GÜN GELİR, ERİRSİN SENDE..
OKUNMAZ ESAMENDE ....Buz dağlarının için, için erimişliğinde ..
Yüce dağ bağrındaki karın, suya dönüp, kendinden geçmişliğinde ..
Dünyanın ne Muhteşem Süleyman'a, ne'de Harun Reşit'e bile kalmamışlığında ..
Zaman ve hayat kasırgasının, sürüp-savurmuşluğunda ..
Gün gelir, sende erirsin ..!
Haşr-ı neşr-i tadarsın ölümlülüğünde ..
Bilesin ve kulağına küpe olsun ki ..
'' - Mağrurlanma Padişahım .......'' sözünü duyan ...
Nice hanlar, hakanlar, sultanlar ....
Senden de azgın, nice Faşist Diktatörler, kondu-göçtü, dünyadan ..!
Unutma, bu dünya ile mevki, makam, saltanat yar olmaz sana da, sonunda ..!
Erirsin sende, buzlarla, karlar gibi ...!
Ondandır sormam ve demem ..
Bu kibir, bu mağrurluk, bu kasıntın kime ?
Altı-üstü, iki kapılı bu handa, yolcusun sende, cehennemin esvelesine ..!
Azanı-sapanı da, sarar ölüm, öper teneşir,yutar toprak ..
Gün gelir, haklıyla-haksız yüzleşir ..
Adaletin çarkına, bugün çomak soksanda ..!
Gün gelir, cürmünde, hükmünde, ömründe hiçleşir ..
Bilesin ki ..
Marifet ne sultanlıkta,ne saltanatta,ne sarayda,ne şanda ..
Marifet insanlıktadır, insanlıkta ..!
Almamışsan nasibini, insanlıktan, ilimden,tevazudan ve haktan yana ..
Ne yapsan,nasıl böbürlensen ..
Ne denli haşmetlensen de boşa ..
Kulak verirsen toprağa..
Bilir öğrenirsin....
Altında, senden de muktedirler,haşmetliler yatmakta ..
Ağalar,beyler, paşalar üryanlıkta toprak olmuşlukta ..
Ölümün busesi konunca cana,son nefesin çıkınca candan-bedenden ..
Ne Uzunluğun kalır,ne'de Diktatörlüğün ..
Para etmez o, zaman ne varvaran ne de son pişmanlığın ..!
Çalıp-çırparak yaptınsa ve haramla çoğaltınsa serveti ..
Mazlumları kan ağlatarak, kubura düşürmüşsen, devleti - düzeni ..
Ayakları baş,başları ayak yaparak katletmeye öykünmüşsen bu yüce ülkeyi...!
Hadsizlikle yeltenmişsen önderi itibarsızlaştırmaya ..!
Cürmün kadar bile ,yer yakamamışlığınla..!
Bilmeyerek haddini
Talanlarda, israfla yok etmişsen, bu emsalsiz serveti ..!
Başkan olsan , şah olsan, şahbaz olsan ne yazar ?
Bilesin ki , gerçeği ve haddini....
Baki kalmaz, o makam sana ..!
Nasipse eğer, kefen sana, onunla gireceksin toprağa ..
Delice korkuyla kaçtığın ölüm, erince sana ..!
Ne buyurganlığın kalır, ne'de, hükümranlığın ..
Bu cennet vatanın, son onbeş yılını heba ettin ...
Harisliğinle, kinin ,nefretin ve egon uğruna ..
Bilesin ki gün olur, hesabı sorarlar sana ..!
Kalmaz hesap, hiç, öte yana ..
Öder de gidersin, diyeti burada ..!
Varvaran Reislik'te olsa, gerçeğinde, harami ve kalpazan olmuşluğunda ..
Ne yazık ve ne acı ki öykündüğün o, Osmalı padişahları gibi
Utancın kalır, ilelebet ardın sıra, bu topraklara sonunda ...
Uzunluğun, Reisliğin kapatmaz, haramiliğini ..
El-alem unutsada unutmaz çağlarla, tarih, UCUBE CİBİLLİYETSİZLİĞİNİ
İnkara kalkışsan da, aslını-neslini ...
Gün gelir, tarih yazar, hainliğini ...!
Unutmaz milyonlar, kul hakkı yiyenliğini ....!
Mazlumunda-zaliminde tatmışlığında, ölümü ....!
Gün gelir, erirsin sende karla-buzlar gibi .....
O günde, okunmaz esamende ...!
Sahte diplomanla işgal etsende mevkileri, makamları ..
Doldursanda cukkayla, cüzdanları ...
Kayırsanda, akraba-yı talukatını ...
Şimdi , senin kapında havlasada, itlerin ...
Gün gelir, okunmaz esamen bile ...
İşin- gücün, hurdayla-hile ..
Emin ol, seni kabul etmez, toprak bile ..
Yutmuşken, senden de madrabazlarını, harislerini ....!
Yutmuşken, senden de madrabazlarını, harislerini ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen / Almanya
27 / 04 / 2017
Saat ; 09_05
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder