19 Haziran 2024 Çarşamba

 


YUTAR İNSANI, YUTAR BU RUHSAL GİRDAPLAR 


Sinsi mi sinsiliklerde başlayınca...
Hayat, sana şerde oyununu oynamaya...
İşlerin ters gitmişiliğinde..
Önce , gülümseme güzelliklerin..
Ardından , umutların ve inancın ..
Nihayetinde , süngünün düşmüşlüğünde...!
Düşselliklerin güzelliği terk ettikçe, seni ..
Üçer - beşer kirişikırmalara başlayınca
Çevrendeki, dünün iyi gün dostları ( ! )..
Hele ki bir de,
kurumaya başlayınca hayat sevinci pınarların
Naçarlığın çöllerine savrulmuşlukla..
Dil atıp, damak tutmalarına ..
Ve bana yalvar - yakar olmalarına kulak tıkayan ...
Riyakar insan sürüsü
Yaşamayın şaşalı gün ve devrinde..
Çevrende süren o malum..
Maskeli baloların , insan eskisi sünepeleri..
O, insan geçinen hilkat garibeleri ,
Sana , yağmurlu günde bile ..
Bir gıdım suyu , vermekten imtinalara koyulursa !..
Cebinde, paran-pulun..
Ortamlarda ve sözüm ona insan denen ..
Bu zübükler arasında, itibarın kalmayınca ..!
Bir de üstelik, gözündeki perden kalkar da ...
Kurtularak, girdiğin akıl tutulmalarından .
Görmelere başlarsan ,
kuzu postuna bürünen , kurtların ...
Çoktan dişlerini bilemeye başlayıp ..
Kanlı ve hiç kalkmayan o malum sofralarına.
Semiz ve taze et gelmişliğin , heyecan ve sevinciyle..
Gözlerini çakmak çakmak parlatarak..
Sen Ademoğlu'nu ,
nasıl paralamaya hazırlandıklarını .
Kopar işte, o an ..
Sen de , hem makaralar...
hem, insanı kendine bağlayan ...
Hayatın o pamuk ipliği..!
Üstelik sıyrılır, tümüyle balatalar...!
İhtişamlı ömürler ve günler yaşadığın o doruklarda .
kaymaya başlayınca ayağının altındaki zemin ve topraklar!
Düşmelerin iç korkuları tebelleş olur, insana..
İlkin öncü sarsıntılar..
Ardı sıra.
En şiddetlisinden , depremler patlar...
,İnsan ruhunun, muammalı coğrafyasında..!
Sarsıntılarda, ilkin metanet, cesaret,
Akabinde, şuur..
En önemlisi de, irade ve dirayetle..
Sabır yamaçlarının , yıkılmalara koyulduğu...
Beden, benlik, kişilik, gönül ve hayat dağında...
İşte , o zaman ..
İnsan , insan olmaktan..
Sense, sen olmaktan çıkarsın..
Kaldıramayıp, bunca olup biteni ..
Ve acılı arabesklikllerde ..
Ömür tüketmelerin kahrediciliğini, insan.
Devrilmeye başladıkça kendi üstüne..
Ve, ard arda yıkıldıkça ..
Gönlün sırçadan sarayları ..
Tekerine, çomak sokulmaya gör..
Hele ki bir de, bu koşullarda...
Akrep sokasıca, denilecek türden..
Musibetlikte, hıyanette tezgah kurup
Çile çile , rengarenk ipler düzüp..
Beladan çoraplar ören , akraba ve yakınlarınca.
Dahası , güvendiğin dağlara karlar da yağmış, bir de...
Vay ki, vay haline..!
El etek çekilmişliğinde, gecelerde..
Kala kalmışsın...
Ahraz ve lal gecelerin ..
O, öldürücü karanlıklar dehlizinde...
Kapıldığın ruhsal girdaplar, amansızca çekmelere koyulur!
Girmediysen bile , girmene ramak kalmış bu buhranlar...
Yutar insanı, yutar..
Bu ruhsal girdaplar...!
Bilemezsen, her karanlığın bir aydınlığı olduğunu..!
Söz geçiremezsen nefsine, yüreğine..
Yalancı baharlara tez kanan ...
O uçan, o zevzek gönlüne ..!
Üstüne üstlük,
Bir de . akıl denen o karanlık muamma...
Türlü türlü oyunlar oynamaya koyulursa..
Fitne- ficirliğiyle seni kışkırtmalara yeltenip,
Vesvese dolu, hilekar oyunlarını oynarsa, sana ..
Kan- ter içinde kalır..
Kabuslarda boğulursun..
Uykuların, çığlık çığlığa uyandığın
Karabasanlarla dolar, dolar bölünür..
Sen, un-ufak kalırsın...
Meşakkat dağlarının altında..
Çöker o görünmez yükler...
Olanca ağırlığıyla, omuzlarına ..!
Çile ve gam kördüğümllerinin ,
Elini-ayağını bağlamışlığında...
Hesapsız- kitapsızlıklarda..
Soyunarak cin fikirliğe, aşarak haddini!
Bir koyup, üç almaların hesaplarıyla...
Dimyata pirince giderken .
Hesapsız kasabın masadının kaçması misali...
Evindeki bulgurdan da olur..
Borç - harç, dert-sıkıntı, kurmalara koyulduğun düzen..
Kendince var etmelere didindiğin , o küçük dünyan ...
Sahiyim sandığın o engin dağlar..
Yerle- yeksan olmalara durmuşsa..
Denize düşenin , yılana sarılmışlığı haline düşmüşlüğünde !
Bir de, en muhannetine muhtaç olmuşsan ...
Zındıklıkta , birbiriyle yarışan o şürekadan..
İnsan kılıklı, iblislerin, en vahşisine..!
halin dumandır, duman .!!.
Vay ki vay, insanın hâline..
Çek ipini dünyanın işte o zaman ..
Onlardır ki..!
Var da kıymet bilecen .
Sağlığının,
servetinin ...!
Hovardalıklarda, mirasyediliklerde..
Tüketmeyecen ömrünü..
Sağlığını, paranı-pulunu ..
Unutma ki..
Der atalar..
Dışarıda ünün olacağına,
Sofranda, aşın..
Kilerinde, unun olsun... diye.
Elinde - avucundakilerin kıymetini bilmemişliğinde..
Tüketirsen, tezden sermayeyi ..
Yükleyerek ..
Üstelik , hak etmemişken hiç mi hiç ..
, Cümle suçlarını, kusurlarını, hataları da
O, garibim kediye ..
Ardı sıra, yitmelere durmuşsa bir de..
Ruh ve akıl sağlığın..
Çıkar işte , o zaman ..
Şirazesinden hem hayatın, hem aklın..!
Bir çıkmayan görsün , hele.
İşler yolundan .
Ömür ve hayat trenin , rayından...
Sürüm - sürüm sürüklenirsin.
Bu, amansız hayat kasırgasının önünde..!
Yele-kuza karışır, işte o zaman ..
Maazallah (!), ömründen önce , aklın ..!
Divaneliklerin, mecnunlukların..
Pejmürdeliklerin olursuzluğunda..
Ve hayatın.
Önlenemez karanlık ve korku dağlarının ,
Karaltı karaltı, üstüne üstüne abanışında
Seni, der des ederek ..
Acımasızca, lime lime etmelere koyulmuşluğunda..
Benliğinde patlayan bunalım tusinamilerinde..
Hayat denen bu ummanın ..
Sonsuz ve önlenemez gam dalgaları..
Çekerken seni, içine içine..
Ruhunun, direnç kapakları..
Yitirerek takatini, aşınıp , patlamaya koyulunca ard arda..
Delik deşik etmecesine, kaplar..
İnsanı, tepeden tırnağa..!
Ruhsal girdapların , acımasızlığında kalınca, apansız ..
İnsanı, iflah etmemecesine ..
Yutar, ,işte o zaman insanı, yutar..!
Bu ; ' Amansız , ceberrut ' ruhsal girdaplar....

//// Mualla Direnis Yassibas
Kaynak : Yürek Senfonisi, Favori Yayınları, sayfa : 94-98



ZAMANI ,SIRASI GELEN

Ölümün yakıcı gerçekliğinde ..
Dünyanın kimseye kalmayanlığında
Az eğlen ,çok eğlen
Bakmaz buna Azrail denen
Önden ve önce gider ,,
Zamanı , sırası gelen ..
ZAMANI ,SIRASI GELEN
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
İmmenstaad / Almanya
19/06/2024 - Çarşamba
Saat; 06_30

15 Haziran 2024 Cumartesi









ÇOĞALDIKÇA YİTMEKTİR, BU KISIR DÖNGÜNÜN ADI .....

Kızıl kor alevden göleği giyinmekten başka adı ve anlamı olmayan
olursuzluk sarmallarına belenen aşka öykünüp, ömür adamak .....
Doğruların bağrında, yanlışların boy atmışlığında ......
Serpilip-büyüyen yalnızlıkla, çoğaldıkça devasalaşıp insanı yutan korkularla baş etmek adına ...
Dolap beygirliğinde, nafileliklerde ömür tüketirken .....
Denize düşenin, yılana sarılanlığında .......
Sevda ve umut adına, serin derin, ürkütücü ve yutucu dipsiz kuyularının çıkmazlarına ve kör karanlığına sarınıp, aşk, avuntu ve teselli aramalar adına ....
Olta atmak gün tüketip, ömür telef etmektir, ömür telef etmek ......
Böylesi aavuntularda ömür telef etmekten başka bir anlamı olmayan bu amansız ve acımasız kör dövüşlere soyunup, koyularak heba edilen ömürlerde ......
Aşkı çoğaltma garipliğinde un-ufak olmak ......
Kaçınılmaz sona ve malumun ilanına yelken açmakla kalmayıp ......
Olursuzu ,olur kılma angaryalarında, yanılgı ve hüsranlarında boğulup, hiçliği yaşamaktır, hiçliği yaşamak .....
Hayat denen muammalı dehlizin, karanlık girdaplarında yutulurken .....
Çoğaldıkça yitmektir, bu kısır döngünün adı .....
ÇOĞALDIKÇA YİTMEKTİR, BU KISIR DÖNGÜNÜN ADI .....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
15 / 06 / 2024 - Cumartesi
Saat ; 20_30





Gerçeğin, zamana,hayata, koşullara rağmen değişmeme huyu vardır ...

Asırlar bile, onun bu yönünü, yok edemedi ve edemeyecekte ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

 






GERİYE ....


Hamım, dedim ...
Piş dedin ..
Nar ateşlerin ortasında koydun gittin ...
Yandım ....
Medet, dedim ...
Gel gör ki ...
Umursamadın ...
Ne, sana yar oldum ,
Ne kendime, ne'de, alemlere yararım oldu ...
Dumanımı, yel aldı ..
Geriye, külüm kaldı ...!
Geriye, külüm kaldı ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

06 / 05 / 2017

Saat ; 01_01

 


Gün ortasının aydınlığındayken bile zifiri karanlığın derinlerinde yaşamak .....


İz bırakmadan, izleri takip ederek, ömür tüketmek .....

Adeta, hayatı el yordamıyla yaşamaya tutsaklık gibi, ağır mı ağır bir yükün, yorgun hamalı olmaktır ...

Külfet, diyet ve nimet dengesinde bıçak sırtı zaman, gün ve ömür tüketmek ...

Zevk ve mutluluktan yana, hayatın cimriliğine razılıklarda boyun eğip, katlanmaktır ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

9 Haziran 2024 Pazar




BEREKETSİZ HARMANDIR..
Yürek, yangın yeriyse..
Ömür, bereketsiz harmandır..
Bereketsiz harmandır.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad /Almanya
09/06/2024 - Pazar
Saat; 05_30

6 Haziran 2024 Perşembe

 

ARAF ÖMÜRDE .....
Dünü yollayamadım, bu günü karşılayamadım ....
Dünden kaçıp, kurtulamadım ...
Acaba' larım, keşkelerim, yanıtsız sorularım ...
En çokta, korkularımla, yeniye sığınamadım .......
YENİYE SIĞINAMADIM .......!
Dünden keşkeler, pişmanlıklar, hüsranlar, krık-dökük gülümsemelerle, yarım, yamalak umut zerreleri ....
İçimde biriken, çokça ukdeler var, ruhumla, duygularımın kördüğümlüğünde ......
Yarına ilişkin se, acabalarım, yanıt bekleyen sorularım, ya sonralarım, en acısı da, hiç mi hiç değişmeyen liginde....
HİÇ Mİ HİÇ DEĞİŞMEYENLİĞİNDE..
Çoğalıp, büyüyen korkularım var .....
ÇOĞALIP, BÜYÜYEN KORKULARIM...
Arafındayım anın, zamanın ve ömrün .....
Tam da böyle ligimde, anlıyorum ki ....
Ne eskideyim, ne yenide, ARAF AN VE ZAMANDAYIM...
ARAF ZAMANDA, ARAF ÖMÜRDEYİM, ARAF ÖMÜRDE...
ARAF ÖMÜRDE.....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
İmmenstaad /Almanya
03/06/2023 - Cumartesi

Saat ; 00_33

 

HER ZAMAN Kİ GİBİ..
Gitme, kal demelerin nafile' liğin de, yürürken, ardına bakmadan ......
Attığın her adımda, yüreğime basıp, acıttığını, bir ben, birde, yüreğim hissetti ....!
Acılara aşinalığıyla, çekti sineye .....
Her zamanki gibi .....
Her zamanki gibi .......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
06/06/2021 -Pazar
Saat ; 20_00

  KIRIK - DÖKÜK.... Göz kamaştırıcı ihtişamlar aldatmasın, asla sizi Baktığınızda gördüğünüz ışıltının ardında .. Sırları dökük ,çerçevesi k...