12 Temmuz 2021 Pazartesi


 DALIP, DALIP, GİTMELERDE .............



Dalıp, dalıp gitmelerde, getiriyorum seni  ...

Yüreğimi ısıtmakla kalmıyor, yoksunluğun tahribatını azaltarak, acıma merhem, derdime ilaç oluyorsun ....

Sensizlik de, kör kuyuya düşen köpek yavrusu gibi hissetmekten kendimi alamayarak, kuyunun yuttuğu çığlıklarımla ....

Kendimce, yaşama umudumla, sevincimi canlı tutmaya çalışıyorum ...

Karanlığın  nice umutları, hayatları yutması gerçeği evhamları mı kamçılarken, varlığından aldığım güçle, limanına sığınıp, huzur ve güven isteğimi yineleyerek ...

Var oluş kavgamın teslimiyet ve yenilgiyle noktalanmaması'na çalışarak, direnişimi sürdürme gayretimi ve niyetimi ilan ederek evrenle, hayata ...

Sanki, kolay lokma olmadığımı haykırıyorum kendimce ......

Tamda bu anda uzanan ellerinle dokunarak yüreğime, arka kalem, sığınağım olduğunu yaşatarak bana ..

Umudumun boşa olmadığını doğrulama mı kolaylaştırmakla kalmıyor, vefanın hayatı, ilişkilerle, ömürleri süsleyen güzide değerliliğini hatırlatıp .....

'' - Şerden, hayrı ....

Yenilgiden, zaferi '' Elde etmenin olasılığı da aşıp, hayata dair önemli ve kayda değer gerçekliğinde, vazgeçilmez kilometre taşı olduğunu, öğretmişliğin de ......

İnancımı tazeleyip, dirilterek, kazanma azmimi yinelememe ön ayak oluyorsun ....

Dalıp, dalıp gitmelerim de getiriyorum, seni .....

Sadece ömrümü süsleyen olup kalmayıp, beni, ben yapan gerçeğimi ve zafere olan inancımı tazeleyerek, dudaklarıma düşen yaşama sevinci şarkılarıma ortak olup, hayatın ceberrutluklarına direniş ateşimi kalıcılık da meşaleleştirmek için ...

O meşaleliğin de ömrüme ışık olup, belada, gada da ve elemlerin kör kuyusunda korkularıma yenilmemek ve hatta üstlerine gitmeye yönelik zorlu  yürüyüşümde, yoldaşım olman için ....

Zorlu yürüyüşümde, yoldaşım olman için .....

Hasılı ve dahası ....

Yalnızlığında üşüyen yüreğimle, ruhumu ısıtmanın  umudu ve dileğiyle ....

Kendimde ki seni çoğaltma adına .....

Dalıp, dalıp gitmelerim de getiriyorum, seni ..... 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




12 / 07 / 2021 - Pazartesi 




Saat ; 13_28


 OLAN, IRZINA GEÇTİĞİMİZ, BİÇARE AŞKA OLUYOR ..........! 




Ben, sırılsıklam denecek kadar sana tutkun, vurgundum ....

Kendimi kaptırıp, koyulduğum, kendi, kendime, gelin-güvey olma hallerinde ...

Sen, müptelalık hallerinde, Denize kesiktin .....

Öylesine karmaşık bir saplantılılıkta, kendimize yabancılaşıp, koparken, gerçeklerle, hayattan .....

Olan, adına aşk denen güzelliğin, telefliklerde hebasında ıskalanan hayatla, mutluluğa oluylordu .....

Paha biçilmez denen aşk, düşmüştü sayemizde, işporta tezgahına, ayaklar altına, kıymetini bilip, yüzüne bakanın çıkmamışlığında .......!

Ben, gittikçe durgun, hatta suyu kesilmiş değirmenden de beter hallerde, hayattan bihaber.

Sen, dalıp, yutulduğun düş girdaplarında yitik, zaman, hasret zamanı .......

Zaman, hasret zamanı .......

Eldekinin kıymetini bilmek varken, aranıyorduk aşkla, mutluluğu uçan kuştan medet umarak .....

Hüzünlerimiz dizliyordu, sünepeliklerde, ipini koparan dubalardan da beterliklerde, savruluyorduk her üçümüzde ....

Sen yultuldukça, ben boğuluyordum, naçarlığın kuşatıp, körüklediği öfke nöbetlerinde ....

Bırak, yaralı parmağımıza, işemeleri ....

'' - Haliniz nicedir ? '' Diye sorup-sual edenin olmamış lığın da .....

Acısı bol, sevinci yok, derdi çok, akıbeti meçhul hallerde .....

Dahası, birbirimizin burnunun dibindeyken, farkında'sız zamanı tüketip, ıskalarken mutluluğu ....

Martı çığlıklarına karışmış rüzgar söylüyordu, hicranın şarkısını ....

Kuru, kuruya çekilmek bir boka yaramıyor be güzelim, yürekte bir numara, gönülde ışık olmayınca ...

Sonunda, yakalandığımız Nuh Tufanından da beter kasırgalarda, aklı evvelliğimizin cezasını çekerek, ölüyorduk ...

Aşk adına bolluklar da, kıtlığı yaşamışlık la ....

Bekler mi böylesi hallerde, Hayat denen azman ??? 

En acımasızlığında, dürdü defterimizi, verdi elimize .....

Şimdilerde .....

Sen sağ, ben selamet hallerinde kös, kös ömür çürütüyoruz, anlamsızlıklar da ...

Kendimize kızıp, dizimizi dövmelerde, arayarak kusuru, kendimizin dışındaki hemen her şey de ve hele ki, herkeste ....

Ölümümüze davetiye çıkarmışlık da ....

Kendimizden geçmelerin, izaha muhtaç ferahlığında, yaşadığımız rehavet savrulmaların da ..

Sürdürerek, en alasından, kendimizi kandırmaları ....

Hala, kibir kaosunda mastürbasyon da, mazeret şarkısı söyleyerek, avutmaya çalışıyoruz kendimizi .....

Bu ne menem aşk, nasıl bir illet ise .....

Aşk içinde, kemik kusuyoruz, aşka açlıklarda .....

Mastürbasyon da, becererek kendimizi, geçiyoruz kendimizden, daldığımız yalan ummanlarında .....

Acılardan haz alan illetliğimiz de, olup çıkarak, kendi celladımız ...

Celladına aşık milletin ferdi, olmaların bahtsızlığında .....

Kendi deliliğimiz ve yoksunluğumuzda, aşkın ırzına geçtiğimizden, bihaber ...

Aşkın ırzına geçtiğimizden, bihaber ......

Olan, ırzına geçtiğimiz, biçare aşka oluyor .....:

OLAN, IRZINA GEÇTİĞİMİZ, BİÇARE AŞKA OLUYOR ..........! 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ  




Immenstaad / Almanya 




12 / 07 / 2021 - Pazartesi




Saat ; 11_00



 SENDE SAKLIDIR ASLINDA..


Aradığın'sa, bulduğun ..
Hem kara yaz, hem mutluluğa ..
Buna çok sevinme,elemlerine de, asla yerinme..
Unutma, hepsi ve her şey insan içindir,
Dünya denen handa,hayat denen bu gizemli bedestende..
Hüsran ve yanılgıysa bulduğun ..
Heba ve zarara yaz,ama sen sen ol...
Yaşama sevincinin ve mutluluğu arama,düşünün ardından koşma duygunu ve yetini yitirecek kadar karamsar olmacasına, bedbaht olma.
Bilki hayat..
Mutlulukla ,mutsuzluğun arasında gelip-giden salıncaktır..
Binmeyi bilirsen, mutluluk,yenilgin ise ebedi bedbaht'lığın ve mutsuzluğun..
Hatta
Yaşayan ölü canlık da, hayatı ıskala'mandır ,aslında ..
Unutma..
Ne tam siyahtır,nede beyazdır hayat ..
Gri ve ebruli de hayatın renkleri arasında..
Mutsuzlukla,mutluluk,geceyle,gündüz gibidir..
Birbirine düşman değil,birbirini tamamlayandır özünde..
Marifet...
Nerede duracağını ve salıncağa ne zaman ...
Nasıl bineceğini,bilmende yani sende saklıdır aslında
Sende saklıdır, aslında !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen /Almanya

07/07/2016

Saat:00_55


 GURBET...


Bir cigara közü gibidir,düşünce yakar yüreği gurbet,çökünce karabasan'lığıyla ömürlere,ruhlara,gönüllere..
Para etmez o an,ne sıkılan dişler arasından savrulan okkalı,sunturlu gün yüzü görmemiş küfürler...
Derin , derin iç çekip,öfkeye kesmiş, burundan solumalar da yaşanan, çık canlılıklar ..
Ve, işte tam da o an,
Bir ezgi düşer dudaklarınıza,gönlünüze ve yüreğinize ....
Süzülüverir, iki damla masum mu masum, durumu duru göz yaşı yanaklarınızdan..
Ilıcık akışlarla, bulunduğunuz mekana..
Ah be dersin..
Ah beeee ...!
Usulca..
Sıkılır ve açılır yumruğun o an, canhıraş acılarla !
Tırnaklarınız, gömülünce avuçlarınıza..
Anlarsınız ki ...,
Gurbet
İçinizde çoğalan acı ve sancılığıyla ...
İflah olmaz, müptela'lığınız dır aslında !
Müptela'lığınız dır,aslında !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

11/07/2016

Saat:22_30

11 Temmuz 2021 Pazar


AĞLAMAKLIYDI GÜLÜŞLERİN ....... Sanki dününden mirastı, omuzlarında taşıdığın görünmezliğinde ağır mı ağır o, yüklerin gibi .... Gülüşlerine sinen, hüzünlerin le ..... En sevinçli, en delişmen anların la, hallerinde bile, ağlamaklıydı gülüşlerin .... Ne, sen onları bulabildin, nede onlar sana kavuşabildi ..... Sevinçli gülüşlere özlem çoğaltması, ondandı besbelli, hicran eskisi, hazan sarısına kesen, yüzünün ..... Seni tanıdım, tanıyalı, derdini dillen'direme yen, ızdıraplı müzmin aşıklar gibiydi, hallerin ... Yazık desen ağladı, ağlayacak beterlik de içler acısıydın ...... O üzgün-süzgün bakışlarınla İsa'ya vurgun Mecdeli Meryem'e bile taş çıkartırdın, ıslandı, ıslanacak gibiydi, sanki her an yanakların Gülmeler den yana, gülmedi gitti bahtın ..... Üstüne sinen edilgenliğin le, tespih böcekleri gibi dürülüp, büzüldükçe .... Yenilgiyi kabullenişini ilan ederlikteydin, ilk gören şıppadak derdi sana, ızdırabınla, içini kemiren bitimsiz acılarını ...... Olmadımıydı, olmuyordu vesselam ... Seninkilerde bu kalemden di, ne yapıp-etsen gitmemecesine, yakandan düşmemecesine, yapışıp kalmıştı üstüne ...... Nedenli, nedensiz gülecek ömrünün bahar çağında bile, eşini, işini kaybetmiş .... Çocuklarına bakıcı arayan, taze dul mutsuz kocalar gibi, sos veriyordu sessiz çığlıklarla yüreğin ..... Kedere kesen halleriyle, ölgün, ölgün bakan feri, yitik gözlerinle .... Kirpiklerinin ucunda, ha düştü, ha düşecek iğretilikler de tüneyen, göz yaşı damlalarının .... Berbatlığını katlamış lığın da, dahada bir keskinleştirip, belirginleşmişliğin de ... Bir önceki gününü aratıp, onlara rahmet okutan melül, melül bakışlarınla .... Gülmelere özlem çoğalttığını, her halükarda, ele veren hallerinle ..... Kederlerini saklamaktan yorgun düşmüşlük de, ağlamaklıydı gülüşlerin .... Ağlamalıklıydı, gülüşlerin ..... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 11 / 07 / 2021 - Pazar Saat ; 23_30


 YIKANIYORDUK, AY IŞIĞINDA ...!


Gecenin lacivert atlasına sardım, hüzünlerimi ...
Ay ışığı öperken, ruhumu ..
Sergen oldu deniz , hicranları mı durulamak için ..
Tüm haşmeti, cömertliği, gizemi ve albenisiyle ..
Ufku öperken kızıllık, kirpik uçlarına tüneyen yaşlarda ışıyordu ..
Parıltı, parıltı, Sema'nın kandilleri ..
Gece, hazan, elemler'im ve ben, yıkanıyorduk, ay ışığında ....!
Gece, hazan, elemler'im ve ben, yıkanıyorduk, ay ışığında ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ


 


 


KANMAYIN .......


BÖYLELERİN EFELİĞİ, BOYUN EĞENLERİN YÜREKSİZLİĞİNDEN BESLENİR .....


'' -  BOYUN EĞENLERİN YÜREKSİZLİĞİNDEN BESLENİR .....! ''


ASILSIZ-ASTARSIZ SÖZDE EFELENMEYE, GÖZ YUMMAYIN, BÖYLESİ UCUZ NUMARALARLA, KIÇI KIRIKLIKLARA ......

KURU GÜRÜLTÜYE, VELVELEYE, PABUÇ BIRAKMAYIN ...... 

Adınızdan da eminlik le, bilesiniz ki ......

BÖYLELERİN EFELİĞİ, BOYUN EĞENLERİN YÜREKSİZLİĞİNDEN BESLENİR .....


Bencileyin, kiminizin bu bildik manzaraya, gözleriniz kadar, kulaklarınızın aşinalığında, kanmayın, bu mangalda kül koymama hallerine ....

Kuru gürültüye, velveleye pabuç bırakmayın ...

Zaten bundan, böyle alttan alma ve işi zarafetle karşılama hallerinden, özcesi .....

Halkın, toplumun, efendiliği ve mülayim'liğin den değil mi ? 

Özünde birer ödlek soyka olan bu şerbetli arsızların .......

Kepazelik de at oynatıp, cazgırlaşarak, bildik hallerine ve kuru sıkı tabancalar misali olur, olmaza cıv, cıv ederek patlamaları ve akılları sıra, göz korkutmaya yeltenmeleri ?

Biz ve bizim gibi namuslu aile evlatlarına çatma sa yolları, bulsalar karşılarında, kendilerinden de  azılı küheylan kılıklı hoyratları ....

Görürsünüz o, anda nasıl kesik süte yada kabartısı geçmiş ayrana dönüp .....

Süt dökmüş kedi edalarında, sus-pus kesilerek, neredeyse ...

Korkuyla, yalakalık karışımı hallerde el-etek öpmelere koyulmalarını görseniz, tebessüm etmekten kendinizi alamazsınız ....

Bu ve böylesi ayran gönüllü, çakma kabadayıların naralarını .....

Gök gürültüsü saymaktan vazgeçmemiş, sözde namuslu ....

Özde, düpedüz, su katılmamış,korkak,  pısırık ve neme lazımcı kesilenler değil mi böylelerini, toplumun başına bela saranlar ?

'' - Yeri gelmişken ''Analım ülkemizdeki bu Bukelamun'ları yani,''^^ Yetmez amacıları'',

Onlar da, bunlardan değil mi?''

Dünün baldırı, hatta kıçı çıplak yetmedi çektikleri cezadan kıçları-bacakları kırık .....

Küheylan bozuntusu, insan eskisi, sözde kabadayıları toplumun huzuruna düşmanlıkla kalmayıp ...

Bulanık suda balık avlama lardan nemalanmak için .....

Yani anlayacağınız, sırf kendi üç kuruşluk menfaatleri için, ciğeri bozukluklarıyla efelik-dayılık karışımı heyheyli'liklerde ve kalıplarının heybetlik'liklerin den toplumun gözünü korkutmacasına ciğersiz'liklere yeltenerek ....

İp Allah, sivri külah İPİNİ KIRMIŞ BOĞALAR GİBİ HOMURTUYLA dolaşmayı, iş ve usulden, hatta, RACONDAN SAYARAK ...... 

Üç kuruşluk posalarından, beş kuruşluk cürüm çıkartmaya soyunmalarının ardında yatan .. Sadece ama sadece, kendilerinden delisinin çıkıp, foyalarını, boyalarını ortaya çıkartmacasına ifadelerini, alacaklarını bilip korkmalarıdır, korkmaları ...

Şu ana değin böylesi TAŞAKLI'sının çıkmamasıdır onların esip, yağıp, gürlemesi ....

Malumun ilanını özetleyen şu güzelim ata sözünün boşuna olmadığını sevabıyla, günahıyla ortaya sergen eden ....

'' -YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN, LEŞE ! ''

Yaşananların tam da ve tümüyle, bu olup-çıkmışlığın da ......

Özünde, kendi karaltı'sın dan ürken bu beynamaz korku müslümanı fırıldakların yaptıkları-yapacakları tek halt, 

Mazlumla, masumun kanına girmek ....

Başkasının, öfke, hiddet ve heybetinden nemalanarak, sözüm ona er kesilip, meydanı boş bulmuşluk'lar dan cesaretle ........

Köpeksiz köy ortasında ulumaya koyularak, önceki belalıların rant ve ganimetlerini devşirmeye kalkmaktan ...

Yani özcesi ...

Leş yiyicilikle ne menem, insanlık dışı sırtlan ve çakallıklarını sergileyerek, kalabalığın korkusunu, dahası da ...

Akılları sıra topluma baş tutar olduklarını sergileme çaba ve yarışına giren ödlek ucuz kahramanların sinsi ve sinameki halleriyle, bunu iyi bilip, körükleyip, pompalayan ....

Bu metelik etmez haydut bozuntusu çete artığının değirmenine su taşımaktan ibaret tavırlarıyla ....

'' - Ürüme yi bilmedik it, sürüye getirir, kurt ..! '' 

Ata sözünü doğrulamacasına .....

Vermeleri gereken tepkiyi zamanında ve gereği gibi gereken anda yapmama ve pısırıklıkla, heyheylenen bu korkak güruhun...

Kendilerini bir matah herze sayıp, sunmaya çalışmalarına çanak tutmak ve onların ağızlarının kalabalıklığından ürkerek ......... 

Onlara hiçte hak etmedikleri payeleri ucuzdan da öte halde yani beleşe gelmişlikler de hemde hiç hak etmedikleriyle...

 Adeta KAHRAMANLAŞTIRARAK (!), payelendirerek, milletin tepesinde boza pişirmelerine kapı aralayıp ......

Ağrımadık başa, çaput sarmaktan, başka anlama gelmeyecek sinameki'likle ve sünepelik de .....

Böylesi KIÇI KIRIKLARIN hiçte hak etmedikleri şekilde itibarlılaştırmaktır ....!

Buda düpedüz ,huzura muhtaç toplumun baş tutarı geçinen bu emsiz'lerin ...

Bu bozuk düzenden menfaatlenip, nemalanarak sözüm ona toplumun ileri geleni payeleriyle kılıfladıkları korku ve korkaklıklarını sürdürmeyi becerebildikleri sürece bitmeyecek ,sürecek illet halleridir...

Bu sütü bozuklukları allayıp- pullayarak gerçekleri, yaşanan bu kanunsuzlukla bezenen süreci, toplumun gözüyle, dikkatinden kaçırma çabasından, telaşından ve hasılı .....

Bulanık suda balık avlayarak, sözde.... 

'' - Akıl hocalığı ile akıldaneliği, AKİL ADAM Kepazeliğini '' Sürdürme çabasından başka bir halt ta, herze de değildir, vesselam ......!

Bu, böyle biline ......

Ondandır dememiz .....

Gerçeği ayan-beyan ortaya koyma, sergen etme gayretimizle, çabamızla .....

Diyoruz ki, sarsılmaz inancımızla ..... 

'' - Siz, siz olun ....

Oynanan oyuna,sergilenen kepazeliğe alet, uşak ve hele ki de, maşa olmayın, MAŞA ....!

Kanmayın, kuru gürültüye, velveleye pabuç bırakmayın, böylesi MOSTURALIKLARA, sudan da ucuz, UCUZ KAHRAMANLIKLARA ..... 

Asılsız-astarsız sözde efelenmeye, göz yummayın ......

Hele ki, inanmayın ......

Kanmayın .

Altı-üstü, laf cambazlığından, laf ebeliğinden ibaret, palavralarla .....

Tehdit, şantaj ve aba altından sopa göstermelerle .....

Böylesi ucuz numaralarla, kıçı kırıklıklara .

Adınızdan da eminlik le, bilesiniz ki .

Böylelerinin efeliği .......

'' - Boyun eğenlerin yüreksizliğinden beslenir, güçlenip, peydahlanır .....! ''

Meydanları boş, mahalleleri, köyleri, hasılı tüm yerleşkeleri köpeksiz ve sahipsiz, kimsesiz görüp, bilip, saydıkları içinde..

Edepsizleşerek, çemkirmelere ve hatta it ulumalarına koyularak, pervasızlaşır .

ÖZÜNDE BU DANIŞIKLI DÖVÜŞÜN' dik alasıdır , dik alası..!

Marifet, onların değirmenine su taşımaktan vazgeçip ....... 

İÇİMİZDEKİ BU HAİN SAKALARIN, BU RİYAKAR DÖNEK, ÖDLEK, CİĞERSİZ, SÜNEPE GÜRUHUN ..... 

İFLAHSIZ METELİK ETMEZ SU TAŞIYICILARININ MASKELERİNİ DÜŞÜREBİLMEK VE NİFAK TOHUMU EKENLERİ AYIKLAMAKTIR, AYIKLAMAK .......!

Gerisi mi ?

Gerisi, sonra gelir .

Öncelikli olan, gerçek cesaretle, aidiyet ve sahiplikle, yaraya parmak basmak, beraberinde inançla ve hep beraber, et tırnak, tek yüreklilikle .....

'' - KURTULUŞA KARAR VERİP ...'' , BU TEMELDE .....

O, İLK ADIMI ATMAYA, İNANÇLA, CESARETLE, KARARLILIK SERGİLEMEKTİR,  .''

KARARLILIK SERGİLEMEK ......

Bundan da önemlisi, önceliklisi ve ilk meydan okuyuşun temeli .....

İşin, OLMAZSA, OLMAZI DA .....

KANMAMAK'TIR, KANMAMAK ....

Gelin, siz, siz olun böylesi netameli melanetlerle, melanetliklerine kanmayın.....

Kanmayın ......

VE ........

BİLİN Kİ .....

ATEŞ OLSALAR CÜRÜMLERİ, DÜŞTÜKLERİ YERİ YAKMADAN, öte değildir ......!

Onun içindir ki ...

Bu lafazanlar la, lafazanlıklarına kanmayın, KANMAYIN ........

BAŞINIZDA BOZA PİŞİRENLERE, TETİKÇİ UŞAK ÇAKAL VE SIRTLAN ESKİSİ DÖNEK TAYFASINA.

KANMAYIN !

Ve, asla unutmayın ki ........

Adınızdan da eminlik le, bilesiniz ki ......

BÖYLELERİN EFELİĞİ, BOYUN EĞENLERİN YÜREKSİZLİĞİNDEN BESLENİR .....!

BOYUN EĞENLERİN YÜREKSİZLİĞİNDEN BESLENİR .....!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




11 / 07 / 2021 - Pazar 




Saat ; 11_55 

10 Temmuz 2021 Cumartesi


 RENGARENK EZGİ GÜZELLİĞİNDE ..........!



Bela, gada, zor ve hasılı çaresizlik kapı-çevre kuşatınca bedenlerle, ömürleri .....

Kor, kor ateşlerde dağlandıkca yürekler, sarınca karanlıklar ufuğu ve inançlarla, ömürleri ..

İnançlar, toz bulutu misali dağılınca, bir anda .....

Sona kalmış kuş kanatlarının ürperti ve telaşlarında .........

Sığınağını, limanını yitirince ruhlar, kalır kavurucu çöl ayazında ......

Pusulasını ama pusula'sın dan da önce ve çok, güçsüz ve kalıcılığını yitirmiş inancını yele -kuza, toza vermiş bedenlerle, ömürler ....

Sarpa sarıp, karanlığa belenin ce yollar .....

Gören gözlerin, ferinin yitip, ışığının sönmüşlüğünde .....

Ruhlar bedenlere yabancılaştıkça, çoğalan bunalım ve fırtınalarda, görmez olur, göz, gözü ...

Böylesi puslu, bunalımlı ve  boz dumanlı hallerde ve yenikliğin ezinci ve ağırlığı çöktükçe omuzlara, bedenlere ve ruhlarla, gönüllere .....

El yordamıyla, yol tayin ederek yürür, karanlığın, katran karasının, göz, gözü görmezliğin de ......

Üstüne, üstüne yüründükçe karanlığın ..... 

İrade ve kararlılığın zafere dönüşmüş'lüğünde .....

Adım, adım  dağılır, toz-duman bulutuyla, karanlık .....

Böyleliğin de yener, inancın, azmin ve kararlılığın görünmez askerleri, küflü karanlığı ....

Zaman, zaferini muştular cesaretin, inancın, hatta muştulamakla da, kalmaz, ırak, yakın olur ....

Atılan her adımla büyüyüp, çoğalan inancın yürek ve ayak sesleri perçinler, zaferle, aydınlığın kalıcılığını ....

Ondandır o, gün, bu gün ne zaman dara düşse başlar, ayaklar ....

Çıkar öne ......

İnancın atlıları,giyinip, kuşanıp zırhlarını, yineleyip, tazelemişliğiyle, zafere duyulan sonsuz inançla, güveni..

İnsani değerlerle beze'nişi ile kutsallık ve tılsımlı derinlik kazananlar,sararak inançlı ömürleri, çevirir yenilgiyi, zafere ....

ÇEVİRİR, YENİLGİYİ ZAFERE ....

Destansı öykülerin tarihe, zamana, çağlara ışık ....

Zamanın, çağlarla, tarihin bağrını  öykülere ve geleceğe açmış'lığın da .....

Dahası, gerçeklerden ve hayattan beslenen öykülerin zaferi muştulayıp, inancın ateşini güçlü ve yanar kılarak ........ 

Geleceğe, nesillere ve hayata miras bırakmışlığın da, söylenir sazlıklarda rüzgarın türküsünde, inancın zaferi ......

Şarkı, şarkı, türkü, türkü ve rengarenk ezgi güzelliğinde ....

Rengarenk ezgi güzelliğinde .......!  




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




09 / 07 / 2021 - Cuma 




Saat ; 22_30

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...