8 Mayıs 2015 Cuma
7 Mayıs 2015 Perşembe
Yaşamamış,
tatmamışsanız bilemezsiniz..
Çektiğim
azapların..
Ruhumu
nasıl karartıp..
Benliğimi
ne denli lime, lime ettiğini..
Çare
olamadığını ne şişelerin,nede kendimden kaçıp..
Kuytu
ve karanlıklara sığınıp, saklanmanın..
Ondandır
ki,
Kaldırıp
koyuvermelerdeyim kendimi bodoslamasına..
Acıların
sağanağında..
Yüzümü
kamçılayan göz yaşı sağanaklarına..
Hıçkırıklar da
boğulmacasına …
Şimdilerde,
elim-kolum çözülmezliklerde bağlı..
Ne
yapsam,ne etsem..
Çekip,
çıkartıp..
Kurtaramıyorum
kendimi..
Bela
ve çamur deryası bir hayatın..
Çıkmaz,karanlık
sokaklarından..
Avare
ve bitap dolaşmalardayım ..
Göz
altlarımın, kara-mora..
Gözlerimin,
kan çanağına dönmüşlüğünde ..
Her
taraf toz-duman , mezbereliklerede..
Benliğim,
yara-bere..
Ömür
eskiliğinin biçareliğinde..
Tutsaklığımda
ömür tüketmelere..
Yağlı
karalıklardan da beter karanlıkları, ağuları içmelere..
Umut
sözcüğünün bana ırak ve yabanlığında..
Tebessümlerin,
yakın semtime hiç mi hiç uğramamışlığında..
Deli-divaneliklere
düşmüşlüğümde..
Çekiyorum,
hayatın kahır ve çile yükünü..
Kör
atın, kazığa bağlılıklar da dönüp durarak,ömür tüketmişliği
misali.
İliklerime
dek hissetmekteyim ..
Gökyüzü,
deri altlarım kadar karanlık ve meçhullüklerde..
Yaşama
sevinçlerimin kursağıma gömülmüşlüğünde
Ne
sabahımın, ne gecemin belli olmamışlığında..
Meşum
karaltıların üstüme, üstüme ağmışlığında..
Katran
karalığından da beterliklerde..
Her
dem, karanlıktır gök yüzüm ....!
Her
dem, karanlıktır gök yüzüm ….!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
10/02/2014
Saat;11_57
Mazinin
izleri, derin yürek sızıları olarak ağıyorsa bu gününe..
Uzaklardan
bir ses, görüntü düşüyorsa sık, sık..
Anıların
yağmur olup, seni sırılsıklam etmecesine ıslatmışlığında..
Lanet
mi, şükür mü etmen gerektiğini bilemediğin anlarda…
Lal
olan dilleri, birden bire çözülüvermiş yüzler, ömürler..
Apansız
ve ardı arkası kesilmemecesine konuşmalara dura koyup..
Seni
senden çalmacasına, işgal ve talanda tüketmecesine ..
Eni-konu
esir alınmışlığında, para etmiyorsa yalvar, yakarmaların ..
Zaferlerini,
tepene tuğ dikerek ilan eden dertlerinde, galebe çalmışsa üstüne
üstlük..
Gülmelere
hasret kalıp, kanı çekilmişliğinde, sarı ıskalıklarda
düşüyorsa yüzün, asılıyorsa suratın hep,kahrın ve kederin
cenderesinde ..
Ötesi-berisi
yok bunun, sen anılar çarmıhında, yaşayan ölülüğe
tutsaklıkla ..
Ramak
kalmışlığında deli-divaneliğe, bunun adı yaşamak değil,
Olsa,
olsa….
Hayatın
ve ömrünün avara kasnakların da, çarçur ettiğin yılların..
Sana,ömrüne
kestiği ağır faturaları ödemelerde ..
Ölümün
bile, nimet sayılacağı, azaplar da
Hiç
ve piç etmişliklerde, telef olmalar da..
Sürüm,
sürüm süründürerek ,
Kocamış
kurdun, köpeğin maskarası olup çıkmasındaki azap ve kahırda…
Seni,
bir bok böcüsü yapıp çıkması ..
Kendine,
kahırlar da, esvelesine devrilip giderek ..
Hiçte
hak etmediğin bir pas-payelikte, ömrüne kefen biçmesidir …
Ölümün,
o soğuk ve meşum nefesi , yaladığında yüzünü..
Heveslerini,
kursağında koyarak..
Gözlerinin,
açık gittiğini görerek..
Zalim
hükümdarlığının,
Hünerli
cellatlığının zaferini doya, doya kutlamak istemesi ..!
Buna
yeminliliklerde..
Seninle..
Kedinin,
fareyle oynamışlığındaki acımasızlıklar da..
Kanını
içip, ömrünü bitirip, nefesini tükettirmesidir..
Onun
için, ne yapsan, ne etsen, nafile …!
Uçarın,
kaçarın ve kurtuluşun yok, bu oyunu sonlandırmaktan başka....
Mağlubu
hep sen olduğun, oyunda..
Sana
düşen, biçilen rolleri oynayıp, sahneden inmek..
Perdeni
indirip..
Tası-tarağı
toplayıp..
Sürç-ü
lisan ve anıları , yanılgıları,yenilgileri,hüzünleri..
Özcesi,
derme çatma ömür eskini, voltanı al…
Başına
bir kurşun sıkıp ta gitmelerin azabını içmeden …
Adam
gibi, adamlıklarda..
Kuzu,kuzu,
tıpış, tıpış..
Asla,
ardına bakmadan ..
Alıp’
ta başını, paşa, paşa çekip gitmektir..
Alıp’
ta başını, paşa, paşa çekip gitmektir …!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
23/
02/2014
Saat;22_48
Yere, yazgan olmuş …
Aşk ile, huşu ile vecd ile canlar, beden, beden ..
O ilahi sesle, çağıldayan sevgi seline kapılarak ruhlar, canlıkla .
Vücut bulmuş, duygular .
Salım, salım aşkı tavaf’a durmuş …
Bedenliğe bürünen ruhlar .
Geçerek, vecd ile kendilerinden ..!
Maşukuna eren aşk eri canın, sevgide ram olmuşluğuyla .
Taçlandırarak ömürleri, bedenleri …
Sevginin kutsal ışığıyla .
Kıvrılıp, bükülüp, salınıp, sergen olmuş, canlar …
İnsan için, insanca !
Aşk için, aşkla !
İnsanın, Kabe ve Kıble olmuşluğunda …
Sevgiyle ödüllenerek, can olmuş canan olmuş ..
Canda canı, canda cananı, cananda canını bulmuşluğuyla ..
Raks’a koyulmuş, bedenler ..!
Raks’a koyulmuş, bedenler ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
07/ 05/ 20015
Saat ; 12_00
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!
İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...


































.jpg)









