29 Nisan 2022 Cuma


 KİŞİ, LAYIKINCE YAŞAR…!


Bugün dünden aldığım mirasla..

Daha bir ikircekli, tasa, kaygı, evham, korku gibi ..

Marazalı saplantıların, kaynağı ve kurbanıyım yine..

Beni boğan huzursuzluk duygularında..

Bir bataklık gülüne dönmüşlük de, ömür eskitiyor'um..

Bilinmez onca el, göz, siluet, beden…

Bana ..

Derin mi derin farkındasızlık da…

Korku ve karamsarlık tortularında debelendiğim..

O tarifsiz, gizemli ve panzehiri olmayan nesneyi enjekte ediyorlar..!

Kara gözlüklerim yada siyah bir peçem olmasa da gözlerimde..

Baktığım her yer siyah, gördüğüm her şey karanlık ..

Ne zaman kapıldım bilmiyorum bu illete ?

Kim bilir, beklide genetiksel ve toplumsal bulaşıcı bir virüstür bu ?

Amansızca ve apansız iliklerimize, hatta ..

En derin hücrelerimize kadar işgal edip, yutmakta bizi..

Emareleri,

Öncelikle , gülmeyi unutuyorsun bu virüse maruz kalınca..

Açıklanamaz bir sıkıntı, usanç ve ızdırap duyuyorsun..

Sonra neme lazımcılık ve yeknesaklık egemen oluyor..

Aman canım sendecilikler, vazgeçilmez karakterin haline geliyor..

Kelebekler ölüyor..

Çiçekler soluyor..

Su çürüyor..

Tuz kokuyor..

Ve, insan , toplum kendi kokuşmuşluğun da ..

Ağır ve sinsi bir ölümün pençesinde kıvrana, kıvrana ..

Sancılı ve derinden derine bıçaklanıp, delik deşik edilmişcesine ..

Can vermelerin tutsağı oluyor..

Ama, değil bir şeyler yapıp,tepki vermek..

Parmağını bile kıpırdatmamakta ısrar etmenin ötesinde..

Bu sinsi ve bir o kadar da vahşi…

Hatta, ceberrutca can almalara, gıkın çıkmaksızın teslim oluyorsun..

Koyun sürülüğü, kara cehalet, ilime-bilime sırt dönmüşlük..

Seni pençesinde gebertme de iken..

Kurbağanın, soğuk sudaki kaynayarak ölüşü misali..

Kanıksamışlığın uyuşturuculuğuyla..

Ölüme gidiyorsun aheste, aheste ..

Üstelik, hiç mi hiç itirazsız..!

Bu, bir gövdede başlayıp..

Önce odayı,

Sonra, mekanın tamamını..

Ardından, sokağı, mahalleyi kaplıyor..

Aşama , aşama nefessizlik de ve işgalde…,

Temiz havayı, oksijeni, hayatı istememe..

Güzelliği yad sayma,doğruyu inkar..

Hayata ve insana dair en müspet olan ne varsa, ona düşmanlık..

Önce kendine küsme,

Sonra; hayata, çevreye, evrene ve insana sırt dönüp..

Tüm olan biteni ve yaşayan ne varsa..,

Evrensel insanlığın gereği adına ne olmalıysa , onları..

Topyekun ve bir hamlede ret etmelere koyuluyorsun..

İlbizli korku karanlığına düşmüş olmakla kalmıyor..

Bir örümcek ağında..

Kanı-iliği emilen sineğe,kelebeğe dönüyorsun..!

Cümle asalaklar başına üşüşüp, iştahla emmekte iken kanını..

Sen hala, derin bağnazlık,vurdumduymazlık ve boş vermişlikle..

‘’-Aman canım sende ’’ lerin kıskacında debelenerek..

Hatta ,

‘’-Güleriz, ağlanacak halimize. ‘’, Tekerlemelerinin yeknesaklığın da..

Gaflet, dalalet, ihanet ve aymazlık ta..

Kişisel ve toplumsal çürüme agu ’ sunu içiyorsun .

Penceredeki ışık yiterken..

Çiçekler solup,kelebekler ölürken..

Dudaklarına ilişen o beynamaz tebessümle..

Ölü can'lığın neferliklerinde..

Yaşayan ölüleşmeye boyun eğerek..

Çürümenin kaynağına ve kurbanına dönüyorsun..

Egemen sistemin kara cübbeli, kanlı vampirleri..

Ötekinin, berikinin ve evrenin olduğu gibi.

Sıran gelince, yada istedikleri her anda..

Seninde kanını emip, canını alarak..

Kendi semrilmişliklerinde çoğalarak..

Daha, daha kurban bulmanın hazzını,huzurunu ve zaferini tadıyor..

Sen ölürken onlar yaşıyor..

Serpilip çoğalarak..

Sen kurbanlığa razı oldukça..

Kurbanlara ön-ayaklıklar da..

Yeni ölü canlar çoğaltıp..

İktidar egemenlerinin ekmeğine yağ sürmele re devam ediyor,

ediyorsun..!

Ara sıra ki, cılız ve mızıltı reaksiyonlarında..

Yeni gelinin,anasına deyişiyle..

‘’-Hem ağlar,hem giderim ana. ‘’…,

Söyleminden öte geçmiyor, anlam ifade etmiyor..!

Bataklık güllüğüne ve ölü can'lığa razılığın da..

Yaşama sevicini çalmaya yeltendiğin hayat sahiplerinin katilliğine ..

Dahası,eli kanlı korku krallarının ve uşaklarının suç ortaklığına soyunuyorsun..

Bu açmaz ve kör dövüşün, hengamenin ortasındayım bu günde yine..

Altım taş,üstüm taş..

Yer demir-gök bakır ben marazalı ömür ve insan eskisi için yine..

Değil mi ki , ben razıyım ve müstahakım bu sünepeliğe..

Leşime üşüşen çakallara ne yüzüm var iki çift laf etmeye..!

Arsız ölümün ilmiğini boynuma gönüllü geçirmişliğim ile..

Yoz bir düzenin , boz bulanıklığında..

Neme lazımcılığın batağında debelenerek ölmek bile..

Ödül ve çok ayrıcalık inanın ki ben gibilere..!

Ben gibilere..!

Buna müstahak'lığın da, son sözüm kendime..

‘’ - Kişi layıkınca yaşar..! ‘’

‘’- Kişi layıkınca yaşar…! ‘’




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ


Altınoluk/Edremit


10/02/2013


Saat;01_41


AH BİR KULAK VEREBİLSEN...

ANLATACAK SANA...!

 

Mahsun, yitik gülüşü düşmüş...

Hüzün hüzün öksüzlüğü sırıtıyor, yüreğimin..!

Bir kulak verebilsen, köşebaşındaki....

Kırık dökük camlarıyla, sıvası dökülmüş, boyasının yerinde yeller esen..

''Terk ettiğin'', o eski eve.

Sinmişliğiyle yürek sızılarımın...

Dillenmişliğinde anıların...

Camlarla,taş duvarlar sana..

Senden sonra,nem kaldığını !

Ah..ahhh bir kulak verebilsen...

Ah bir kulak verebilsen..

Senden vefalı çıkan, o camlarla, taş duvarlara..

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Hildesheim / Almanya

24 / 01 / 2011

Saat ; 23_40

 

28 Nisan 2022 Perşembe


 GAMLI BÜLBÜL KESİLİP, DİLLENİR YÜREĞİN, HİCRANA KESMİŞLİĞİN DE ....

HİCRANA KESMİŞLİĞİN DE .......!




Ruh ummanının derinlerinde, koparken fırtınalar ......

Çalkalanır, geçer kendinden hatta, ala bora olur, gönül teknem .......!

Gidenin yoksunluğunda, mutluluk şansının kanatlanıp, uçmuşluğun da, elem sarar yüreğimi ......

Ayrılık, yoksunluk hicranların da, çalar çanlar gama, kasvete .......!

Çökerken karanlıklar, kalkar dertler, isyanlar şaha ...

Para etmemişliğin de, '' - Aldırma . '' Demelerin ......!

Naçar'lığın cenderesinde kıvrım, kıvrım kıvranırsın ....

Ölenle, gidenin badem gözlü kesilip, elden kaçan balığın, her dem, büyük mü  büyük olmuşluğun da .........!

Bir yanı yitene yanar, ötesi karalara keser, çıkamaz çetrefilliklerde işin içinden, gamzede gönlün ...

İnsanın, karpuz olmamış'lığın da, tıklanamamışlığın da ...

Kavun olmamış'lığın da, koklanamamışlığında, bahtına çıkanın vefadan yana nasip almamışlığın da .....

Gönül denen uslanmaz kuşun, ota da, boka da konmuşluğun da ........!

Sevda denen ateşler yakıp-kavururken seni, gamlı bülbül kesilip, dillenir yüreğin, hicrana kesmişliğin de ....

GAMLI BÜLBÜL KESİLİP, DİLLENİR YÜREĞİN, HİCRANA KESMİŞLİĞİN DE ....

HİCRANA KESMİŞLİĞİN DE .......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya




27 / 04 / 2022 - Çarşamba 




Saat ; 22_55

27 Nisan 2022 Çarşamba


 BAKINCA ........




Karanlığın, kasvetin, karabasanın  pençesinde tükenen bir ömrün ve zamanın ardından .......

Yaşanılan düş kırıklıklarının hüznüyle, kırık-dökük sevinçlerle- zoraki gülüşlerin iğretice oynaştığı ......

Dahası, yorgunluğa, kedere yenik bir çift göz .... 

Özcesi, özüyle, ferinin geçmişliğin de, bakınca ufka ....

BAKINCA, UFKA .......

Neyi, ne kadar iyi görürse (?), görse, görse onu görebilir, ancak .......!

Böyleliğin de, çoğu kere, bakınca gördüğünün, keder olmuşluğun da ......

Geçerek, bezginlikle kendinden, sessiz elvedaların, bugulu, ıslak izlerini görür ......

BUĞULU, ISLAK İZLERİNİ GÖRÜR .......!

Başından geçenlerin, onda yarattığı hasarlardır, onu sevinçle, ışıltılı bakışlardan alıkoyanlar ...

Böylesi bir gözün, gidişata ayak uydurmuş'luğun da ....

Hasarla, zamandan ona miras, geçip giden feriyle, kan çanak'lığı ve melül, melül bakışlardır .......!

Neyi, nasıl yaşamışsa, gördüğü-göreceği onun yansımasıdır ?

Talanla, çalınanlardan ona arda kalan sancıyla, göz yaşları yahutta kuruyan pınarları'dır, KURUYAN PINARLARI .......!

Biline ki .......

Yıllarla,eleme ve azaba yenik ise .........

ALEMİ CİHAN'A ait olsa da o, gözler .......

Hüznün yansımasının, hazzın seraba dönmüşlüğünün yıkımıyla bakınca .........!  

Ondan, bunca yaşanandan sonra, ondan cevherli, ne ışıltılı bakışla, görmelerin mucize sayılacak kadar, ıraklık ve olanaksızlığın da ........

Başka bir seçeneğin kalmamış'lığın da ve olanaklarla, güzelliklerinin, yetisinin ondan, hunharca çalınmış lığın da ........!

'' - Kararıp, özüyle, ferinin geçmişliğin de .''

Olsa,olsa, kalsa,kalsa, ondan beklenebilecek, dahası .....

Nereye, ne yana ve neye bakarsa, baksın ......

Onun gördüğü, göreceği, talanlar da karartılmış, kararmış ufuktur, ufuk.

Çünkü ....

<< - Nasıl bakarsa, öyle görür . >>, Sözünün, geçer akçeliğin de ...

Bakınca, gördüğü teleflikler de hüsrandır, hüsran .......

BAKINCA, GÖRDÜĞÜ ..........

TELEFLİKLER DE, HÜSRANDIR, HÜSRAN .......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya




27 / 04 / 2022 - Çarşamba 




Saat ; 20_10

YOLUN, SONUNUN ……
İYİDEN İYİYE, SEÇİLİR OLMUŞLUĞUN DA ….!
Anılarla, zamanların iç, içe geçmişliğin de …..,
Sarsıla, sarsıla, ağır-aksak yol alırken ömür tramvayı …
Anıların, bir eski film gibi kare,kare ….
Yılların ıslık, ıslık, tını, tını çoğalmış lığın da …
Islanıp, ıslanıp kuruyan, kan çanağına dönen gözlerimin, hüzne yenik düşmüşlüğün de ….
Zaman denen, rayların bağrında …
Adını söylemeye dillerin varmadığı o, son durağa varışın kaçınılmazlığında ….
Geride bırakılan her istasyonun çoğalıp …..
‘’ – Görünen köyün, uzak sayılmamış lığında ….
Üstelik ….
‘’ - Kılavuz istememişliğinde . ‘’
Dahası …..
‘’ – Yolun sonunun . ’’, İyiden iyiye, seçilir olmuşluğun da …..!
İyiden iyiye, seçilir olmuşluğun da …..! ‘’
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
26 / 04 / 2020
Saat ; 09_00

 


 

DÜŞTÜM, İZ ARDINA ....

KOŞTUM, SIR PEŞİNDE .......!

 

 

 

Hayatın lütfuyla, kahrının içiçe geçerek ......

Her alanında, acısıyla, tatlısıyla ömrümü menevişleyip, çıkmışlığında ..!

Kendimi bildim, bileli denecek, ömür çağımda ......

Düştüm, İZ ARDINA ......

Koştum, SIR PEŞİNDE .....

Derdiklerimle, ömrüme sığdırdıklarımın hayatımın pusulasını, rotasını hep zorla, bilinmezliklerden, dahası ...

Çetrefillilik  içinde yol arama ve bulma hengamesine doğru, dümen kırıp-kitlemişliğim de gördüm, anladım, kavradım ki ...

Hayat, cümle muammalarını der dest edip, koyup, kitlemiş PANDORA KUTUSUNA ....

Meramımın, huzur içinde ömür ve barış içinde paydaşlık ta sevgiyi çoğaltarak yaşamak olmuşluğunda ....

Hayatımı, karasını, akına beleyerek sürdürmek idealimden taviz vermemiş liğim de hayat beni adeta, bir kaşif ve çilingir etti, çıkardı ......!

Mutluluğun, hangi zaman diliminde, coğrafyada ve hasılı taş altında gizliliğini, arama-bulma serüvenimin beni, tıpkı diğer pek çok hemcinsim gibi, an gelip ...

Dağdan ve kaostan aşırıp, girdaplardan çekip, çıkartıp kurtarmış lığın da.

An gelip, düz yolda şaşırtıp, gayya kuyularının zifiri karanlığına tutsak etmişliğin de ......

Fani ömrümün mizan defterine göz attığımda, gördüğüm manzara ve karşılaştığım gerçek sonunda, idrak ettim ki ...

Tıpkı, nice insan misali olup, çıktım sonunda, İZ ARDINA DÜŞEN, SIR PEŞİNDE KOŞAN ....

Haaa, şikayetçi miyim ?

Olsam ne yazar, olmasam ne yazar (?)hallerinde ve konumundayım, ömrün bu kertesinde ve yaşadıklarımla, bulunduğum noktada ...

Kavradığım gerçeğin ...

'' - Sen hayata tutunma iradenle, dirayetini kaybetmedikçe, bir şekilde sürüyor ömrün, kah zor, kah kolay, hayatın bağrında ...

Yok ...

Üzülüp-inceldiği, yerden kopsun sarmalının olursuzluk ve olumsuzluğuna kendini kaptırıp ......

Önce kendine, beraberinde de, çevrene, hayata ve dünyaya küser'sen, hayat tezden ve kolayca ...

Üstelik, gerekçeyi ona kendi elinle sunarak ........

Ceberut'luğun da hayatı haklı çıkaran'lığa ve lakayıtlıkla, adam sendeciliğe, neme lazımcılığa yada ......

Kahırla kamçılanan ölümcül karamsarlığa düşersen, kolayca ve en hızlı, en ağır şekilde vuruyor tekmesini, kıçına .......

Çeviriyor hayatını zindana, keçinin ot yemediği yerden ot yedirterek, melem, melem meletiyor .....

Büküyor belini, kırıp yok ediyor iradeni, dirayetini, yaşama sevincinle, azmini  ...!

Ne moral, coşku,sevinç nede güç, karakter, onur koymamacasına ....!  ''

İşte, hayatın kıldan ince, kılıçtan keskin ipinde, varlığını, cambazlıkla yüryüşünü sürdürebiliyor, dahası,  bunun faturasını, diyetini sineye çekip, göze alıyorsan .......

O'da sana,zar- zor ve cimrice olsa da pirim verip, şans tanıyor ......

Anlayacağın, öldürmeye, öldürmese de, ondurmayıp, sürüm, sürüm

süründürüyor, düpedüz ......!

An geliyor, KOL GİBİ GEÇİRİYOR, şaşırtıyor yönünü, yolunu, yordamını .

Bakıyorsun, an oluyor, iyi saatine denk gelmişlik de ......

'' - Haydi, unutma bu kıyağımı hallerinde ....''

<< - Bak işine, yürüt gemini ister karadan, ister havadan, istersen de çalkantılı ummanlardan '' Der hallerle ,edalarda ......

Onurlu direnişine ve cebelleşmene şapka çıkartıp, saygı duyanlığında, varlığına göz yumuyor, sinesindeki devri alemde .......!

İşte .......

Meram ve marifette buradaki kör düğümde gizli ve işin püf noktası, ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER İSE BURASI .......! ''

Böyle ise, halin ....

İÇ GÜVEYSİNDEN HALLİCEYSE bile, bencileyin olup çıkmışlığın da ÖMRÜNÜN JANDARMASI yapıyor, seni ........!

İZ ARDINA DÜŞEN ....

SIR PEŞİNDE KOŞAN ......

Yapıp, çıkartıyor ........!

Hayat denen muamma ve kör düğümle cebelleşmelerin bana, sana ve bizcileyin sıradan insan yığınlarıyla .......

Kaygılı ve kavgalı ama hayatta ve dik durmayı beceren onurlu gazi neferlerine ........!

Hayata ve insana dairlikte ......

Niyazilikte var, hayatın kaşığında ......

Muradına ermek de .........!

Gün ola, hayrola hallerinde sürüp giden bu kavgada, sonunda ........!

Uzun lafın, kısası, diyeceğim şu ki ....

HAYAT-MEMAT KAVGASINDA .....

Düştüm, İZ ARDINA ....

Koştum, SIR PEŞİNDE ......

İşin özü de, özeti de bu olmuşluğun da, ben, beni bileli ......

Hep ama hep, böyle geçti-geçmeler de de ömrüm ile, hayatım ....

DÜŞTÜM, İZ ARDINA ....

KOŞTUM, SIR PEŞİNDE .......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

27 / 04 / 2022 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 05_05

24 Nisan 2022 Pazar


 VURUR YÜZÜNE, İZLERİNİ ......!


Suya düşen gölgeler misali, kimi belli-belirsiz, kimisi ...
Derin mi derin çizgilerle, vurmuşlar yüzüne, izlerini ....
Palmiye yapraklarını öperek, dolaşıyor güneşin ışıltısı ..
Tüm günün yorgunluğunu, ömürlerin kederini almacasına ..
Olanca hünerini sergileyerek güneş ..
Karaya kesmiş ruhların, her yapılıp, edilse de ağarmamış lığında ….. ,
Göynü'müş gönüllerin, kendi içinde yasa bürünerek ..
Sevinçleri, huzuru, mutluluğu unutup, gama, kedere demirlemişliğinde .....
Adeta, birbirinin kopyası olan günlerin, ömürleri kuşatarak ...
Bırakın, hayattan mutluluk adına alacakları payların, renk cümbüşüyle ….
Kederlerinden sıyrılıp, yüzlerini mutlulukla güneşe dönerek ....
Kararlılıklarını sergileme hallerinde, gama karşı, sevinç kalkanıyla direniş duruşuna geçme hallerine ...
Bunu hayal etmelerinin bile engellenerek, her ömrün kendi karanlığında debelenerek canı-başı derdine düşmüşlüğün de ..
Hemen yanındakinin haliyle ilgilenerek mutluluk adına dayanışma sergilemesini engelleyerek ...
Aynı keder kazanında kaynatarak, malum sonun kaçınılmazlığını en ağırından örnek cezayla, cezalandırılarak ..
Bundan sonraki olası kalkışmaları ….
Daha başlamadan bitirme konusunda, beyinlere ve ruhlara kederden de öte …
Kalıcı korkunun nakşedilerek, daha baştan bertaraf edilmişliğinde ..
AZAPTA, ZULÜMDE ACININ, GAMIN, KEDERİN, KORKUNUN MİSKİNLİĞİNİ DAYATMAKLA, SINIRLI KALMAYIP ...
Daha da kötüsü nü meta zoruyla umutlarının ve düşlerinin göz göre, göre çalınarak ..
Bu azaplı kalabalıklara ..
'' - NE YAPSANIZ NAFİLE '' Morfini ile korkutup …
‘’ – Ölümle korkutup, sıtmayla yaşamaya razı etmek ‘’
Ata sözünü, bir kez daha doğrulayarak ….
Beyni uyuşturularak, üstlerine serpilen ÖLÜ TOPRAĞI' nın ondan sonraki nesilleri de daha şimdiden ...
KUL-KÖLE etmecesine, biat ile kendilerinin baskı ve zulmüne, kayıtsız, şartsız itaatlerini sağlamacasına ...
UMUT, MUTLULUK, GÜZELLİK, SEVGİ ve SEVİNÇ adına, tüm moral değerlerinin, gasp edilmişliğinde ...
Hayat …..
'' - SONU KESTİRİLEMEYEN KARARTMA GECELERİNDEN İBARET ''
Dert ve hatta bela kesmişliğin de, başa sarılan kara çaput haline dönmüşse ....
Kah palmiyelerin, kah ulu çınarların, suya düşen gölgeleri
misali, kimi belli-belirsiz, kimisi ...
Derin mi derin çizgilerle, vurur yüzüne, izlerini ....
Vurur yüzüne, izlerini ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Almanya

19 / 04 / 2020

Saat ; 13_54

TARİHİ YAZANLARLA .......

TARİHİN YAZDIKLARIDIR .........

 '' - HARDAN, ÖMÜR DERENLER ..........

ÖMÜRLER DE, ÖMÜR OLANLAR ........! ''

 

 

 

Tarihi yazanlarla, tarihin yazdıklarıdır, hayatın ve dünyanın kilometre taşı olanlar ..

Tarihin onlara yüklediği misyon;

Ateşi yakmak ve ateşi yanık tutmaktır .........!

Ateşe hüküm edenlik lütuf ve ödül  .......

Aidiyet, sorumluluk, taşın altına el sokabilme irade ve dirayeti olduğu kadar ......

Vebal ve adanmışlık'dır,  yüksek ahlaklılığın gerektirdiği kefareti üstlenebilecek gözü karalık, yüreklilik, cesaret ve sonuçta duyulan tarifsiz vecd'dir, vecd .....

TARİFSİZ VECD .......!

Harda, nar olan, KEMALİN MENKIBESİNİ VAR EDENLER VE İNSANLIĞA MAL ETMEKLE KALMAYIP, ARTI DEĞER KATANLAR ......

İnsanlığın ORTAK DEĞERLER TİMSALİ VE ABİDESİDİR, ABİDESİ .........!

Hardan ömür derenler ......

Yüreklerde, dimağlarda ve hasılı ........

Ömürler de, ömür olanlardır .........

ÖMÜRLER DE, ÖMÜR OLANLAR ........!

Özcesi ......

TARİHİ YAZANLARLA .......

TARİHİN YAZDIKLARIDIR .........

HARDAN, ÖMÜR DERENLER ..........

ÖMÜRLER DE, ÖMÜR OLANLAR ........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

23 / 04 / 2022 - Cumartesi

 

 

 

Saat ; 22_33

 

23 Nisan 2022 Cumartesi

ADIMIN, DOKUZA ÇIKIP, SEKİZE İNMEMİŞLİĞİNDE ...... SEKİZE İNMEMİŞLİĞİNDE .......! Diyenler, asla sebepsiz, durduk yerde, hele, hele de, laf ola beri gele hallerinde dememiş, hak edenlikle ve doğruluğunda, isabetle demişler .... << - ADIN ÇIKACAĞINA, CANIN ÇIKSIN '' Derken .... Benim halimde, ömrümün makus menkıbesinin böylesine '' - Rüzgar eken, fırtına biçer '' Olup, çıkan, sözle, hallerden de beterliği ile, berbat'tan da kötülüğünde ....... Karadan da, kara, kesilmişliğinde .....! İnsanlığa ve hayata mal olmuş bu veciz sözde de dillendirilen hale uygunluk da ki, ruh halim ve ömrüm le ...... Kim bilir, belki de, doğdum, doğalıdır ... Ama, böyle kesin olamasam da, eminim ki ...... Ben, beni bildim, bileli ........ Denecek kadar, netlik ve eskilik de, olmacasına, böyle mi böyle .......! Yerimde olup, düşünün bir an, empati yaparak ...... Değil, eksilip, yitmesi ..... İçimde var olmakla kalmayıp, geçirdiğim her yeni günle rüzgarlığı misli, misli artarak, kasırgaya dönmüşlüğün de .....! Attığım her adım, geçirdiğim her gün ve her nereye gidersem gideyim, bulunduğum coğrafya ya, kendimi, beraberinde de ...... İçimdeki o, hiç dinmeyen rüzgarı götürmüşlüğüm de ..... Kendi rüzgarım'la, kendime zarar veren olmakla kalmadım .......! Neredeyse, illeti'mi tüm çevreme yayıp, bulaştırmışlığımla ve hatta ..... Ömrümde, dünyamda ve hayatımda yer alan pek çok kişiyi de sarıp, sarmalayan, yetmedi baş belası, laneti kesilen, rüzgarım la ....! Sadece mutsuzluğa kul olup, mutluluğa açlık ve doyumsuzluk da ...... Kendi acımı, kendim yaşamakla kalmayıp, adeta paydaşlarımın çokça kısmını da, beraberimde sürüp-savurdum ........! Ha bir eksik, ha bir fazla hallerde, dolaşıp, tüneksizliklerde ..... Sinip, sığınıp aidiyet bağı kuramadığım bu hayatta, oldum olası, hep Eğrelti otu olup, çıktım .... Dışım la nicelerini kavurup, savururken ..... Esas, kendim yittim rüzgarın, kasırga olup, çıkmışlığın da ........! Başımda esen kasırgayı, fark etmemin yetmezliğinde ....... Bununda ötesi, çareye, önlemelere gücümün yetmemişliğin de ...... Ondandır, nereye el, adım atmaya kalksam, kendimden önce, yelimin gidip, ermişliğinde ..... İFLAH OLMAZ İLLETİM'İN, LANETİM'İN, bu ..... Kendimin illet ve lanet olup-çıkan'lığın da ......! Hem, yutuldum, hem de, yelime, dahası ..... Kasırgama kapılanın, yutulmuşluğun da, ömürler telef eden olup, çıktım, daima, sonunda ...... İçtenlikle, söylemişliğim ile..... Hiç mi hiç istememişliğim de ve bunu bitirme adına, elimden gelenin olmamış'lığın da ...... Anlayacağınız, yada anlamayışınıza hiç şaşırmayacağım şekilde ..... Düpedüz naçarlığımda ........ ÖMÜRLER TELEF EDEN OLUP, ÇIKTIM, DAİMA, ENİNDE-SONUNDA .....! Adımın çıkacağına, canımın çıkmasına dünden eyvallah diyerek, razı olanlığım da ..... Çıktı adım dokuza, inmedi gitti, sekize .....! Ondandır, içimin acısı ...... Adımın, dokuza çıkıp, sekize inmemişliğin de ..... ADIMIN, DOKUZA ÇIKIP, SEKİZE İNMEMİŞLİĞİNDE ...... SEKİZE İNMEMİŞLİĞİNDE .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 18 / 04 / 2022 - Pazartesi Saat ; 21_30
 

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...