DİBİNE KARANLIK, ÇIRAYA DÖNMÜŞSÜN ÇOKTAN .....!
Zamanla, hayat tan da önce, kendinsen düşmanın .....
Yaptığını yıkan, yazdığını bozan, dediğini yadsıyansan ...
Ağzından çıkanı duymayan, dilinin altında bakla bile ıslanmayanlığınla .....
Yemeden yellenen, her halttan işkillenen, kendine bile güvenmeyenliğinde ....
Sır tutamayan, sıtır olamayanlığınla, hiç bir başa fes, ayağa değil çarıkla, mest, altsız terlikle, delik kelik olamayansan ....
Verdiğin ikrardan dönenliğinde, ayak direyensen ....
Hele birde, fırıldağı, yetmedi ...
Rüzgar gülüyle, pervaneyi bile kıskandıran ....
Zenneyi, dansözü içerletip, çerleten kıvırtansan .....
Vay ki, vay haline ......
Değil köyün delisi, mahalle yanarken saç tarayan gamsız yosması ....
Seni gören, kuyruğu kesik kediyle, inatçı teke ......
Kelaynak kuşu da, kıçıyla güler olmuşsa, sana
Ağzınla kuş tutanlıktan geç .....
Değil alim, geceye ayla-yıldız .....
Gündüze, güneş olsan, ne yazar ?
Çünkü ......
Kendi üstüne yıkılıp-devrilenliğinde .....
Ne yapsan nafilelikle, beyhudeliğe talim edensin, talim ....
Yahut ta, zulmüne yenilen zalimle, avara kalburla- kalaysız, kevgirden de betersin, beter .......!
Yaşayan ölü candan da berbatlığınla, acınasılığında .....
Hele ki, adı dokuza çıkıp, sekize inmeyenlerden de perişanlığında .....
Cılkı ve müsvettesi, mosturası çıkmış insan eskiliğinde .....
Olup-çıkmışsın, baykuş tüneği, virane ören ....
OLUP-ÇIKMIŞSIN, BAYKUŞ TÜNEĞİ, VİRANE ÖREN .....!
Sadece acır yada küçümsemeyip, alaysı gülümsemeyle, bakıp ta geçer, seni bu halde gören ....
Hallerinin böyleliğinde .....
Değil, sadece suyu kesik, miyadı dolmuş, ömrü bitik ....
Damı-direği, merteği, çarkı-taşı kırık, virane değirmenden farksızdır, hal-i pürmelalin ....
HAL-İ PÜRMELALİN ......
Böylesine sürülüp-savrulanlığınla, aczden, acze ve acınasılıklara sürüklenenliğinde .....
Hallerinin, hayatın akışıyla, eşyanın tabiatına aykırılığında ....
Bilesin ki ....
Dağ ile, damdan düşen taşa , ser-sır ve su tutmaz küpe .....
Temcit pilavından da beter aş'a, kanatsız-gagasız, kuyruksuz, tüyü yolunmuş kuşa.....
Zamansız esen, yele ....
Rahmetlikle, bereketlikten ırak, dahası ....
Değil börtüye, böceğe, devesiyle, dikenine, düzenine, iyisiyle- kemiyle, hallisiyle-delisiyle, hırlısıyla-hırsızıyla, insana ...
Dağa-taşa, kuma, çöl'e, hayrı olmayan, yağmurla .....
Ahı gitmekle kalmamış, vahının bile olmayanlığında ...
Bırak ele-alemeliği ....
Kendine hayrı olmayan, fersiz-yağsız, fitilsiz kandile ....
Dibini ışıtıp, ağartmayan .....
Dibine karanlık, çıraya dönmüşsün, çoktan ....
DİBİNE KARANLIK, ÇIRAYA DÖNMÜŞSÜN ÇOKTAN .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
29 / 10 / 2024 - Salı
Saat ; 23_35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder