10 Mayıs 2021 Pazartesi
SÜRÜNMENİN ADI, YAŞAMAKSA .....
Hayata ve insana dairliğinde, sürünmenin adı, YAŞAMAK'SA .....
Ölümlerle, ölmeler le, ölümün adı .....
Fanilikten, bakiliğe geçmecesine ....
Faraziyeden, soyunup, kurtulup .....
Azatlık ta, giyinerek ....
Mutlak ve arı-duru gerçeği .....
Arınarak, etten, bedenden ....
Sırrın ve hakikatin ilmini, fark ve idrak ederek ....
Kaçınılmazlığında, ölümün fıtratı gereği ...
Hayatın doğasında ve bağrındaki yaşanmışlığın da, kabullenilen evrensel gerçekliğinde ....
Faniliğe, kalıcılığında, son noktayı koyarak ...
Yüzünü, ölüme dönerek, tecelli ve takdire itaatle ....
Faraziyeden, kalıcı, mutlak gerçeğe yönelerek .......
Fanilikten, bakiye yürümektir ......
Yürümektir, yürümek, bakiye yürümek ....
Adı üstünde , ölümdür bu yürüyüşün adı, ölüm ....
Buda, malumu, ilan etmektir ....
Ölüm .....
Malumun ilanıdır, malumun ilanı ....
Hasılı, özcesi .....
Sürünmenin adı, YAŞAMAKSA ....
Ölümün ki, malumun ilanıdır, MALUMUN İLANI .......!
MALUMUN İLANI ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
09 / 05 / 2021 - Pazar
Saat ; 23_32
9 Mayıs 2021 Pazar
ÇIKAR, AY KUYUDAN, ÇIKMAYA .....!
'' - AY, KUYUDAN .....
KIÇIM DA ÇIKAR, KIÇLIK TAN ............! ''
Hayat denen, bu çetrefilli nakışla, dokunurken, ömür kilimim ......
An gelir .........,
Kırılır, ruhumun kirmanı ......
Duygularımın, mekiği ......
Kopar, ipliğim ....
Karışır ilmeğ'im, düğümüm, atkım, çözgüm, birbirine ......
Çıkar şirazeden, aklımın dur durak kasnağı, dumura uğramışlığım da ...
Sıklıkla, akım, karama karışmacasına, dumura uğrarım, dumura ....
Ömrümün, yaz-boz tahtasına, hayatımın, deneme-yanılma seanslarında, kobay kesilip, kendinden geçme cesine, helak olmuşluğun da ....
Kurallar Kralı Hayatın, oyununda, hep madik atmışlığın da, olmadı olamadı gitti,bir gün davulumla, tokmağım elimde ....
Ya Davulum yoktu, boynumda ...
Yada tokmağım, birilerinin, elimden almışlığın da ....!
Hiç çalan olamadım, gönlümce Tokmağım la, davulumu, davullarla dengi, dengine ...
Ya nal topladım, yada madara oldum, adımın çıkmışlığın da, iş bilmeze ...
Ondandır, sinsice fısıltı ve fiskoslar da dendi durdu, önüm, ardım sıra ...
'' - Elinden iş, kıçından, çiş gelmez, dolaşır eli,ayağına ..! ''
Çoğunu duymazdan gelip, azına, kerhen kulak vermişliğim de, adım çıktı dokuza ...
İnmedi gitti, sekize .....!
Hayat denen ustanın elinde döndüm tefe, dümbeleğe ....
Hallerimin böyleliğin de, sakızın boka, mutsuzluklarla, pişmanlıkların hep bana düşmüşlüğün de ......
Aklımın, << - Dur, durak Kasnağının ..>> Sık,sık kayış atıp, çıkmışlığın da, bende işi ve yolu vurdum, deliliğe ...
İstediğimi, ben alamadım, isteyenin, yok denecek kıtlığında, bende, isteyip, çağıran, gel diyene, varmadım .....!
Döndüm, yalancı baharlara kanıp, zamansız açıp, susuzlukta, erken solan, kabak çiçeğine .!
Sararken, ömrümün en karışık çilesini ....
Düştüğüm gayya kuyularında, halimin taş duvara yazılan, bahtsızlıkla, ıskalama destanı olup, çıkmışlığın da ......
Söndü çıram, yitti gözlerimle, yüreğimin feri ...
Tezden ağı tükenen, sönmüş, kararıp, kalmış kandile döndüm ....!
Düşlerimle, umutlarım, hele ki de, kırık-dökük sevinçlerim ......,
Düşüp art, arda, başlarını alıp gittiler, attalar da, masalımsı Kaf dağının ardına .....!
El, elde, baş, başta da, sibek gibi kala kaldım, dımdızlak, ortada .....
Tam da, sanki yeriymiş gibi, olanlar oldu .....
Şahken, şahbazlıklarda, bahtsızlık ve mutsuzluk ayazında, kestanem dondu ....
Çizilmediğine mi sevineceğimi, sakar'lığıma mı üzüleceğimi, bilememenin, karışık dalga boylarında ...
Ne, hayatla frekans'larım uydu, nede orijinal fabrika ayarlarım, kaldı, karıştı gitti biri birine .
Güme gitmenin, tufalara gelmenin, her halini ve rengini yaşayıp, tatmışlığım da ...
İşim, FISTIKİ YEŞİLE boyanıp, belenmelere kaldı ....
Hey hat, hayatın azizliğine bak ki ...
Gelince dertlerimle, terslikler, hep art,arda, üst, üste geldi ..
Yıkılıp, devrildikçe, üstüme, üstüme ..
Altta kalanlığım da, yine canı çıkan, ayı kuyuya düşüren, ben oldum, ben ....
El-alemin gözünde maskaraya döndüm, ağlarken, güldüren, acınası Palyaço olup, çıktım ....
Sen kaçsan da, kovalayanın, Hayat denen, Azman sa ....
Bir para etmez, velvele yapmakla, tabanları yağla'manda ...
Olanlar olur, çöker işte o an, gönül dağına hüzün bulutları, kararır kalır, ufkun la, bahtın ....
Sanki, bir bu eksik ve kusurmuş gibi ..
Gelir, vurur, GAM, PASLI HANÇERİNİ, amansız ve acımasızca, üstelikte, dur, duraksız ....
İhanetin karanlığında, sırtıma .....
Efkar'ın, duman olup, üstüme, üstüme çökmüşlüğün de ...
Gel de, çık, çıkabilirsen, işin, içinden yada çek, çekebilirsen, hallerinde ....
Bire çok, ikiye az hallerde, yetmezken, ne hayata, nede kendime ...
Debelenip dururken, ömür eskiterek, malum çöplüğümde ....
Çok görür, komşunun Kazıyla, Horozu çöplüğümde ötüp, eşinme yi ...
Aşağı tükürsen, sakal ....
Yukarı tükürsen, bıyık halleriyle, açmazının çarkında, döndürüp durur seni hayat, rengarenk çark-ı feleğinde ....
Sesinin Hanyadan, soluğunun, Konya'dan gelmişliğin de ......
Sıkıysa, çek, çıkart, çekebilirsen .....
Kederlerin Dipsiz Gayya Kuyusuna düşen alnımın, bahtımın yıldızıyla, ömrünün, Ay'ını ...!
Oda, hem yürek, hem bilek, hem de, emek ister, emek ....
Koyulunca cebelleşmeye, çıkar, çıkmaya ıslanıp, su sıçanına dönse de, ömrünün Ay' ı ....
Işıltısı, suda, zorluğunda, ZAHMETİ, ISLAKLIĞIYLA, YORGUNLUĞU sana ve sende kalsa da !
Dedik ' ya .....
Sıkınca dişini, terlet'ince kıçını, koyulunca işe, Ay'da çıkar kuyudan, çıkmaya ....
Çekerken, Gam Kuyumdan, ömrümün Ay'ını ....
Düşüp, durmaktan, kıç üstü ....
Hele ki kuşkucu, meraklı ahaliyi, ayın kuyudan çıkacağına inandırmaya çalışmaktan, helak olup ....
Bitkin düşmekten, bitap olursun, marazalar bulursun, derdin zorundan .....
Kıçımda çıkar, kıçlık'tan ....
Gönül eri, erenler, ereni Sevgi Neferi, işinin ehliyle, üstadı, hoş görü otağı, Üstat Hoca Nasreddin Efendinin, sağ duyu, engin gönüllülük ve tevazuyla, tam isabetle, dediği gibi .....
'' - Başına ve kıçına gelmediğin kalmamış lığın da ....! ''
Hasılı, uzun lafın, kısası .....
<< - Çıkar, Ay'da, kuyudan, çıkmaya ...
Ay, kuyudan, kıçım da, kıçlık'tan çıkar ...
Kıçım da, kıçlık'tan çıkar .......! ''
ÇIKAR, AY KUYUDAN, ÇIKMAYA .....!
'' - AY, KUYUDAN .....
KIÇIMDA ÇIKAR, KIÇLIK'TAN ............ ''
KIÇIMDA ÇIKAR, KIÇLIK'TAN ............!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
09 / 05 / 2021 - Cumartesi
Saat ; 02_ 00
8 Mayıs 2021 Cumartesi
YAR ELİNİ, TUTAR GİBİ ........
Hayat pınarım olup, ömrümü, ruhumu besleyip,
arıtıp, durultup, büyütmüşlüğün de ...
Sevginin, sadece rehberim değil, darda, eza'da,
çilede, cefada, sevinçte, özetle ...
Hayatın, evrenin fıtratını tamamlamak adına
tanıdığı şans, yaptığı ayrıcalık ve yarattığı farklılıkla, farkındalıkla ....
Pusulam, rehberim, yıldızım olmuşluğun da, her
koşulda .....
Sevgi, adıma, beden, ömür, ruh ve duygu dünyama
hep Cemre güzelliği ve bahşedilmiş nimet oldu .....
Diğerleri bir yana, sevginin sırf bu yönüyle
ömrüme ilaç, sıkıntıma, ferahlık, çelişki, tedirginlik ve ikirceliklerime hep
şifa, ağularıma, panzehir olup, çıkmışlığın da .........
Muhanete muhtaç olmadan ve sevgiyi paylaşıp,
büyütüp, çoğaltarak yaşamanın, olmazsa, olmazım ve hayat ilkem ....
Sihirli, kerametli anahtarım, olmadı Maymuncuğum
olmuşluğun da ......
Yüzümü sevgiye, ömrümü huzurun ufkuna dönmekten,
oldum, olası hep mutluluk duyup .
Hayatla, dünyayla, çevreyle....
Tüm bunların ötesinde, öncesinde de, değer ve
önemle ......,
Ömür Menkibemin, ışıltılı sayfası olmasıyla ......
İçimde çoğalan ve yüreğimden, etrafıma, hayata
taşan, riyasız, yalınlığında derin ve içsellik li, bitimsiz sevgimle ...
Umudun, buram, buram kokan francala ekmek
güzelliği ve albenisiyle, hayatımı ve duygularımı donatmış lığın da ......
Yarama merhem, sevincime katık, tebessümüme ışıltı
olup, çıkışıyla ......
İliklerime dek hissedip, yaşadığım tarifsiz düşün,
duygu hazinesi olduğunu fark edip, bilmenin ....
Azımsanmayacak güveni, ferahlık ve bunun yaşama
sevinci katsayımı artırmış lığın da ....
Uzanır elim, umuda, huzurla ...
Tıpkı, çiçeğe, ekmeğe, suya yani cümle nimete
gönlümce, dilediğimce uzanışının bana kattığı öz güvenle ...
Yar elini tutar, onu kendime, Şah damarımdan da
yakın ve önemli bulmuşluğum la .....
Fırtınanın dinip, elin-ayağın çekilerek, huzurun,
içe dolan refahla, huzur, daha da önemlisi ...
Dinginlik olup, çıkmışlığın da ...
Apansız patladığı gibi, adeta bıçakla
kesilircesine son bulup, hayatım normale, duygu dünyam, kendi hal ve rengine,
karakteristik özüne dönünce ....
Zerre kadarından tutunda, devasa sına kadar uzanan
yelpazeliğinde ruhumun ummanında, ömür coğrafyamda ......
Karada akları mı
beleyen atlasımda, hasılı kimyamda ......
Duygularımın yenilenerek, sevinç muştusuyla,
gönlümü bayram çocuğu sevinciyle eni-konu doldurarak, cömertçe
ödüllendirmişliğinde .....
Bilirim ve unutulmamasına özellikle, öncelikle
önem vererek dillendiririm, yüreğimin duygu, duygu dilime, leblerime taşıp,
çağıldamış lığın dan hisseder, bilirim ki ...
Sevgiye neden de olmaz, kılıfta bulunmaz, eşyanın
tabiatına uygunluğunda akside düşünülüp, beklenilip,aranmaz, umulmaz ........
Yeter ki, insan, önce kendine, sonra hayata
dürüst, içten pazarlıklardan arınmış, riyadan örselenmemiş, kirlenmemiş,
kirletmemiş hallerde, doğallığın sarıp-sarmalayan lığın da, güvenle ömürleri
bezeyip, kavrasın ......!
Bundan yoksunluğun, başlı, başına dert ve başı ağrıtan unsur olmuşluğun da ....
Önce, kendine olmacasına, karşındakilere sevgiyle
gitmeyi bilip unutmasın ......
Çıkmaz sokaklara, çetrefilli sapaklara sapmasın
......
İçtenlikle düşünüldüğünde, bu bile, başlı, başına
ayrıcalık, kazanım ve zenginlikle, iç dünyanın hazinesi olarak, çoğalan
bereketli cevherdir, renktir, nimettir, nimet .....!
Hallerimin böyleliğin de,mevsimsel köklü kalıcı, iç
açıp, huzura beşik olan bayram temizliği, eskilerin betimlemesiyle, dipten,
kapıya, boya- badana güzelliği, kireç,
su ferahlığı sunup,
yaşatmış lığın da .....
Ne kendimi kandırıp, nede kendimden çalan hallere
düşmeden, ziyansız-telef siz, arı-duruluk da .....
Ömür
çarkının, duygu çıkrığımın, rutinde işlevsellikle ahenkle, bereketle
dönmüşlüğün de.
İnsana ve hayata dairliğinde, hayatın parçası,
uzantısı olmuşluğum la ....
An gelip, davetsiz misafir arsızlığıyla ömür
kapımı aralayarak, olmadı, çat kapı hallerinde arsızlıkla, pencereden, bacadan,
olmadı ....
Entrika ve dolambaçlı edalarla, arka kapıdan,
görünür, görünme yerlerden ve hallerle, kısmetimdeki tasadan, kuşku ve ziyandan payıma düşeni almamdaki .....
Netameli, hınaza, buyurgan ve dayatmacı
hallerinden, ruhumu saran, gam,kasvet ve betlik'le, eteğime dökülen taş, gönlüme
ateşle, gözümde çoğalan yaş ve ağzımda yayılan, tarifsiz kekremsilik ve acıdan
.....
Hasılı, çile, cefa olup, çıkmışlığın da .....
Yadsıma yada istememe irade, tavır ve kararıma
aldırmadan yani, özcesi beni zerre kadar iplemeyerek bildiğini yapanlığında ...
Ümüğüme basıp gam kotamı fazlasıyla
kullanmacasına, üzerime, ömrüme serpiştirilen hengame, tasa ve nafilelik'den
ne bir eksik ...
Nede bir fazla olmamacasına, ömrüme ağmışlığında
......
Beni, benden çalıp, ala-bora eden kasırgalar,
tufanlar, dinip ...
Ruh ve gönül ummanının Eftalyaları sere-serpe
yayılıp, adeta kuşatmalarda, gönüllerince fink atarak .......
Bende, tasadan değil kırıntı, zerre iz kalmaz
hallerde ...
İçim, dışım, aklımın arka karanlık ve çıkmaz
sokakları bile, bundan payını fazlaca
alarak, süt-liman duruluğa ve huzur saçan çarşaf güzelliğiyle,
albenisine bürününce .....
Uzanır elim, umuda, huzurla, güven ve coşkuyla, yar eline, beline, zülfüne, hasılı
alenen dokunmacasına, yüreğine uzanır gibi ....
Yarin kokusunun sinip, aşka meyli mi artırıp,
yürüyüşümü hızlandırarak, çoğaltmacasına ...!
Yar elini tutar gibi, yar elini, tutar gibi ....
Bu tarifsiz güzelliklerde .....
Cemre düşer, ömür toprağıma, aşk, aşk,aşkla,
tarifsiz hazların, vecdlerin, esriklikle, mestliklerin saadetini, gönlümce,
doya, doya yaşamacasına .....
Gönülden, gönle
var olan gizli yollara düşürüp, hazzın o, gizemli kapısını aralamacasına
..
Uzanır ellerim huzura, huzurla, aşkla sevgiyi
taçlandırarak ......
Yar elini, tutar gibi ......
YAR ELİNİ, TUTAR GİBİ ......
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
08 / 05 / 2021 - Cumartesi
Saat; 17_44
SÜRDÜ KİLİDİ,
SÖNDÜRDÜ KANDİLİ ......!
'' - AYNALARA SAPLANTILI, PARA ANORMAL FETİŞİST,
UCUBE SURETİNE BAKMALAR DAN, KENDİNİ, ALAY-I VALA GÖRMEKTEN MUZDARİP, SEVİNCİK
DELİSİ KESİLİP .........
İÇİNE DÜŞTÜĞÜ
MAĞRURLUK, KİBİR SAÇAN, DEV AYNALARINDA, KENDİNDEN GEÇEN
KENDİNİ
KADI, MAHKEMEYİ DE, KADININ MALI, MÜLKÜ SANAN, SAYAN BENCİL .....
GUDUBETLİK FIÇISI, SIĞLIĞIN, ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN PİRİ, .....
<< -
AYNAROZ KADISI KILIKLI (!) >>
NÜFUZUNU,
MAKAMINI, GÜCÜNÜ, KÖTÜYE, RANTA, BELAYA- GADAYA KULLANAN ...........
HİLKAT GARİBESİ,
İNSANLIK KAÇKINI, DELİ DUMRUL KILIKLI .....
MAZLUMLARIN
CELLADI, TESCİLLİ RİYA ÇANAĞI, İÇTEN
PAZARLIKLI, FİTNE-FESAT, NARSİST BAĞNAZ, HORTLAK SİNAMEKİ ........
İÇTEN
PAZARLIKLI, FİTNE-FESAT, NARSİST BAĞNAZ, HORTLAK SİNAMEKİ .......! ''
SÜRDÜ KİLİDİ,
SÖNDÜRDÜ KANDİLİ ......!
Ayran
gönlümün, hey heyliğinde, kabarıp, taşıp, kabına sığmamış'lığın da ......
Hayatımı
zehir, dünyamı Kabir yapan'lığın la .......
Düpedüz,
müstahak'lığın da .......
Ruhumun
.....
Pervasız
gönlüme, ayak uydurup, hatta ......
Onunla, aşık
atmaya kalkmış lığın da ......
Anlaşılan
o'ki .......
Çatladı,
sabır küpü ....
Görünmeyenliğinde
birileri, gocundu bu halimden ......
Alemlerin,
bir yerinde, hayatın karanlık zulasında, olmadı, derme-çatma küf kokulu, iç
karartan merdiven altlarında tüneyip, sırtlan kesilen, birilerinin .....
Beni ve
bencileyin, << - Duygularıyla, ruhu dizginlenemeyen, aklı, ipe-sapa
gelmeyen .....
Kabına sığamayıp,
dünyaların dar gelmişliğin de .....
Olur'u,
olmazı, hele ki de halini, beğenmeyenlere .... >>
Dahası ....
Ben garibim
misali, Leylim akıllı, sıklıkla iki arada- bir derede kalma hallerini
görmekten, gözleri yuvalarından fırlamış ....
'' -
Dur-duraksız'lığın (!) '' Tüm hallerini, pek tabii ki melanetliği ile, çilesini,
ceremesini tadıp, diyetini, ağır mı ağır ödeyerek, yaşayan .....
Namlı mı
namlı, üstelikte tescilli, MUHALİF, SAKINCALI, pek çok KARANLIK ŞER ODALARIN MİMLİ
MÜPTELALARINA, MUZUR ÖMÜRLÜ GELEN, GÖRÜNENLERE ......
Pek değil,
hiç mi hiç tahammülü, toleransı olmayan, O, GİZEMLİ, TUMTURAKLI .....
Aklı sıra,
aklı evvelleri, hele, hele de becerebilseler, hayatın, düzenin, kişilerin
iplerini, idarelerini elinde tutmayı, pek sevip, yaşam biçimi yapıp, iş edinen
.....
Kendi dışındaki
ömürlere, hayatlara, dünyalara, kültürlere, değerlere ....
Hele ki de
.......
Ben ve
benim gibi, << - Çalkantıda, ceviz kesilenlere, kemiğini kemirtmeyen,
boyunlarına yuları, kafalarına torbayı astırmayanlara ...! >> Musallat
olup ......
Kudretini,
azametini, heybetini gösterip, çile çektirmeyi, dünyayı dar getirip, böylelerine,
dünyanın kaç bucak olduğunu her fırsat ve ortamda gösterip ......
'' -
Kendimden başka, kuş tanımam ..! '' Ukalalıkların da ahkam keserek, gücünü,
forsunu dahası, zulmünü güçsüzlerde gösterip, arz-ı endam ederek ......
<< -
ALİ kıran, baş kesen ..! >> Zorbalığını yedi düvele kanıtlamaya meraklı,
burnuna sırıkla bok yetişmeyen edalarıyla .....
'' - Kasım,
kasım kasılıp, fors atmayı, adamlık sayan . '' Karanlıklar efendisi, korkunun
kralı..
Bulduğu her
fırsatta '' - GEDİK AHMET PAŞA '' Tavrıyla, kanlara girip, canlar alarak,
ARNAVUT İNADINI,
GEDİKLİĞİ kimselere kaptırmamakla övünerek,
tarihi gerçek bilinmese, neredeyse ....
Kendini,
GEDİK AHMET PAŞA ilan edecek kadar, saplantılı, Zebani müsveddesi .......
KASIM PAŞALI
DİNGO olmakla övünürken, kazdığı kuyulara düşürdüklerine acımasız.. Ömür kitabında, her herze yazsa
da''- İNSAN GİBİ İNSAN'' Yazmayan, kendi kazdığı kuyuda, boğdurulup, öldüğünde
kanının donup, akmadığı martavallarıyla kötü ününe, ün, siciline, seceresine,
<< -ALEM DIŞI, GULYABANİ YARATIK .>> Yazdırtacak kadar, girift,
alengirli ....
Yetmedi,
dahası bir o kadar da, İŞKİLLİ, KUŞKUCU, KÜSTÜM OTU KILIKLI PAŞA namıyla anılmasına sebep olacak kadar da
kapalı kutu, zehri içinde, alası- turası çok ....
Gelin,
görün ki bu kuşkuculuğuyla KORKU NÖBETLERİNDEN MUZDARİP PARANOYAKLIK DA
SINIR'SIZIN TEKİ OLUP, ÇIKAN KİMLİĞİYLE .....
Karakteristik
HASET KADI kılıklı, egemen ve muktedir güç odağı, ŞEYTANIN VEZİRİ, MELEĞİN
YARDAKÇISI olup, çıkmış teki ....
Kendine yakışanı
yapıp, işkilliliğini icra ederek ......!
Üşenmeden,
homurtusuna, homurtu, genirtisine, genirti katarak ....
Osuruğuna
kavilik de, ortalığı, kokuya belemek ten geri durmazlıkta ....
Yaldır-yapa lak,
yelken-kürek hallerde, celallenerek, karnındaki buğz saçıp-dökerek ortalığa,
uzandı, kırılası eli, söylendi kopasıca, kem dili, öfkeli hallerinde ....
Acımasızlığı,
gaddarlığı, Alamet-i Farikası olmuşluğun da .....
Sürdü,
kilidi .....
Söndürdü,
kandili .....
Sürdü
kilidi, söndürdü kandili ........
SÜRDÜ KİLİDİ,
SÖNDÜRDÜ KANDİLİ ......!
Homurdanıp,
diliyle-dişi arasından, kuzey yelinden de beter, ayaz saçarak..
İhmal
etmeden, söylendi durdu, bu arada, patlamış mısır sesi kaplasa da ortalığı, itibar etmedi buna, bizim KÖTÜLÜĞÜN EFENDİSİ ....
<< -
Madem ki, anlamıyorsan dilden, işmardan, ikazdan, ihtardan, boşa demezler
bilesin ki .....
'' - Nush İle
Uslanmayanı Etmeli Tekdir Tekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir ...! '' Lakırdıları
havada uçuşurken, kavradı öfke ve ceberutluk la kilidi, bizim alametli, haşmetli
.
AYNAROZ
KADISI kılıklı SİNAMEKİ ......!
AYNAROZ
KADISI kılıklı SİNAMEKİ ......!
Gecenin
karanlığına karışan, tiz ve ürkütücü Baykuş sesi gibi dağılıp, dalgalanan sesiyle
....
Öfkeye
kesmişliğin alameti, burnundan solumalar arasında, sürdürüyordu hala, diline
doladığı, kükremeler ile bölünen, söylemini ....
<< -
Sen ve senin gibi Tokattan, falakadan, hasılı .....
Layık olduğun
ezadan, almalısın payını, bilmelisin haddinle, Hanyayla, Konya'yı .....
Şimdi, çek
bakalım cürmünü .....
Elinle yapıp,
kıçın la yıkıp, burnunun olmadığı deliğe, kafanı sokmaya kalkıp, üstelikte,
haddini fersah, fersah aşmışlığın, ceremeye, köteğe alışmışlığın la ...
Sanır mısın
ki, dayağa şerbetli, çileye ve azaba aşinalık, kurtarıp, iflah ve ihya eder mi,
seni ?
Diyerek ve
arkasından, ağzına, diline sökün eden, daha beter ve ağır sözleri .....
''- Sanma
kendini sahipsiz, başını yularsız, sırtını, palansız, eşek'sen, bil eşekliğini,
çüşe, çök, dehe, yürü ...!
Gör bakalım,
nasıl tımar edip, dar getirirmiş, dünyayı, birileri, sana ve senin gibi
mendeburlara .....'' Dedi ..........
Beceremeyip,
kontrol edemediği öfkesinin .....
Tıpkı, gece
karanlığı gibi katmer, katmer çoğalarak ....
Heybetle,
dalga, dalga kabararak, nefretin, gecenin sükunuyla, huzurunu boğup, yok etmişliğin de
.....
Ve, ardı sıra
.......
Hışımla, haşmetle
daha da beteri TAVUS KUŞU gibi çirkin ve bet, ciyak,ciyak çoğalan ....
AYNAROZ
KADISI kılıklı SİNAMEKİ' nin, çoğalmakla kalmayıp, kulak tırmalayan, beyin uğuldatan
sesi .....
Tavrına,
edasına, hele, hele de höykürüp, homurdanmasıyla ....
Gök gürültüsüne
misliyle fark atıp, onu bile sollayacak, yüksek parazitli, pazar çığırtkanlarını
aratmayan sesine, ağzından saçtığı salya ya, köpüğe ve ....
Sinire
yenilgiden kısılarak mercimek tanesine dönüp çıkan, göz çukurunda yiten gözleri
ve çürük patlıcanı çağrıştıran, yüz rengine, uygunlukla ....
Sallanarak,
yükünü almış DİLENCİ VAPURU gibi ....
Gecenin
içinde karaltı, karaltı çoğalarak, abanarak üstüme, üstüme ....
Ha
devrildi, ha devrilecek hallerdeki, sarsıntı ve sallanışlar la, geçerek
kendinden ......
AYNAROZ
KADISI kılıklı SİNAMEKİ, Sürdü kilidi, söndürdü, kandili .......
Sürdü, KİLİDİ
....
Söndürdü,
KANDİLİ .......
SÜRDÜ KİLİDİ,
SÖNDÜRDÜ KANDİLİ ......!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad
/ Almanya
08 / 05 /
2021 - Cumartesi
Saat ;
02_20
6 Mayıs 2021 Perşembe
Tutku
hayatta var olma savaşı irade ve güdüsüdür ..
Tutkuyu, apış
arasına indirgeyip, sıkıştıran, sığ ahmaklar, kendi noksanını bile fark etmekten
aciz, etçilik ile ilkellik arasında, zaman tüketip, ömür çürüten, hayatı ıskalayan embesillerdir ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
İmmenstaad/ Almanya
05/05/2021- Çarşamba
Saat ;
01_08
Kırılgan ruhlar, yapraklar üzerindeki çiğ ve
kırağılar gibidir ...
Güneşi görür görmez, direnmek'sizin, eriyip yok
olan çiğ ve kırağı gibi .......
Göğüsleyemeyeceği durum yada beklenmedik zorlukla
yüz, yüze kalan kırılgan ruhlar, baş edememişliği, çözülme ve yenilgiyi tez
kabullenen karakterleriyle, kendi çizgileriyle, kararlılık ve güçlü tavır
koymak, sürdürmek yerine ......
Koşullara ve dayatmalara beklenmedik şekilde,
çabuk boyun eğerler ...
Buda kişilerin edilgen hal ve yönlerini belirgin
kılarak, açığa çıkartır ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
İmmenstaad/Almanya
06/05/2021- Perşembe
Saat ; 20_50
GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!
İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...






