Başka adreslerde, farklı yüreklerde arama beni ..
Bende bu tutkulu aşk, sende bu albeni oldukça ..
Ben tutukluyum, sende ..
Gönül gemim demir atmış, sevda limanında ..
İklimler ve mevsimler misali ....
Sıkça değişsen de, duyguların, tavrın ve davranışlarınla ..
Yine de ve her şeye rağmen, demir alıp gitmiyorum sularından, limanından
Yüreğim hüzünlerde, göz yaşı ve için, için kanamalarda ....
Sıkça ve çokça ıslansa da ....
İçime işleyip, aklımı başımdan alan o, sıcacık tebessümün ...
Çektiğim tüm acıları unuttururken, bana ...
Onları, yaz güneşi sıcaklığında kurutur, bir anda ..
Karabasan ve kabusların pençesinden, seninle ve aşkınla kurtulmuşluğumda ..
Vefa suyunda arınmışlığım ...
Bana, hep kol-kanat açan, cömert mi cömert ....
Sadakat timsali, ulu çınar ağacının gölgesinde, serpilip-büyümüşlüğümle ..
Ve, aşkın ....
Vefa, saygı, sadakat, inanç istediğini bilip ..
İhanetin, kuşku,vesvese ve korkunun ...
Değil, sadece güveni ..
İnsanın içini ve ruhunu, hatta ömrünü yiyip-tüketip mahvetmişliğini bilip..
İhanetin ve vefasızlığın kirinden, pasından, karanlığından uzak durup ..
Her halukarda, seni içtenlikle sevmişliğimde ..
Hoş görü aydınlığında, sendeki cevheri görmüşlüğümde ..
Dedim hep, kendi kendime ...
'' - Hiç birimiz, kusursuz, günahsız değiliz . ''
Kaldı ki, bu kadar kusur, kadı kızında da, bulunur ...
Demezler mi insana ?
'' - Önce sen sana bak,aynada diye ...! ''
Seni her halinle ve olduğun gibi sevmişliğimde ..
Güler geçerim yer, yer sergilediğin o, çocuksu kaprislerine ..
Surat döküp, beni düşüncelere, yüzleşmelere ...
Zaman, zaman da, cezalandırmışlığında, elemlere itmişliğine ...
İnsan,insanın aynasıdır, sözünün ışığında ....
Dönüp, bakarım böylesi anlarda ben, bana ..
Gördüğüm ışıkla, kalbimin aydınlanıp, sükuna kavuşmuşluğunda ..
Derim kendi, kendime ..
Gülü seven, dikenine katlanır ..
Kusursuz insan isteyen, hem dostsuz, hem aşksız kalır, diye ..
O anda bakarım, gözündeki çöpten önce, gözümdeki merteğe ...!
Aşk; sade sefa değil, an gelip, cefa'da da hamlığını gidermecesine pişip, yanıp, olmak değilmidir, sonuçta ?
İşte böylesi anlarda, düşer dilime, içime işleyen o, güzelim şarkının sözleri, tınıları ..
Koyulurum mırıldanmaya ..
'' - Ne günah etse, açılmaz iki gönlün arası ..
Ne gün, ah etse, kanar dildeki firkat yarası ..
Dilerim, bin beter olsun, kim ayıplarsa, beni ...
Arıyor gönlüm onu, olsada bir yüz karası ..! ''
Güzelim Hicaz makamının, ruha verdiği sükun ve meltem havasında geçerek kendimden ..
Yaadederim sevgili Ulu Çınar Alaaddin YAVAŞCA Üstadı ...
Kulaklarını çınlatarak ..
Gönlün şad, ömrün bahtiyar olsun can Hocam, diyerek ..
Sevgide saygı ve hürmetlerimle, mutluluklar dileğimle ..
Böylesi ferahlıkla, en munis duygularla .........
An itibariyle, daha bir sevecenlikle, içime işlemişliğinde ..
Gönül ışığım, seni anarım, yüreğimi geceye açar ..
İçimi döker, kulaçlarım aşkla, gönül ve sevgi ummanında ..
Yeniden ve doya, doya bir daha,bir daha ..
Terennüm ettikçe adını, ışıldar ruhum huzurla, gecenin içinde ...
Ilgıt, ılgıt esen yelin, beni alıp götürmüşlüğünde ...
Düşününce şimdi, uzaklardayken, sen ...
Elimde olmadan ...
Hüzünlerle gölgelenen, içtenlikli tebessümle ..
Seslenirim sana, gecenin içinden ...
Irakları, yakın etmecesine ...
Yüreğimden, yüreğine erişen, sevgi yellerinin eşliğinde ..
Biraz buruk, biraz limoni hallerde de olsam ..
Daima sevgi ve tebesümle ...
Fısıldarım, geceye ..
'' - Başka adreslerde, farklı yüreklerde, arama beni ....!
Başka adreslerde, farklı yüreklerde, arama beni ....! ''
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad / Almanya
11 / 09 / 2017
Saat ; 12_46
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder