16 Mayıs 2015 Cumartesi

GEL, GİRME KANIMA..

Zamanların darlığında ve zamansızlıkların ağında...
Pürtelaşlıklara tutsaklığımla..
Ben, benle savaşırken, yalnızlığın bedbahtlığında..
Aşka kurulan saatlerin, zembereklerinin bozulmuşluğunda..
Ziller hep sana, hep sana çalıyor, gül kızılı zaman güzelliklerinde..
Ufku, al şalıyla sararken, batan gün..
Kana benziyor ufuk ve kan ağlıyor ruhum..
Sen çıkıp geliyorsun, öylesine davetkar,öylesine cüretkar
Ve ,
Alımlı mı alımlılıklarında, adamı çileden,
Yeminden,tövbeden,dinden- imandan çıkartmacasına tahrikkar mı tahrikkarlıklarda
Zerdüşt misali savrulurken ben,ruhumda gamların hazanının galebe çalmışlığında..
Gönlümde sazlıkların isyan dolu sesleri afakı kaplarken..
Sen çıkar gelirsin, sen..
Sırtında üryanlığına sıtır, al şalın..
Gözlerinde, içe işleyen o ok, ok bakışların
Elinde kan damlayan gülün
Ve,çehrene sinen, o aşifte sırıtışınla
Beni çileden çıkartmacasına..
Tutar mı beni, böylesi anda zincir-palaska,pranga ..
Sevdanın forsalığına kul olmuşluğumla ..
Sığamam kabıma..
Köpürür taşarım..
Çağıldar akarım, sevdana kesilmişliğim,sana meftunluğum
Ve,ruhumun sana ağmışlığıyla..
Yalvarırım, salkım-saçak gözyaşlarım arasında sana
Saba Melikesi Belkise yalvaran, Muhteşem Süleyman misali...
Beni divaneliklerinde sürüp savurmuşluğunla
Bana yar olmamışlığının, korların da yanmışlığımda..
Naçarlıklara esir bedenimin
Sensizliğin girdabında kıvranmışlığıyla..
Jilet-jilet, bıçak bıçak bıçak doğranmacasına..
Kan-revan kesilmecesine, dilim-dilim edilmecesine doğranmışlığımda..
Yılanlar misali dönenip, kıvrıla, kıvrıla sürünerek yerlerde..
Dil atıp-damak tutmalarda, yalvarırım, sana..
Gel, girme kanıma !
Gel, girme kanıma !

Erdem YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
16 / 05 / 2015
Saat; 20_30

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...