4 Kasım 2024 Pazartesi

 



SICACIK BİR GÜLÜŞÜN GÜCÜ .......!


Geç, nalına, mıhına, tefin bir içine, bir dışına vurup ....
Tel sarmayı, lafı dilden aşırıp, serkeşlikte dolaştırıp, sözcüklere takla attırmaya kalkmaları ......!
Eveleyip-geveleyip durmayı, sil kafandan, lügatın'dan kaytarmayı, kendini kandırıp .......
Amiyane deyişle, kumda oynayıp, işi yokuşa vurmayı ......
O yana, bu yana, kıvırıp durmayı .....
Bırak, sarraf terazisinde, kılı kırk yarmacasına tartarak hesaplamayı ...
Kafa patlatıp, göz, zihin yormayı .....
Hasılı, havanda su dövmeyi ......
Emek ve zaman israf etmeyi ........!
En yalın, sıradan ve içtenlikle öngörebiliyor'musun ?
Sıcacık bir gülüşün gücünü ?
Bilemiyorsan ve keşfedip, öğrenmek, hatta ....
Hatta, utanıp-sıkılmalara, ayıplara-tayıplara belenmeden, kendini denemek istiyorsan eğer .......
Masum bir bebenin, sıcacık gülüşüne bak ......!
Dağı, toz, demiri kızıl kaynar su ve erimez sandığın buzdan yürekleri yerle yeksan etmecesine, içe işleyen ......
Sıcacık gülüşlü bir bebeye, masum ve içtenlikli çocuğa bak .......!
Anlarsın, meramın çözmekse eğer, sorunu ve gidermekse çelişkini, aykırılığını, inançsızlığını ve yok etmekse, korkunu .......!
Hepsini onda görür, bulur ve yakalarsın ......
Öylesine devasa bir güçtür ki bu, asla tarifi, formülü, matematiği, yasası, algoritması, hasılı ....
Ivırı-zıvırı, aması, maması ve izahı yoktur bunun,izahı .......!
Yeter ki, meramın keşfetmek olsun, sevgiyi ve sevginin, içtenliğin gücünü ......
İşte, tam da budur, sıcacık bir gülüşün gücü ......
SICACIK BİR GÜLÜŞÜN GÜCÜ .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 10 / 2022 - Pazartesi

Saat ; 01_00

3 Kasım 2024 Pazar

 


HER NEREYE GİTSEN DE .......!


Sırnaşık'lığın da, korku gölge olup, düşmüşse peşine ..........
Kaçamazsın ondan, her nereye gitsen de ......
HER NEREYE GİTSEN DE .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 10 / 2022 - Pazartesi

Saat ; 11_22

 




NİYE BEN ?


Daldan düşen yapraklar misali ......
Zamanlılığında, zamansızlığında, an gelip düşmemiz kaçınılmazsa .....
Kimimiz, kadercilikle; Yazgı .....
Kimimizse, kaçınılmaz son, diye nitelendirip,adlandırsakta .....
Aynı ağaçta, düşmeden kalan yapraklardan olmamanın sanrı ve sancıları yaşanır ömürlerle, gönüllerde .......!
Ve hatta .....
Şu, kaçınılmazlığı kadar, kışkırtıcı beylik söylemle, soru da düşer, dillerle, zihinlere ...
'' - Her ölüm, erken ölümdür .......! ''
Niye, ben ?
NİYE BEN ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 10 / 2022 - Pazartesi

Saat ; 12_45 

 




HAYAT DENEN ......

İŞİNDE MAHİR, MÜKEMMELLİYETÇİ, HOYRAT TERZİ ......
HOYRAT TERZİ .......!
Halimi görünce, üzülmekten çok önce, ürperen, içi giden, nice merak kumkumasının, merakını gidererek ...........
Kurtarayım onları, şüphe kurdu istilasından .....
KURDEŞEN OLMALAR'DAN ......!
İşimin gereği ve uzantısı, Palyaço makyajının ürünü, uzantısı, yansıması değil ......
Hele ki, çifte kavrulmuşluklara, çift dikişlere kurban, dudaklarımın içler acısı, acınacak hali .......!
Hayat denen ......
İşinde mahir, mükemmelliyetçi, hoyrat terzinin kadri, eseri ......
Bu hallere katlanmayı, sineye çekmeyi de, öğret'enliğin de ......!
Dut yemiş bülbüle döndürmekle yetinmedi .....
Ona göre.....
Kusurumun, çalçenelik olmuşluğun da .......!
Adeta, enedi, hacımat edip, attı .........
Dikti, koydu dudaklarımı, lal etmekle bırakmayıp, telef etti, telef .......!
Hayat denen, işinde mahir, mükemmelliyetçi, hoyrat terzi ......
HAYAT DENEN ......
İŞİNDE MAHİR, MÜKEMMELLİYETÇİ, HOYRAT TERZİ ......
HOYRAT TERZİ .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
03 / 11 / 2022 - Perşembe
Saat ; 14_55

 

PALAVRACILARLA, PALAVRALAR TÜRER, ARTAR, DEVASALAŞARAK PATLAR ......
DEVASALAŞARAK PATLAR .......!
Kananlar çoğaldıkça, yalancılar, yalanlar, palavcılarla, palavralar, türer, artar, devasalaşarak patlar .....
Yanı sıra da, doğallığında sonuç olarak ....
Kandırılanlar ve hüsranlarla, felaketler, öngörülemezliklerde çığ gibi artar ve .....
Sadece, artmakla da kalmaz .....
Kişiyi, toplumu ve değerlerle, insanlığı ve masumiyeti, insani hasletlerle, sevinçlerle, tebessümleri, amansız ve acımasızlıklarla, apansız yutar ...!
Olaylar, zaman ve hele ki de, hayat ......
Kimsenin gözünün yaşına bakmaz ......!
Vaktin geçip, her şey için çok geç kalınmışlığında, işin, işten geçmişliğinde ....
Özcesi, nafiliklerde .....
Yediden, yetmişe akıntıya kürek çekenler, malum sonla, hezeyan girdabında yutulur .....
Kendisini en masum sanıp, sayan ve görenler bile ....
Defterlerinin dürülmesine nedenlikleriyle, suç ortağı olur ....
Hallerin, sonun ve sonucun bu olmuşluğunda .....
Biline ki, böylesi düzende ve katlanılmaz felaketle, yıkımla, yaşanacak malum sonda ......
Vebalden kurtulup, kaçamaz .....
Aksini düşünen veya sanan safdiller, sadece kendisini kandırır.....
SADECE KENDİSİNİ KANDIRIR .......!
Dahası ....
İrili-ufaklı sonuca katkı sunanların hiç birisi, asla masum değildir, olmaz kalamaz, özcesi ....
Aksini düşünüp, sanıp kanmak, hayatın ve hayatın doğal akışıyla, usa ve sğ duyuya aykırıdır, aykırı ....!
İşte bunun göz ardı edilmemesi gerekirliğinde, yaşananlar karşısında ve sonunda .....
<< - Hiç birimiz, masum değiliz ...! >> Nakaratlarını yinelenenler korosunda yerini alır ......
Beyhudeliklerde ve itiraftan öte anlam taşımamışlığında avaz, avaz, çığlık, çığlığa akırışlarla, bağırırlar......
'' - HİÇ BİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ ....''
Çünkü, felaket ve yıkım, göz göre, göre, bağıra, çağıra geliyorum derken.
Kıçlarının açıktalığını, ayazdalığını fark etmeyen, umursamayıp, gereğini yapmayanlar, düpedüz ....
Kafalarını kuma sokanlar, üç maymunu oynayanlardır ....
ÜÇ MAYMUNU OYNAYANLAR .......!
Bu nedenledir ki .....
Diyet ödemekten, kaçıp- kurtulamazlar .....
DİYET ÖDEMEKTEN KAÇIP-KURTULAMAZ ...
Hasılı ....
SONUCA, KATLANIR, AZ YADA ÇOK MUTLAKA AZAPTAN PAYINI ALIR .
Bundandır asla unutulmamacasına bilinmeli ki ....
Kananlar çoğaldıkça, yalancılar, yalanlar, palavcılarla, palavralar, türer, artar, devasalaşarak patlar .....
KANANLAR ÇOĞALDIKÇA, YALANCILAR, YALANLAR, PALAVRACILARLA, PALAVRALAR TÜRER, ARTAR, DEVASALAŞARAK PATLAR ......
DEVASALAŞARAK PATLAR .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
02 / 11 / 2024 - Cumartesi

Saat ; 22_44

2 Kasım 2024 Cumartesi






ŞİİR;TOPLUMSAL YOZLAŞMAYA,KİRLENMEYE,ÇÖKÜŞE VE KÜLTÜR EREZYONUNA KARŞI VERİLEN SAVAŞTA BİR SİLAHTIR.


Bugünün,kalabalıkların katlanılmaz yalnızlıkları yaratmışlığında …
İnsanlığa, akla ve hayata aykırılıklarda suçun, suçluların çoğalıp ..
Özde değil, sözde insan geçinen ..

Türedi soysuz bedenlerin, insanlığa musallat olmuşluğunda ...
Oysa, sevgi sıcaklığında hala belleğimizde duran ,
Dünümüzün, çocuksu, masumane aklığıyla ..
Anılarımızda en canlı, en sevecen haliyle yer almışlığında ..

Tapa tazeliklerde, anımsamışlığımızda ..
Dün, düşen kaldırılır ..
Alın terine, emeğe, ekmeğe ..
Kutsallara saygı duyulurdu, duyarlılıkla ..

Namus, inmemişti akıllardan,yüreklerden, apış arasına ..
At izi, karışmamışken it izine, daha bunca ..
Çakal sürüleri, yatmaya cesaret edemiyordu, pusuya ..!
Puşt zulasında gezdirilmiyordu ihanet, arsızlığıyla ..

Akı, karanlıkta..
Güzeli, iyiyi çirkeflik ve zulümde boğmaya..
Bugünün aksine, kötü ve kötülük..
Bir elin parmaklarıyla sayılmacasına az mı azdı o zamanlar da …
Mayası ve süt’ü bozuklar, teşhir ve tecritle kovuluyordu, halkın arasından …
Günlerin, gelip geçmişliğinde..

Derken, hayatın meşakkatleri ve azaplarında..
Akıp giden zaman ırmağının kirlenen, boz-bulanık suyunda..
Aşındı değerler, piçi ve çıfıt’ı çıktı insanın, insanlığın .!
Kol kırılır, yen içinde kalır, riyakarlığıyla ….
Suçlar, günahlar, ihanetler ..

Ayıplar ve utançtan yüz kızartan, yalan-dolanlar ..
Büyüttüler mikrobu, toplumun bağrında …
Yiyerek çürütüyordu, dolaşan irinler, insanlığın dokusunu ..
Sinsice sararak tüm vücudu, tepeden-tırnağa ..

Şimdi, asırlar yirmi birinci yüzyıl, tarihler iki bin on beş başında !
Sokaklar, kaldırımlar, çöp bidonları dolup, dolup taşıyor..
Faili meçhul cinayetlerin muammalı azaplarında, can vermişliklerde
Kesik insan cesetleriyle, beden artıklarıyla ulu orta !
Gonca güllerin tomurcuk çağında, talan olmuşluğunda..

Kadın ömürlere kıyılıyor, kadın ömürlere, sadistçe ve canavarca …!
Değerlerin, insanlığın sömürü ve sevgisizliklerde ,
İstismarda süren, arsızca, utanmazca talanlarında !
Ülkemin, insanımın Cinnet Toplumu olup çıkmışlığında ..
Sevgisizlik, nefret ve intikam kasırgalarının ..

Sahraya dönen ülke ve ömür coğrafyalarını talanında !
Acılardan, acılara savrulmuşluğumuzla ..
Sancılı ve kaos dolu yalnızlığa tutsak hayatların ..
Hayatı ıskalamışlığında, kolu-kanadı kırılıp ..
Dalda’sız - dulda’sız, sevgisizliklerde, korkularda …

Umutsuzluk, elem ve hiçlik erozyonlarının onu yutmuşluğunda ,
Hüsranların ahtapotluğunda, ölümüne sarılıp, sarmalanmışlığında ..
Derdiğim solmuş gül yaprağı kuruluğundaki….
Dağılmalarla, un –ufak olduğum pişmanlıklarda ..
Yitikliğin, kezzap olup beni yakıp-kavurmuşluğunda
Dönüp bakmışlığımda, ömür aynama..

Dudaklarımdan dökülüyor, sessizce usul, usul ortaya ..
Bir, Nisan yağmuru duruluğuyla..
Kah masum, kah suçluluk ve azapla.
Soruyorum, kendime en masumane çocuksu meraklı, afacanlığımla .
Olgun halim deki halimle aklıma, belleğime, dürtülerime gem vuramamışlığımla …!

Nereden nereye geldik diye (?), nutkum tutulmuşluğunda …!
Nereden nereye geldik diye (?), nutkum tutulmuşluğunda …!

Mualla Direniş Mualla Direnis Yassibas

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Altınoluk / Edremit
19 / 02 / 2015

31 Ekim 2024 Perşembe

 





ZAMANIN KALIRSA .......

Çektirip, pürmelal ömrüme ve zindana döndürdüğün hayatıma dair, yaptıklarını anımsamaya, yüreğin yeter .....
Olmayan vicdanının aynasında olmasa da, hayatın ve zamanın aynasında kendine bakmaya, yüzün olursa ...
Yüzleşmişliğinde, bilesin ki ....
Benden sana, kalan ahir ömrüne ziyadesiyle yetecek ahımın, ömrü billah kulaklarında uğuldayanlığında ..
Ettiğini bulup, yaptığını çeken, sünepelik ve pürmelalliklerdeki harap-türap yaşayanlığında .....
Boynuna utanç zinciri, ömrüne vurulan onursuzluk boyunduruğu, yüreğini dağlayan ağular olur......
Yaptıklarının bedeli, ayaklarına asılan taş, içinde çoğalan korku yangını .
Kulaklarında çoğalışlarda seni yutacak AZAP MARŞI, HİCRAN SENFONİSİ kesilerek, iflah etmez, seni ....!
Adın dan bile çok mu çokluklarda, emin olasın ki .....
Eğer ki ....
Mahşeri, dünya da yaşayanlığında tadacağının, aşikarlığında ....
O günü görmeye ömrün yeter, zamanın kalırsa ....
ZAMANIN KALIRSA ........
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
31 / 10 / 2024 - Perşembe
Saat ; 01_30

 

Bugün de
Kah, tebessümler savruldu, hece, hece uçuştu ..
Kah, sicim gibi akan gözyaşlarım, sel oldu taştı
Yüreğimde, sevgiyle yoğurup, köşe bucak sakladığım anılar.
Bugün de efkardalar, bugün de efkardalar...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
30/10/2024-Çarşamba

Saat; 13_ 18

30 Ekim 2024 Çarşamba

 


DİBİNE KARANLIK, ÇIRAYA DÖNMÜŞSÜN  ÇOKTAN .....!





Zamanla, hayat tan da önce, kendinsen düşmanın .....

Yaptığını yıkan, yazdığını bozan, dediğini yadsıyansan ...

Ağzından çıkanı duymayan, dilinin altında bakla bile ıslanmayanlığınla .....

Yemeden yellenen, her halttan işkillenen, kendine bile güvenmeyenliğinde ....

Sır tutamayan, sıtır olamayanlığınla,  hiç bir başa fes, ayağa değil çarıkla, mest, altsız terlikle, delik kelik olamayansan ....

Verdiğin ikrardan dönenliğinde, ayak direyensen ....

Hele birde, fırıldağı, yetmedi ...

Rüzgar gülüyle, pervaneyi bile kıskandıran ....

Zenneyi, dansözü içerletip, çerleten kıvırtansan .....

Vay ki, vay haline ......

Değil köyün delisi,  mahalle yanarken saç tarayan gamsız yosması .... 

Seni gören, kuyruğu kesik kediyle, inatçı teke ......

Kelaynak kuşu da, kıçıyla güler olmuşsa, sana

Ağzınla kuş tutanlıktan geç .....

Değil alim, geceye ayla-yıldız .....

Gündüze, güneş olsan, ne yazar ?

Çünkü ......

Kendi üstüne yıkılıp-devrilenliğinde .....

Ne yapsan nafilelikle, beyhudeliğe talim edensin, talim ....

Yahut ta, zulmüne yenilen zalimle, avara kalburla- kalaysız, kevgirden de betersin, beter .......!

Yaşayan ölü candan  da berbatlığınla, acınasılığında  .....

Hele ki,  adı dokuza çıkıp, sekize inmeyenlerden de perişanlığında ..... 

Cılkı ve müsvettesi, mosturası çıkmış insan eskiliğinde .....

Olup-çıkmışsın, baykuş tüneği, virane ören ....

OLUP-ÇIKMIŞSIN, BAYKUŞ TÜNEĞİ, VİRANE ÖREN .....!

Sadece acır yada küçümsemeyip, alaysı gülümsemeyle, bakıp ta geçer, seni bu halde gören ....

Hallerinin böyleliğinde .....

Değil, sadece suyu kesik, miyadı dolmuş, ömrü bitik ....

Damı-direği, merteği, çarkı-taşı kırık, virane değirmenden farksızdır, hal-i pürmelalin ....

HAL-İ PÜRMELALİN ......

Böylesine sürülüp-savrulanlığınla, aczden, acze ve acınasılıklara sürüklenenliğinde .....

Hallerinin, hayatın akışıyla, eşyanın tabiatına aykırılığında ....

Bilesin ki ....

Dağ ile, damdan düşen taşa , ser-sır ve su tutmaz küpe .....

Temcit pilavından da beter aş'a, kanatsız-gagasız, kuyruksuz, tüyü yolunmuş kuşa.....

Zamansız esen, yele ....

Rahmetlikle, bereketlikten ırak, dahası ....

Değil börtüye, böceğe, devesiyle, dikenine, düzenine, iyisiyle- kemiyle, hallisiyle-delisiyle, hırlısıyla-hırsızıyla, insana ...

Dağa-taşa, kuma, çöl'e, hayrı olmayan, yağmurla .....

Ahı gitmekle kalmamış, vahının bile olmayanlığında  ...

Bırak ele-alemeliği ....

Kendine hayrı olmayan, fersiz-yağsız, fitilsiz kandile ....

Dibini ışıtıp, ağartmayan .....

Dibine karanlık, çıraya dönmüşsün, çoktan ....

DİBİNE KARANLIK, ÇIRAYA DÖNMÜŞSÜN  ÇOKTAN .....!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





29 / 10 / 2024 - Salı





Saat ; 23_35

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...