25 Eylül 2015 Cuma

DAHA BAŞKA NE DİYEYİM
Bir yanım, aka.
.. Bir yanım, karaya keser
.. Hazanda baharı yaşamanın hüznünü 
.. Yalancı baharlarda, çiçek açmanın kırık-dökük sevincini, 
.. Yalancı baharlarda ki zemheri vurgunlarda dona kalmanın iç acıtan kederini yaşarım
An gelir, bayram çocukluğumla coşmalara koyulurum 
.. An gelir, ipi kopan uçurtmamın semada süzülüşüne sessiz çığlıklarla göz yaşı dökerim ..
Altı-üstü insanım işte .
. Daha başka ne diyeyim ....!
Daha başka ne diyeyim ...! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Ereğli / KONYA
25 / 09 / 2015
Saat ; 23_28

23 Eylül 2015 Çarşamba

BEKLENTİLER, BEKLENENLER, BEKLEYENLER DEĞİŞEBİLİR..
BEKLEMELER İSE, ASLA DEĞİŞMEZ..
ÖMÜR, BEKLEMELER DEMETİDİR.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

18 Eylül 2015 Cuma

HÜZÜNLER .......,

Hüzünler süzülür, ben, beni bileli ...
Hüzünler, demet, demet,renk, renk..
Çeşit,çeşit..
Hüzünler süzülür ...
Yüreğimin, gönlümün, ruhumun ...
Hasılı, ömrümün penceresinden,
Oldum olası, hüzünler ...!
Ömrüme pranga, ruhuma azap, gönlüme işkence hüzünler ...!
Ömrüme pranga, ruhuma azap, gönlüme işkence hüzünler ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli / KONYA
15 / 09 / 2015
Saat ; 00_54

YİNE, KAR YANGINLARINDA SAVRULARAK …..

Ne zaman havada bir kırlangıç uçsa …
Pekmez yanığı ve is kokularına karışmış ..
Reyhan kokulu güz akşamı ürpertisi yaşasam ..
Sararmış yaprakların rüzgarlarla dansa koyulduğu ..
Solup, kurumaya yüz tutmuş …
Ucu kızarık, sarı yapraklı böğürtlen ağaçları …
Ve efkarla savrulan, karadut çalıları görsem ..
Saçları, yediveren gülü dikenlerine sarılı haldeki …
O, ürkek gülüşünle ..
Sen gelirsin, aklıma ..
Bir buruk tebessüm peydahlanır, yüzümde ..
Gözlerimin hüznünü aralar, işte o zaman ….
Derin, derin bakıp beni yutan göz bebeklerin ..
Son güz efkarıyla, dallarda titreyen yapraklarla,
Yapraklarından soyunmuş, üşüyen ağaçlara tüneyen …
Telaşlı, ürkek kuş sesleri misali ..
Kesik, kesik gülüşlerin yayılır havada ..
Çoban yıldızı, solgunlukla tebessüm ederek, gecenin koynunda ..
Selamlar, hüzünlere belenen beni ..
Sona kalmanın telaşıyla savrulan, kırlangıç göçlerine kapılıp gidişinle ..
Duvarı yıkık, virane, salaş evler gibi kala kaldım, naçarlıklarda ..!
Hep sümsüğüm düşer, boynum bükülür, böylesi hallerde ..
Ha yıkıldı, ha yıkılacakmış gibi sallanan duvarlar misali ..
Sensizliğin esrikliğinde, yalpalar, sallanır dururum ..
Yorgun güz akşamlarının, insanın içine işleyen mahzunluğunda ..
Zaman akar, üşüyen yüreğim, titrer ..
Yokluğun acısıyla, hüzne kesen ruhumda ..
Tarifsiz elemlerin dillenmişliğinde,
İnceden, inceye bir sızı başlar ..
Uzaktan, uzağa yanık sesle bezeli bir şarkı çalınır kulağıma ..
Anlaşılır işte, o zaman ..
Gittiğin yolların ve dönüşsüz yolculukların ardında kalan ben ..
Ayrılık acısının meyini, bu yılda kana, kana içeceğim ..!
İçin, için titremelere kesip, üşümelerle dolu …
Sensiz bir kışa daha gireceğim ..
Yine, kar yangınlarında savrularak, elemlerde kendimden geçeceğim …!
Yine, kar yangınlarında savrularak , elemlerde kendimden geçeceğim …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli / KONYA
14 / 09 / 2015
Saat ; 21_55

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...