16 Ağustos 2015 Pazar


YAŞIYORUZ İŞTE , YAŞAMAK BUYSA
Sen, içerde..
Ben, sensizliğin, sessizliğin sisi içinde ..
İçimin, içimi yemişliğin de, ev içinde .
. Bizi ayıran taş duvarlarla, demir kapı, kör pencere
Mapushane küfü, karanlık, yalnızlıkla içilen ağulu gece ...
Çekiyoruz, çekebildiğimizce ..
Çileyi, çile içinde ..!
Ömrümüzün, çilede dillenmişliğinde ..
Dillenir yüreklerimiz, çığlık çığlığa, sessizce ..!
Ayrılıkta,tutsaklıkta, hücre, hücre çoğalan yoksunluğun acısında ..!
Gün,zaman ve ömür tüketmelerde, hayatın hengamesinde ..
Kurşundan da ağır pençesinde, inleye,inleye ..
Ağır Romandan da beter, acı gerçekliğinde ..
İçin, için çürümelerde, ömürler tüketmecesine !
Yaşıyoruz işte, yaşamak buysa ...!
Yaşıyoruz işte, yaşamak buysa ...! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
16/08/2015
Saat,17_11

BİLSENİZ, NASIL DA YÜREK ACITIR !

Yalnızlığımda ve apansız peydahlanan, amansız korkularımda yutulmamak için ..

Oyunlar icat ederek ..


Kalabalıklar çoğaltır, çoğalırım ...


Kah, zil takar oynar, göbek atar ..


Kah, saksı, saksı çoğalışlarda ..


Renk,renk çiçeklere öyküler anlatırım ..


İçinde çocuk gülüşlerinin ..

Mutluluk simgesi, çingene pembelerinin çoğalıp ..


Renk, renk, koku, koku, öpüş, öpüş ellerime sarılarak..


Çiçek güzelliğinde, beni korkuların yutuşuna kaptırmamak için, pervane oluşlarıyla ..


Notalarla dağılır, ses, ses, saz, saz, şıkırtı, şıkırtı, korkularım ..!


Beni ürküten o amansız devle, bet suratlı garip kılıklı umacılar, çekilip gitsin diye ..


Ben çalar,ben oynarım..


Kah, kahkahalarım, hıçkırıklarımı yutar..

Kah, hıçkırıklarım, korkularım ve soluğum, kahkahalarda yiter..


Kah, kırık-dökük gülüşler peydahlanır, kanı çekilmiş yüzümde..


Böylesi hallerde, yapayalnızlık...


Bilseniz, nasılda yürek acıtır ...!


Bilseniz, nasılda yürek acıtır ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/ Edremit


16/08/2015


Saat ; 16_43



15 Ağustos 2015 Cumartesi


YİTİK DANSÇILAR YURDUDUR ..

Hayatın içinde ,tüm danslar özünde hayatla danstır ...
Susunca orkestra, bitince müzik ...
Hayattan kayıp giden olunca ömür ve beden ..
Hayat, kendine yeni bir dam yada kavalye bulmakta hiç ama hiç gecikmez.
Hayat daima dinç,dinamik ve arda kalıp,ayakta durandır .
Yorgun düşüp,dansa veda edenlerse,alemlerden alemlere göçüp gidenlerdir ..
Mezarlıklar,öteki alemin o, bilinmez ürkütücü atlası..
Yitik dansçılar yurdudur ...!
Yitik dansçılar yurdudur ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
15/08/2015
Saat:19_40

GEL DE ,GÖTÜR BENİ BERABERİNDE ...

Sensizliğin de bile , yıllara inat hala ama hala, tüm yollarımın sana çıkıyorluğunda ..

Benim için tüm mevsimlerin, iklimlerin sen olmuşluğun da ..


Pencere camlarımda, salım,salım hüzün akan perdelerim de..

Dahası, ağır hasarlı,sensizliklerde sancılar da boğulan yüreğimde bile ..


Ay ışığı güzelliğinde senin asılı kalmışlığından yayılan tebessüm ..


Hayatımın umut ışığı olmaya ve günlere-geceler,zamana inat,seni bende tutanlığında ..


Yaşama sevinci ve umut olarak durup,günü güne ....


Beni umuda, hayata bağlıyor.

Ihlamur kokulu gecelerde alıp gitmiştin başını .


Ondan olmalı hala nerede ıhlamur çiçeği görsem ..


Nerede, genzim ıhlamur kokusuyla dolsa.


Umuda çiçek açar ruhum,


Karşımda sen varmışcasına zevk ve coşku sarhoşluğunda dönmelere koyulur başım.!


Mevsimler ve iklimler derlenip-toparlandı,sen dolu gönül dağarcığıma çıkın oldu olalı ..


Yaz geceleri ve sıcağı süsler ömrümü.


Ayaz kış gecelerinde sen sarar-sarmalarsın beni


Ben bir umuda, birde sana ve sen dolu düşlere,özlemlere tutundum..


Dallara ,yapraklara tutunan kelebekler misali ..


Titrek ve ürkek danslarda , evhamlarımla dansa koyularak yaşamalardayım.


Çetele tutmaktan vazgeçtim..

Sanma ki bıktığımdan,yada dönüşünden umudu kestiğimden..


Hayır,tam aksine gün çoğaltırken..


Umutsuzluğu,karamsarlığı ve hayata küsmeleri değil..


Sevgiyi,umudu ve yaşama sevincini.


İçimde çoğalan o önlenemez sana kavuşma inancımı büyütüp,çoğaltarak hayata ve karanlığa karşı 


direnmek için.

Biliyor ve tüm benliğimle sarsılmaz inançla duyumsuyorum ki ..


Bir Cemre güzelliğinde, yine ve yeniden düşeceksin sen...


Gönül ve ömür coğrafyama ve iklimime ..


Hurafe ve batıl itikatlara pabuç bırakmaya bırakmamışlığımla ..


Döneceğine inançla ,her gün sessiz çığlıklarımla adını ve dönmeni istediğimi haykırıyorum, 


evrene,doğaya ve hayata.

Gönül,duygu ve ruh frekanslarımızın kesişip,


Gönül köprülerimizin hala ve güçlüce sapa-sağlam varlığını korumuşluğuna inançla.


Dilekler yolluyor,fısıltı, fısıltı şarkılarla,şiirlerle,temennilerle

Asıl önemlisi de,duyacağına yürekten inancımla rüzgarlara yoldaşlıkta ..


İnançlı istekler ve irade beyanları saçıyorum gece-gündüz demeden ..


Uzay denen bu koca mavi şemsiyenin altında,


Umuda sarılıp,inanca ve sevgiye sığınmışlığımla ..

Diyorum ki sevgi sevgi,kelam kelam,duygu duygu, dilek dilek semaya,aşka semahla


Sana seslenişlerim ve sessiz yürek çığlıklarımla ..,


Kapıldığım duygu ve isteri sağanaklarında..


Dön, yuvaya dönen kuşlar misali, zamanın apansızlığında


Kol kanatlıklarda dön gönlümün ve ömrümün semasında ..


Ve,tut beni ,der-dest ederek..


Çek, çıkart sensizliğin yalnızlığından ve yokluğunun karanlığından ..


Al ,sar-sarmala tüm haşmetin,özlemin ve biriktirdiğin ihtiras ve ateşle..


Gel de, götür beni beraberinde, senin dünyana ....!


Gel de, götür beni beraberinde, senin dünyana ....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


Altınoluk/Edremit


15/08/2015


Saat:19_00


YÜRÜ, AYDINLIK UFUKLARA...!
Yüreğinin sesinden gayrı,

Tüm çağrılara ve seslere kulak tıka ..


Yangın yerinin ortasında hallerinle .


Bakmadan ardına,yürü git..


Yüreğinin sesinin seni götürdüğü o yere.


Pişmanlıklar,eteklerinden dökülsün,kurumuş gazelliğinde ..


Varsın ezilsinler ayaklarının altında ..


Bas, geç seni senden çalan tüm karamsar ve kötümserliklerin ..


Seni senden çalan ,aykırılıklara dön sırtını ..


Gam yükünün kervancı başı olmaktan, kurtulmacasına ..


Uzanıp, adımladığın o yeni ufuklarda..


Avuçladıkların, mutluluk ve yürek sevinci,gönül huzuru olmacasına.


Çok zor değil ..


Böyle olmadığını da yaşayarak görüp öğreneceksin .


Yürek sesinle,iradeni kuşan,ruhunun özgürlük atına bin ...


Yeni coğrafya ve iklimlerde o karamsar ve kötümser senden ..


O eski ve seni için, için yeyip bitiren celladından,gardiyanından,azaplarından kurtulacaksın.


Unutma duvarı nem,insanı gam öldürür derler bilgeler ve eskiler


Yaşamın ve zamanın onları defalarca doğrulamışlığında ..


Haydi, ışıl, ışıl seni öpen tan yeri nuraniliğinde


Düş peşine yürek sesinin .


Ve çevirerek yüzünü,yönünü umuda, sevgiye ve aşka ..


Yürü, aydınlık yarınların muştucusu ..


Şu, güzelim albenili ufuklara...!


Şu, güzelim albenili, ufuklara..!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk / EDREMİT


15/08/2015


Saat:03_58

14 Ağustos 2015 Cuma


AŞKA, SANA , AŞKLA VURGUNLUĞUYLA ….

GÖNLÜM, UÇARI VE SAVAŞÇI BİR KELEBEKTİR !

Tadalı beri, aşk meyinin güzelliğini …

İksirinde esrik olup, kanat çırpmalara başlayalı …..


Ta larvalığından, bu güne ..


Aşka ve sevginin yüceliğine olan o, sarsılmaz inancı ..


Ve, engel tanımaz cesareti, gözünü budaktan esirgemezliğiyle …


Canını hiçe sayarak, gözünü karartıp ..


Cüssesine, endamına ….


Hatta, narin ve zayıflığına bile aldırmadan girdiği ….


Aşk uğruna onca cebelleşmelerde, çetin kavgalarda …


Verdiği amansız savaşlarda …

Kolunu, kanadını yitirse de bunca yıldır ..


O, hiç yitirmediği sarsılmaz inancı ve değme hasarlara pabuç bırakmayan ..


Cesur tavırlarıyla, geri durmak, yenilgiyi sineye çekmek nedir ..


Hiç mi hiç bilmez, oldum olası .


Her yenilgiden aldığı ders ve ilhamla …..,


İnançla koyulur, bir sonraki savaşa ….


Ondandır ki,


Kırılıp kopsa da kanatları, an gelip toz dumanlıkta yerlerde sürüklenip ..


Ağır yaralar alsa da, kah bedeni, kah umutları ve ruhu ..


Aşk denen bu savaşta ..


Değil, yenilgiyi kabullenip, sineye çekmek ..


Aksine, en ufak bir sarsıntıya daha meydan ve fırsat vermemişliğinde ..


Tutarlılık ve kararlılıkla…


Dahası, azim ve sarsılmaz inancıyla ..!


Gönlüm hala uçarı ve savaşçı bir kelebek ..


Pervaneliğinden ve cengaverliğinden bir nebze inanç ve güç yitirmemişliğinde …!


Gönlüm, hala uçarı ve savaşçı bir kelebektir …!


Aşka olan, tutkulu tutkunluğu ve tutukluluğuyla ..


Alamaz kendini, aşka kanat çırpmalardan ..


Karanlığın, korkuların ve olursuzlukların üstüne, üstüne uçup ..


Ödünsüzlüklerde o, pervasızca kanat çırpmaktan ..!


Hiç mi hiç korkmamıştır, bu güne değin ..


Ve, korkmazda asla,kendinden ve istediğinden eminlikle ..


Bakmadan haline, mecaline ..


Getirmeksizin aklına, ödeyeceği diyetlerin büyüklüğünü ..


Cürmü kadar yer yakacağını bilmenin olgunluğu, sükunu ve eminliğiyle ..


Değil gaziliklerden, kol-kanat kaybetmekten ..


Bu yolda ve aşk uğruna savaşlardan ve ölmekten korkmaz asla ve asla ..!


En delişmen, en pervasız haliyle uçar, yine ve bir daha, bir daha ..!


En cabbarlıklarıyla, kanat çırparak, aşka ..


Semah döner, tavaf eder, vecd’de kendinden geçer ..


Eremeden menzile ölse bile, bu yolda ..


Aşk uğruna savaşta, şahadet şerbetini içmekten mest olur ..


Açık gitmeyen gözlerin sahipliğinde, Abad olan haliyle ..


Ölümün, o meçhul, o gizli alemine, pürtelaşlıklarda ..


Kanat çırpar, içi, içine sığmayan en coşkulu haliyle ..


Pervane olur, döner ardı sıra aşkın ..


Aşkın ilhamıyla, döner ardın sıra, sana olan aşkla !


Aşka ve aşkla, sana vurgunluğuyla ..


Bilirim ki, gönlüme olan sarsılmaz inancımla …,

Gönlüm, hala uçarı ve savaşçı bir kelebektir ..


Aşka, sana, aşkla vurgunluğuyla ..!


Aşka, sana, aşkla vurgunluğuyla ..!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/ Edremit


14/08/2015


Saat; 12_52


BİR, BEN GARİBİN SIĞAMAMIŞLIĞINDA
İçimdeki dinmeyen fırtınayı, gözlerime inen yorgulukları .. Bezginlikler nakşolan bedenimin, üryanlığında.. Sürüp, savuruyorum ... Duyanımın,görenimin.. Hallerimi bilenimin olmamışlığında .. Karşıdaki röntgencinin dışında.. Varlığımdan bihaber, dünya dolusu marazalı insan eskisi ömürlerin .. Her gün yığın, yığın kederlere ve içki şişelerine Kör-kütük sarhoşluklara düşmüşlüğüyle.. Farkımda bile olamamışlıklarla günleri ıskalayarak , ömür eskittikleri bu kentte.. Yüreğimin,taşıp, dilimin söylemişliğinde Yakası ,bağrı açılmamış,küfürler savuruyorum.. İçimin, içime sığmamışlığında ...! Herkesin sığıp,sığındığı, tünek ve yurt tuttuğu bu aleme .. Ve, marazalıkların tıkış, tıkış yığıldığı, içine tükürdüğüm şu mavi bilyeye ... Şu, koca,yorgun dünyaya..., Ne yaptım, ne ettimse.., Bir, ben garibin sığamamışlığımda ...! Bir, ben garibin sığamamışlığımda ...! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Altınoluk / Edremit 14/08/2015 Saat ; 01_35

13 Ağustos 2015 Perşembe


SEN, SEN OL ...
Alemlerde, alemin saklı'lığında ..
Alemimde, alemler saklı,
Benim, alemlerde saklı'lığımda ..!
Kuş deyip geçme ona,
Kuşun, kuşluğun da da alemler saklı, kanatları altında ..!
Sende, konan, göçen'sin ...
Tıpkı kuşlar gibi, eninde -sonunda..
Üstelik kanatlarında yok ..
Bak sana, sen , sana ..
Dahası o yükselirken, arşa..
Sen baka kalırsın, altı-üstü bir kuş, dediğin o muammalı varlığın ardında ..!
Hayatın tılsımlı'lığında,
Sende hayatın bağrında, dönenip durusun bilinmezliğinde !
Kuş deyip küçümsediğin garipte dönenip durur, kanat çırparak,karada, havada ..
Yok bir birinizden üstünlüğünüz canlık'ta, hayatın bağrında, aslında !
Oda tadarak ölümü, sen gibi can verecek, o son solukta ..!
Ondandır ki,
Dön bak, bir kendi, kendine ..
Yüceliş'i yaşamak için, dön kendi içine ..
Kibir, kubur'dur daima ..
Sen, sen ol düşme kibirle, bencilliğin kuburuna ..!
Sen, sen ol düşme kibirle, bencilliğin kuburuna ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
13/08/2015
Saat ; 23_51

GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...