9 Haziran 2023 Cuma


KİM VURDUYA GİTTİ, BARIŞ GELİNİ, BARIŞA KURBAN, SEVGİ VE SANAT ELÇİSİ, Pipa BACCA .....





İnsan, insanlık, sevgi ve barış kavramını ...... 

İnsanı, insan , hayatı,hayat, dünyayı katlanılır, hatta yaşanılır kılan güzelim insani değerler manzumesini, bitmedi ....

Emek ve ömür, göz nuru, nefe ve hasılı can hasredilerek, var kılınıp, bina edilen güzellikleri .... 

Önü alınamayan amansız ve azman piçlikle, hiçliklerde, yerle yeksan ederken, bile...

İnsanlığın yakın semtine uğramayanlıkla, nefret te, kin de, tiksinti  de, düşmanlıkla sapıklık ve sapkınlıkta ....

İnadına ömür bilemelerin, bile yenliklerin kanırta, kanırta dayattığı inatların, ömürlerin, ıskalanmışlıkların, 

Semirilip, abazalaşan pervasız hoyratlıkların, tarifsiz beyhudeliğiyle, nafileliğinde .... 

İnsanlıktan bi haberlikle, sevgiden, cibilliyetten, karakterden, akıldan, sağ duyuyla, izan ve ferasetten  yoksunlukla, yıl eskitip, ömür devirip, sözüm ona ....

İnsan geçinmiş, azman ve çam yarmalıklarda yarışarak  insanlık değil, CÜSSE BÜYÜTMÜŞ .....

Eblehlik, vandallık, ucubelik, hoyratlıkla, hödüklük timsali, ruhsuz korkulukların, korkakların, sapıklığın, sapkınlığın karanlığın, amansız bakar körlüğün ...... 

Hödüklüklerle, nobranlıkların ama en çokta .....

Yetersizliğin, yoksunluğun, aczin ve daha da önemlisi, ürküteni de '' - İNSAN OLAMAYIŞIN, OLMAMAYA DİRENMENİN ...... 

Tarifsiz ve bir o kadarda kuşkulu muammalılığın, ezincin, caniliğin, hasılı ....

KATLİAMLARIN, HARAMİLİKLE, TALANLARIN, ELİ KANLI , GÖZÜ DÖNMÜŞ, GÜNAHKAR BEKÇİSİ ...! ''

Kana ,cana, hayata susamış ....

Hayata, yaşama hakkına, sevgiyle ve gerçek insanla, insanllığa düşman .....

Üstüne, üstlük buda azmış, yetmezmişçesine .....

Güzele, güzelliğe, sevgiye, sevi'ye, dostluğa DÜŞMANLIKLA ÖNÜ ALINAMAZLIKLARDA, KİN VE  NEFRET BÜYÜTEREK ....... 

Kainata, hayata, insana dair güzel olan her ne varsa, FÜTURSUZ VE PERVASIZCA, GÖZ DİKMİŞ ......

İçini-dışını gaddarlık, KİNDARLIK, HUSUMET,İHANET VE HASILI ALENİ DÜŞMANLIKLA, GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ ......

İnsanlık ve karekterle, mahlukluktan bile yoksun, Zerul sefil haysiyet cellatlarının ....

Asılsız-astarsız, ön yargılı, peşin hükümlü, adı üstündelikler de, leşcilikle yapılanan, ceberrut yakıştırmaları .....

Keramet-i kendinden menkul haysiyesizliklerinin, caniliklerinin  tescilliliğinde, cürmüyle, ömürler katleden ve ateşiyle hayatlar, ocaklar söndüren .....

İnsanlığı yakıp, yıkıp,talan ve tarümar edip, sevgiyi, barışı, canlığı, kardeşliği, paydaşlığı, yoldaşlığı ....

Devasa nefretin, kana bezenmiş küllerine beleyen, bir avuç  sırtlan  sürünün, başı bozuklukla, saldırganlığında .....

Tolerans ve kollamalarda beslenip,büyütülerek çoğaltılan istismar ve hainlikle pohpohlanmışlığında, dizginlenemeyen nefretlerinin  hoyratça ulu-orta dolaşarak .....

Korkunun, karanlığın krallığını tezgahlayarak ....

Ali kıran baş kesenliklerinde, omuz üstünde baş koymamaya yeminliliklerde, özenip, öykünüp,  soyunup, giriştikleri katliamda yaşattıkları .....

Sözün de, insanlığın da, sağ duyuyla, yürek sesinin bitti ği ,erişip

 yetişemediği,işitilemediği yerle,anı,dahası da çaresizliği yaşatarak! 

 İnsanlığa, ya kefen,yada deli gömleği giydirmeyi, iş edinip,marifet saymışlıklarında .... 

Bunu da fersah,fersah aşıp,geride bırakan hatta düpedüz şerde  eylem ve katliamlara yeminliliklerde ...... 

Dahası, yer, yer, an, an yağlı karalarla bezeme gayretkeşlikleriyle... 

Sözüm ona ...

Zımnen, şeklen ve zevahiri kurtarabilmek için, masum geçinen dilsiz şeytanların vurdumduymazlıkla, bakar körlüklerinde .....

Sevginin elçiliğinde BEYAZ GELİNLİĞİN duruluğundan dahi ibret almadan, 

Sevginin neferliği ve çelebiliğinde elçiliğine soyunmuşluğunda, ermeye çalıştığı ....

''- SEVGİ DE İNSANCIL DÜNYA,ÇAĞRISINI DUYMAZDAN GELEREK.''

Sadece, SEVGİ VE SANAT ELÇİSİ, Pipa BACCA'yı değil.....

ULVİ, ASİL DEĞERLERLE KUTSALLARI VE İNSANI, İNSAN KILAN HASLET VE FAZİLETLERİ DE HİÇLİKLE, PİÇLİDE KATLEDENLERİN ...

VE .....

O ahmaklığa seyirciliği yeğleyenlerin,nemelazımcılığı ile aymazlığın sarmallarıyla, yerden biten mantar arsızlığından türeyen GAYYA KUYULARINDA ......

Pusular, tuzaklar ve karanlık, kanlı tezgahlarla oyunlar peydahlayıp, 

Kahpelik yapıp, iğren pusular kurmaya kalkanların ....

Avı, kurbanı, 

Hedefi avı, kurbanı ve katledileni olma bedbahtlığını yaşamak, zorunda bırakılan .....

Ta, İTALYA'dan koyulduğu yolla, yolculukta birakın .... 

Doyamadığı ömrüne, başındaki saçının teline zerre zarar gelmeden, müşkül, meşakkat aşarak, İZMİT'e ulaşan  sevgi, sanat, barış ve dayanışma elçisi  Pipa BACCA KATLEDİLDİ .

Ne acıdır ve esef vericidir ki isminin önünde << Sözüm ona >>- İNSAN YAZAN (?-! ) bir HİLKAT GARİBESİ, UCUBE'nin, tarifsiz sapıklığında, oldu canıyla, hayatından ....

CANIYLA, HAYATINDAN ......!

Hunharca tattırılan, azaplı ölümde....

Hem de asla ve katiyen hiç mi hiç hak etmediği hazin ve vahşice sonun, kendine reva görülüp, yaşatılmış lığında .....

Vahşetle dayatılan katliamından yada YOLCULUĞUNDAN BİR ADIM ...

Yahut ta sadece ama sadece saniyeler önce, çıksa da ona birisi dese...

'' - Gitme, katledilir, pisi, pisine kahpece , hunharca öldürülür, hiçliklerde kurban olursun, olacaksın, dese....

İnana bilirmiydi, aklının ucundan geçirir miydi, acaba ? 

Dahası, geri durur, vazgeçer miydi? 

SEVGİ VE BARIŞ ELÇİLİĞİNDEN ACABA, KAHPECE VE ŞEREFSİZCE KİRLİ YEZGAHLARADA VE SAPIKLIK,SAPKINLIK,HARİSLİK BATAKLIĞINDA HORTLAYAN ÖLÜMLERE YENİK DÜŞÜRÜLEN PİPA BACCA ..

Bu soruların yanıtsızlıkla, muammalı' lığında ve karanlığıyla çoğalan ürkütücülüğündeki derin, tarifsiz bilinmezliğinde ....

Özcesi ve kahretmecesine acı olanı sonuçla, gerçek ...

Sonuçla gerçeğin kara sonu, ölümle sonlanan yolculuğun yürek donduran, akılları dumura uğratan us dışılığıyla, yüzleşilen gerçekleri...

KRAL ÇIPLAK gerçeğinde ele alıp, fikirler yürütüp, teori ve teoremler üretmenin nafileliğiyle itici kahredici liginde ...

Muammalarla açıklamalar ve soysuzlukla, cibilliyetsiz bulamaçlı içi kof açıklamaların aykırılığıyla, gümbürtüye gidenliklerinde ....

KİM VURDUYA GİTTİ GÜZEL İNSAN, ÖMRÜNÜ SEVGİYE,SANATA VE BARIŞA ADAMIŞ,

BARIŞ GELİNİ, BARIŞA KURBAN, SEVGİ VE SANAT ELÇİSİ, Pipa BACCA .....

Ömrünün bahar,çiçek çağında, iyi niyet,ideal ve adanmışlığına...

Sevgisizliğin, hoyratlığın üstüne,üstüne yiğit, cesur ve kurkusuzca yürüyenliğinde 

Hayat denen sadece geniz değil iç ve hatta ömür yakan ,kahredip, can alan DİPSİZ KARANLIĞINDA ....

Aykırılıklarla, iflah olmaz ÇELİŞKİLER VE YANITSIZLIKLARLA, AKIL ALMAZLIKLARDA ...

Kutsal yaşam hakkının ayaklar altın alınarak,çalınıp, çiğnenip, katliam ve talanda  gasp edilmişliğinde ...

Aleni namusuzlukla ve iğrenç sapıklıkla,sapkınlıklarda göz göre, göre gelen pisi,pisine  itildiği sonla yaşadığı vahşi ölümle...

Kim vurduya gitti,BARIŞ GELİNİ, BARIŞA KURBAN, SEVGİ VE SANAT ELÇİSİ, Pipa BACCA .....

KİM VURDUYA GİTTİ,

 BARIŞ GELİNİ, BARIŞA KURBAN, SEVGİ VE SANAT ELÇİSİ, Pipa BACCA .....

Pipa BACCA....!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 





Immenstaad / Almanya 





08 / 06 / 2023 - Perşembe





Saat; 23_46

 

FARKIN DA OLMADINIZ..

Çığlık, çığlığa bağırdım, duymadınız..
Kalabalığınızın ,yalnızlığında …
Un-ufak olmacasına ..!
Hep kıyınızda süründüm, kıvrandım , belenip – dönendim
Yok sayıp , almamış lığınızla beni içinize.
Yaşamak buysa eğer ..
Yaşadım, giremeden içini ze .
Almadınız, beni aranıza.
Sokmadınız, yaşamınıza.
Tınmadınız ,duymadınız ..
Bağırdım, çığlık, çığlığa..
Sözün ve insanlığın bittiği yerde ,
Elemler içinde, ömür geçirmecesine, yaşadım.
Yaşadım , yaşamaksa bu
Kalabalığınızın, kuytusunda .
Çoğalan yalnızlığımda..
Ser-sefil hayatta , ömürler çürütüp ..
Küf kokulu günlerde, zamanlar tüketmecesine..
Yaşadım, içiniz de …
Giremeden hiç içinize..
Almadınız aranıza ,sokmadınız yaşamınıza..
Tınmadınız ,varlığımı ..
Haykırdım ,çığlık çığlığa..
Duymadınız , duysanız da oralı olmadınız..
Aldınız aklımı, kıldınız divane ..
Yoktu gönlünüz, benimle geçinmeye ..
Her şeyime taktınız kulp , buldunuz bahane..
Terk edilmişliğin azap kuyusunda..
Yalnızlığın, kurşundan da ağır havasında ..
Naçar lığın ömrü mü ,umudu mu talan etmişliğinde ,
Hiç fark etmediniz,
Yalnızlığın bataklığın da an be an öldüğümü..
Hiç mi hiç görmediniz, yaşayan ölülüğünüzde
Zakkum ağusunda renk, renk içtiğimi, ölümü…

Öldüm, farkın da olmadınız..!
Öldüm, farkın da olmadınız..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
09/09/2016
Saat:22_53 

8 Haziran 2023 Perşembe

 

ANAMIN GOD'U, GOSPİDİSİ, TAŞ ETMEYE, TAŞ ETMESE DE....
TARİHSEL GERÇEKLİĞİYLE, KAÇINALMIZLIĞINDA ÖLÜMÜ TATMIŞLIĞIMA KARŞIN
BRONZDAN HEYKELE DÖNDÜREREK, YAŞATIP, SİZLERE ARMAĞAN ETTİ, BENİ ......
SİZLERE ARMAĞAN ETTİ, BENİ ......!
Hiç, çok eril çocuklu ailenin, tek kızı ve son çocuğu olarak büyümedinizse beni ve duygularımı anlayamazsınız, emin olun ....
Bu, asla sizin sıkıntınız ve sorununuz da değil, üstelik .....
Dahası, benimde hiç tercihim değil di elbet, böyleliklerde hayatı karşılamak, yaşamak ...
Ama olan oldu, bakın suyun iki kıyısında karşılıklı dostluk ve gönül muhabbetinde dillendiriyoruz, sıcacık duygularımızı ..
Sevginin ve sanatın evrenselliği ve iç ısıtıcılığında ....
Üstelik,müstesna mı müstesna güzelliklerle,duygulara kapı aralayıp olanaklar ve güzellikler bahşetmişliğinde ......
Işıklar içinde yatsın, demeyi ondan öğrendiğim ...
Ama tıpkı çileli ömrü ve ölümü gibi zor-zebat toprakla buluşup, gömülmesinin bile ......
Ayyaş bir kocanın katliyle, azaba döndüğü koşullarda, bu alemden tıpkı şu an, bencileyin bulunduğu .....
ÖLÜM ÜLKESİNİN bağrında .....
Ebedi uykusunda, yıllardır yatan anacığım, babama yada .....
Ağabeylerime kızar ve hıncını, benden çıkartarak ......
Adeta, yeni yumurtlamış tavuk heyecanıyla .....
Kısık, kısık sesi ve çığlığı andıran konuşmasıyla, her öfkesinde ...
<< - .........
- Kız Maria, God taş etsin emi seni, demeden duramaz dı ...''
Sonrasında, öfkesi diner, canının darlığı geçip, ruhu sükun ummanı kesilince .....
Hele, hele de bir yudumcuk Votka yı fondiplerde tepesine dikip, aç-sefil guruldayan mideciğine ....
'' - El çabukluğu marifet . '' Hallerinde, hızlıca indirince...
Yelkenlerinin, iyiden, iyiye suya inmişliğinde .....
'' Maria, Maya duşam (Canım benim ), o öfkeyle dökülen sözlere, sakın ola, aldırma sen .....
Asla, taş-maş etmesin, bana bağışlasın, bana, ha ....
Bir de, Deduşkan Maksim GABOR 'a .....!
Emin ol, başına bir şey gelse, ne ben dayanırım nede, Maksim Deden dayanır, kahrımızdan ölürüz .....
Kimsecikler bilmez, anlamaz başımıza geleni, ne çektiğimizi, çekeceğimiz azabın, acının, elemin çokluğunu ......!
Biliyor musun (?), benden başka, Maksim Deden gibi, seni çok ve umarsız sevecek birini daha, görmüyorum, şu boktan dünyada ...!
Al, baban olacaktan pay biç, uzağa gitmene gerek yok, hani'ya ....!
(Konuşmasının burasında asabiliğini, dişlerini sıkışından ve kas katı kesilen .....
Kanı çekilmiş dudaklarından dökülen, anlaşılır söz demetinden de çok....
Keskin ıslık gibi, hatta düpedüz kamçı şaklamasınını andıran, konuşmasıyla, sapsarı ya kesen yüzünden anlardım, şıppadak, hemen, o an ...! )
Tanrı, canını önce sana, sonra da, ikimize bağışlasın, ikimize .... >>
Tüm içtenliği, şefkati, sevgisi, anaçlığı ama en çok ta ....
Beni incitip, kırıp, üzmekten duyduğu, derin mi, derin ....
Tarifsiz mi, tarifsiz pişmanlıkla, bana sarılır ...
Telaştan da çok, yitiriverme korkusunyla asabi, asabi saçlarımı, yanağımı okşar .....
Ben, onun o, kendine has kokusunu, kendice, içime çekerken .....
Döner, döner öper, kalbimi ve duygularımı onarmaya ve sevgi ilacıyla, beni iyi etmeye çalışırdı ......
Hem de, öylesine içtenlikli duyguyla yapar dı ki ....
Çok uzak ta olmayan, adeta emre amadeliklerde hazır kıta tetikte bekleyen, ilk ve yeni öfke dalgası, annemi kuşatıncaya kadar ....
İçimin, içime sığmamışlığında .....
Çok sevdiğim, annemi '' - MELEĞİM '' sayıp, içime sokasım gelecek kadar, artan sevgimle ....
Ona düşkünlüğümün iyice şaha kalkmışlığıyla, o an ki onu, çoktan affetmişliğin rahatlığıyla ....
Umarsız, tarifsiz sevgimin ve bağlılığımın perçinlenerek gelişip, sağlamlaşıp, güçlenmişliğinde ....
Eminim ki, hemen, herkes te, o adı konulamayan, değişik tat ve anlamı olduğuna inandığım ....
Herkesin kendisine özgü o, malum ANA KOKUSU'nu, dolu, dolu ve iştahla, sanki bu anı ilk kez yaşıyormuşcasına...
Marazalı, lekeli dahası .....
Gonca ömürlüklerimde meftime sebep olarak ....
Değil ki, hayata, aşka, mutluluğa, hiç tatmadığım cinselliğe .....
Genç yaşıma, bahar çağıma bile doymadan ki ölümüme, yani toprak oluşuma sebep ....
Verem illetine, yenik düşen .....
Küçücük, zayıf mı zayıf ciğerlerime çekerdim ....
'' - Bilmem ruh halimi, duygu dünyamı yansıtabildim mi?
Mesela, hiç mi hiç gönlümce deli-dolu koşarak oynayamaz, oynayan emsallerime bakarak .....
İçimde büyüyen ve üstüme, üstüme yıkılan UKDE DAĞLARININ altında, yerle-yeksan olurdum ....
Böyleliğimde ....
Özlem ve hüzünle derin, derin iç çeker, an gelir gizli, saklı ağlardım .......!
Sırf, annem görüp, üzülmesin diye, kuytuları seçerdim, sıkça yaşadığım, ağıt nöbetlerimde ......! ''
İşte, anamın sıkça yinelediği ....
Anacığımın, yarım ağızla inanıp ama işin gerçeğinde ....
Hiç eyvallahı da, güveni de, hele hele inancı da olmayan, GOD'u GOSPİDİ'si, beni taş etmeye, taş etmedi .......
Ama gelin, görün ki.
<< - Hayatın azizliği ve umulmadık sürprizi, beklenmedik cömertliği insana ne haller ve hangi masalımsı ömürler ....
Ya'da, umulup,beklenmeyen,öngörülemeyen gelişmeler yaşatıyor, bu, hiç mi hiç belli olmuyor, inanınız ki .......!
İşte, şu an karşınızda Bronz heykelliğimle,sizi selamlayıp,yüreğinize dokunmaya çalışanlığımla .......
Dahası, bunu iliklerine kadar yaşayıp tadan olarak, çok mu çok iyi ve birebir, yakından biliyorum .....
Sanat severliği ve heykeltraşlığı kadar, hatta ....
Zaman, zaman aşina esrikliğin dil peltekliği ve Votkanın o insanı halden, hale soktuğu malum anlarda ki, deyişiyle .
'' Seni, dünyam, yaşam kaynağım hatta yegane tutkum diyeceğim heykellerden de ve hatta ....
Alenen, kestirmeden demem gerekirse, kendimden de çok seviyorum, küçük meleğim, kendimden de çok ......!
Gönlümün ecesi, benim şans ve bereket yıldızım Mariacık '' diyen,
<< - Her fırsatta ısrarla yinelemekten zevk alarak ve ilk kez dillendiriyormuşçasına, heyecan dalgalarında yutularak .....! >>
'' - Sıskacık serçeliğinde, elime, kucağıma doğdun .....
Sen doğdun, bahtım da döndü, işim, kazancım, ünüm de arttı .....
Sanatımla, kariyerimdeki çıtanın yükselmişliği, beni bile şaşırttı .....
Dün sırt dönüp, görmezden gelenlerin pek çoğu, şimdi hem selamlaşmak ....
Hem de, nemalanmak, sırtımdan para kazanmak, bit gibi geçinmek için ....
Atölyemle, fakirhanemin kapı eşiğimi eskitir oldular ......!
Zamanın geçmişliğiyle, dünlüğünde, bir yudumcuk Votkayı çok görenler, şimdi masalarına tünemem için yarışıyorlar, birbiriyle ....!
Tabi, iyi biliyorum ki, Hoca Nasreddin Üstadın deyişiyle, itibar bana değil, kürkümle, ünümedir, kürkümle, ünüme ......
KÜRKÜMLE, ÜNÜMEDİR, ÜNÜME .....!
Onun için sana, hep .....
<< - UĞUR MELEĞİM, TILSIMIM..>> Derim ....
Kendine has heyecanıyla, bu son kelamını ...
Adeta, diline tesbih eden DEDUŞKA MAKSİM diye çok sevip,üstelik te, gerçek dedeminde olmamışlığında ...
Öz dedem saydığım ve hatta boğazımızda lokması, sırtımızda hırkası, hayatımız da emeği kadar, kursağımızda aşı-ekmeği, parası da, çok mu çok olan ....
Namı değer, '' - HUYSUZ KÜRDAN '' diye anılıp, lakabı adından da önde giderek, çağrılan ....
Ömrünün bu evresinde, dününe, geçmişine inat, her geçen gün ünü ve popülaritesi artan, benim biricik Deduşkam, KELEYNAK KUŞUM ...
Ailemizin Hızır'ı, koruyucu meleği hatta, laf aramızda, kısadan << Para kasası >> Desem, hiç abartmış olmayacağım .......!
Heykeltraş Maksim GABOR ZVEZDA(YILDIZ ) her geçen gün artıp, yayılan ünü, hüneri, duru ve yalın ama .....
Bir o kadar da, özlü mü özlü sevgisi, sanatçılığında ki '' - Kıllığa varan, huysuzluğu, titizliğiyle ...! '' Huysuz Kürdana çıkan adı ..
Ama '' EN ÇOK TA '' Adeta, ibadeti andıran o, saygıyı ziyadesiyle hak eden, özverili çabasıyla ....
Gönlümüze, ömrümüze taht kuran DEDUŞKA MAKSİM, Bronza ve metal soğukluğuna beleyerek, armağan koydu gitti, bu dünyaya ..
Anamında, benim de, en az, gökteki yıldızlar kadar yıldızı, yoldaşı olarak şimdi ....
ÖLÜM ÜLKESİNDE, bu MUAMMALI ATLAS TA da bize ve hele hele de bana, YOLDAŞ'tır, yoldaş, halen .......
Siz kah, ilgisizce veya kah, benim başıma sıkça geldiği gibi, yağmurlarda ıslanmama telaşıyla ....
Resmi geçittekilerin o ciddi, pürtelaş hatta abartılı gösterişli, çalımlı edalarla, önümden selamsız-sabahsız geçip giderken ..
An gelip o anın hoşluğu, boşluğu ve rahatlığıyla .....
Zamanın, tarihin, yılların ve ömrünüzle, yadınızın çengelinde adeta '' - ÖLÜ SIĞIRLAR GİBİ'' salınıp durmuşluğunda ....
Benimle oldukça uzun uzadıya sayılacak kadar, zaman ve muhabbet paylaşırken .....
Bronz heykelliğimde, SESSİZLİĞİN SESİYLE anlatmaya koyulurum, ömür öykümü .
İç yangınlarımın alacalı alevli sükununda, dedim ya .....,
Çilekeş anamın Tanrı sı, Gospidi,si, (бог) Бог, Yaradanı (Создатель) onun beddularına kulak tıkayanlığında, taş etmeye, taş etmese de.
İlletten muzdaripliğim de, yine de ve inadına ölümden kaçışımın, kutuluşumun olmamışlığında, dahası ....
Eninde-sonunda, her canlının, bu bağlamda da, insanın .....
Su götürmezliklerde, ölüm denen tarihsel gerçekten, ne yaparsa,
yapsın, kirişi kıramayacağının, yadsınamaz tarihsel gerçekliğinde ...
Boynumun, kıldan inceliğinde, çıkarken o dönülmez yolculuğa ....
Cismaniliğinde, bedenimin dünyadan, hayattan, hasılı sizlerden kopup .....
Geri dönülmezliklerde, tasımı-tarağımı toplamaya bile fırsatımın olmamışlığındaki yolculuğumda, ölüm ülkesinin ufkuna yelken açıp, göçerek....
Boylayıvermişliğimde, kara toprağın bağrını, esamemin bile okunmaz olup, çıkmışlığımda ...
Ölü bedenimin haşr-ı neşerliğinde izimin, emaremin kalmamışlığına inat ....
Hatta, ölümlülüğümde, ölümü tatmışlığıma, nispet yaparcasına .....
Deduşka Maksim, bronzdan heykel'e döndürerek, adeta ölümsüzlüğü yaşatıp, tattırarak bana, sizlere armağan etti, beni .....
ANAMIN GOD'U, GOSPİDİSİ, TAŞ ETMEYE, TAŞ ETMESE DE ....
ÖLÜMLÜLÜĞÜMDE,ÖLÜMÜ TATMIŞLIĞIMA, NİSPET YAPARCASI- NA ......
DEDUŞKA MAKSİM, METAL SOĞUKLUĞUNA BELEYEREK ....
BRONZDAN HEYKELE DÖNDÜREREK, YAŞATIP, SİZLERE ARMAĞAN ETTİ, BENİ .....
SİZLERE ARMAĞAN ETTİ, BENİ .......!
Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ
Immenstaad / Almanya
08 / 06 / 2023 - Perşembe
Saat ; 10_50
Bilgi notu;
===========
Dostlar, İNANÇLI RUS CANLARA saygım gereği onların dilinde yani RUSÇA orijinal yazılış ve okunuşlarıyla TÜRKÇE karşılıklarını verdim ....
İÇTENLİKLİ SAYGILARIMLA İLGİLERİNİZE ....
Rusça... / Türkçe
======= =========
Бог(бог) Tanrı,
Бог Allah
Создатель Yaradan
Дед Dede
дедушка Deduşka
Информационная записка;
========================
Krilce Yazılışı- Кириллическое правописание-
Друзья, из уважения к ВЕРЕ РУССКИМ ЖИЗНЯМ я дал турецкий ответ на их языке, то есть на РУССКОМ, с их оригинальным написанием и произношением....
СПАСИБО ЗА ИНТЕРЕС....
Русский... / Турецкий
======= ===========
Бог(бог) Бог,
Бог Бог
Создатель The Creator
Kirice Okunuşu - Кириллическое правописание
Yesli ty nikogda ne rosla yedinstvennoy docher'yu i poslednim rebenkom v mnogodetnoy sem'ye muzhskogo pola, ty ne mozhesh' ponyat' menya i moikh chuvstv, bud' uveren...
Eto nikogda ne yavlyayetsya vashey problemoy ili problemoy.

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

 

GÖTÜRÜR BENİ.
Alır, götürür beni ..
Anıların çıkmaz sokaklarına ..
Divane ve pervane kılmacasına ..
Düşerken çiğ ışıklar,huzme,huzme karanlığa ve sokağa ..
Kaldırımlar boyanır,nurla ruha,
Adeta, gecenin kuzguni karanlığına inatla ..
İnatla..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
05/06/2016
Saat: 23_09

 

BAZEN, SESSİZDİR ÇIĞLIKLAR ...

Kim yanar,

O, ağlar ...

Bazen...

Hatta ...

Çoğu kez ...,

Tıpkı göz yaşları gibi, sessizdir çığlıklar ...!

Tıpkı göz yaşları gibi, sessizdir çığlıklar ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Frıedrıchshafen/Almanya

07/06/2016

Saat: 23_00

 

SESSİZ ÇIĞLIKLARLA

Bir yorgun ömürdü geceye ve hayata düşen, gölgelerde ...
Yağmurların camını yıkadığı kompartımanda, giden ..
Dışarıda akıp gidiyordu hayat, bale renkliliğinde ..
Işıklar vuruyordu, yağmur tanelerinin ışıltılarında ..
Adamın yüzündeki elemlerin solgunluğunda...
Derin çizgilerde kendini ele veren, düş kırıklıklarının izleri bezeliydi ..
Yorgunlukları dışa vuran, ak sakallarının arasında yitmecesine ..
Raylarda uzayıp giden ıslak ışıltılarla ..
Dönüyor,dönüyordu tekerler ..
Zamanı yutan sessiz çığlıklarla ...
Ömürlerde ,nice ömürler ..
Akıp tükenen zamanda ve gecede
Hayatlar taşınıyordu raylarda ..
Islak ve muammalı bir vagonda !
Islak ve muammalı bir vagonda !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
08/06/2016
Saat:10_46 

 

VARKEN VAKİT...
Güneşin feri, sönmeden
Ömrün hükmü, bitmeden
Akan su, kesilmeden
Aşkın gülü solmadan ...
Son nefesi, vermeden ..
Ölümün atı gelmeden, bil hayatın ve sağlığın kıymetini ..
Yaşa, onurda ömrünü ..
Sonrasında para etmez, kurulan düşler, söyleyen diller ..
Dövülen dizler, pişmanlıklar, keşkeler ..
An gelip, tamam olunca vakit ...
Hükümran kırar kalemini, söyler son sözünü ..
Biter senin hükümdarlığın
İcra eder ölüm denen cellat, hükümranın hükmünü ..!
Hükümranın hükmünü..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen/Almanya
08/06/2016
Saat:17_55

 

KAR ISLANIR, TERİMDEN ......!
Dağ doruklarının, zemheri ye, ayaza, korkuya teslim .....
Yol-iz bulunmaz, kervan geçmez, ürküten, dumura uğratan, canlar yutan çatalında ,,,
Koyup gitme, bir başıma ...
Kar ıslanır, terimden .....!
Kar ıslanır, terimden .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / Almanya
Immenstaad / Almanya
08 / 06 / 2020

Saat : 18_10

7 Haziran 2023 Çarşamba

 

Asalet ömrün ve ruhun özü, cevheri, sönmeyen korudur..


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


07/06/2023- Çarşamba 


Saat; 18_25

 

İKİ HAZAN ÖMRÜN ....

HÜZÜNLÜ ÖYKÜSÜ KALDI ......!





Hayat denen kasırganın, zamansız, amansız, acımasız vurgunlarında ...

Ben, savruldum .... 

Gül dağıldı ...

BEN SAVRULDUM, GÜL DAĞILDI .......!

Hayatın, sillesini yiyenliğimizde, ikimiz de de .....

Hayatın, silinmeyen acılı, ağır izleri kaldı ......

Gül, un-ufak ......

Ben .....

Toz-toprak oldum .......!

Hayatın bakiliğiyle, kasırgalığında ....

O, kasırga ki, ne gülü, nede beni, iflah etti ....

Geriye, gülle benim, sessiz çığlıklarımda ......

İki hazan ömrün ....

Hüzünlü öyküsü kaldı ....

İKİ HAZAN ÖMRÜN ....

HÜZÜNLÜ ÖYKÜSÜ KALDI ......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





07 / 06 / 2023 - Çarşamba





Saat ; 16_04

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...