8 Kasım 2024 Cuma

 






GİZEMLİ BUMERANKLIKLARIYLA, GEÇMİŞLERDİR İÇ, İÇE ......





Duyarsa yürek, açılır gönül gözü, kanatlanır duygular, duru görüyle taçlanır, ruh .....

DURU GÖRÜYLE TAÇLANIR, RUH .......!

Böyleliğinde, daha bir güçlü ve inançla, umutla bağlanır ömür hayata .....

Zorda güçlü, sevgiyle hoş görüde, cömert ....

Ketumlukla, sırdaşlıkdaysa doğası, naturası gereği her ne denli ikircekli, gel-gitli olsa da yine de bir yanıyla iyimser ve güleç öte yanıylaysa çekimserden çok sorgulayıcı, analatik ve hatta çoğu kere pragmatiktir ..

Doğumla karşılayan hayat, tüm gizemleri,albenisi ve ondan da çok muammalı ve hatta, aykırılıkları, çelişkileriyle selamlar ve  duygusal gel-gitlerle, ruhsal fırtınalara iter ...

Hayat ve canlılar, hele kide, insan denen koca ve  sır küpü dipsiz kuyu yahutta alacakaranlık girdaplarda peydahlanıp, olgunlaşır, dahası ...

Tamamlar evrimiyle, gelişmesini ...

Sevgi en kolaylığında insana kendinden de yakın olsa, kuşku, endişe ve acabalarıyla zor yapar hayatla,sevmeleri ömürle, gönül ...

Nedense ve muammalarının çözülememişliliğiyle, griftliğinde,sıkça ve ısrarla ...

'' - Et alsan kemikli, ciğer alsan ümüklü ''

Yahut ta,

'' - Üzümün çöpü,armudun sapı  ve çokca da oldum olası diline pelesenk etmişliğiyle '' -Gözünün üstünde, kaşın var ...! '' Der, sıkça ...

Sanki bu salt dışındakilere mahsus yada kendisinin böyle ol

mamış gibiliğinde ...

Bunun nedeni, zorluğu, son kerteye dek teslimiyet, yenilgi olmadı uyumla,entegrasyona ıraklığıyla,yabancılığı olsa gerektir ...

Hasılı, alem,içindeki alemlerin, kendilerine has çekiciliği kadar, iticiliğinin de bunda payı, yeri ve önemi olmuşluğundadır ..

Velhasıl, özcesi ......

Kendi gerçekliğinde ZAMANIN,BİTMEYEN ENERJİLİĞİ ve DEVİNİMİYLE şekillenirken dışı sert kabuklu,çetin mi çetin ceviz algısı verip, ürküntü yaratsa da ..

Keşfedilip, sabır, hoş görü ve kararlılıkla yaklaşıldığındaysa ...

İçinin pamuk şekerler kadar albenili mi, albenili, renkli ve bir o kadar da keşfi bekleyen gizemliliği ve göz alıcı enteresanlığıyla ...

Erişilip keşfedildiğinde, sükunda huzuru arayan munis ve en az AKALA PAMUĞU KADAR NARİN VE KARDELENLER KADAR İNANÇLI, KARARLI, ÇETİN, dahası .....

MÜCADELECİ VE KİTABINDA YAZMAYANLIĞIYLA, TESLİMİYET NEDİR BİLMEYEN MÜCADELECİ Mİ, MÜCADELECİ OLDUĞUNU GÖSTERİR ...

Tüm bunlarla hayat, zaman ve ömür, gizemli bumeranklıklarda geçmişlerdir iç, içe ...

GİZEMLİ BUMERANKLIKLARIYLA, GEÇMİŞLERDİR İÇ, İÇE ......





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





07 / 11 / 2024 - Perşembe





Saat ; 12_49

7 Kasım 2024 Perşembe





 BENCİL VE MUHTERİSTİR, AŞK ...


Ne kadar, yanlış, olmamalı ve değildir, dense de ....
Yer, yer ve zaman,zaman ,aksi düşünülsede
Kim ne derse desin ...
Bencil ve muhteristir aşk ...!
Hele ki, araya ağır hasretler, ıraklıklar, gurbetler girmiş ..
Uzun, uykusuz kaotik gecelerde, hüznü nakşetmişse ömürlere,ruhlara....
Yürekler taşırıp, dilleri şakıtan ...
İhtirasın, sarı-sıcak yangınları tutuşturmuşsa, bedenleri ...
Kamçılayarak açlığı ve dinmeyen isterileri ...
Böyleliğinde soluk,soluğa yaşandıkça duygular ..
Aşk, ömre düşen cemreliğinde, uyandırıp,ürpertiyorsa duyguları,arzuları,tenleri, ömürleri ..
Ruhların ve duyguların üryanlığında ...
Fırtınalar, kasırgalar kopartıyorsa içinde, insanların ...
Sevmelere, sevilmelere, özlemlere, özlenmelere aç ve muhtaçtır ruhla, beden ...
Bu kadar yoğunlukla yaşanıyorsa, kırlangıç uçuşları hızıyla ..
Doyulup, kanılamamışlığında ..
Çoğalan ebruli mevsim güzellikleri sarıyorsa, gönülleri ..
Kışkırtıcı yitirme duygusunun o, çeliksi soğukluğunu yayarak yüreklere ..
Kim, ne derse, desin ...
Bencil ve muhteristir aşk ...!
Bencil ve muhteristir aşk ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Immenstaad / Almanya

11 / 09 / 2017

Saat ; 20_17


 





SIKIYSA TEK, TEK GELSİNLER ...!


Hayatın zorbalığında dert çeşit, çeşit ...
Sanmayın, hepsiyle baş edemem ..
Yine de, sıradaki gelsin ..
Kalkmış olsalar da, hepsi birden ayağa ..
Beni, al aşağı etmeye, niyetle ...
Azgınlıkla, diş bileyerek, mahvetmeye yeminliliklerde
Hepsi birden tepeme çullanmaya kalkmasın ...
Söz geçirip, dinlete bilirseniz, söyleyin, onlara ..!
Sıkıysa tek,tek, gelsinler ...!
Sıkıysa tek,tek, gelsinler ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

12 / 09 / 2017

Saat ; 08_51

 


OLSA, OLSA ....

Neyin goncası ?
Çilelerin, elemlerin, hüzünlerin ..
Araya, hasbelkader sığışmış ...
Ya'da es kaza, serpiştirilmiş ...
Kırık-dökük gülüşlerin ..
Ama en çokta, açmadan soluşumla, rengarenk ölümün goncasıyım ..
Allı-morlu, elvan çeşit biçimli goncalığımda ..
Kah, bir, bir ..
Kah, kıran girmişliğinde yada, kasırgaya yakalanmışlıkta ..
Üçer-beşer olmadı....
Hemen, hemen top yekun toprağa düşerek, ölümü içişlerin ...
Azaplar da renk atmış, goncayım ...
Neyin mi, Goncasıyım ?
Ne denir buna, bilmem ..
Ama azda özü ve kısadan, gerçeği söyleyivereyim ...
Olsa, olsa ....
Çilelerin, elemlerin, hüzünlerin Goncasıyım ...!
Her kim uygun bulup, hangi akla hizmetle, Gonca koymuşsa, adımı ...
Ona sormalı, bunu neden seçtiğini ..
Elbet te,yarının, ömrümün,hayatın bana getireceklerini ,hesaba katamamış, ön görememiş ..
Hatta, hiç mi hiç bilememiş ...
Bunu anlayabilirim ..
Dahası, hoşta görebilirim ..
Gelin görün ki ..
Adımı Gonca koymaktan başka, bana bir güzellik, olumluluk ve artı katamamışken ...
Dünü, bok içindeyken ..
Benden sonrasın da da, bok üstün bokluklarda, sürünmüşken
Üstelikte, Perşembenin geleceğinin ..
Çarşamba dan, belli olmuşluğunda ..
Akıbetimin parlak olmasına yeterince değil, hemen, hemen hiç katkı sunamamış olan birine, sormak gerek ..
Adını, neden Gonca koydunuz, diye ?
Ya'da neden adına uygun bir hayatı var edip,yaşatamadınız ?
Bu durumdan üzgünmüsünüz, bilseydiniz adını yine ve ısrarla Gonca koyar'mıydınız diye ?
Yanıtını bilemem..
Ama ben o konumda olsam ve bu soruya muhatap kalsam ..
Emin olun ki, diyeceğim şu olurdu ..
Bilmedim ki, vurgunlarda ve zemheride, yalancı baharlarda böyle kararıp, kalacağını ..
Bilsem kanına girer,masum bir bebeye, dünyayı zindan, hayatı elem yaparmıydım ..?
Bu günü yaşatmaktansa,dünyaya getirir'miydim ..?
Asla ve asla, gelin görünki ..
Bazı anlarda ve hayata,insana dair devinimlerde ..
Evdeki hesabın, çarşıya uymamışlığında ...
Öngörülmez afatlar ve hayatın kuytusundaki kötülerin, ömrünüze düşmüşlüğünde...
Hem kendinizin,hem de gelecek neslin, yarını ve ömrü alabora oluyor ..
Değil, adını Gonca koymak ..
Böylesi cebelleşip, genç yaşta kararıp kalacağı, ceberut dünyaya ..
Zor mu zor,serencemeli hayata, merhaba demesini istemezdim, asla mı asla ...
Ne yaparsın ki, an geliyor egosuna , zevklerine ve hayatın pembe görüntüsüne aldanıp-kanıyor, insan ..
Sorgulamaktan kaçıp,işi yarada na havale ederek, sıyrılacağımızı sanmaktı, en büyük hatam,suçum ve günahım ..
Cezamın diyetini Gonca ve aynı çileyi paylaşan kuşağın, kurban nesli çekti, diyeti hayatlarıyla ve değil, gülmeyerek ..
Açmadan solmalarıyla, ödedi ..
İşte böyle derdim ..
Ah olanak olsa da, bir suları, birde yaşanmış hayatı geriye akıtıp,zamanı durdurarak, eskiye döndürebilsek ..
Ama, o'da Kafdağının ardında, bulut olup yiten, bir hayal oldu, kaldı sonuçta ...
Gelin görün ki, sorunun muhatabı değildim ..
Dahası, böyle bir soru, bana hiç sorulmadı ..
Tıpkı, doğup- doğmamayı, adımın Gonca olup-olmamasını isteyip-istemediğimin, sorulmaması gibi ..
Topla,çıkar, elde kalan..
Bir avuç hüzün ..
Böyleliğinde, çekip gidersem şu bok-püsür dünyadan ..
Bilin ki, gözlerim açık gider ..
Tüm bunlardan sonra ..
Sorunuz var mı hala, acaba ?
Neden Gonca ve neyin Goncası, diye
Yanıtım mı, çok net ve bir o kadar da, kısacık ..
Bu ömür öykümün ele verdiği ip uçlarından, öğrenmişsinizdir sizde ..
Olsa,olsa ...
Çilelerin, elemlerin, hüzünlerin Goncasıyım ...!
Çünkü,olan-biten ve elde kalan bu ..
Elde var, çileler ve hüzünler demeti ..
Olsa,olsa ...
Yakışan da bu olurdu bencileyin, heba olan ömre, ıskalanan hayata !
Olsa, olsa ?
Ne denir ki başka ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

12 / 09 / 2017

Saat ; 21_20

 


BAŞKA ADRESLERDE, FARKLI YÜREKLERDE, ARAMA BENİ ..!

Başka adreslerde, farklı yüreklerde arama beni ..
Bende bu tutkulu aşk, sende bu albeni oldukça ..
Ben tutukluyum, sende ..
Gönül gemim demir atmış, sevda limanında ..
İklimler ve mevsimler misali ....
Sıkça değişsen de, duyguların, tavrın ve davranışlarınla ..
Yine de ve her şeye rağmen, demir alıp gitmiyorum sularından, limanından
Yüreğim hüzünlerde, göz yaşı ve için, için kanamalarda ....
Sıkça ve çokça ıslansa da ....
İçime işleyip, aklımı başımdan alan o, sıcacık tebessümün ...
Çektiğim tüm acıları unuttururken, bana ...
Onları, yaz güneşi sıcaklığında kurutur, bir anda ..
Karabasan ve kabusların pençesinden, seninle ve aşkınla kurtulmuşluğumda ..
Vefa suyunda arınmışlığım ...
Bana, hep kol-kanat açan, cömert mi cömert ....
Sadakat timsali, ulu çınar ağacının gölgesinde, serpilip-büyümüşlüğümle ..
Ve, aşkın ....
Vefa, saygı, sadakat, inanç istediğini bilip ..
İhanetin, kuşku,vesvese ve korkunun ...
Değil, sadece güveni ..
İnsanın içini ve ruhunu, hatta ömrünü yiyip-tüketip mahvetmişliğini bilip..
İhanetin ve vefasızlığın kirinden, pasından, karanlığından uzak durup ..
Her halukarda, seni içtenlikle sevmişliğimde ..
Hoş görü aydınlığında, sendeki cevheri görmüşlüğümde ..
Dedim hep, kendi kendime ...
'' - Hiç birimiz, kusursuz, günahsız değiliz . ''
Kaldı ki, bu kadar kusur, kadı kızında da, bulunur ...
Demezler mi insana ?
'' - Önce sen sana bak,aynada diye ...! ''
Seni her halinle ve olduğun gibi sevmişliğimde ..
Güler geçerim yer, yer sergilediğin o, çocuksu kaprislerine ..
Surat döküp, beni düşüncelere, yüzleşmelere ...
Zaman, zaman da, cezalandırmışlığında, elemlere itmişliğine ...
İnsan,insanın aynasıdır, sözünün ışığında ....
Dönüp, bakarım böylesi anlarda ben, bana ..
Gördüğüm ışıkla, kalbimin aydınlanıp, sükuna kavuşmuşluğunda ..
Derim kendi, kendime ..
Gülü seven, dikenine katlanır ..
Kusursuz insan isteyen, hem dostsuz, hem aşksız kalır, diye ..
O anda bakarım, gözündeki çöpten önce, gözümdeki merteğe ...!
Aşk; sade sefa değil, an gelip, cefa'da da hamlığını gidermecesine pişip, yanıp, olmak değilmidir, sonuçta ?
İşte böylesi anlarda, düşer dilime, içime işleyen o, güzelim şarkının sözleri, tınıları ..
Koyulurum mırıldanmaya ..
'' - Ne günah etse, açılmaz iki gönlün arası ..
Ne gün, ah etse, kanar dildeki firkat yarası ..
Dilerim, bin beter olsun, kim ayıplarsa, beni ...
Arıyor gönlüm onu, olsada bir yüz karası ..! ''
Güzelim Hicaz makamının, ruha verdiği sükun ve meltem havasında geçerek kendimden ..
Yaadederim sevgili Ulu Çınar Alaaddin YAVAŞCA Üstadı ...
Kulaklarını çınlatarak ..
Gönlün şad, ömrün bahtiyar olsun can Hocam, diyerek ..
Sevgide saygı ve hürmetlerimle, mutluluklar dileğimle ..
Böylesi ferahlıkla, en munis duygularla .........
An itibariyle, daha bir sevecenlikle, içime işlemişliğinde ..
Gönül ışığım, seni anarım, yüreğimi geceye açar ..
İçimi döker, kulaçlarım aşkla, gönül ve sevgi ummanında ..
Yeniden ve doya, doya bir daha,bir daha ..
Terennüm ettikçe adını, ışıldar ruhum huzurla, gecenin içinde ...
Ilgıt, ılgıt esen yelin, beni alıp götürmüşlüğünde ...
Düşününce şimdi, uzaklardayken, sen ...
Elimde olmadan ...
Hüzünlerle gölgelenen, içtenlikli tebessümle ..
Seslenirim sana, gecenin içinden ...
Irakları, yakın etmecesine ...
Yüreğimden, yüreğine erişen, sevgi yellerinin eşliğinde ..
Biraz buruk, biraz limoni hallerde de olsam ..
Daima sevgi ve tebesümle ...
Fısıldarım, geceye ..
'' - Başka adreslerde, farklı yüreklerde, arama beni ....!
Başka adreslerde, farklı yüreklerde, arama beni ....! ''

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

11 / 09 / 2017

Saat ; 12_46

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...