EN GADDAR, AMANSIZ ZEBANİLERİN ........!
Adeta, çivilenmişcesine göz bebeklerine nakşolan, elem gel-gitleri ...
Seni, girdap, girdap hüzün ummanının diplerine çekip, hapsederek, soluksuz koyan, tarifsiz acılara prangalar olmuşsa ....
Her ne yapıp, edersen et, kendini bu karanlıklardan kurtaramıyor .
Kah, KALABALIKLAR DA, YALNIZLIKLARI silme yaşayarak, kara yağmur bulutlarıyla kaplı gök yüzüne dönüyorsan ......!
Kah, İçsel yalnızlıklarda, kendini, kendine fersah, fersah ırak ....
Dahası, ipini koparmış şamandralardan, dubalardan, uçurtmalardan beter ve savruk hissetmekten, kendini alamıyorsan ...
Seni, pençesine alan sanrılarla, korkular, tıpkı leş yiyiciler misali seni lime, lime ederek, tarümar edip ...
Külünü-dumanını göğe, efkarınla belenmiş bedenini, zerren bulunamamacasına .....
Dağa, taşa, olmadı dipsiz kör kuyuların ürküten karanlığına milleyip, gömüyorsa .......!
Ömür ve hayat uçurtmanın ipi, kuyruğu sana ve niyetine, çabana inat ......
Akıl almaz, tarifsiz olursuzlukların çalısına, teline, dikenine dolanıp, kopup parçalanarak .......
Seni, salt zaman, hayat ve koşullarıyla mücadeleden değil ...
Sevinçlerden, yürek ve göz bebeklerini mutlu ışıltıdan alıkoyarak .
Adeta, zamana ve hayata yenik, çıfıtı çıkmış sönmüş kandillerden beterliklerde .....
Hüsran, hicran ve katran karasının ürkütücülüğünde, alenen yiyip-tüketmecesine .....
Sana, saplantılı, marazalı vurgunlukla müptelalıklarda, kirişi kırmışlıklardan peydahlanan dur, duraksız saldırılarda .......!
Kah, delik-deşik ......
Kah, enemişliklerde, hacımatlarda, kan-revanlıklarla, lallıklarda acılara gark ederek, inim, inim inletip ....
Naçarlıklarla, mutsuzluklar kıskacında, an gelip, için, için .....
An gelip, aleniliklerde, ulu-orta kurban ediyorsa ...
Avuçlarınla, ayaklarının altından hayat, kumlar ve iraden ....
Un-ufak olarak .......
Ha bire, kabağa kesik lastik tekerlerden geri kalmazlıklarda ....
Şuursuz, dur duraksız patinajlara, kayıp, tökezlemelerle, düşüp-yuvarlanmalara kul ediyorsa ......!
Tüm bunlar yetmemişçesine ....
Parmağım, kör gözüne hallerde, çevrendeki duyarsız ve insanlıktan nasipsiz, sevecenlikle-şefkatten bi haberliklerde ki ....
Patavatsız-hoyrat hödüklerin, seni sadece şirazeden, çividen, yoldan değil ...
Düpe düz ve gerçekten, insanlıktan çıkartarak, sadece damarına yada nasırına basmakla kalmayıp ...
Tümden volkan, volkan patlayan yanardağdan beterliklerde ve üstelik te ...
İçini-dışına çıkartmacasına tiftik, tiftik atıp ....
Lav, lav döküp, saçarak ....
Salt kendine değil, cümle çevrenle, hayata zarar, kusan kor ateşlerde saçıp, tutsak ediyorsa ...
Bilesin ki ...
Nafileliklerle, hoyratlıkların kuşatmasında seni, senden çalmaya yeminliliklerde ......!
Sakarlığın, onulmazlın ve gamların gayya kuyusuna kul etmiş demektir .....
Yahut ta .......
Çıkarlarla, egolara ve entrikalara, kirli-kanlı hesaplarla, fesatlıklara kurban edilen garibim İsa'dan beterlik ler de, çarmıha gererek, sabrını yok edip, aklınla, bedenini ......
Cümle canınla, kuvvet ve kudretini, hasılı ...
İrade, inanç, umut ve haysiyet cellatlığında, onurunu çalan haramilikleriyle ve üstelik ......
Canhıraş çaba ve akıl almaz inat, ısrar ve yeminliliklerde, yelken-kürek gayretkeşlikleriyle ......
Seni, mahv-ı perişanlıklarda, senden, hayat'tan, sevinçten, umutla, mutluluktan çalan ve ....
Tatmadık zulümlerin dayatılanlığında, kala kaldığın dımdızlaklığın da, hazla, nefret köpürten, Drakulalıklarda, seni ......
Göz göre, göre, diri,diri ..
Yani, yaşayan ölü canlıklarda,son nefesini vermeni beklemeksizin ...
Diri, diri ve el aman deyip, yalvarmalarına kulak tıkamışlıklarda
Kah, toprağa .......
Kah, derin mi derin, hatta düpe düz, boz bulanıklığı da aşıp...
Katran karasına kesen, cana-kana susayan boz bulanık sularda .......
Hem de .....
Sırf meramlarına ermeler uğruna ......
Meftine sebeplik ve kastlarla ......
Dipsiz, kör- karanlık ölümcüllük kusan, ecelin kesilen sularla ....
Kor alevli , harlı Cehennemi ateşlere, gömüp ....
Sana reva gördükleri, envayi çeşit zulüm, işkence ve iliklerine dek tatdırdıkları ölümcül, onulmaz acı ve sancılarala .....
Canına ot tıkamak isteyen .........
Tıpkı NESİMİ'ye dayatıp, kanırta, kanırta yaptıkları gibi, zalimliğin sınırsızlığında, derini diri, diri yüzüp ...
Zulmün ve zafer sarhoşluğunun keyifini, demini sürerken, pervasız caniliği sergen edip, kotararak .....
Kendinden geçmelerin, tarifsiz hazını yaşamalarda, yetmedi .....
Dahası ......
Acımasızlıklarda, gözü dönmüşlüklerle bezeli canhıraşlıklarda, sınır tanımayan ....
VAHŞET VE ZULÜMLERDE, canını-iliğini kurutarak defterini dürüp, eline vermeleri istemekle kalmayıp,sabırsızlıkla bekleyen ....
Seni kahpece ve kalleşçe kapı-çevre kuşatan cellatların ....
Başına buyruk, söz dinlemez Azrailin ve hatta, en gaddar, amansız Zebanilerindir ...
En gaddar, amansız Zebanilerin ....
EN GADDAR, AMANSIZ ZEBANİLERİN ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
05 / 11 / 2024 - Salı
Saat ; 13_20
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder