Kadın, emsalsiz yalın halinde, hiçbir şey yapmasına gerek olmaksızın, suya düşen ay ışığı güzelliğinde göz kamaştırırken, sadece fiziki güzelliğiyle değil, parıltılı zekasıyla hayatımıza ışık ve değer katar ...,,,,

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

 

Kadın, emsalsiz yalın halinde, hiçbir şey yapmasına gerek olmaksızın, suya düşen ay ışığı güzelliğinde göz kamaştırırken, sadece fiziki güzelliğiyle değil, parıltılı zekasıyla hayatımıza ışık ve değer katar ...,,,,

 

Böylesi bir zenginlik ve cevhere sahipken, kıymetini bilmeyenlerin neleri kaçırıp, hayatı, huzuru, mutluluğu nasıl ıskaladıklarını, onlara en iyi dersi veren ..

Öğretmenlerin en bilgesi ve hiç görünmemişliğin de hep yan, yana, iç, içe olduğumuz hayattır ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

 

 SİDİK  KOKULU, GECENİN KOYNUNA .....!

En az kent , hatta, gece kadar yorgun, kedere kesecek, eleme belenecek kadar, mutsuzluğa davetiye çıkaranım .....

Adsız korkularla, karaltıların, sanrıların, sarmaş dolaş'lığın da ......... 

Yakamozların, ışıkla, renklerin ve gölgelerin kokteylinde  ....

Bunca çileli ömür ve sinameki'lik de, sanki kaybettiğim tek şey, oymuş gibi ....

Kafayı bulmaya, çalışıyorum ......

Ötesi- berisi bir yana.....

Sanki, adsız alkolik'liğim, alnımın çatında yazıyor muş' ca sına, şuracığa yıkıldım, yıkılalı .....

Tek  sipariş verip, soda söylemediğim halde, dur duraksız, soda, ardına,soda geliyor, 

Yani anlayacağınız, söz, ağız ve el birliği yapmış sanki, görünmezliğinde birileri ....

Kararlılar, beni gönlümce sarhoş etmemeye ......!

Var varası soda da olsa içtiğimin ......

Ben içtikçe, gece küfelik oluyor ....... 

Kadehler zil-zurna, şişelerin içi-dışına çıkmışlığa mahkum halde, sallanmalara koyuluyorlar ...

O ara, hangi akla hizmetse, yada hangi dürtüyle tetiklenmiş sem ....

Olta atıyorum, içim kadar, kara, denize .....

Çıka, çıka parmağındaki tek taşın göz alıcı ışıltılarıyla gele, gele, kesik kadın eli geliyor ....

Boğazıma düğümleniyor, yenice yemeye koyulduğum, KADIN BUDU KÖFTELER ......

Belli ki, en az dört gündür, buz dolabı köşesi beklemiş de olsa, yediriyor meret kendini .....!

Bir ses çalınıyor o, ara kulağıma, fısıltıyla, aşk cilvesi arasında, buğulu ve isterik tonda .....

'' - Kederini bırak ta git .....! ''

Kan tepeme fırlıyor, işte o, an, kopuyor kafa kayışım, tam da, inceldiği yerden ...

Haykırıyorum geceye, ağız dolusu, narayla ....

'' - Nasıl olur da istersiniz bunu benden, hangi cesaretle yada hangi akla hizmetle ?

Onlar bensiz yapsa da, ben, onlarsız yapamam ......

Kederimi alacağınıza, kıçımda ki donu alın, ondan daha iyi ...

Don sizin, kederler benim olsun ......

Don sizin, kederler benim olsun, diye ...

Son söylediğim sözcüklerle, geceden taşan sesler, kulağımda dans ederken ...... 

Meret, yine şişede durduğu gibi durmayıp, yapıyor, yapacağını .....!

Zom olup, küfelik de, '' -  Tok kefaller gibi .... ! '' Sızıyorum, öylece, oracıkta ......

Sidik kokulu, gecenin koynuna .......!

Sidik kokulu, gecenin koynuna ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad / Almanya 

06 / 06 / 2021 - Pazar 

Saat ; 23_28

 ŞİİR

Vurdukça dalgası,estikçe yeli..

Karşı kıyılardan  ılgıt, ılgıt , dize, dize, sarıyordu beni, şiir..

Sarıyordu beni, şiir..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

İmmenstaad/Almanya 

07/06/2021-Pazartesi

Saat;08_50

DÜN GECE.......

Sararmış bilet eskilerini topladım .....

Hepsinin, fısıltılarında çoğalan o, soru çıkmamacasına sindi kulağıma ....

'' - Sıkıp ta, suyumuzu mu içeceksin, yoksa, turşumuzu mu, kuracaksın ? ''

Dedi ayrı,ayrı her biri .....

Yutkundum .....

Kocaman suskunluk çoğaltmacasına ....

Onlar, hayatı ıskaladığımın kanıtı, resmi ve vesikasıydı .....

Ondandır, kesişmedi gitti yolum mutlulukla ....

O, bana yabancı, ben ona el ....

Hep kala kaldık, ayrı zamanlarda ....

Ne o geldi, nede ben gittim, ona .....

Ondandır, sorma bana, mutluluğa dair sorular ....

Bilip, tatmadım ki, ne deyip, nasıl anlatayım .....

Nihayetinde ben, ertelenmişlik de telef ömrün bekçisiyim ....

Gel, sorularını ya çalıştığım yerden, yada iliklerime dek ezbere bildiğim yerden sor ...

Anlatayım sana, ömrümün kuytusunda'kileri ....

Anlatayım sana, ömrümün kuytusunda'kileri .....!

Dün gece ......

Her biri, hayatı ıskalayışımın kanıtı, resmi ve vesikası ......!

Sararmış bilet eskilerini topladım .....

Dün gece .......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad/ Almanya 

06/06/2021-Pazar

Saat; 21_21

 HER ZAMAN Kİ GİBİ..

Gitme, kal demelerin nafileliğinde, yürürken, ardına bakmadan ......

Attığın her adımda, yüreğime basıp, acıttığını, bir ben, birde, yüreğim hissetti ....!

Acılara aşinalığıyla, çekti sineye .....

Her zamanki gibi .....

Her zamanki gibi .......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad/ Almanya 

06/06/2021 -Pazar

Saat ; 20_00

 TAVAN YAPAN, KADIN DÜŞMANLIĞI ....

'' - VARIN, ÖTESİNİ SİZ DÜŞÜNÜN ..... ''

ADINI, SİZ KOYUN, SİZ .......!

Çağın, Antik çağ olduğu, sözüm ona insanlığın ilk evrelerinin, kuşaklarının, timsalleri sayılanların .....

Bu günün temeli, o gün bile ......

Adeta, yeminlilikle ...

İnat ve ısrarla, kadın ve kadına düşmanlığı, peşin hükümlülükle, ön yargıyla ....

Dahası, saplantıyla, kendine yaşam tarzı, karakteristik davranış ve eylem biçimi yapıp, çıkan hödüklerin, ilk temsilcileri ve ataların ca ...

Bu günkünden geri kalmayacak ürkütücülükle, kin ve nefret kusmayı sürdürmüşlüklerinde ......

Kendilerinin var oluş kaynağı olan, salt sözcük anlam ve bağlamında ...

<< Tırnak içinde >> İnsan, diye betimlen'mişliklerin den dolayı, zorunlulukta ve zorunlulukla hemcinsleri olan, onur timsali kadınlara ..

Değil, sadece yok sayıp, yadsımayı ......... 

Buldukları, ilk fırsatta, katletmeye yeminli .....

Kanlı- bıçaklı, nefret ve bağnazlıkla donanımlı, gemi azıya almış halde

gözü dönmüşlükle ......

Kindarlıkla besleyip, büyüttükleri düşmanlıklarını kusup, zorbalıklarını dayatmışlıklarda ..

Bu yaklaşımlarının temeli, esin kaynağı olan, iflah olmaz illetlikleriyle ..

Fütursuzca ....

Yaratılışları, naturaları itibariyle, dişil, kadın ....

Özünde, gerçekliğinde ise, << - Karşı cinsten de olsa, insan nitelikleri temelinde ele alındığında >>

İNSANA DÜŞMANLIKLARINI sergilemekten geri durmayan bu garabet ve gudubet timsali yaratıklık'larını ....

Hemen, her fırsatta teşhirden asla ama asla vazgeçmemiş ....

Dahası, geri durmamışlardır .....!

İnsan gibi davranmak ve makul olanı yapma yerine, tam aksine ....

Genelde, insana, özelde de kadına, dişile ve dahası kendi dışındaki hemen herkese, her şeye düşmanlıkta bilemişlerdir, ömür tırpanlarını .

Kin membağ ı olup-çıkan, sığ, karanlık ve zehir, nefret üretip, saçan duygu ve ruh dünyalarını, hayatlarını, sevgisizliğin ve nefretin karanlığında kundaklayıp, büyütmüşlerdir ......!

Onlar ki ..........

<< - ÇELİĞE SU VERİRKEN.>>Dahi, KADIN DÜŞMANLIĞI zırhını kuşanan .

Sözüm ona .....

'' - Yaparken, yıkıp, mahvetmeyi sürdüren ......

Kendilerini yadsıma pahasına, SEFİLLİKTE İNAT ve ISRAR EDEN HİLKAT GARİBESİ GÜRUHLUKLARIYLA ....

<< - KORKUNUN VE KARANLIĞIN İLLETLİ YEMİNLİ ORDULARI ...! >>

Koyunda beslenen yılanlıklarıyla, ihanetin daniskasını, dik alasını sergileyen hainler olmuşlardır ......!  

Böylesi İBLİSLERE GÖRE ....

İnsanlığın, bilinen ilk soyundan, neslinden beri, günümüze dek uzanan ... 

Emareleri ve illetli halleriyle, kendilerini ele veren ve oldum, olası bağnazca ve tehditkarca tavırlarını sürdüren bu Embriyon özürlü Dinazor kalıntısı güruhun ....

Sabık ve sadık takipçileriyle, illetli nesilleri olan ......

Karanlığın kölesi ve maşası, marazalı ve karamsarlık müptelası kimilerine ve birilerine göre ......

Ağa babaları ve akıldaneleri kesilen Attikalı Periklese atfedilen sözde, ete-kemiğe bürünerek ortaya atılan ipsiz-sapsız ve dizginlenemez ...

Kin, nefret, düşmanlık ve aşağılama, özündeyse ....

Alev, alev, buram, buram korkunun, nefretin isleri, hezeyanların dile gelişi olan, YAĞLI KARA İS KOKUSU SİNMİŞ, FİKİR, TEZ yada DÜŞÜNCE diye kanırta, kanırta dayattıkları saplantılılıklarını yansıtan, çör-çöpten başka öz ve anlam taşımayan yaklaşım ve tavırları ve eylemleriyle ....

Küflü-paslı, ilbizli dağarcıklarının ve gün yüzüne hasret marazalı karanlıklarının izleriyle dolup-taşan bu tavır, yaklaşım ve söylevlerinde dillendirilmiş'liğinde ....... 

Böylesi hilkat garibelerine göre, Kadın ve hasılı dünyayı dişilliklerinden önce, insanlıklarıyla zenginleştiren ...

Hepsi tek, tek ve ayrı, ayrı emsalsiz nadide çiçek olan ....

Bu güzellik, onur ve kıvanç timsali varlıklar olan, hanımlar için hadsiz ve pervasızca .....

'' - İyi kadın, kendisinden övgüyle bile olsa, hiç söz edilmeyen kadındır.''

Özcesi, o alçak ahmağa göre,  Kadının, ne esamesi okunacak, ne adı olacak, ve anılacak, nede insan yerine koyulacak, kısacası ....

İYİ KADIN; Yok kadın olacak ....!

O yontulmamışın kabaca dillendirdiğinin günümüzün kibarca dillendirilişiyle, söylenecek olursa ....

Bu marazalı, akıl fukarası, izan ve edep,sağ duyu yoksunu yaratığa göre

EN İYİ KADIN; GÖRÜNMEYEN, YOK SAYILAN VE YOK HÜKMÜNDE OLAN, HASILI ONLARA GÖRE VARDA YOK, KADINDIR ......

Breh,breh, breh, zındığın en Dinazor'u kalkmış ....

<< - Otum derken, bokum demiş  ...! >> 

Üstelikte ...

'' -  Özrü, kabahatinden de büyük hal, tavır ve dangalaklıkla '' 

Laf etmiş bal kabağı, dedirtmekle kalmayıp, bunu ....

Hatta, küfrün, hakaretin daha da sunturlusunu, yakası-bağrı açılmamışını, gün yüzü görmemişini, çok ağırını, galiz'ini, hak edenliği ile .....

Sanki, kendisini doğuran da bir kadın değilmiş ve kendisi ana karnından değil de dağ kovuğundan, çıkmış, dokuz ay zor zahmet ana bedeninde esirgenip, taşınarak, dünyaya getirilmemiş gibi ...

Evrensel ve bilimsel gerçeği yadsıma ukelalığın da, iflasını ilan edip, haddini aşmakla kalmayıp ............... 

Adeta, bok yiyerek, böyle buyurup, safsatasını saçmış, ulu orta buyurmuş, ta o antik çağın  dipsiz derinliğinde ....

Bu gün bile, aramızda insanım diye kol gezip, cirit atıp, dolaşan ahmaklar sürüsü mensubunun var olmuşluğun da ve tıpkı kendinden öncekiler gibi, aynı karanlık dehlizlerde seyirtenlerin sayısının azımsanmayacak kadar ki, çokluğunda, ....... 

İhanet, dalalet, gaflet ve gudubet ummanında kulaçlayanların, ayrık otu olup, türemeyi ve  niyetlerini çoğaltarak sürdürmüşlüğün de ....

Çoklukla bağnaz yapıları, marazalı ruhları ve düşün diye saçtıkları iflah olmaz illetleriyle ....

Dahası, inat ve ısrarla, ayak direyerek, dünyayı, zamanı ve hayatı kuşatmaya çalışmış lığın da .....

Bu, değil insanlığa, karanlığın ve bağnazlığın çuvalına bile sığmayan illetli yaklaşımlarıyla ......

Onlar ve onların gölgesi olup, ısrarla aynı karanlığı, karaltıyı ve dahası ...

Önlenemez virüsü saçanlar, kadına düşmanlıklarını sürdürerek ...

Kendi zehirli zırhları içinde, kabus ve korku büyütmeyi sürdürüyorlar ..!

Ne kadar üzücü, hazin, düşündürücü ve ürkütücü ki ...

Bunların içinde, hiç ama hiçte azımsanmayacak kadar çok sayıda .....

 Kendini, kadın diye lanse edip, dayatan dibe vurmuş kişilik bozukluğundan muzdarip insan ve kadın düşmanlarıyla kuşatılmış, insanlık ve kadınlık, 

Bu tavırlarıyla, böyleleri, ahmaklığın değirmenine su taşımayı sürdürüyorlar ne yazık ve ne acı ki ........

Önce insanlığın ...

Beraberinde de kadınlığın utancı ve yeminli düşmanları, çağların ve insanlığın habis urları, silinmeyen alın kiri, yüz kızarıklıkları ve hasılı kocaman ayıplarıdır, ayıpları .....!

Bu insanlık cücesi haysiyet ve hayat cellatları, dur duraksız ve çılgınca ..

Kendi zehirli zırhları içinde, kabus ve korku büyütmeyi sürdürüyorlar ...

Kabus ve korku büyütmeyi sürdürüyorlar .....

Dünyanın, insanlığın,  hele ki de ......

Kadına yapılan amansız saldırılarla  hortlatılan, yinelenen,  dahası ....

Güneşi balçıkla sıvamaya kalkışılarak kotarılan, canlara, ömürlerle, hayatlara mal olmacasına artırılıp .....

Tehlikeler ve ölümler saçarak çoğalıp ......

TAVAN YAPAN, KADIN DÜŞMANLIĞININ, ayyuka çıkmışlığın da ...

Mızrağın, çuvala sığmamış lığında ......

Varın, ötesini, siz düşünün ......

VARIN, ÖTESİNİ, SİZ DÜŞÜNÜN ........

Adını, siz koyun ......!

ADINI, SİZ KOYUN .....! 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad / Almanya 

06 / 06 / 2021 - Pazar

Saat ; 11_00

 

NESİLLERE, GELECEĞE MİRAS, SUNGU'DUR, SUNGU ............!

 

 

Yıllara, zamana, özcesi hayat denen, devasa ceberut deve yenilmiş, yorgun bir bedenin,

Yine, hayatça ödüllendirilmişliğin de .......

Arsız, davetsiz misafir gibi, çıka gelen, davetkar mı, davetkar ve bir o kadar da albenili ....

Yorgunluktan, dinginliğe ......

Dinginlikten, huzurla, sükuna ....

Huzurla, sükundan saadete, esenliğe ve nihayet mutluluğa uzanan ......

İnsanın naturası gereği, bedeni ve ruhani evriliş serüveninin, bilinmezliklere gebe, uyku modundaki seyrinde .....

Eskiden, yeniye, önceden, sonraya ...

Dahası, bağrında taşımış lığın da  ......

Bu günden, yarına ve kavramla ve zamanla sınırlandırılmamış'lığın da, yarına, geleceğe ...

Bu bağlamda da sonsuzluğa ve meçhule, bilinmezliğe, sırra uzanmış'lığın da .....

İç, içe geçmiş, uyku denen, başlangıcı belirsiz bir yolculuğun, her türlü gelişme ve sona, sonuca gebe ....

Muammalı serüvenin, adsız kahramanlığında ....

En davetkar haliyle, sarıp, gözlerimi, yüreğimi esir alan uykuya, yenilip, yumarken gözlerimi ......

Kısalığına, uzunluğuna, uyuma koşullarıyla, konforuna bakıp, aldırmadan .....

Zaman olarak dar, kısa, hasılı süre olarak, kısada olsa ....

Sonuç ve yararlılık, ekti olarak .....

Derin, huzur verici, dingin uykunun derinliklerinde, gayri iradi olarak, 

İnsan olarak ....

Yapım gereği, bedensel, ruhsal, duygusal ve düşünsel, hatta .... 

Düşlüğün'de, kendine özgü, her türden gelişmeyle, sonuca açık olan, renk cümbüşü olup çıkan düşlere, yelken açanlığımda .....

Böylesi bir serüvenin, ucu düşler ülkesine  uzanan o, gizemli

albenili, fantastik yolculuğunu .....

Ne özel olarak ısrarla istemişliğim de, nede bilinçli dalmışlığım ve rüya kahramanı olup çıkmışlığım da, dahası  .....

Önünü, arkasını, başlangıcını, içeriğini, sonunu ne kestirip bilmişliğim de, nede bir fikre sahipliğim de .....

Nede, henüz MÜNECCİM BOKU yememiş'liğimdeki kanı ve kanaate hakim olmamışlığım da ...

Hasılı, kendimi öylece kaldırıp koyuvermiş'liğimde .......

Beyinsel, duygusal işlevselliğiyle bedenin kendi işlerliğinde döndüğü çarkın, çalışmaya başlamış lığın da .......

Az zamanda, çok,hatta sayısız ve karmaşıklıklar da ...

Hatta, adeta düş içinde, düş görüp, davetsiz misafirliklerde, anın tadını çıkartmakla kalmayıp ....

Gerektiğinde korku ve kabuslarla, çığlıklara, göz yaşına ve dahası pek çok gelişmeyle, sonuca açıklığında ....

Düşlüğü ile, kapsayıp, içine çektiği insana, düş sınırsızlığında, düşsel cömertliğiyle, zenginliğinde, keşifler, yenilikler yaşatmakla kalmayıp ......

Az zamana sığmış lığı na inat sınırsızlığa varmacasına ufuk açan ve albenili bir masal atlasının her zerresini, sunmakla, göstermekle kalmayıp .....

Olanca bonkörlüğü, hoş görüsüyle ......

Olayın uzantısı ve ayrılmaz parçası olarak, bana misafirperverliği de aşan hal ve boyutlarla, işgüzarlığa varan, gönüllü  mihmandarlık da ......

Görsel, duygusal ve ruhsal zenginlikler katarak, yada benden alarak ......

Unutulmaz bir gösteriyle onu, bire bir yaşayanlığım da ....

Adeta, '' - Hem ziyaret, hem ticaret .'' Sözünü ve yaklaşımını bir kez daha doğrulamacasına .....

Sunduğu, sınırsız güzelliği içselleştirerek, ömrümün ayrılmaz parçası kılıp ......

Meçhulden, zenginlikler kazanarak, kendimi maceraperestlik ve el yordamıyla işe koyulan defineci den de çok ....

Tedbirli iyimserlikle, yalın ama bir o kadar da kendimin parçası olan .....

Eni-konu aitlik hissedip, o aitlikle yeni kazanımlar ve tecrübelerle açılan ufuk ve derinleşen görüş zenginliğiyle .....

Çok zorlanmadan ve bir anlamda da, adeta .....

<< - Armut piş, ağzıma düş, hallerinde ... ! >>

Önüme konup, ayaklarımın ucuna serilen, Acem seccadesiyle ..

Hemen hiç  yorulmaksızın, sadece gözlerime değil, gönlümle, ruhuma da zenginlik ve çeşni katan ....

Albeniden yana bol ve eli açık bu masalımsı güzellikle sunulup, bahşedilen ....

Adı konmamış nimetin adı, mutluluk olmalı, mutluluk .....!

Düşte bile olsa, erince, sevince, saadete, huzura kapı aralayan

bu fantastik ve bir o kadar da, delişmence gelişmeler  silsilesi .

Olsa, olsa düşlere bile sığamayan ve taşan hazzı yaşatmakla kalmayıp  .....

Kendimi, kapkaççı acımasız korsandan çok ...

Donanımlı, gün görmüş bilge ve az ömre, çok hayat ve bir o kadar da deneyim, keşif, serüven ......

Hasılı, hayat içinde hayat, alem içinde, alem keşfetmekle kalmayıp ....

Bunun tılsımını, kimyasını kavrayan, ufku geniş, birikimi çok, ruhsal ve duygusal serveti, bilgeliğine katkı sunmuş ....

Kelimenin tam anlamı, karşılığıyla, işinin erbabı kaptan olarak.

Yılları, kavgaları, cebelleşmeleri edinim ve  kazanıma çevirip, döndürmeyi beceren ...

 Bu bağlamda da, işinin ehli, dahası .....

 İşini, sevmeyi de aşan duyguyla,  aşkla yapıp, hayat şekli kılan .

Bilge kaptanlığını, sevecen ve babacan aile reisliğiyle, dahası güvenilir, ehil insan kimliğiyle taçlandırarak ...

İlerde, ömrünün bu çağının ve deminin izlerini, gözler önüne sererek ...

Bu manadaki birikimle, zenginliğinin kökünü, kökenini, dününü, daha derin geçmişini ........

Yıllara bezenen, uzun soluklu ömür yolculuğunun, nereden ve nasıl başlayıp, hangi aşamalara erişerek, dahası ....

Adeta, ömür nişanesi olarak, bana ömrümün olgunluk ve kıdem çağında, sadece teselli değil ....

İçinde tıka-basa denilecek türden kıvanç, erinç, sevinç hasılı ....

Renk cümbüşü olup, çıkan albenili, göz kamaştırıcı haz demeti armağan ederek ....

Kendi yağıyla kavrularak, kazanımını diş-tırnak ve yüz akıyla, zorlu, çetin mücadeleyle artırarak ....

Sadece, parasal zenginlik ve güç değil ....

Hayatın mihenk taşına vurularak ,test edilerek gelişen ...

Uzun ve hengameli, meşakkatli bir ömür silsilesi ve onu hak etmede ayrıcalığın simgesi olan ....

Sabrı, tahammülü ve Ahde vefayı da, ayrıca ve adeta bir ödül olarak bahşetmiş'liğin de ...

Az'da, çoğu ve çokta, farkında'lıkla taçlandırılan ...

Aidiyet ve farkı, ayrıntıyı keşfetme yetisini ve sırrını  sunarak ..

Yalın ve sıradan hayatla da, bilgeliğe uzanışın olanaklılığını gösterip, öğreterek kazandıran, bu doyumsuz seyr-ü seferin parçası olmayla ödüllendirilen biri olup-çıkan'lığı, kıvancı bahşetmek ..

İnsana has'lığın da, bahşedilen bilgeliği tevazuyla taçlandırma ödülü olarak .....

Sunulan ödüllerin en seçkini ve nadide'sidir ve bir insana verilebilecek en emsalsiz ve paha biçilmez hazineyle, servettir, servet ....

Lamı-cimi olmamacasına ve dahası da, adı üstündelikle .......

Paraya, güce ölçü, servete, emsalle, tutar bulunabilir, bununla ifade edilebilinir ....

Gelin, görün ki, hayatın ve tarihin defaat'le doğrulamış'lığın da ..

Tevazu ve kemalle taçlanan, içtenlikli, içselleştirilmiş bilgeliğe ise ....

İnsan ve insanlık aleminde, henüz onu tartacak hassasiyet, kıymet ve nadide kıstas ve ölçü, denklik, emsal .....

Dahası, ölçek icat edilememiş'liğin de ....

Gerçek bilgeyle, bilgeliğe, asla emsal, değer ve paha biçilemez.

Gerçeğinin ....

Zaman, tarih ve hayatça bir kez daha doğrulanıp, kanıtlanarak taçlandırılarak  gösterilip, bahş edilmişliğinde ....

İnsanın sırtını asla yere getirmeyecek,değdirmeyecek, yüzünü utançla eğdirmeyecek hallerde, kanıtlı-ispatlı, hayatça doğrulanıp,  sonuçlanmışlık la, daha önemlisi kanıtlanmışlık la, hayatça tescillenen tartışmasız gerçek ve sonuç ....

Düpedüz .....

Ömrüme bahşedilen ödüldür, ödül, şandır, onurdur, kıvançtır, kıvanç ........

Nesillere miras bir  ömrün ......

Kıvançla bezenen onur abidesi, destansı Seyr-ü seferinde,  masalımsı yolculukla, düşsel güzellikle ödüllenmiş ....

Uyanıkken yahutta uyku alemiyle, insana bahşedilen, emsalsiz hazine ve ödüldür, ödül .....!

Eşsiz menend' sizliği de, onun albenisiyle, değerini artırmakla kalmaz, kalıcılığını, ebediliğini tescilliyerek, kanıtlar, onaylar..!

Genel kabulü,  hem hızlandırır .........

Hem de, tartışmasız'lığını resmen, alenen onaylayarak, geçer akçe'liğini, doğruluğunu, gerçekliğinin su götürmezliğini ortaya koyar .

Düşle bezenip, zenginleştirilen uykuya da, sığsa, sığsa ....

Böylesi, nadide serüvenle, büyüleyici, emsalsiz, albeni kaynağı  serüvenle, onu gerçek kılan, hengameli olsa da, onurlu, kıvanç yaşatan, yolculuk sığar ....

Düşler, süresinden, hacminden, ağırlığından bağımsız olarak ...

Ön görülüp, var sayılandan da çok yükleri taşır, bağrında ....

Bu'da, onun düş tılsımı, tılsım'lığı dır .

Gücünün kaynağı da buradadır, bundan gelir, buradan beslenir.

Buna, asla ...

Sıradanlıkla, dar alanda entrikayla, çevrilen dolapla, kısa paslaşmalarla ve hele, hele de ...

El çabukluğu marifet, yaklaşımıyla ....

Yada, o bildik, klasik şark ve köylü kurnazlığına tenezzülle, kirli ve kokmuş ayak oyunlarıyla, değil ......

Bilakis .....

Hatta ve hatta, inadına ....

Tevazuyla taçlanan, içtenlikli, içselleştirilmiş yalınlıkla ...........

Ahde vefa,  özveri, dahası .....

Sabırla hasredilen, zaman, emek, göz nuruyla, erilir, erişilir ....!

İşte bunun adıdır, insanlığın demi, kıdemi olan KEMAL' E YOLCULUK ...

KEMALE YOLCULUK ......!

Uykuyla da çıkıp, gelse, düşsel serüven ve tevazuyla ödüllenip, taçlanan SEYR-Ü SEFER ile erişilse de ....

Kemal makamı, Vecd ile bahşedilen emsalsiz makam ve insanlığın ödülüdür ....

İNSANLIĞIN ÖDÜLÜ ....!

Hayatın, alem içindeki, alemlerin, pürü paklıkla ...

Hayat ve Zaman İmbiklerinde,defalarca,  misliyle süzülerek damıtılmış ....

Akkor, nurani saflığa erişen, bir başka betimleme ve deyişle ....

Kaynama ve erimeyi de aşmışlık da, rafine hale gelmiş, Nur'a ermiş insanla, insanlığa ....

Sır tılsımıyla taçlanmış,beraberinde de....

İlelebet, kalıcılıkla bezenmişliğin de, alemlerin, hayatın ve kainata has ....

Sırlı zaman döngüsünün bağrında, asla süreyle sınırlanmayan ve başka bir kavramla gölgelenme'yen kalıcı sungu'dur, sungu .!

Gök kubbede, hoş sedaları da aşan ve içlere, zihinlerle, ömürlere, dahası ..

Nesillerle, geleceğe miras, SUNGU'DUR, SUNGU ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya 

 

 

 

06 / 06 / 2021 - Cumartesi

 

 

 

Saat ; 04_30

 ZATEN, YOK HÜKMÜNDE …

Ebruli gecelerimin, alev, alev çoğalarak beni yutan şafağı'sın ...

Adımı unuttum, adımı sayende ...

Ayrılık denen illetin bir gölge gibi peşimi bırakmayıp …

Seceresi sicilliler listesinden, adımın hiç düşmeyip, silinmemişliğin de

Hayatın elem ihalesini yüklenenliğimle, adımı tarihe bahtsız diye kazıyacağım …

Nasılsa, adımı unuttum, adımı sayende ...

Sensiz günlerim, zaten yok hükmündedir .....!

Sensiz günlerim, zaten yok hükmündedir .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

06 / 06 / 2020

Saat ; 20_40

 AŞK..

Bütün sancılar ve ağrılar, toplansa gelse..

Aşk acısının,ayrılığın içeriğine, derinliğine eşit olmaz.

Gözler kan ağlar, dudaklar çatlar.

El bakar,bakar,bir şey anlamaz.

Hani, aşk nedir? Dersen 

Aşk, dışarıdan baktığın da görülen..

Zümrüdü Anka güzelliğinde, yeşil bir Türbe.

İçine girince, estağfur tövbe .

Estağfur tövbe..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad/Almanya

03/06/2021-Perşembe

Saat; 21_52