5 Nisan 2020 Pazar


İNSANI, İNSAN KILAN !



Kimine göre, sırat köprüsü, kimine göre kader yada felek …
Suskunluğu ve sessizliğin dili ve çığlığıyla iç içe ömür tüketerek, göçüp gidenlere göre ise ...
Takdir-i ilahi yahut ta, mukadderat diye adlandırılarak ….
Ömür menkıbesini noktalayıp ...
Defteri Kebir'in dürülüp, kapanıncaya kadar ….
Zaman eskiterek düşüp kalkmalar la, heyecan, umut, sevinç, yahut ta mutluluk la ...
Diğerlerine ….
Yani, hayli çok olanlara göreyse …..
Beklenmedik hazin gelişme ve insanları kahreden, alın yazısının, tecellinin tezahürü olarak ....
Hayatın ve yazgı denen olgunun ….
Yerinin ve zamanının  kişilerce tayin edilememiş
liğinde … 
Bilinmezliğin, yiyecek ekmeğinin, içecek suyunun bitip ...
Dünya denen, bu muammalı alemden, rızkının kesilip,
emri hakkın, takdirinin ve hükmünün  gereği olarak ...
İradelerden bağımsız olarak gerçekleşen alemlerden, alemlere uzanan dönülmez ve geri gelinmez yolculuğunun sonucunun yaşanmışlığın da ...
Ölüm denen, şu ana değin gidip de, dönenin olmadığı o, ülkeye yolculukta ….
O, essiz geminin yolcularına katılarak, gönüllü olsa da, olmasa da çıkılan yolculuk ve bilinmez serüvene dahil olarak ...
Hayatın, doğanın, toplumsal ve sosyal dönüşümün ….
Malum halk deyişiyle, ‘’ - Eşyanın tabiatına uygunlukla .’’ ….
Bir kapının kapanışı ....
Bilinmezliğe yürüyüşüne uygun olarak ….
Başka bir kapının aralanışıyla ….
Çıkılıp, süren dönüşsüz seyahattir ...
Şu ana değin sırrı, şifreleri henüz tam anlamıyla ve anlaşılabilir şekilde çözülemeyen, üzerinde bu güne kadar olduğu gibi …
Bu günden sonrada kafalar patlatılıp, düşünceler, var sayımlar, hipotezler üretilerek ….
Deşifre edilemeyen, ölümün mutlak ve değişmez gerçekliğinde ….
Hayatı değerli, anlamlı, yaşanılır kılarak ……
Olabildiğince istek, arzu, zevk, beğeni yada iradelerine uygunlukla, onurlu yaşayıp …..
Ardından, hakkında insanı ve insanlığı yüceltip, anlamlı kılacak şekilde düşünülüp, konuşulmasına  katkı sunup, zemin sağlayacak halde …
Ömrü, değerli, anlamlı ve onurlu tüketmiş olmak ilkesel olarak en çok istenen ve benimsenen ama …
Her nedense, hemen, hemen imkansız denecek tarzda …
Bunu sağlayamadan, göçüp gitmek, insan oğlu ve insanlık için, kaçınılmaz bir son olmuştur ..
Bunun içindir ki …
Ömrünü, dününü, ismini güzel kılıp, güzel anılmasını sağlamak adına, sergilenen tavır, davranış ve çabalar ..
İnsan ömrünün merdivenleri ve aynı zamanda da insanlık tarihine konan taşlar, tuğlalar, katılan değerler ve güzellikler dir …
İnsan ne için yaşar ?
İNSAN, NE İÇİN YAŞAR ?
Düşünülüp, sorgulanarak olumlu, gerçekçi ve bir o kadar da objektiflikle ve egolardan sıyrılarak verilmesi gereken yanıt bu 
Dahası ….
İnsanı, insanlığı ve hayatı değerli kılıp, an dan yarına uzanan devredilecek en güzide miras değil midir ?
Bu evrensel ve tarihsel soru ve içeriğindeki yanıtlar, kavram, gelişme, adım ve eylemler değil midir, insanı insan kılan ?
İNSANI, İNSAN KILAN !   



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ



Almanya 



04 / 04 / 2020

Saat ; 18_09

4 Nisan 2020 Cumartesi


HİÇ BİR ŞEY, ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK ...!



Kimisinin ağzını bıçak açmıyordu ....
Çoğu, tedirgince salladıkları bacaklarıyla ....
Bazıların eskimiş Ayakkabı ucuyla ...
Kimisi bırakın Ayakkabıyı, sıradan bir naylon terlik eskisine bile hasret ayaklarının, tozlara belenen baş parmak ucuyla ...
Zaman, zaman toprağın karnını-bağrını delik-deşik ederek kendilerince  yükledikleri anlamın kendilerince biler bilinmemişliğinde, bir şeyler çiziştirerek ...
Gözlerinden fışkıran mutsuz, umutsuz ama en çokta korkularının dışa vurmuşluğunda ...
Göz ucuyla, kaçamak keskin bakışlarıyla birbirini kesip, süzerek ...
İçlerine çektikleri ter kokularının, bunaltmış aşinalıkları ve  şaşırmamış halleriyle öfkeyle soluyunca, havaya homurdanmayı andıran sesler yükselir iken ...
Ne zaman çıkacağını asla bilip-kestiremedikleri yüzlerinden uykusuzluk, bitkinlik en çokta elem fışkıran ölgün bakışlarla, onlardan umutlu haber beklemeyi çoktan bırakıp-unutan bu koca kentin yoksulluğunu ayan-beyan dışa vuran bu varoş mahallesinin ha yıkıldım, ha yıkılacağım diye hizmet veren eski hastane binasının dışında hoşnutsuzlukla sille boncuğu gibi dizilen insan eskisi, yıl yorgunu, hayat vurgunu insanlarına ..
Dünyaya tebelleş olan CORONA denen illetin karantinasında ..
Hastalıkla savaşını kaybeden gönlü zengin gelin görün ki
kendileri hemen, hemen oldum olası fakir-fukara, gariban insanlarına yine ve yeniden bir ölüm haberi iletmenin ..
Elemi, üzüntüsü ve usancı, bezginliği içinde dil-diş yasa kesmiş halleriyle sıradakilerden hangisinin hastası Azrail'e ve ölüme yenik düşmüşse ona ...
sadece ama sadece ..
Kendinin bile zar-zor duyacağı ses tonu ve bıkkınlık-bitkinlikle ..
Hastanız Ex...
Başınız sağ olsun diyerek ..
Adeta taş değmiş köpek gibi hızla ve ağlamakla karışık viyak'lamayı andıran sesle içeriye..
Hastanelik ten çıkıp, ölüm evine dönmüş binaya geri dönüyorlardı ..
Daha görevli içeri girmeden hızla birbirine bakan keder yüklü insanlar ..
Homurtu ve göz yaşına belenen sesle konuşmaktan çok küfür etmeye benzer seslenişle söylenerek  ...
'' - Hiç bir şey, eskisi gibi olmayacak ..! ''
'' - Hiç bir şey, eskisi gibi olmayacak ..! ''
Kundak yapıp, kucakladıkları kederle, korkuya yenilmişlik le bekleyişi sürdürüyorlardı ..
Dudaklarının ağır-aksak ve sesini yitirmişliklerde duyulan tek sözcük ...
Elemlerini dışa vuran ...
'' - Hiç bir şey, eskisi gibi olmayacak ..! ''
Nakaratlarıydı ...
'' - Hiç bir şey, eskisi gibi olmayacak ..! ''

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Almanya

04/04/2020

Saat ; 10_21

3 Nisan 2020 Cuma



NİTELİKSİZ, UCUBE HİLKAT GARİBELERİSİNİZ .....!



Sahibinin dizi dibinde, keyifle  mutlu-mesut mırıldanan, kediyi  .....
Anın keyfini çıkartarak, kestirip, şekerleyen, eşikteki köpeği ....
Beşikte mışıl, mışıl uyuyan bebeği ...
Bırakın seni, beni garip-guraba diriyi,
Sırf ağzındaki altın kaplama dişini sökmek için ....
Daha dün, ikindi sonrası defnedilen gariban ölüyü soyan ..
Yüzü kara, sicili bozuk, sabıkalı, elleri kanlı ....
Şeytana bile, illallah dedirtip, yaka silktiren ....
Şeytana bile pabucunu ters giydiren utanmaz-arlanmaz,
pervasız, azılı haramiler güruhu  ......
GÜN İTİBARIYLA, 
Fi tarihinden, günümüze kadar uzanan zaman için de ...
Tarihin gördüğü, yazılı ve tamamı gerçek kanıtlarla, belgelerle ….
Dahası, ülkedeki mahkemelerle kayıt altına alınan ….
Sabıkalı, GLİ, GLİ ÇETESİ ….
İlahlaştırdıkları PARA’nın GÜCÜ, koruması altında bile,
Beden ve yakalarını SUÇTAN,KÖTÜLÜKTEN ve kimilerince onun kaynağı olarak görülüp, adlandırılıp, lanse edilen ŞEYTANDAN sıyırıp, kurtaramazlar ve hepte böyle kalarak ….
ŞEYTANIN ASKERİ, SUÇ MAKİNASI olup, çıkarak, zulmün aracı haline dönmüş olarak dökülen kanın, işlenen cinayet ve dayatılan zulmün vebalini taşıyan maşalıklarının karşılığın da …
Boyunlarına ve alınlarına takılan UTANÇ YAFTASI onların
ömür boyu kurtulamadıkları SUÇLULUK ve KORKU KAOSUYLA saplanıp kaldıkları bu karanlık yolda …
Dahası SUÇ ve CEZA BATAKLIĞINDA, an be an batarken …
Bedelini ödemekten kaçıp-kurtulamayacakları bu GİRDAPTA yutuldukça ….
Tıpkı, ECELİ GELEN KÖPEK GİBİ, daha da azgınlaşarak, TANRILARI PARA dahil, hiçbir gücün koruyup, kollayıp, kurtaramamış lığın da …
HARAMİLİKLE elde ettikleri PARAYI SIFIRLAMAYA gayret ettikçe …
Hem suçlarını, hem de SABIKALI ORTAKLARINI ….
Daha düne kadar, arsızlıkla, umursamazlıkla sürdürdükleri
İNSANLIK VE SAVAŞ SUÇLULUĞUNDA, KANLI İNFAZLARDA  KATLETTİKLERİ  ...
Hayatlarını karartıp, GASP ve TALAN ETTİKLERİ MASUM, SAVUNMASIZ, KORUMASIZ GARİBAN İNSANLARIN ….
DUYMAZDAN GELDİKLERİ, GÜN BE GÜN ÇOĞALAN ÇIĞLIKLARIYLA ..
Kaçınılmaz sona ulaşırken yaşadıkları DUMURA UĞRAMA HALLERİNDE ….
TANRILARI PARA BAŞTA OLMAK ÜZERE ….
Sığınacakları liman ve zulaların da o, umup, bekleyip, aradıkları huzuru asla ama asla bulamayışın çaresizliğinde
Artacak bunalımda, ÇIKIŞ VE KAÇIŞ, KURTULUŞ YOLLARI OLMAYACAK DIR ...
Siz  mazlum ve masumların cümlesi ….
Çağrımız, SİZ KORKUSUZ YÜREKLİ, KAHRAMAN YİĞİTLERE DİR ...
Şimdiden, İNANÇLA HAYKIRIN, olanca sesiniz ve çoğalan, pekişen güçleriniz le ….
Deyin ki onlara ….
'' - Sayın ki, sizler işledikleri suçun adil karşılığı ....
Sizlerin derilerini diri, diri yüzmek, olsa ...
Ve....
Biz mazlumlar, sizleri can havliyle ….
DİRİ, DİRİ YÜZEREK, suçlarınızın diyetini ödetmeye koyulsak.
CEZANIZIN MUTLAK, KAÇINILMAZ YASAL KARŞILIĞI OLAN ….
DİRİ, DİRİ YÜZÜLMELER ….
Sizleri asla ama asla, NESİME gibi PÜRÜ PAK MASUM  ve yine asla, KAHRAMAN YAPMAZ ……
ÇÜNKÜ, sizin işlediğiniz suçlar, yaptığınız eylemler,
Düpedüz, İNSANLIK DÜŞMANLIĞI VE SAVAŞ SUÇU SABIKALILIĞI DIR ....!
Sizler, DERİNİZ YÜZÜLMÜŞLÜKLE KALIRSINIZ ….
Dahası, asla bu ceza SUÇUNUZUN BEDELİNİ ÖDEMİŞ OLMAZ, SUÇTAN VE SUÇLULUKTAN,
BUNUN YÜZ KIZARIKLIĞIN DAN, hatta YÜZ KARALIĞINDAN, ALIN KİRİNDEN, en önemlisi de UTANÇ’TAN  KURTARMAZ …!
Kaldı ki, zaten bizlerin o leş parçası utanca belenmiş bedenlerinizin derisini bırakın DİRİ, DİRİ ...
CESETLİĞİNİZDE BİLE YÜZMEK, AKLIMIZDAN GEÇMEZ ….
Çünkü ….
BİZİM, SİZ OLMADIĞIMIZI KANITLAYAN, EN ÖNEMLİ KISTAS VE FARK ..
Siz İNSANLIK SUÇLUSU, İNSAN OLMAYAN ….
Niteliksiz yığınsal güruh ve kuburları  bile …..
O PİSLİĞİNİZ LE KİRLETMEYE HAKKI OLMAYAN ….
HİÇİN HİÇİ, EDERSİZ ucubelersiniz …!
Dahası,
BUNA ….
YANİ DERİNİZİ DİRİ, DİRİ YÜZMEYE İZİN VEREREK …. DÜZEYSİZLİKTE, SİZİNLE AŞIK ATMAYACAK KADAR ONURLU VE İNSANLIĞIYLA KIVANÇ DUYAN ….
Onurlu, aydınlanmacı, ömrünü ….
İnsanlığa, barışa, kardeşliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve özgür bireylikte barış içinde bir arada yaşamaya adayan ….
SAVAŞA KARŞI ÇIKAN, BARIŞSEVER  MASUM BİREYLERİZ ...
Sizler, KUBURA BİLE LAYIK OLMAYAN, niteliksiz ucube hilkat garibeleri ve emperyalizmin uşağı, maşaları …
Ömürlerini KULA KULLUKTA heba eden ….
NİTELİKSİZ, UCUBE HİLKAT GARİBELERİSİNİZ .....!
NİTELİKSİZ, UCUBE HİLKAT GARİBELERİSİNİZ .....!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ



Almanya



03 / 04 / 2020



Saat ; 20_00

2 Nisan 2020 Perşembe

KIRIK, DÖKÜK BİR ÖMÜR ÖYKÜSÜ…

Bunalımın en ağırını yaşadığı evin duvarları..
Üzerine , üzerine yıkılıyor..
Boğazına sarılan görünmez bir çift , onu nefessiz koyarak..
Onun canhıraş çaba ve haykırışlarına kulak tıkayarak…
Canına kast ediyordu..
Üvey evlatlığın ağır ve kişiliğini, tahammülünü bitiren zulmü..
Onu , adeta kaçmalara zorluyor,tutsak ediyordu..
Kurtuluşu firarda, çareyi ırak ellere,yerlere uçmakta arıyordu..
Günlerin kara basan lığın da,artık tak etti canına ..
Son vermek için çektiği bu zulme,acıya ..
Attı gecenin karanlığında kendini ..
Aç kurtların sofra kurduğu ..
Şeytani tuzakların kurulup,tehlikenin kol gezdiği sokaklara..
Firarının ilk gecesinde ..
Gecenin mavi atlasının…
Ayıplı karanlık ve karaltıları sarıp-sarmalamışlığında..
Yumarak gözlerini,sıkarak dişlerini uçtu yuvadan..
Merak edip, arayıp-sormamışlığında kimselerin,ardından
Kanadı kırık kuş azaplarının sancılarıyla..
Kartal saldırılarına açık ve savunmasızlık da..
Tam ‘’-Huh ‘’ deyip, kurtuluşuna inanıp sevinecekti ki..
Düştü evindeki günleri aratacak..
Onlara el-aman dedirtecek , azman canavarların tuzağına..
Girdiler daha on ikisine bile varamamış'lığında kanına ..!
Kıydılar, onun gonca ömrüne…
Yaşamın baharında,hüzün kasırgalarına tutulmuşlukla..
Boyalı basının, paçavra bulvar gazetelerinin arka sayfa haberlerinde.
Bir puntoluk, satırlık bir habere sığmış lığın da..
Koptu hayattan..
İğfal ve katledilmenin kanlı saldırısında..
Kaderdi adı,gülmeyen kaderliğin de..
Ardında kalan kırık-dökük çileli bir hayatın kurban ve mağdurluğuyla..
Yitik ömür öyküsünün karalara bürünmüş sahipliğinde ..
Hiç mi hiç sahip çıkanın,kol-kanat gereninin ..
Dertlerine derman,azaplarına çare olanın yokluğunda ..
Mutluluk nedir tadıp, tanıyamamanın hüsranların da …
Çileli hayatın kurbanlığın da, gömülüp gitti kara toprağa ..
Gömülüp gitti kara toprağa ..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Altınoluk/Edremit
10/02/2014
Saat;11_16

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...