YEM .....
'' - HAYAT DENEN ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ......! ''
ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ....!
Ayaklarının altına, ipek atlaslar serilmişliğinde, ömürler, canlar feda edilmişliğinde ....
Egonla, narsiszme yenilip '' -Kimseler, elime su dökemez '' ....
Duygularında sürülüp, savrulmuşluğunda ...
<< - Engin dağları ben yarattım, Zümrüd-ü Anka'yı ben doğurdum, diye, kibirlenip, böbürlenme, dahası ....
Eşsiz-menentsiz olduğunu düşünerek, erişilmez, ele-avuca gelmez- liğini sanıp ....
Kendini, dev aynasıyla, yüce dağ doruklarında görüp-sanarak ....
Güvenip güzelliğine, kasım, kasım, kasılma .....!
Bilesin ki, GÜVENDİĞİN DAĞLARA YAĞINCA KARLAR, OKUNMAZ OLUR ESAMEN, BULUNMAZ YERİNDE YELLER ESEN CESEDİN, HATTA OLMAZ-BULUNMAZ AĞIT YAKIP, YAS TUTANIN .....
AĞIT YAKIP, YAS TUTANIN ....!
Unutma ki, çirkinlik için sivilce, fakirlik, yok, yoksullukta zerullük için .....
Bir KIVILCIM, yeter de-artar, hatta çok bile gelir, sana ......!
Sanma ki, dünya fani, sen baki .....
SANMA Kİ, DÜNYA FANİ, SEN BAKİ .....!
Unutma ki '' - Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner ....!''
Hallerin, hallerinin böyleliğinde, vardan yoğa, yek ekmeğe muhtaç- lığa kaldığında .....
Sürmez devranın, ilel-ebet .....
Dağlar, çöller aşıp, deryaları yarıp gitmez kervanın, sen istesen de....
Dönmez devranın, ürmez kapında köpeklerin, oynamaz önünde şaklabanlarla, şebeklerin ....
OYNAMAZ ÖNÜNDE, ŞAKLABANLARLA, ŞEBEKLERİN .......!
Yeter ki, koymaya görsün hayat, taşını, tekerinin önüne ....
Koyunca o görünmez taşını, arabanın, atının önüne, HAYAT DENEN CEBERRUT .......!
Devrilir, seni de altında helak etmecesine ....
Atınla-araban, oturmaya kıyıp, doyamadığın, TAHT-I REVANIN ...!
Yerle-yeksan olmacasına, Som altından kaplama olsa da Taht ile tacın ....
Değil ki milat öncesinde, yada Fi tarihinden, hatta, Kâlû Belâ'dan
beri, değil ....
Daha dün, salım, salım salınıp, eda ve mağrurlukla gerdan kırdığın, devran sürdüğün ......
Bu gün, baykuşların öttüğü, tarumar sarayın ....
BAYKUŞLARIN ÖTTÜĞÜ, TARUMAR SARAYIN .......!
Velev ki, hatırla senden önce ki, sen gibileri ....
Ne oldu kibirleri, haşmetleri ?
Hele ki, Tebası-Kulu, daha da kötüsü, İLAHLIĞA öykünüp, YARATTIĞI sayıp ....
Tepeden bakıp, hakir gördüğü, gariban- mazlum halkları korkutup sindiren .....
Omuz üstünde, baş .....
Taş üstünde, taş koymayan, o önlenemez hiddetleriyle, yeri-göğü titretip, inleten öfkeleri, heybetleri, Aslan kesilmişliklerde ki, kükremeleri .....!
Yaz aklına, bil ve asla ama asla, unutma ....
ASLA AMA ASLA, UNUTMA ..
Sülünlerde, Zümrüdü Ankalarda yem olur .....
Yem ....
AZRAİL'in onu, << - CAN EVİNDEN ÖPÜP ...! >>, acımasızlığında, ONA KIYMIŞLIĞINDA, kurda-kuşa, dahası ....
HAYAT denen << - ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ....! >>
ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ....!
SÜLÜNLER DE, ZÜMRÜDÜ ANKA'LAR DA, YEM OLUR .....
YEM ......
HAYAT DENEN '' - ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ....! ''
ACIMASIZ, DOYUMSUZ CANAVARA ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
16 / 11 / 2024 - Cumartesi
Saat ; 11_11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder