĞE KESMİŞ, ŞEMS'LİĞE !





Ruhum, eskimiş güneşliğinde, Şems 'lige kesmiş, Şems 'lige ......

Sevi ve sevda denen menkıbelerin kökü, kökeni, gelmişi, geçmişi, tarihin tozlu-solgun ve eskimiş sayfalarında saklı ...

Ondandır, ahkam kesmelerin, boş boğazlığında, üzerine tevatürler ve adeta, cilt, cilt tefrikalar oluşturacak hallerde ...

Yoğun mu yoğun, dudak uçuklatıp, yürek deşecek kadar içtenlikli ve bir o kadar da etkileyici ...

Nice ömürleri sarıp-sarmalayanlığında, ömrümü hakkıyla sarıp-sarmalayamamanın utancı ve ezinciyle ....

Mahcup, utançlar ve suçluluklar dağının altında yitik, tarumar ...

Böyle ligimde .....

'' - Kim kaybetmiş ki, ben bulayım !''Hallerinin avara kasnaklarında  eskiyen ömrüme, fazlalıktan da önce, yük keserliklerde .....

Sevgi ve sevdamın sahipsizliğinde, hemen herkes ucundan-kıyısından, kendine yontup-nemalanmışlığında .....

Tığ-teber şah-ı Merdan hallerde, sevgi ve seviden, sevdadan yana çırak çıkışım, çırak .......!

Sevdalar, sevdalı yüreklerle, ömürler, AŞK MELEKLERİ YERİNE İNTİKAM NEFERLERİNİN İŞGALİNE UĞRAMIŞLIKLARDA ....

Her geçen an beni, KAPI ÇEVRE KUŞATARAK, ESİR ALMALARDA, ESİR ......

Meramım, NE ESKİ GÜNLE CEBELLEŞME, NEDE GRİFT YENİ SEVDA SERÜVENLERİNE YELKEN AÇMA ..

Meramımın, ELDE-AVUÇTA KALANI KORUMAK OLMUŞLUĞUNDA, DÜNE TUTSAK, YARINA IRAK VE YABANIM, YABAN .......!

Dahası, NE KENDİMLE HESAPLARA DURMALARDA KARARLI VE EMİNİM .....

NEDE, PİŞMANLIK VE HÜSRANLARDA TELEFLİĞİMDE KENDİME KIZGIN VE KÜS..

Anlayacağın, tam da CEHENNEMİ YANGINLARIN ORTASINDAYIM, ORTASINDA .......

Ellerimle, eylemlerimle var edip, yaratıp-yaktığım CEHENNEMİN ATEŞİNDE yanıp, yakılıp, kavrulup, küle, dumana dönüp .....

Adımın-esamemin okunmamacasına hatta, dünyaya, bu aleme ve hayata, dahası ...

Kendime aidiyetle, zerre kadar bağımın, ilgimin-ilişiğimin olamamış lığında ....

Dünde var olan kopuk, kırık-dökük  olanlarında külliyen yok olmuşluğunda .....

Ne, dizimi dövüp, kendime hangi cezayı reva göreceğimden eminim ....

Nede çıkış yolunu bulup, düze çıkıp, refaha-feraha ereceğimden bihaberliğimle, yani sürülüp-savrulup ....

Çulsuz atlar yada azat eşekler misali, yuları başına dolanmışlarda 

avare ve Avar alıklara yenilerek ömür çürütüp, yıl eskitmişliğimde . 

Hallerimin, ulu-orta aşikârlarında ......

Diğer yapacaklarımı bilemeyişim gibi ....

Şimdilerde, ne yapıp, ne yaşayıp neyle, nasıl karşılaşacağımı bilememenin kaosa kesen, kuzguni karanlığında, yitikliğimde  ....

Başımı, hangi taşlara, nasıl  vuracağımı ayırt edememiş hallerde ....

Yani, kral çıplak gerçekliğiyle, üryanlığında  pürmelallik de pare, pare dağılmışlıklar da .....

Ezinçlerle, elemlerde un-ufaklıklarda kendimden, hayattan ve sevdadan yana olan-bitende yokum, yitiğim, yitik .......!

Bu yoldaki serüvende yitenlerden, hem de en aleladesinden biri olarak ki yitikliğimle ....... 

Sevinin menkıbesini yazmalara nereden, nasıl başlayıp, yazacağımı bilmeyenim üstelik te .......!

Özetleyerek diyecek olursam,  en kestirmeden demelerle ....

Ne halt edip, ne herze yiyeceğimi bilemeyişim ve endazeyi kaçırışımın sebebi de budur, bu ........

Yıllarla, çağlarla, hele, hele de ESKİMİŞ GÜNEŞ ile aşık atacak hallerimin olmamış lığında .....!

Kısmet kaşığına düşen, rızkıma, nafakama, nimetime çoktan razıyım, razı ....

Yaşadıklarım, hayatın küflü dehlizlerinden çıkagelmiş, tıpkı çağlara ve zamana sığmayan Güneş gibi ....

Asırlardan taşmacasına zamanlara sığmayan, bilinmezliğiyle Fi Tarihinden bu günümüze, hatta anımıza erişen Güneş'e ....

Yani, gün eskiten bilinmezliğiyle, gizemliliğinde ....

Nice yıllar, yaşlar ve ömürler tüket enliğinde Güneş'e özlem ve hasret çoğaltmış lığın hamallığında ve nafileliğinde yorgun mu yorgun...

Dahası adı üstünde ISKARTAYA ÇIKMIŞ hallerde .

Ne yeniye yar, nede düne ve eskiye sahipliğimle ...

Ömür başta olmacasına cümle güzelliklerin, yaşanmışlıklarla, kazanımların bir anda, üstelik te.....

Apansız ve zamansız elden -avuçtan uçmuşluğun, yitikliğinde, dün, yok hükmünde ....

Ötekisiyse, yani yarınınsa, henüz ele gelir olmamış lığında adı var, cismi yok oluşuyla, yarının da  hükümsüzlüğünde .......

Bundandır, iki arada, bir dere de, orta yerde yani Araf'ta kala kalmışlığımla ...

Ne eski bana, nede yeniliğimde, sana erebilenim ...

Adını koymak gerekiyorsa, en kestirmeden deyişle ...

Bunun adı, naçarlıktır, naçarlık ......

Naçarım, naçar olmaya, düpedüz naçar...

Adı, üstünde bunun .....

Tam da bu anlamda ve beni en iyi dile getirip, anlatan azda özü dillendirmecesine, betimleyişimle .....

Yüreğimin taşıp, dile-dudağa dökülerek, dillenmiş liginde, derim ki .

'' -Yaşadıklarım, hayatın küflü dehlizlerinden çıkagelmiş, tıpkı çağlara ve zamana sığmayan, eskimiş Güneş gibi .......

Ruhum, eskimiş Güneşliğinde, Şems 'lige kesmiş, Şems 'lige ......

RUHUM, ESKİMİŞ GÜNEŞLİĞİNDE, ŞEMS'LİĞE KESMİŞ, ŞEMS'LİĞE ! 





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





19 / 06 / 2023 - Pazartesi





Saat ; 00_20

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...