DÖK İSYANINI ....,
Hep kadehleri değil...
Ara-sıra kendini de vuracaksın, masaya ...
Efkarın, ağır bastığında ..
Ruhunun makarası, kayışı kopup, aklının zembereği dağıldığında ..
Akreple -yelkovana yüklemelere koyulduğunda, gamını-kasavet'ini ..
Daldığında, hüzünlerin ummanında ..
Bozulmaya yüz tuttuğunda, gözlerinin kurnası ..
Elinde-avucunda ne varsa, aldırmadan, ona-buna ...!
Çökersin masaya ..
An olur, gül buruşur avucunda ..
An gelir, bir cigara tüter, albeniyle-öfkenin karışmışlığın da ..
Seyir'en dudaklarında ..
Kah, bir kağıt mendil sırılsıklam olduğunda göz yaşların la ....
Kah, kurumuş, kanı çekilmiş, rengi atmış dudaklarından..
Okkalı bir küfür savrulduğunda, havaya ....
Ya'da, ayağının altındaki zemin kaymaya koyulduğunda ....
Senin, senden çıkmışlığın da ..
Aklının dumura uğrayıp, içinin içine sığmayarak ..
Şirazeden çıktığını hissetmeye koyulduğunda ..
Sen, sen ol ...
Çek bir sandalye, çök masaya ...
Sıkılıp, ıkınıp-sıkınma ...
Çıkart içindekileri dışına, kendine gel, rahatla ..
Unutma, bulundur aklında ....
Senin gibi nicelerine katlanmış'lığın da ..
Sana da katlanır, gün görmüş, ömür tüketmiş bu masa ...
Rahat ol, gamlanma ...
Dök isyanını, sana katlanan masaya !
Dök isyanını, sana katlanan masaya !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
01/10/2016
Saat ;11_24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder