ENİNDE, SONUNDA ....!

Ardında, hayatın dehlizleriyle, sırlarına aralanan, kapılarla ...
Yaşanası, düşsel güzellikler kaldı ..
Marifet olan, senin bunları ve gerçeğİni bilmen ..
Yüreğinin ve sağ duyunun sesini dinleyip, dinlememendir ..
Senin geleceğini seçimin ve kararınla,
Yürüyüşündeki iraden,azmin belirleyecektir ....
Unutma ki ..,
Kimilerinin karabasanları, senin olağanın ve hatta mutluluğun olabilir ....
Onun içindir ki ;
Donanım, birikim ve irade kadar, kararlılıkta gerektirir...
Hayatın, sarp ve engebelli yollarında, yürüyebilmen ....
Dahası, erinçe,sevince ve hazza kavuşabilmen için ...
Kırbaçın ve yüreğin sesi özgündür ..
Kişinin yürüyüşü ve azmi, kararlılığı yüreğinin yettiğince ..
Ve,hayatın kamçılarına dayanışına göredir ...
An gelir, korku ve kabusa yenildiğinde ...
Bir fısıltı yada fiske kamçı sesinden daha tehlikeli, ürkütücü,korkutucu ..
Pes ettirici, gelir ..!
Her yangının yürek, ruh ve bünyede zararı da, külü de, farklıdır ..
Bunu öngörebilmek veya tayin edebilmek ..
Her halükarda olası da, doğru da, değildir ..!
Hayat yürüyüşü, yangınada, okyanusa da, gayya kuyusuna da, sokar-çıkartır insanı ..!
Tıpkı, kadife serili yollar da da, yürüttüğü gibi.!
Çünkü ,hepsi ,hayata ve insana dairdir.!
Azmin ve iradi bilenmişliğinle, hayatın ve olayların akışını ...
Okuyuşunla, bunlara karşı duruşun belirler, senin geleceğini ..
Gül olmak, açılıp- saçılmakta ..
Yangınlarda kavrulup kül olup savrulmakta vardır, hayatın bağrında ..!
Ne çıkarsa bahtıma, demekte, sana ..
Kılı kırk yarmacasına, ince eleyip,sık dokumak'ta...
Temkinlilik'te sana kalandır ..
Aman canım ,sendecilik'te
İşte, bu kalanlardır ...
Mutlulukla, mutsuzluğunu belirleyen ...,
Hayatının çobanlığında, sürüyü korumakta, kurda-kuşa yem edişte...
Senin kaşığındaki nasibindir, eninde-sonunda ..!
Eninde-sonunda ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

04- / 04 / 2017

Saat; 22_52

  

Herkese Açık ile paylaşılıÖMÜR DEDİĞİN ...Bir yanı hep dünde, mazide, eskide, arkada kalmış...Karası da, yarasıda içinde, akının dışında olması kadim kutsal, ellenip, dillenemez, çiğnenemez kurallar manzumesi olan ve...

Pişmanlıklar, avuntular, düşler, hayallerle hüsranlar ve acıya bulanmış hazzı değil esrikliği çoğaltan kokteyl ve...

Bitse de dillere düşüp, menkıbeye dönen, ömürlerde, ömür olan...

Hep, her an bitmeye tutsak, gizemli ve meçhullerle, bilinmeyeni çok yolculuğun vatanı ve mekanı...

Yıl yorgunu, hayat vurgunu, eksiği fazlasından, elemi, sevincinden çok ama yine de ve inadına..

Albenili atlasın yılların imbiğinde süzülerek damıtılan duygularla, ürküten ve korkutan gerçeklerin girift liginde dokunan...

Kıymeti bilinmeyen zenginlik, hovardaca harcanan servettir, ömür dediğin .....

ÖMÜR DEDİĞİN .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad/ Almanya

19/07/2023 - Çarşamba

Saat ; 01_00

EFKAR'A KESTİ ...!

Hah buda oldu, bunu da gördüm ya..

Desenize karada ölüm yok bana...

Hiç bir şey başaramadığı iddia edilen ben.

En sonunda, şehri de kendime benzettim.

Bu gün, kentte bana döndü, tas tamam bana benzedi çıktı ....

Duman, duman, bulut, bulut efkar'a kesti...

Efkara kesti...

EFKAR'A KESTİ ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

19/07/2023 - Çarşamba

Saat ; 02_02

 

RUHUM, ÇATALA, ÇENGELE TAKILMIŞ AY GİBİ .......!

Gecenin içinde, ay bir yana serpilmiş, ben bir yana ....

Adeta, birbirimizle yarışıyorcasına, ikimizden geçmişiz kendimizden ....

Kuşku yok ki, ay haz sarhoşluğunda, mest olmuşlukla çoban yıldızına ......

Valse durmuş, bulutlar arasında, gecenin albenili lacivert atlasında .......!

Bense, melül lük ve hüsranlar arasında takılarak maziye, uzanıp, gidip-geliyorum, anıların çatalında, çengelinde .....

Kah, çatala takılıp, belli belirsiz salınıp duran yoğurt bakracı ...

Kah, bulutlarla fısıldaşan ay gibi ....

Düşmüş üstümüze, özlemlerin gölgesi ...

Ay, hayran, hayran, kesik, kesik bakıyor, çoban yıldızına ...

Ben, çaydaki şeker gibi dağılmış'lıklar da, dalıp gidiyorum, duvardaki gölgeme .....

Yalnızlık denen illetin pençesinde, maymun iştahlılıkla, ipsiz-sapsız avareliklerde, ömür çürütmüş'lüğümde .....

Yıl yorgunu, hayat vurgunu kesilerek, gözlerim inde tıpkı titreyen ellerim gibi ferini yitirip, yıllara yenilmişliğinde ....

Seçemiyorum gecenin içinde, gölgem mi ben mi yitenim, üstelik sarhoş yada düşte de olmamama karşın ...

Ruhumun çatallara, çengellere asılıp, tıpkı ayın, çoban yıldızını kestiği gibi beni tepemde bir güzel kesip, incelemelere, hatta manidar süzmelerle bakmaya koyul musluğunda .....

Halimin, mecalimin, alçak sürünmelere taliminde, ruhuma ....

'' - Gel, dön, gir içime diyecek hallerden bile yoksunluğumda .....

Dönüp, dönenip duruyor ruhum tepemde, ben süzerken onu, o'da benden aşağı kalmamışlıklarda habire, kesiyor beni ......

Birden irkiliyorum, gözbebeklerime düşen haliyle ruhumun, silüetiyle ...

Gözlerimin birden bire faltaşı gibi iri, iri açılmış lığında bana görün enliğinde, sanki ...

Aşka belenip, kendinden geçmişliğiyle alım, salım salınarak dansa koyulmuş, tıpkı ay gibi, tepemde ......

Böyle liginde fark ediyorum, bu haliyle, aşka yelken açtı, açacak hallerde ...

Sanki kıt olan yoğurt aklını, AYRAN ETMİŞ hallerde ....

Ay, ben ve ruhum kendimizden geçmişliklerde, sergen olduk, gecenin içinde ....

GECENİN İÇİNDE .......!

Ruhum çatala, çengele takılmış ay gibi ...

RUHUM, ÇATALA,ÇENGELE TAKILMIŞ AY GİBİ .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

19 / 07 / 2023 - Çarşamba

Saat ; 18_36

 

YAŞAR, YÜZ KARAN, ALIN KİRİN, ÖMRÜNLE, ONURUNA MAL OLAN UTANCIN .....

İNSAN VE İNSANLIK VAR OLDUKÇA ..........!

Saf dillilikle yahut aklı evvellikle ve kendince akıllılık ve kalıcı çözüm görülerek gizleyebileceğini yada unutulacağını sanarak ....
Boyundan büyük herzeleri yiyerek, tutamayacağın sözleri, ettiğin hamasi ve afaki yeminleri yutturup, yok sayılacağını düşünerek, sürdürsen de kendini kandırmaları..
Bil ki bilinir, öğrenilir her biri ...
Sen süpürmelere kalksan da halının altına kiri, pisliği, ayıbı, utancı ...
Bil ve sen, sen ol asla unutma ki ...
Kandırdığın kendinsindir, kendinsin .....
Hele ki ......
Sakladıklarınla, sırlarının tutuklusu, esiri, kölesi olmaya gör bir kere yeter ki .....
'' - Hayvan başıyla-boynundan, insan diliyle, sözünde, eylemiyle, tavrından bağlanır ....! ''
Sözünü ve bu sözü dillendirenleri haklı çıkartmacasına, bağlamış lığında kendini ...
Hem, bizzat hayata .....
Hem de, ayağına çarık, başına sarık olmayacak, kerameti kendinden menkul fırsatçı, simsar, çakal güruhun maşası, kuklası, şaklabanı, hatta .....
Düpedüz paspası, köçeği ve tetikçisi, kulu - kölesi olur, çıkarsın ....
Kaptırdığın parmağınla, elin .......
Öncelikle koluna ve beraberinde de canına mal olmacasına, pahalıya mı pahalıya patlar bu zaafının, aczinin, ağır mı ağır diyeti .......!
Kurtulayım demekle öyle kolayca kurtaramazsın kolunu, yakanı, paçanı, kıçını, yetmedi ....
Haysiyetini, onurunu, özgürlüğünü, kişiliğini ve hatta ......
Tüm bunları unutturup, hepsine ferman ve rahmet okutmacasına .....
Gördüğün, göreceğin son aşama dada .....
Düpedüz canını, ömrünü ve hayatını yitirirsin, vesselam ....
Dahası, sadece bununla da sınırlı kalmaz, bitmez yaşayacağın acı ve yok edemeyeceğin, unutulmayacak utanç silsilesi .....
Gelecek ve ömür yitirmekle de kurtulmazsın çoğu kere, öyle ki ...
Ölümün bile, kurtuluş olmaz senin için....
Ölümün ardı sıra da, yüz karan ve alın kirin, utanç ve ayıp seceren, onursuzluk tescilli liginde....
İlelebet boynuna asılan yafta ve şecere ne kazınan damga olup, vurulan lığında, miras kalır ardına ve ardındakilere ....
MİRAS KALIR, MİRAS, ARDINA VE ARDINDAKİLERE .....
Zaman, zaman yaşandığı ve kimilerinde görülüp, kayıt altına alındığı gibi ....
REDDİ MİRAS İSTEYİP, YAPIP, YATIRMACASINA .....
Hem de ne, miras .....
NİMETLİĞİNDEN ÇOK KÜLFET VE UTANÇ BOHÇASI, YÜZ KARASI ABİDESİ olup, sayılmacasına .......
Beze, kile, küle-toprağa belenmez, karışıp, yok olmaz ......
Anlayacağın o ki, ne yel alır, nede sel götürür ......
Yenilip-yutulmaz, yadsınıp, yok sayılmaz ve gün gelip bedenin toprak olsa da .....
Zamanın, tarihin ve hayatın bağrında ölümünden sonra da, inadına yaşayan cinsten kahreden bir külfet ve ezinç vesikası olup çıkar .....
Kimin, kimsen olmasa da, günün ve anın birinde yad edilirse adın, sanın .....
Adından, sanından önce, künyene kazınmış lığında, yankılanır sabıkanla, yüz karan .....
Arz'dan, Arş'a .....
Hem de, üstelik ....
Bursa'daki SAĞIR Sultan'ın bile duymuşluğunda .......
Mezarın, tunçtan anıt ta olsa, adın yüzer, kuburun boz-bulanık, çürüme kokusunda ...
İki cihanla, alemini boka beleyip, geleceğinle, kendini, secerenle, neslini Çıfıt edip, çıkanlığında ....
Kurtuluşunun ve aklanma şansının, olanağının asla olmamış lığında ...
Berbat eylem işliğinle iki alemini ...
Kala, kalırsın orta yerde dımdızlak, bok üstün bok hallerde, sakızını boka düşüren liginde ve daha da acısı .....
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık, açmazının çarmıhında debelenip kalmacasına, hükmeder ölümünden sonra da sana .....
HÜKMEDER, ÖLÜMÜNDEN SONRA DA, SANA .....!
Ondandır ..
'' - Kaybetmeye gör haysiyetinle, onurunu, dönersin, nişadır sız, kalaysız kaba ...! ''
Demelerle anılırsın dirini de geçip, ölünde bile, sana geçirilen utanç yafta lığıyla, boyundurukluğun da ...
İşte tam da bu bağlamda, dirinde kulak ver, hakkındaki sözlerle, içtenlikli, gerçekçi düşüncelere, daha da önemlisi ve can alıcısı .....
Kendi gerçeğini ve ayıplı, utançlı ömür tarihini en iyi bilenliğinde ...
Bil haddini, al aklını başına ve bilip-görerek gerçeğini, kendi ayağına ilmik takıp, kurşun sıkan ve kendine kötülüğün daniskasını, ağa babasını yapan olma ..........!
Bil ki ...
Gitse de bedenin, toprağa, gitmez, ölüp, toprak olmaz, unutulmaz ve .....
Yaşar, yüz karan, alın kirin, ömrünle, onuruna mal olan utancın, insan ve insanlık var oldukça .....
YAŞAR, YÜZ KARAN, ALIN KİRİN, ÖMRÜNLE, ONURUNA MAL OLAN UTANCIN .....
İNSAN VE İNSANLIK VAR OLDUKÇA ..........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

11 / 11 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 23_23

 

GÖZ BEBEKLERİME BAKARAK .....!

Ön yargılarının, peşin hükümlerinin dahası ...

Narsistçe ve sinsice çoğalttığın .....

Yoğun ve önü alınamaz öfke, kızgınlık ve hatta nefretin pençesinde, yargılamaya kalkmadan ....

Yetiyorsa yüreğin ?

Çevir gözlerini gözlerime, bak kırpmadan .....!

Göreceksin çıkacaktır, o an gerçek ve masumiyetimle, saçının tellerine dek belenip, battığın suçluluğun, ortaya ....!

Ama yine de ve inadına ayak direyerek, dediğim dedik deyip, almak istiyorsan ....

Yetip, sıkıyorsa yüreğin .....

Al, ruhumun ifadesini, durma al .......

Göz bebeklerime bakarak ....

GÖZ BEBEKLERİME BAKARAK .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

18 / 07 / 2023 - Salı

Saat ; 20_20

GECENİN VE RUHUMUN VALSİ ......

Mehtabın öpmüşlüğünde geceyi, camı-çerçeveyi, pencereyi, perdeleri ve hasılı ruhumu ....

Sunmuşluğunla yüreğinde kotardığın aşkı, en coşkulu, deli-dolu hallerde, cömertliklerde, bana .....

Duygularım sevgi, sevgi senin çoğalt anlığında, sevinç, sevinç, haz, haz serpilip, büyüyüp ...

Kabına sığamamacasına coşup, taşmış lığında .....

Geçer, tıpkı ruhum gibi, yüreğim de, kendinden ....

Sığmaz sinemdeki kafesine, koyulur paydaşlıkla bu müstesna şenliğe ve geceye, ayak uydurarak ruhumun coşkusuna .....

El-ayak çekilmiş, gece şafağa, yarına devretmeye hazırlansa da yükünü, mirasını, renklerini, hatta .....

Çekilse de el-eşik uykuya ve sarsa da geceyi sükunun şalı .....

Gece ve ruhum zincirlerini kırıp, pabuçlarını attırmışlıkla ...

Kapıldıkları haz ve sevi sağanağında .....

Mehtabında ayak uydurup, kendinden geçerek bu şenliğe, coşkuya valse kendince katılmışlığında ....

Sürer .....

Gecenin ve ruhumun valsi ...

GECENİN VE RUHUMUN VALSİ ......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

18 / 07 / 2023 - Salı

Saat ; 22_20

Yeniden var ettin, beni ....

Bırak dünyayı, hayatı, kendimden bile kopmuşluğumda ...

Tükenişin mavi çivit ağusunu içerek , çilenin ve kahrın ....

Bakar kör gözlerin farkındasızlığında yiterken, an be an ...!

Hiçliklerde yok olup, tatmalara koyulmuşken, ölümü .

Soluk, soluk büyüleyip, büyütmüşlüğünde, yeniden var ettin, beni ..

Yeniden var ettin, beni ....

Muala SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Immenstaad / Almanya

18 / 09 / 2023 - Pazartesi

Saat ; 02_20

 

ÇİZİLİR, SINIRLAR ........

İçsel sınırsızlıkların gizemli, muammalı gel-gitlerinde çizilir, sınırlar ....

ÇİZİLİR, SINIRLAR ........

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

17 / 07 / 2024 - Çarşamba

Saat ; 15_35

 

KENDİSİYLE KAVGAYA ........!

Yetmiyormuşcasına, hayat denen ceberrutla, koyulduğu amansız, sonu gelmez ve ......

Kaybedeceği baştan belli kavgaya, tutuşmuşluğu ...

Dur, duraksızlıklarda, dahası ...

Olur-olmaz zamanda, yerde, anda, konumda, üstelik te ...

Hiç' te uygun zamanı, yeri-yurdu değilken ....

Dahası sebebi, incir çekirdeğini bile doldurmayacak haldeyken bile .....

Bodozlama dalarak, başlıyordu, kendisiyle kavgaya ......

Aldırmadan yadırganmışlığına ve anlaşılmazlığına ....

Kavgalara aşina, yenilgilere, yenilmişliklere şerbetli fıtratıyla ....

Tıpkı, YENİLEN PEHLİVANIN, GÜREŞE DOYMAMIŞLIĞI GİBİ..

Oldum, olası, AÇ'TI, AÇ, KAVGAYA ....

Aldırmadan bahanesinin olup,olmamasına ....

Yeter ki, koyulabilsindi kavgaya ....

Meramı kavgaydı ve sebepli-sebepsiz olması da çok önemli ve gerekli değil di, hani'ya, ona .......!

Sözün meclisten içeriliğinde, kaşınanlığı ve kaşarlılığıyla, durduk yerde kendince işkillenmişliğinde ..

Aradığı kavgaydı, kavga, hani'ya, laf aramızda ......

Tıpkı, Gülüşmelerin bulaşıcılığında olduğu gibi, kavganında ona nesilden, nesile miraslığı, bulaşmışlığı ve armağanlığında ...

Aranıyordu, her fırsatta kavgayı ve kavgalara tutuşmayı ....

Kimseyle olmasa da, kendisiyle girişmeye hazır ve nazırdı her an ve koşulda, kavgaya koyulmaya .....

Hele ki şimdilerde, insanın, insanlığın ve dünyayla, hayatın çıfıtının çıkmışlığı ve

Bireylerin ve toplumun her geçen gün daha bir cinnet toplumu olup, çıkmışlığında .......

Dahası, insanın, insanla ....

Hatta, bizzat kendisiyle barışıklığı, çoktan unutup-yitirmişliğinde ....

Şunun, şurasında .....

İnsanım diyenliği ve ........

Natarasının, ona dayattığı halleri ve olmazsa olmazı olup, çıkan saplantılılığıyla ...

Özcesi, anlayacağınız ve anlaşılan o ki ...

İnsanlığında, kavgasız duramıyordu, İNSAN DENEN, MUAMMALAR ALEMİ ...

Alamet-i farikasının KAVGACILIK ve KAVGACI diye, tescillenmişliğinde .

Kimseyle etmese, edemese, tutuşmasa bile, kavgaya .....

Gölgesiyle, olmadı, yetmedi .....

Kendisiyle kavganın dayanılmazlığında, iş ve marifet sayıp, koyuluveriyordu, kaşla-göz arasında, kendisiyle kavgaya ....

KENDİSİYLE KAVGAYA ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

17 / 07 / 2024 - Çarşamba

Saat ; 01_50