AYAK DİREYEN ADAM GİBİ .......! ''
'' KENDİNİ GETİRDİĞİNİ '' SÖYLEYEN ADAM ......
Zamanların, hayatların, ömürlerin ve gölgelerin alaca karanlığın dipsizliğiyle, kerahatlığında yutulmuşluğunda .....
Ömürden bir gün, hayattan bir sayfanın daha yitirmişliğinde ....
Adeta, amansız hayat savaşından yorgun, yenik ve bitap çıkan ....
Bu hallerin , üstüne yıkılışının mecalsizliğinde, boynunu iyiden, iyiye içine çekerek tüneyip, kendinden geçen ÇULLUK KUŞU hallerinde .....
Başını, boynunun iyice içine çekerek, daha da acınası hilkat garibesi hallerinde, karanlığın içinden gelen meçhul sese kulak kesilip ....
Binbir güçlükle, zar-zor sesin geldiği yöne bakmaya çalışarak , kuru ve anlaşılması sıkıntılı, zor mu zor duyulan sesle ....
'' - Neredendin, ne getirdin ? ''
'' - , MALUM YERDEN,KENDİMİ GETİRDİM ...! ''Diye, yanıtlamaya koyulan adam ....
KENDİNİ GETİRDİĞİNİ söylerken yine, dalgınlık, unutkanlık, bezginlikle, bezenmişlikle yanılgı ve hatta yadsımayla .....
Dahası en çokta umursamazlıkla yanılgının, belirsizliğin bulamaçlarına bezenmişlikle yanlıştan da öte nemelazımcılığa yenik düşüyordu ....
Yine, yeniden ve kaçıncı keredir yanılmışlığına hiç mi hiç önem vermemişlikle ....
Bununda ötesinde boşvermişliğe yenilgisini bile umursamayacak kadar kendinden geçmişlikle ....
Gerçeğini, doğruyu ve kendine yük olduğunu bile fark edemecesine boşvermişle yanlışını, yanılgısızlığını, en önemliside tükenmişliğini ayan-beyan ilan ederek ....
Bağrında yenilip, tükenip yok olmalara koyulup, bunun son evresiyle tadının nahoş ve burukluğuna aşinalıklarda ...
Adeta, yeminliliklerde yada inatçılıklarda ayak direyip, ömür sürterek .... '' - Dediğim dedik ! '' edalarında ve yanılgısında, yanlışında yada topu birden inadın da, kavilikle ...
Kendimi getirdim, hallerindeliklerde ısrarla ...
Gölgesini de, beraberinde taşıdığından bihaberlikle yineliyordu yanıtını ve söylediklerini ....
Oysa' ki, insanlığın gerçeğinin ayrılmaz parçalığında.
İnsanın ama farkındasızlık ama umursamazlıkla .......
Hemen her daim, gölgelerini de beraberlerinde taşıdıkları gerçeği gümbürtüye gidip, kaynıyordu .......
Zamanın, hayatın, ömürlerin ve gölgelerin, farkındasızlıklarla, telaşlara yenik alaca karanlığıyla arada ve ......
Kızgın mı kızgın, OLDUM OLASI DİBİ TUTUP YANAN ve CAN YAKAN ÖMÜRLER TELEF EDEN, zaman ve hayat cenderesinde .......
ZAMAN VE HAYAT CENCERESİNDE .....
Tıpkı, '' -KENDİMİ GETİRDİM ...''Demelerde .....
Gölgelerle, gerçekleri ıskalamakta ısrar ve inat edip, ayak direyen adam gibi .....
GÖLGELERLE, GERÇEKLERİ ISKALAMAKTA ISRAR VE İNAT EDİP, AYAK DİREYEN ADAM GİBİ ....
AYAK DİREYEN ADAM GİBİ .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
18 / 10 / 2024 - Cuma
Saat ; 01_23
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder