8 Ekim 2021 Cuma


 

SEN Kİ  ...........

 

 

Sen ki, ateşlerin en harlısını ve can alıcısını başlatıp, yakan azılı kundakçı, hatta .....

Şeytan işbirlikçisi ve artığı Cadı ilan edilerek, yakılmaya atılan ....

En ilkel çağlardan ve acımasız AZILI VANDALLAR GÜRUHU, ENGİZİSYONDAN günümüze ve şu ana dek, zulüm, işkence ve ölümlere boğulan KADINLIĞINDA .....

Zıtlıkların ve hayatın aranesında, tarihin ve zamanın bağrında ....

An oldu ......

Tapılan İlahe, vurunulan, uğruna ölünen o, Ahu Dilber ......

Yatakta, Günah Ecesi Fettan  Havva,

Tarlada- tapanda Maraba dan da beterlik de IRGAT ......

Sofrada  Ekmek ve Kaşık düşmanı ......

Gudubetlik, Bela, Arsızlık-Uğursuzluk, Namussuzluk, Kısırlık, Bereketsiz denilince adı ilk akla gelip, dillendirilerek, suçlanan .......

Gurbet ve özlem kokan, Asker, Yavuklu yada Koca  mektuplarında, adı ....

Evin İti Karabaş'la, Öküzü, Sarı Kız'dan sonra anılan ve kim vurdu ya kurban giden kadın ....

Sen .....,

İyilerin ve Kötülerin, Ruhu-huyu-suyu, Meleklerle - Şeytan diye anılıp-sayılan evlat-uşakların ............

Sabi masumlarla, Günahkarların Anası olarak .......

Ne yaptığından da çok, neyi yapmadın ki de ?

Hemen, hemen insanlık var olalı, hele ki de bilinen ve yazılı-kanıtlı çağlar boyu, bu kadar horlanmayı, ötelenip, örselenmeyi ......

Hatta, diri-diri gömül'meler de katledilmeyi ve yok edilmeyi ......

En ağırı, dayanılmazı ve bağışlan'mazı da ....

İnsan sayıl'mamayı, erille denk görülmemeyi, aşağılanmalar reva görülüp, zulümleri, hak eden sayıldın ?

Sordun mu kendine ?

Bir yanıyla, Bolluğun, Bereketin, Güzelliğin ve Göğün Tanrıçası ....

Erillerin, taparken korkup ............

Yakıp, keserken, katlederken, gözünü kırpmadığı kadın ...!

Bir yönünle, ALAYI, VALA İKEN, öte yanınla TU' KA KA ilan edilip, KIYILAN SIN, KIYILAN ?

Neyi, niye yapmadın da, bu zulmü ve yad'sınmayı hak ettin ?

Sor ve sükunda, de, kendine ......

Çünkü .......

Sırrı da sende, yanıtı da ....!

Sen ki, Hak ettiğini bulan olsan, BAŞTA TAÇ, YÜREKTE ECE

DEVLET-İ AL'İYE DİKİLEN TUĞ, TARİHE SİNEN TILSIMLI NİŞANE .....

Yere-Göğe konup-sığdırılamayan tapılan-tapınılan olurdun ....

SEN Kİ ....

TARİHSEL SÜREÇTE, hak ettiğince .......

BEŞİKTEN MEZARA, İSTİSNASIZ LAYIĞINI BULSAN...

İSTİSNASIZ ve TARTIŞMASIZ, SU GÖTÜRMEZ KESİNLİKLE  ......

TAPILAN, TAPINILAN OLURDUN, TAPINILAN ......

Tıpkı, TOPRAK ANAYLA yarışan CÖMERT, ÖZVERİLİ, ÇİLEKEŞ VE ......

VEFA ABİDESİ, ANALIĞINDA  .....

Bereketli, doğurgan ve Ömürde, ömür var eden'liğin de .......

ALİMİ' de, ZALİMİ'de ......

CANİYİ DE, SABİYİ DE ......

CELLADI DA, KURBANI DA .....

Hasılı, MELEK gibiyide, ŞEYTANIN DİLSİZ ORTAĞI, zalim-zebaniyi de, doğurup, besleyip- büyütüp,yaşatıp, YARATANSIN, YARATAN .....!

Ondandır, demem ...

Sor, sen,sana ve yanıtını, kendine fısılda ......

Sen duy, sen bil ...............

SEN'Kİ ......

Ne yaptığından da çok, neyi yapmadın ki de, bu kadar horlanmayı, ötelenip, örselenmeyi hatta, katledilmeyi ve yok edilmeyi ......

En ağırı, dayanılmazı ve bağışlan'mazı ....

İnsan sayıl'mamayı, insan muamelesi görmemeyi, erille denk görülmemeyi, aşağılanmaları, reva görülüp, zulümleri hak eden sayıldın ?

Dahası ....

SEN Kİ ....

Neden, sineye çektin, neden ?

NEDEN, SİNEYE ÇEKTİN, NEDEN ?

Sorgula .......

Çünkü .......

Bil ki ;

Sorgulanmayan hayat, hayat değildir ......

SORGULANMAYAN HAYAT, HAYAT DEĞİLDİR .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

08 / 10 / 2021 - Cuma

 

 

 

Saat ; 12_24


 SIĞDIRIR, BİR YÜREĞE ........

Dünya dar gelirken, yüreğine sığdım . Aşk kadrini, hükmüyle icra eden sultanlığında, zerrede kürreyi büyütüp, gösterdi, kudretini ...... Zamanın tanıklığında, hayatın bağrında ......... Kurumaya yüz tutan incir ağacından sade, lezzetle-kudret değil, hikmetiyle, mucizevi tılsımda bahşetti, bana ...... Aşk, düşmeye görsün, gönle, ruha .... Ömür ve beden coğrafya'na ...... Kaya bağrındaki kurumuş, ot iken .... Akıllara ziyan, haşmetli, albenili çiçekler açtırır, sana ......... AKILLARA ZİYAN, HAŞMETLİ, ALBENİLİ ÇİÇEKLER AÇTIRIR, SANA ...... Yeter ki ..... Aşk, düşmeye görsün, gönle, ruha ..... Ömür ve beden coğrafya'na ...... Dünyaya sığmayan seni, sığdırır, bir yüreğe ...... YETER Kİ ........ AŞK, DÜŞMEYE GÖRSÜN, ÖMRE, RUHA ....... ÖMÜR VE BEDEN COĞRAFYA'NA ............. DÜNYAYA SIĞMAYAN SENİ, SIĞDIRIR, BİR YÜREĞE ....... SIĞDIRIR, BİR YÜREĞE ........ Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 07 / 10 / 2021 - Perşembe Saat ; 22_10

7 Ekim 2021 Perşembe


 ŞİİR;

Tarihin, tekerrürden ibaret olmadığını, yaşanmış tarihsel örneklerle ve günlük hayatın gerçeklerini anımsatıp, yineleyerek, hatırlatarak verir .....

Anlamak ve ders almak, kendini yenileyip, hayatı sorgulayarak yaşamak isteyenlere ....

                                            

                                                                                         << Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ >>




'' - '' - SORGULANMAYAN HAYAT, HAYAT DEĞİLDİR . ''  DER, ÜSTAT, SOKRATES ....!

ÜSTAT, SOKRATES ....!

....!



<< ...... - DEMELERLE, DENİLENLERDEN AL KISSADAN HİSSENİ, 

AYAR ET, DÜZELT ENDAZENİ, TIMAR ET NEFSİNİ, TÖRPÜLE DİLİNİ  ....

SEN, SEN OL, HER DEM, SORGULA HAYATI, OLAN-BİTENLE, KENDİNİ ......

UNUTMA Kİ .....

'' - SORGULANMAYAN HAYAT, HAYAT DEĞİLDİR . ''  DER, ÜSTAT, SOKRATES ....! >>

ÜSTAT, SOKRATES ....!


Kulağında küpe kalsın ......

- “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” 

Hallerinde yaşama, gün gelir, diyeti, ağır olur, YEDİĞİN HERZELERLE, ÜZÜMLER ....

YA GIRTLAĞINA OTURUR, YAHUTTA, BURNUNDAN, FİTİL, FİTİL GELİR ......1

Yaz aklına .....

'' - Karı mor olanın, yazı geç olur ......! ''

KARI, MOR OLANIN, YAZI, GEÇ OLUR ..........!

Ahkam kesene nasihat etmeyle, böbürlenme, bekara karı boşama en kolay iştir ...

Unutma ki ...

Marifet ; Fetva verip, nasihat çekmek değil, dediğini yapmacasına fiilen onu yaşamaktır ...

Aksi halde ....

Ya kafa ütüleyip, tütsüleyerek yaşama yeni külfet ekleyip kaliteyi tamamen ortadan kaldırıp yok etmek, yada laklakla ömür geçirerek Leyleklerle yarışmaya koyulmaktır ...

Al birini, vur birine halleridir anlayacağın oda, eskisinden de beterliğe çanak tutup, kaçmayan keçileri de kaçırtmaktır, düpedüz yani cana garezdir, cana garez ....!

Kendini şikara çeken'sen, bilesin ki, fazla naz, aşık usandırır ....

Unutmayasın ki, felaketin yolu kibirden ve böbürlenmekten geçer ....

Demezler mi insana ?

 '' -  Madem bu kadar makbul, matah'tın, neden FİNCAN TURŞUSU olup ta, çıktın, sonunda ? ''

Geldikçe giden'sen, eğirdiğini, ayrı sar, yol senin olsun ......

Marifet, gelinmediğin de de giden olmak ve yüreğe, ömre dokunabilen olmaktır ...

Çevremizde göstermelik iyi gün dostları o kadar çok ki, saksı çiçekleri hasetten solacaklar sonunda .....!

Bilesin ki, gidene, gitme, dur denmez, gidenin ardından seyirtilmez .......

Hele ki, dönmeye nazlananın ayağına Kırmızı ipek Acem Halısı döşenmeye kalkışılmaz,   döşenmez ......

Boşa denmez, akşamı er olanın,  sabahı geç olur, uykusu ağır olana, şafak atmaz, Tanyeri ağarmaz ....

Güneş vuran göbek, bereketsiz tarladan beterdir, ne bostan ekilir, nede kavun dikilir ....

Nazı çok olana, dandinin de dönecek Lalayla, Köçek bulunmaz ...

Lokması iriyle, hırkası kirliye hele,hele de Dili Sivriye söz para etmez, o bildiğini okur, olan, onun, düzene gireceğini umana olur .......

Böylesi Safdillik yapan, ya aklından, yada malından olur ........!

Tok ağırlaması güç, kibre kesene tahammülle, sabır zor olur, bu duruma katlanmaya çalışmak, gönülsüz aş yemeye benzer .....

Malumunuzdur, gönülsüz yenilen aş ya karın ağrıtır yada baş, denir .....

Pinti ve cimrinin bonkörlüğü, delinin, akıllılığı kadardır ......

Nasıl ki, delinin ipiyle kuyuya inmek akıl ve akıllı işi değilse, eli sıkıdan cömertlik ummakta bundan aşağı kalır hal sayılmaz ve değildir de, üstellik .....!

Eli sıkıla, aklı kıt'la ala-vere imkansız denecek kadar zordur .....

Böylesi hali izah için, deveye hendek atlatırsın da Cimriye para harcatamazsın, denmesi sebepsiz değildir ......

Yön'süze yol, densize lafla, usul-erkan anlatılmaz  .......

Yapılacak yegane iş, uzak durup, ağrımadık başına, çaput sarmamaktır.

Niyetle, kavil bir değilse, fesatlıkla, maraza sık ve çok çıkar  .....

Nifakın girdiği yerden huzur kaçar sözü, laf ola, beri gele denilmemiş sözdür, bu söze, kulak vermeli, nifakla, riyadan, husumetle, beladan kaçınılmalı, ırak olunmalıdır, ırak .....

Vicdan aynana sık bak ki, kara yüzünden, utanma'yasın .....

Yüze bakmaya, yüzün olsun .....

Arabın yalellisi, hımbılın vızvızıyla, dırdırı bitmez ....

El yordamıyla yol alanla, el aklıyla iş tutanın, menzili uzar, yolu bitmez, cebi para görmez, karı yükletir kediye ....

Boşa değildir......

Akılsız kafanın cezasını ayaklar çeker, demeler .....

Hasılı, okuduğun, duyduğun, bildiği cümle demelerle, denilenlerden, al kıssadan, hisseni ...

Ayar et, düzelt endazeni, tımar et nefsini, törpüle dilini .....

Sen, sen ol, her dem, sorgula hayatı, olan-bitenle, kendini 

Unutma ki .....

<< - Sorgulanmayan hayat, hayat değildir . >> Der, üstat, SOKRATES .....

DEMELERLE, DENİLENLERDEN, AL KISSADAN HİSSENİ ......... 

AYAR ET, DÜZELT ENDAZENİ, TIMAR ET NEFSİNİ, TÖRPÜLE TIRNAKLARINLA , DİLİNİ  ....

SEN, SEN OL, HER DEM, SORGULA HAYATI, OLAN-BİTENLE, KENDİNİ ......

UNUTMA Kİ .....

'' - SORGULANMAYAN HAYAT, HAYAT DEĞİLDİR . ''  DER, ÜSTAT, SOKRATES ....! 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




06 / 10 / 2021 - Çarşamba




Saat ; 17_05

6 Ekim 2021 Çarşamba

YİTMEYEN KARA DELİKLER .....! '' - SALKIM-SAÇAK, YAĞMUR, YAĞMUR AĞLIYORSUN. '' Salkım-saçak, yağmur, yağmur ağlıyordun ... Yinede ve inadına .... Silinmeyen acılarla, hüzünlerin izleri bezenmişliğinde, duruyordu gözlerinde ..... Ömrünü ve sevinçlerini yutan KARA DELİKLERİN emaresi, kanıtı olarak .... An gelir, gitmelerde çözüm olmaz ... Çünkü ..... İnsan, nereye gitse, kendini götürür .... Bunun kanıtıdır, ıslak, ıslak bakan gözlerinde raks eden, göz yaşlarıyla, yitmeyen KARA DELİKLER .... YİTMEYEN KARA DELİKLER .....! Şimdi, bunca zaman sonra ...... Aklımdan çıkmayan, gözlerimden yitmeyen o hallerinde ..... Hala ...... Salkım-saçak, yağmur, yağmur ağlıyorsun ..... SALKIM-SAÇAK, YAĞMUR, YAĞMUR AĞLIYORSUN .... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 06 / 10 / 2021 - Çarşamba Saat ; 07_45
 

5 Ekim 2021 Salı

 

BU BÖYLE BİLİNE ..........!   



Karalar, karanlıklar aleminin, insanlık içindeki en acımasız, en vahşi canavarı, dahası ....

İnsanlığa, zamana, hayata, tarihe kafa tutmakla kalmayıp ......

Azrail'in, insan kisveli ve en gaddarı, sadisti,başlı başına, ANOMALİK VAKA olup çıkanlardı onlar .....

Kimisi, '' - ÖNLENEMEZ ÖLDÜRME DÜRTÜLERİYLE . '' Kocalarını, bazıları sevgililerini yada metreslerini ......... 

Nicesi İse, masum ve savunmasız bebek, çocuk ve yaşlıları katletti .....!

İsimlerinin, KARA DUL yahutta, ÖLÜM MELEĞİ, ÖLÜM CADISI, ÖLÜM MAKİNESİ, AYAKLI AZRAİL, SEYYAR AZRAİL, olması ne boşunadır, nede sıradan bir rastlantı ....

İnsanların, hele ki de İNSANLIĞIN YOĞUNLUKLU VE AĞIRLIKLI ÇOĞUNLUĞU ....<< - BALIK HAFIZALILIK hal ve sorunlarının sıkça hortlaması ve yinelenmesiyle, kazandıkları kötü ünlerini ve kötü ünlü KARA DUL'DA DENEN, ÖZÜNDE DÜPEDÜZ SERİ KATİLLER OLAN BU UCUBELERLE, UCUBELİKLERİNİ KATLİAMLARINI ....

Kıyıp-katlettikleri kurbanlarına yaptıkları akıl almaz kanlı eylem ve anormal davranışlarıyla ......

Düpedüz hak ettikleri ama özünde yetersiz kalan tanımlanmalarıyla .......

Yetmedi ....

VANDAL, VAHŞİ, KASAP, CELLAT yahut ta, HİLKAT GARİBESİ UCUBE SADİST, ün ve  namlarıyla anılmaları ......

Ürkütücü, kötü, karanlık şöhretleri çoğu kere, anımsanmaz olup çıkan, unutulan hatta, hatta neredeyse yok sayılan .......

Yahutta ....

Ruh ve duygu sağlık halleri onlardan bin beter kimi para anormal tiplerce, masum bile sayılan, bu vahşi canavarlar, öldürmeye, can almaya doymadılar ......

Doymak, kanmak, durmak ve ıslah olmak bilmediler ....

Tarihin her döneminde olduğu gibi, ne yazık ki AYAKLI FELAKET ÜRETİM MERKEZİ KİMLİK VE MİSYONLARIYLA halen aramızda ve günümüzde de iş başındalar .......

İŞ BAŞINDALAR ..........!

Ne acı, düşündürüp, ürkütücü ki bu canavarlar aramızda kol geziyor, kol, çoğunluğun umursamazlığı ve bakar körlüğünde  .......!

Tıpkı, EZOP' un ibretlik öyküsündeki, kana doymayan, nar gibi kızaran demiri görünce ağzı sulanıp,salyalar saçan AZMAN KURT kesilmişliği ile, bela oldular, bela insanlarla, insanlığa ......!

Dahası, korku odağı, ürperti kaynağı, yetmedi ....

VAHŞET ECESİ diye anıldılar bu KARA DUL diye genellenerek anılan, KADIN KATİLLER ......!

Dünya insanlık tarihine mal olmuş, bu akıllara zarar UCUBE YARATIKLAR ......

Yazık ki, taşıdıkları insani kisvenin altında, kelimenin tam anlamıyla birer FUL OTOMATİK ÖLÜM MAKİNESİ olup çıkarak ....

Kurbanları olup-çıkan nice hayatları, ömürleri, karartmakla ve masum canına kıyıp, kanına girmekle kalmadılar .....

Akıllara ziyan, akıl almaz sapıklık ve sapkınlıklarıyla, Para Anormal durumlarıyla, içlerinde

de bu güdüyü barındıran pek çok potansiyel İNSAN KASABI CANİ'ye cesaret ve ilham kaynağı dahada kötüsü, ROL MODEL ve SEMBOL olup, çıktılar .....

Hangi birini saysak .....

Masumiyet sembolü bebelerin kanlı katili SOĞUK DOLMA KILIKLI, BUZDAN DA SOĞUK VE KATI .......

Paralı bir bakıcı olan ve asla, gerçekte kaç çocuğu katlettiği, bilinip-öğrenilemeyen Minnie Dean' den tutunda  ......

Öldürdüğü kurbanların kanını içmekle kalmayıp, işin sefahat boyutunu da ihmal etmeyen manyak insan müsveddesi, kadın bozuntusu ucube varlık......

KAN BANYOSU yapmaktan haz aldığını, hemen her fırsatta, böbürlenerek anlatıp, üstelik

övünmekten geri durmayan ........ 

"Kanlı Kontes" Diye, tarihsel ün yapan  Elizabeth Bathory'dan söz edip, ondanda en az onun kadar gaddar ve öldürmekten zevk alan acımasız ölüm makinesi olup çıkan ...

Öldürdüklerinin sayısını, kendi bile unutacak kadar çok hayata kıyan, garip,güraba, kimsesiz ve hatta bakıma, ilgiye, sevgiye muhtaç Şizofreni hastalığından musdarip kurbanlarını, katletmekle kalmayıp ...

Kendi lüksü ve konforu için, elinden geleni ardına koymayarak ......

Tarihin ve insanlığın KARA SAYFALARINA giren, kurbanlarını katletmeden, resmi evrakları usule uydurup......

Bu biçarelerin, neyi var, neyi yoksa konan, bu acımasız zalim, Dorothea Puente "Katil Nine" diye anılarak  ......

Adını, kötü ününü ve caniliğini, tarihe yazdıran, Dorothea Puente adeta MELEK YÜZLÜ ŞEYTAN ünvanını fazlasıyla hak eden .....

Acımasızlığıyla, KARA DULLAR LİSTESİNDE dünyanın ürküten seri kadın katillerinden biri olarak, yerini alıp, anıldı ......

Hele ki de, duyarlı bir insan ve torun-torba sahibi kadın, üstelikte, bir babaanne olarak biline ki, meramım ........

Öncelikle, asla kimsenin yaşama sevincini kırıp, içini karartarak, gününü zehir edip, ağız tadını bozmak ...

Dahası, ÖNCE İNSAN, beraberinde de, kadınlığımla ......

Hemcinsleri olarak, literatür gereği, kaçınılmaz ve zorunlu hatta düpedüz emrivaki  paydaşım olan bu toplumun KARA KIYIM VE ÖLÜM MAKİNELERİNİ .....

Tüm kadınları töhmet ve zan altında bırakmak veyahutta olmayanı olmuş yalanıyla, iftira cılık ve haysiyet cellatlığı yapmak, asla ama asla değildir ......!

Meramım, günümüzde  AT İZİNİN, İT İZİNE Karıştığı koşullarda KUZU POSTUNDA SEMİR'İLEN, İÇİMİZDEKİ İFLAH OLMAZ CANAVAR KATİLLERE Karşı uyanıklığı ve duyarlılığı elden bırakmamaya katkı adına ....

Gerçekleri sizlerle ve gün ışığıyla bir kez daha ve yeniden, bilinçli ısrarla ve farkındalıkla,sorgulama gayreti yaratma adına dillendirmek .....

Zaman içinde, yorulup, bezen, tozlanan belleklerimiz le, adeta özensiz ve düzensiz gardaropa dönüp çıkan beynimizin ......

UNUTMA VE SİLME İŞLEVİ ile heba olup giden yararlı bilgileri ve  beraberinde de .....

İÇİMİZDEKİ KÖTÜLERLE, CANİLERİ FARK EDEBİLME YETİMİZİ, CANLI, UYANIK VE AKTİF TUTMA ADINA, BİR KAYIT TAZELEME işlevini yerine getirip .......

İnsan olmanın ve insanlığın misyonuyla, duyarlılıkları geliştirip, dinamizmi aktif ve sürekli uyanık, farkındalıklı tutabilmeye katkı sunmaktır, katkı sunmak .......!

Onlar ki, ak üstüne düşen ve silinse dahi kolay, kolay çıkmayan, kanlı, kara lekeler olarak dünyamıza, tarihimize, hayatımıza ve hasılı ......

Sırf ama sırf bilimsel dil ve usul gereği, << İNSAN (?) >> Denilmesi sebebiyle .....

Toplumsal-Sosyal yapımıza ve kurumsal işleyişimize musallat olan maraza ve İFLAH OLMAZ KATİLLER olarak .....

Kurulu işlevi ve insani ilişkilerle, düzeni bozan yetmedi .....

Duygu, ruh ve akıl sağlığımızla, yaşam güvenliğimizi ve dahada önemlisi .....

'' - YAŞAM KALİTESİNİ >>, YOK ETMEYE YEMİNLİ ....

SERİ KATİL CELLATLAR DIR, gerçeğini bir kez daha hafızalara not düşmektir, not düşmektir .

İlk bakışta, tıpkı, senin, benim ve hasılı sağlıklı birey savındakiler'imiz gibi, tarihin ve insanlığın, hayatın sahnesinde sahne alarak ......

Hayatça kendilerine biçilen rollerini oynamaya koyulan ve FÜNYESİ ÇEKİLMİŞ, HER AN  PATLAMAYA HAZIR EL BOMBASI gibi, halim-selim aramızda dolaşanlar dır .......

ARAMIZDA DOLAŞANLAR ...

Yani, sevgili Mustafa DENİZLİLİ Dostun dilimize zenginlik katarak kazandırdığı deyişle ...

<< - İÇİMİZDEKİ, İRLANDALILAR' dır,>> İÇİMİZDEKİ, İRLANDALILAR ........!

Ömür, hayat, gönül ve hane kapılarımız çalındığında ......

Olağan ve paniksiz duyarlılıkta, sorgulayan ve PÜR DİKKAT ÖZENLİ bireyler olma adına bilinç, idrak ve sorumlulukla davranışlar sergileyenlerin sayısını çoğaltarak .......

'' - Aman canım sendeciliğin '' Nasıl pahalıya ve felaketlere sebep olacağına dikkat çekip, aman ha aman TEDBİRLİ İYİMSERLİĞİ ELDEN BIRAKMAYIN , CANLAR, DOSTLAR diyerek yüreklerinize ve bilinçlerinize dokunmaktır, dokunmak ......!

İnsanlığı, dünyayı ve ortak hayatımızı temiz ve yaşanılabilir kılma adına ....

Bilinçle gayret ve çabalama olacak girişim ve adımlardan olmacasına, tarihe düşülen tüm bu uyarılarla, bu notları güncelleyerek, yenileyip, bellek ve anı diskimiz le ön sezi hanemize kaydetmek...... 

Düşün ve duygu belleklerimize ve dikkatlerimize parıltıyla sunarak, esirgeyen kalkan olmaya paydaşlık ve katkıdır, katkı, yegane meramım ....

Kısacası YARARLILIKTIR, YARARLILIK, Yegane meramım .......!

Asla ve kata, bundan ötesi hele, helede, hafiyelikle, HAYSİYET CELLATLIĞI VE UMACI SEVİCİLİĞİ VE KORKU ve ZOMBİ HORTLATICISI, APIŞ ARASI VE NAMUS BEKÇİSİ OLMAK VE NAMUS BEKÇİLİĞİ YAPMA İŞGÜZARLIĞI, TELAŞE MÜDÜRÜ olmak değildir ........!

'' - Bu böyle biline ... '' Der ......... 

Yüreğim, gönlüm, ruhum,niyetim, hasılı İNSAN OLARAK SAĞ DUYU,ŞEFKAT VE SORGULAMAYLA BESLENEN VE AYDINLANIP, CANLANAN  KİŞİLİĞİM İLE MERAMIM .....

BU BÖYLE BİLİNE ..........!

Özcesi .....

İnsanlığım ve dahası .......

<< - BENİ, ÜÇ AŞAĞI- BEŞ YUKARI, AZ-BUÇUK TANIYAN'LIĞINIZ LA, BİLDİĞİNİZCE.... >>

'' - Benliğim ve olmazsa, olmazım, hayatı sorgulayan kimliğimle .....

TOPLUMSAL DUYARLILIK VE SORUMLULUK NEYİ EMREDİP, GEREKTİRİYORSA, ONU YAPMAYA ÇALIŞANLIĞIMLA .......''

Dünde, bu günde ......

Sürdürdüğüm görev, sorumluluk ve misyonuma uygun davranıp, siz hemcinslerime ve insanlığa gölge düşürmekten kaçınmaya olan olağanüstü özenimle ...

Uyanıklığı ve duyarlılığı elden bırakmazken, HALK DALKAVUKLUĞUNA VE SOYTARI'LIĞINA DÜŞMEMEYE DE ÖZENEREK DAVRANMAKTIR, DAVRANMAK .....!

Bununda ötesinde .......

İnanç ve duyarlılık bütünlüğüyle vurgulayarak yineliyorum,altını çizerek ......

'' SİZ SAĞ DUYU ORDUSU CANLARCA YİNE BİLİR VE İYİ BİLİNE Kİ .....! ''

<< - Bu can, bu bedende oldukça ....

 Fiziki, düşünsel, duygusal, ruhsal sağlığım elverdikçe . >>

GÜN BE GÜN VE AN BE AN  ......

İçinde yaşadığımız günlerde ve ortamda da, katlolan, CÜMLE DİLSİZ KURBANLARA, MAZLUM VE MASUMLARA, SES VE  DİL OLMAKTIR, SES VE DİL OLMAK  ........ 

OLABİLDİĞİMCE, SES VE DİL OLMAK ......!

Aleni, gizli-kapaklı,bilindik yada kuvvetli kuşku ve delil emaresi ve savı olan, öngörü, kuşku iddia düzeyindekiler de dahil ve geçerli olmacasına ....

<< - CÜMLE KIYIM VE KATLİAMLARA DUR DEMEK VE CİNAYETLERİ DURDURABİLMEK, 

DİKKATLERİ ÇEKEREK, BU ALANDA KAMU OYUNDA, TÜM COĞRAFYALARDA FARKIN DALIK

FARKLILIK YARATMAKTIR, DİLEĞİM, NİYETİM, MERAMIM, ÇABAM .....!

Uzun lafın kısası, özcesi  .........

İNSANLIĞIMIN GEREĞİNİ YAPABİLMENİN, ötesi değildir, asla ama asla, NİYETİM ............! 

Hele, hele de .....

Asla, bencillik, duygu mastürbasyonu ......

ŞARLATANLIKLA, DİLSİZ ŞEYTANLIK DEĞİLDİR, tavrımla, çabam .....

Dil atıp-damak tutmak ve her platformla, en zor koşullarda dahi ......

Dur-duraksız ve pes etmeksizin vereceğim ,AYDINLANMA SAVAŞI neyi gerektiriyorsa .....

Onun gereğini yapmaya kararlılık ve adanmışlıkla sürdüreceğim bu, ONURLU VAR OLUŞ KAVGASINI ........

Bu, böyle biline ......

BU BÖYLE BİLİNE ..........!     




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




04 / 10 / 2021 - Pazartesi 




Saat ; 15_00




 

4 Ekim 2021 Pazartesi


 

O, AN .........

 

ÇIKSA ÖFKEM KININDAN ........

 

 

Gemi azıya almış küheylan kesilerek, dur'dan-duraktan anlamazlık da .....

Dahası, kör gözüm parmağına hallerinde üstüme, üstüme gelerek .....

Damarıma basıp, şirazeden çıkartıp, kanımı beynime sıçratmış lığın da .....

Dumura uğramışlığım da, nefsime ve öfkeme sahip çıkamamışlığım da ....

Görünmez bir el peydahlanır, çıkar ortaya, uzanır sinsice ....

Zamanlardan, ana taşan nicedir bastırılmış öfkemi depreştirip, açığa sergen ederek ......

Görünmez bir el peydahlanır, çıkar ortaya, uzanır sinsice ....

Ruhuma, duygularıma, hasılı, bedenime ........

Öfkemi kınından çıkartmaca'sına ........

ÖFKEMİ KININDAN ÇIKARTMACA'SINA ........

Maazallah .......

O, an .........

ÇIKSA, ÖFKEM KININDAN ........!

Gerisi malum hallerle,  kanıksanan o, kan-revan manzara .......

O, KAN-REVAN MANZARA ......

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

04 / 10 / 2021 - Pazartesi

2 Ekim 2021 Cumartesi


 MÜPTELALIĞIMSIN ....


Kurşundan da ağır uykuma...
Mor düşlerime,kör düşüncelerime sığdıramadım..
Hele birde şu arsız,arsız çıkıp gelmelerin..
Gelincik gibi allı-karalı-yeşilli döküş ,döküş üryan hallerin yokmu..
Taşıyorsun be anam,sade gönlümden değil ..
Yatak-yorgan her yerden taşıyorsun
Sığdıramamışlığımın sebebi ortada ..
Sen hallerin ve ateşli ,cilveliliğinle beni öyle kaplıyor'sun ki ..
Sığmıyor'sun ..
Sen beni yuttukça ben sen oluyorum ..
Ah birde şu dudaklarının ateşi,ellerinin hüneri olmasa,
Girip kanıma, kışkırtıp, azdırıp, baştan çıkartma'san ...
Ah, bilmem ki senle ne yapacağım,
İflah'sızım,haytam,iman'sızım, müptelalığım...
Ne uykuma,ne duygularımla,ruhuma nede..
Yorganıma,yatağıma, hatta..
Nede, düşlerime sığıyor'sun..
Düşlerime ..
Sığdıramayınca seni, taşıyorsun salkım-saçak ..
Ah birde..
Şu beni baştan çıkartmaların ....
Davetkar süzüşlerin,kesişlerin,kanıma girişlerin olmasa..
Ah.....Ki ah..
Ah ...
Sözün, özü ...
Müptelalığımsın, müptelalığım ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Bodensee - Almanya
22/09/2018
Saat 01__43

1 Ekim 2021 Cuma


 ÇİÇEK RUHLU, KADINLAR ...

Bilinmeyen dehlizler gibi ..
Kendine özgüdür ...
İdealleri, ruhları, duyguları, sırlarıyla
Hayata yön verip, renk ve hatta, ışık saçan ..
Geleceği, nesilleri ....
Hele ki de, erilleri güzellikte yada çirkinde ...
Yanlış ve yanılgılar da bina eden, kadınlar ..
Kah kışkırtan, kah uysal ...
Dingin'leştir'erek, kendilerine kul-köle eden ...
Aslanı kediye boğduran, muammalar abidesi ...
Çiçek ruhlu, eşsiz varlıklar ..
Dahası, tarifsiz albenili güzellikler ummanı'dırlar ..
Daldıkça kulaç,kulaç derinliklerine ..
Göz kamaştıran, hazineleriyle .....
Büyüleyen halleriyle ..
Alırlar, akılları baştan, sürüp savururlar ...
Kasırgalarında, nice ömürleri, bedenleri, ruhları ..
Kadınlar,
Tıpkı ....
Hala, keşfe muhtaçlığı ve muazzam bilinmezliğiyle ...
Devasa gizemler abidesi olan, evren gibi ...
Sırlar alemidir ,
Çiçek ruhlu kadınlar ....
Hayat verdikleri gibi, cömertçe ....
O, tılsımlı halleriyle ...
An gelip, güzelliğinin vazgeçilmez silahı olmuşluğun da ...
Can alan, çiçekliği ile ..
Gayya kuyusu, ömürler yutan ...
Hazanla, hazzı ...
İç içe, bağrında taşıyan ummandır, kadınlar ..
Derin suların karanlığı gibi, ürkütücü ..
Keşfe muhtaç ....
Sevilmeye, aşklara ve ölümlere mekan ...
Zamansız , apansız ve hunharca koparılıp, katledilen...
Rengarenk, gizemli .
Albenili mi, albenili, çiçektir kadınlar ..!
Çiçektir kadınlar ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
30/09/2016
Saat:00_27


 DÖK İSYANINI ....,

Hep kadehleri değil...
Ara-sıra kendini de vuracaksın, masaya ...
Efkarın, ağır bastığında ..
Ruhunun makarası, kayışı kopup, aklının zembereği dağıldığında ..
Akreple -yelkovana yüklemelere koyulduğunda, gamını-kasavet'ini ..
Daldığında, hüzünlerin ummanında ..
Bozulmaya yüz tuttuğunda, gözlerinin kurnası ..
Elinde-avucunda ne varsa, aldırmadan, ona-buna ...!
Çökersin masaya ..
An olur, gül buruşur avucunda ..
An gelir, bir cigara tüter, albeniyle-öfkenin karışmışlığın da ..
Seyir'en dudaklarında ..
Kah, bir kağıt mendil sırılsıklam olduğunda göz yaşların la ....
Kah, kurumuş, kanı çekilmiş, rengi atmış dudaklarından..
Okkalı bir küfür savrulduğunda, havaya ....
Ya'da, ayağının altındaki zemin kaymaya koyulduğunda ....
Senin, senden çıkmışlığın da ..
Aklının dumura uğrayıp, içinin içine sığmayarak ..
Şirazeden çıktığını hissetmeye koyulduğunda ..
Sen, sen ol ...
Çek bir sandalye, çök masaya ...
Sıkılıp, ıkınıp-sıkınma ...
Çıkart içindekileri dışına, kendine gel, rahatla ..
Unutma, bulundur aklında ....
Senin gibi nicelerine katlanmış'lığın da ..
Sana da katlanır, gün görmüş, ömür tüketmiş bu masa ...
Rahat ol, gamlanma ...
Dök isyanını, sana katlanan masaya !
Dök isyanını, sana katlanan masaya !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen/Almanya
01/10/2016
Saat ;11_24


 KÜPÜNE ZARAR,

KESKİN SİRKE'SİN ...,
Gitme kal desem,ayaklarına türap olup, yalvarsam ..
Bilirim para etmeyecek ..
Çünkü, seni tanırım ..
Tepeden tırnağa ..
İçinin, dışının bir ve aynılığın da..
Üstelik yürekliliğin ve dobralığın la ..
Bir de,
Nuh dediğinde, Peygamber demece'sine kavi olan o inadın ..
Burnundan kıl aldırmayan o, mağrur edanla ..
Ve, yine bilirim ki ....
İçin kan ağlayıp, kor, kor yangınlarda kül olsa da..
Dönmezsin, çıktığın yolda ..
Tükürdüğünü asla ve kat'a yalamayan ...
O onurlu, dik duruşlu karakterinle ...
Ondandır ...
Arkanı dönüp de,
Koyuldun mu, eyvallahsız gitmelere..
Yakarsın gemileri de, köprüleri de ...
Beni de be güzelim, beni de ..!
Okyanus dalgalarına taş çıkartan, öfke dalgaların dinip ,
Yüreğin, süt-liman ..
Gönlün, meltem güzelliklerine ermişlik de, sükunları yaşadığında ..
Dur, dinle yüreğini ..
Eminim..
O...
Dön diyecektir ...
O ne derse, yüreğini dinlemişliğin de, yap gereğini ..
Ben, sabır taşlığım da, çatlamalara direnerek ..
Bekliyor olacağım, seni ..
Karşı kaldırımda ..
Ve,biliyorum ki ..
Dinginlik ve huzur şalına sarılmış'lığın da ....
Camından el sallayıp, tebessüm ediyor olacaksın bana !
Ha,laf aramızda..
Hakkında son bir kelamım olsa, yine attırır'mıyım tepeni, acaba?
Ve,yine attırıp pabuçları çıkar'mısın o malum firarına ..?
Ne mi diyeceğim ?
Diyeyim,duy da, kurtul ..
'' - İyisin, hassın, üstelikte, zarafetli dilber'sin ..
İlahe'sisin şeksiz-şüphesiz, gönlümün de..
Gel, gör ki ..
Pire için, yorgan yakan ..
Sonra, kör pişmanlıklar da kıvranan ...
Küpüne zarar, keskin mi keskin sirke'sin, be sultanım..!
Küpüne zarar, keskin sirke'sin, be sultanım !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/ Almanya
01/10/2016
Saat; 16_32

GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...