27 Kasım 2013 Çarşamba



ÖMRÜNÜ VE YÜREĞİNİ SEVGİYE,SANATA,GÜZELLİĞE, İNSANA, BARIŞA,KARDEŞLİĞE HASREDEREK ULUSAL VE EVRENSEL DÜZEYDE EDEBİYATIN ÇİZGİSİNİ ,KALİTESİNİ YÜKSELTECEK ŞEKİLDE DEVİNİMLERLE YENİ YAZARLAR VE ESERLER ORTAYA ÇIKARTAN ,AYDIN YÜREKLİ,FİKİR VE SANAT EMEKÇİSİ KİMLİĞİYLE DE GÖNÜLLERE TAHT KURAN SEVGİLİ KARDEŞİM TURGUT TÜRKSOY BAŞTA OLMAK ÜZERE,ONUN MÜMTAZ ŞAHSINDA, ARALIK AYI BAŞINDA SİZ DEĞERLİ CANLARLA VE GÜZİDE OKURLARLA BULUŞACAK OLAN ''YÜREK SENFONİSİ '' İSİMLİ ŞİİR KİTABIMIN VAR EDİLMESİNDE EMEĞİ GEÇEN GÖZ NURU, ALIN TERİ OLAN'' FAVORİ '' YAYINCILIĞIN TÜM ÇALIŞANLARI DEĞERLİ EMEKÇİ KARDEŞLERİME HUZURLARINIZDA GÖNÜLDEN ŞÜKRANLARIMI SUNMAYI BİR GÖREV VE ONUR BORCU BİLEREK,SAĞLIK,SIHHAT.BAŞARI,MUTLULUK DİLEKLERİMLE YÜREĞİMDEN YÜREKLERİNE ALTINOLUK'TAN SEVGİ VE SELAMLAR UÇURUYORUM.
BU VESİLEYLE BENİ YALNIZ BIRAKMAYARAK SEVİNCİMİ PAYLAŞIP,TEBRİK VE TAKDİRLERİNİ İLETEN SİZ GÜZEL CANLARIMADA TEŞEKKÜR EDEREK SAĞLIK ,SIHHAT ,BİTİMSİZ MUTLULUKLAR DİLİYORUM..

MUALLA YASSIBAŞ
 —


9 Ocak 2013 Çarşamba




BEN, SENDEN DEĞİL....
Yıktığım, Köprülerin...

Yaktığım, gemilerin...


Külünü, enkazını...


Sadece, avucumda, yüreğimde değil...


İliklerime dek bezenmiş liginde...


Ömrümde taşıyorum..!


Dönüp baktığımda şimdi, maziye...


Fark edip, anlıyorum ki...


Tüm çıplaklığı ve yürek yakıcılığıyla..


O gerçeği..!


Ben, senden değil..


Ömrümce, kendimden kaçıyorum..!


Evhamlar a, vesveselere....


Korkulara, pranga 'ılığım da...


Ben, senden değil...


Ömrümce kendimden kaçıyorum..!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Hildesheim / Almanya


02/01/2013


Saat;11_28

31 Aralık 2012 Pazartesi


ÇIKINCA....
VAY Kİ VAY HALİNE,İNSANIN...!

Akıl,şirazeden...
Kan,tepeye...
Öfke,doruğa..
Bıçakla,kılıç,kından..
Tren,raydan...
Araba,yoldan..
Gemi,rotadan...
İçimiz,dışına....
Yalanlarla,foyalar,ortaya...
Mallar,çürük...
İşlerde,pürüz..
Hile hurda,aleniye...
Hesaplar,boşa..
İnsanlığın,cılkı...
İnsanın,boku..
Limonun,posası..
Rüyaların,tersi...
Ad,dokuza..
Alemin,mostrası..
Gizlenen gerçekler,meydana..
Hele ki de,ihanet açığa.
Balık kavağa..
Velhasılı..
Azrail denen,ceberut...
Dayanıp da,kapıya..
Emaneti senden,alınca..
Can bedenden,huy candan çıkınca...
O gün,el-aman demenin para etmemişliğinde..
Vay ki vay,haline insanın..!
Vay ki vay,haline insanın..!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Hildesheim / Almanya
29 / 11 / 2012
Saat;15_07


BİR GİZLİ AŞKA TUTSAKLIKLA
,Adeta,o eski canım Yeşilçam filmlerine taş çıkartan..
Bir gizli aşk öyküsünün yaşanmışlığın da..!
Kendince, naçarlıkla...
İçine hapsetmişliğiyle,duygularını...
Adam,hayata,
Hayat,adama aşıktı...
Düpedüz,tepeden tırnağa..!
İşsiz, güçsüz değildi..
Üstelik avare ve aylak da sayılmazdı hani ya...
Şunun şurasında...
Adam ....
Bir başınalıklarda..
Bu gösterişsiz odaya sığdırdığı..
Kocaman ve rengarenk bir dünyada...
Yüreğinden taşıp....
Diline,dudaklarına,kaleme-kağıda düşen..
Duygu duygu sözcüklerin,şaha kalkmışlığında..
Sürülüp savrularak.
Dizelerin,büyüsüne kapılarak...
Yüreğinde çoğalan duyguların peşi sıra..
Yelken açarak aşkın,düşlerin ummanına...
Gecenin atlasına düşen ayı,yıldızı...
Seyre dalardı...
Olmasa da, Heybelide...
Tıkılıp kaldığı,şu Nohut odasında..!
Çok sevmişliğiyle..
''Nohut oda,bakla sofa ''deyişini..
Elinden hiç düşmeyen kağıt-kalem..
Dilinden eksik olmayan dizelerin albenisinde..
Penceresi Cam cama komşuluğunda...
Hayat, açık pencerede...
Efil efil esen yelle.....
Salım, salım sallanan perdeye düşen.... 
Adamın silüetini seyrederdi..!
Dalıp giderlerdi, her ikisi de..
Zaman salıncağında, düşler alemine
Tül perde uçuştukça, adamı efkar..
Gölgeyle yetinmenin açmazında...
Hayatı, afakanlar basardı..!
Al al yanaklarını, körpe bedenini ateşler sarardı..!
Bir garip alevlilikde..
İhtiras ihtiras,hezeyan hezeyan..
Olmadı,isyan isyan taşarak... 
Buram buram tüterdi hayat,böylesi anlarda..
Kah,soyunur dökünürdü ulu orta öylece oracıkta..
Aldırmadan,konu komşuya..
Ve, hatta adama..
Kah, soğuk suyun altına atardı bedenini..!
Baktı, eğer buda kesmezse onu..
Vururdu sigarayla , biraya garibim kendini..!
Ve,ardından koyulurdu oynamaya.! 
Çalkaladıkça, coşmaya..
Coştukça,göbecikler atıp,gerdan kırıp..
Kalçalarını,işveli işveli kıvırmaya..
Hem endamını,zarafetini,hünerini döktürmeye..
Hemde,kurtlarını dökmeye..
Hayatın içinde,bir yaz gecesinde..
Adam...
Pencerede salınan,Tavus kuşu motifli tül perde..!
Geceyi öpen ay la,yıldızlar..
Velhasıl hayat,girerlerdi iç içe..!
Alacalı-bulacalı olsa da çoğu...
Yoğunluğu,pembe düşlerle..
An gelir,kahırla..
An olur,gizli aşkı aşikarlıktan uzaklık da..
İlan-ı aşk edememenin,ızdırabıy la..
Maşuka bu kadar yakınken..
Fersah fersah uzaklardaymışçasına erememenin sancıları..
Ve,iflah olmaz sevdaların müptelalığıyla..!
Muzdarip aşıklık sancılarında..
Kıvrım kıvrım kıvranmalar da..
''Gizli aşk bu, söylemem derdimi, hiç kimseye'' şarkısını terennüm ile...
Ömür tüketirlerdi, ömür..!
Yan yana odalarda..
Ayrı ayrı dünyalarda.
Adamla,Hayat ...
Bir gizli aşka,tutsaklıkla..!
Bir gizli aşka,tutsaklıkla..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Hildesheim/Almanya
30 / 11 / 2012
Saat;13_57
ÇEK İPİNİ,ÇEK...!

Derdi,
Zamanın behrinde...
Çocuk ömürlülüğümün,
O,masum...
O,dupduru güzelliğinde..
Eski ömürlü,güzel yürekli sevgili canlar.
O,sıcacık..
O,sevecen...
Yüreğimi ısıtan içtenlikli sohbetlerinde..
Üstelik görmüş geçirmişlikleri ve dünyayı,insanı sevmişlikleriyle..!
''-Çivisi çıktı dünyanında,insanlığında..'' diye..,
Ki,
O günler,bu günlere bakınca ''Nur alem nurdu'' üstelikde..!
Ayağa düşmemişliğinde henüz bazı değerlerin,
Oysa, şimdilerde...
Paspayeleşmenin doruklarına erişilmişliğinde bugün..
İnsanlık adına ve insani ilişkilerde,
Yerle yeksan olmuşluğundayken çoğu güzelliklerin..
Halin böyleliğinde..
''Haklıymış eskiler''dedirtiyorsa..
Dünyada olup bitenlerle,insani ilişkiler...
''Gelenin gideni aratırlığında'',duyarsızlıkların alıp başını gitmişliğinde..!
Sapla samanın karıştırılmışlığında,
Yoz ilişkilerin kol gezmişliğindeki günümüzde..
Heleki,prim yaparken asalaklıklar,yağdanlıklar,haysizyetsizce yalakalıklar...
Haysiyet cellatlıklarına soyunmuşluklarda..
Kulun kula,kuyu kazmışlıkları alkışlanıyorsa..
Çek,ipini çek...
Hem,dünyanın.
Hemde,
Kendini,hergelede imam eşeği sayanın..!
Ar,edep,haya kalmamışsa.
İnsanlığın,alıp da başını dağa çıkmışlığında..
Katlediliyorsa ulu ortalıklarda..
Canlar,ruhlar ve duygular hayasızca,ar damarının çatlamışlığında..!
Terkedilmişse bir eski sevdalı gibi,
Kadirşinaslık,ahd-e vefa,sadakat,saygı ve hürmet..
Tahammülün enayilik sayılmışlığında..
Çamura belenip, dibe vurmuşluğunda faziletin..
Sözde insanın, insana reva gördüğü bitmeyen soysuzluğunda..!
Namus sıkışmış ve sıkıştırılmışsa sadece apış arasına..
Vicdanların terketmişliğinde yürekleri,ruhları,bedenleri..
Galebe çalıyorsa hayvana bile özgü olmayan soysuzluklar...
Geçiliyorsa ailelerde öz be öz çocukların ırzına...
Tüyü bitmedik yetim hakları yeniyorsa..
Devlet suyu deniz,içmeyen domuz anlayışsızlıklarında..
Çarçur edilirken soysuzlarca nimetler,
Açlıktan ölüyorsa öte yandan naçarlığında bedenler..
Karanlığın ve korkunun imparatorluklarının zulümünde...!
Korkuların,vesveselerin yüreklere,beyinlere dalga dalga..
Karabasanlıklarda yayılmışlığında..
Düşüyorsa inancın,umudun ve yaşama sevincinin kaleleri bir bir..
Değil dal-budak salmışlıklar,bedenlerde,yüreklerde,beyinlerde kök salmışsa,
Kölelik ve zulme başkaldıramama onursuzluğu...
Almış yürümüşlüğündeyse, İnsanın insana kulluğu..!
Egemen olmuşsa evrene ,insana,insanlığa..
Sömürüyle,riya arsız arsız sırıtışları da aşıp,
Kana doymayan vampirliklerin azgınlığında...
Arsız arsız ve saldırganca ölüm kusuyorsa,kan kusturuyorsa insana.
Peynir gemileri yüzdürülüyorsa hala,laf okyanuslarında...
Kördöğüşlülüklerde,
İnsanın insanı gırtlaklamalara soyunmuşluğunda..
Unutularak,
Mahkemenin,kadıya mülk olmadığı..!
Çivisi çıkmıştır,gerçekten.
Hem,bu obur dünyanın.
Hem de,
Kendini fasulyeden nimet sayanın,
Bakmadan kendilerindeki ayıba,karaya,lekeye...
Sütten çıkmış ak kaşıklıklara öykünmüşlükle..
Ortalalıklarda,kurum kurum kurumlanarak dolanıp duran..
Namus kumkumalarının,ahlak fukaralarının...
Çek ipini,çek..!
Çivisi çıkmışlığında,
Değil,Karunla Muhteşem Süleymana...
Kimselere yurt olmayan dünyanında..!
İnsanlığını unutan,insanlığın yüz karası insancıklar güruhu..
Hilkat garibesi, iki ayaklı yaratıklarında...
Heleki,
Nokta kadar çıkar için...
Virgül kadar eğilmemeyi kendine şiar edinmişliğin saygısıyla...
Minnetin ve gebeliğinde yoksa ikiyüzlülükle,madrabazlığa...
Çek ipini,çek.
Çirkeflerle,çirkefliklerin layığının kubur olduğuna inanmışlığınla..!
İki ucu boklu değnekliğiyle
Kirletmesin diye daha çok elleri ve evreni...
Kır,at direklerini,ki zulmün sırçadan sarayları çöksün tepelerine
Dünyanın ve hilkat garibelerinin ipini çekmişliğinle..
Ver dersini ver,evrene ve insana yararsız..
Kerameti kendinden menküllerin dersini,
Onu çoktan haketmişlikleriyle..
Özcesi,
Çıkmışsa çivisi dünyanın ve insanın..
Durma ve korkma asla..
Çek ipini çek,yerleyeksan olsun
Sırçadan saraylarıyla beraber asalaklar güruhuda..!

Mualla YASSIBAŞ
Hildesheim / Almanya
26.08.2009
Saat:15_05

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...