KOY KALSIN, TUZ BASMA YARAMA ....
MEVTİME SEBEP OL, TADAYIM ÖLÜMÜ NAÇARLIKTA DA OLSA ...
SENSİZLİKTE, ONURLA....!
Kibir ve egoyla bina edilen bir ömrün sahipliğinde ..
Desinler hallerin ve ben yaptım oldu buyurganlığınla ..
Verdiğin bir kaşık aşın ardından, oyacaksan, kaşığın sapıyla gözümü ...
Nankörlükle bezenen hallerin ve devinimlerinle ...
Kakacaksan başıma, yaptığın yardımla,iyilikleri ..
Bırak beni, benimle, medetim olma, sen ..
Koy kalsın, tuz basma yarama, derdime derman, acıma şifa olma..
Varsın olsun, mevtime sebep ol, tadayım ölümü naçarlıkta da olsa, sensizlikte,onurla ..
Onurla ...
Senden gelecek şifa, şeytanla,Azrail den gelsin ..
Değil mi ki, dar günde verdiğini, kakansın, başıma ..
Düşmüşlüğümde, bir tekme de, sen vuransın kıçıma ..
Düşkünlüğümü istismara kalkmışlığınla ..
Koyacaksan önüme onursuzlukla, diyetlerin en ağırını, sende ...
Tıpkı, öteki haramiler gibi sonunda, var git, derdime çare olma ..
Onursuzlukla kıvranacak ruhumun acısı, yeter de artar bana ..
Bir de gamıma gam,azabıma, azap katan olma ..
Derdimden değil, soranımdan ölenliğin açmazında ..
Boyunduruklara vurup, biat a zorlayan olacaksan eğer ki sende ..
Parmağımı verdiğimde, kolumu kurtaramayacaksam bu zilletin sonunda ..
Üstelik birde utancın,azabını, kahrını tattıran olacaksan, bana ..
Ve hala, mağrurluluğunla ..
''- Engin dağları ben yarattım ! '' edalarınla ..
Bir koyup, bin almanın hesabına soyunmuşluğunla ..
Yapacaksan beni sustalı maymunluklarda, maskara ..
Edeceksen, el aleme kepaze, sahipsiz düğünlere, köçek ..
Ve soyunacaksan dilsiz şeytanlıklarda, ilahlığa ..
Ahkam kesmelerde, tıkayacaksan ot, canıma ..
Üstelik, yavuz hırsızlıklarda kovacaksan ev sahipliğimde beni evimden,ilimden,yurdumdan ..
Tüm bunlar yetmezmişçesine ..
Bir de soyunacaksan, su üstüne çıkan yağlıkla , suç bastırıp, ömrüme hükümdarlığa ..
Riyakarlıklar çukurunda belenmişlikle ..
Dost görünerek , düşmanlığını taçlandıracaksan iki yüzlülükle ..
Hele ki, bağrımda beslediğim yılanlığın soğukluğu ve soysuzluğuyla....
Geçireceksen, yağlı ilmiği, boynuma ..
Bırak kalsın, senden gelecek iyilik,derman çare olmasın bana, kalsın yanına ..
Git, görmesin gözüm seni, asla ..
İster Mevlana, ister şeytanına yakın ol, yeter ki, ırak ol bana ....
Şu, iki kapılı han denen,üç günlük yalan dünya da ..
Onuru bayrak yapan insan oğlu, insanlığımız da ...
Kala kaldığımız riyakarlıklar ve ihanet kuşatmasın da ...
Hain ve puşt zulalarından gelecek, ihanet saldırılarına, göğsünü siper ederek...
İnsanoğlu, insanlığı rehber edinmişlikle,
Namertliğe pabuç bırakmayıp, eyvallah demeyen özden dost ve can çoğaltamamışlığımızla, yanımızda ..
Dost kılıklı, düşmanların ihanetinin, boy atıp ..
Kuzu postuna bürünen hain kurtların, daha ben ölmeden yemeye koyulup,sofraya konmuşluğunda ..
Riyakarlıkların gulu, gulu dansında, iki yüzlülerin ve ceberutların ...
Gerdan kırıp, raksa koyulmuşluğunda ..
Soyunarak Brütüs’lüğe, bedenime hançeri saplayan kalleş ve hain, sen olacaksan ...
Üstelik, bir de riyakarlıklar ve düzenbazlıklarda, timsah göz yaşları dökmeye koyulacaksan ..
Tüm bunlara ömrümün ve karnımın tokluğunda ...
Bırak, medetim olmayı , var, mevtime sebep ol ...
Yeter ki,
Irak ol bana, yakın ol mevlanla, şeytanına ..
Olma derdime derman, göz boyamaların alçaklığına soyunmuşluklarda ...
Koy, kalsın, tuz basma yarama ...!
Var...
Mevtime sebep ol ...
Tadayım ölümü naçarlıkta da olsa, sensizlikte, onurla ..!
Sensizlikte ,onurla ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli / Konya
12 / 02 / 2018
Saat ; 20_17