Yaşamamış,
tatmamışsanız bilemezsiniz..
Çektiğim
azapların..
Ruhumu
nasıl karartıp..
Benliğimi
ne denli lime, lime ettiğini..
Çare
olamadığını ne şişelerin,nede kendimden kaçıp..
Kuytu
ve karanlıklara sığınıp, saklanmanın..
Ondandır
ki,
Kaldırıp
koyuvermelerdeyim kendimi bodoslamasına..
Acıların
sağanağında..
Yüzümü
kamçılayan göz yaşı sağanaklarına..
Hıçkırıklar da
boğulmacasına …
Şimdilerde,
elim-kolum çözülmezliklerde bağlı..
Ne
yapsam,ne etsem..
Çekip,
çıkartıp..
Kurtaramıyorum
kendimi..
Bela
ve çamur deryası bir hayatın..
Çıkmaz,karanlık
sokaklarından..
Avare
ve bitap dolaşmalardayım ..
Göz
altlarımın, kara-mora..
Gözlerimin,
kan çanağına dönmüşlüğünde ..
Her
taraf toz-duman , mezbereliklerede..
Benliğim,
yara-bere..
Ömür
eskiliğinin biçareliğinde..
Tutsaklığımda
ömür tüketmelere..
Yağlı
karalıklardan da beter karanlıkları, ağuları içmelere..
Umut
sözcüğünün bana ırak ve yabanlığında..
Tebessümlerin,
yakın semtime hiç mi hiç uğramamışlığında..
Deli-divaneliklere
düşmüşlüğümde..
Çekiyorum,
hayatın kahır ve çile yükünü..
Kör
atın, kazığa bağlılıklar da dönüp durarak,ömür tüketmişliği
misali.
İliklerime
dek hissetmekteyim ..
Gökyüzü,
deri altlarım kadar karanlık ve meçhullüklerde..
Yaşama
sevinçlerimin kursağıma gömülmüşlüğünde
Ne
sabahımın, ne gecemin belli olmamışlığında..
Meşum
karaltıların üstüme, üstüme ağmışlığında..
Katran
karalığından da beterliklerde..
Her
dem, karanlıktır gök yüzüm ....!
Her
dem, karanlıktır gök yüzüm ….!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
10/02/2014
Saat;11_57




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder