10 Mart 2024 Pazar

 

ÜŞÜMEYİ BİLE …..,
O gün, semah ede, ede düşüyordu arştan,arza karlar. ..
Ve, sen sessiz,sessiz ağlıyordun ..
Uğra gibi süzülüyordu göz yaşların,yanaklarından aşağı ..
Ve,ıslak,ıslak bakıyordun sema’ ya ..
Halini görünce,dayanamayan ,acıyan o çocuk yüreğim ve sızlayan ruhumla ..
Adeta, karlar gibi savruluyordum bende, kendi ruh atlasımda …
İçimde karlar yağmakta , karlarda ben uçuşup-dönmelerdeydim
Öyleliğimde üşümeyi bile unutmuştum …
Bu gün hala,yanıtsız soruların sağanağında sormadan edemiyorum kendi,kendime,yanıtsızlığını bile, bile...
Nedense çocuklar çekiyor, büyüklerin hata ve günahlarının ceremesini !
O anı yeniden sil baştan yaşadığım şu an,üşümeyi bile unutmuşluğumla..
Savruluyor, savruluyor ..
Savruluyorum …
Ruhumdaki kar yangınında ve kırlangıç fırtınasında !
Ruhumdaki kar yangınında ve kırlangıç fırtınasında !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
10/08/2018
Saat; 09_22

8 Mart 2024 Cuma

 


 

BEDENDEKİ DEĞİL, RUH DA Kİ SIZI DİNMİYORSA .......

O, ÖMÜR .....
VİRAN BAĞA, DÖNMÜŞTÜR ......
VİRAN BAĞA ..........!

Bedendeki değil, ruh da ki sızı dinmiyorsa,
su götürmez gerçekliğinde biline ki .....
O ömür, viran bağa dönmüştür .......
Viran bağ'ın akıbeti ve sonu, nasıl söküm ve helaklıksa, ruhu onarılamayanların akıbeti de, hayra alamet değildir ........!
An gelir o, çok istenen TENEŞİR dahi çözüm ve deva olmaz ......
Bu olsa, olsa << - ÖLÜ CAN'lık >> olarak betimlenen haldir .......
Böylesi '' - ÖLÜ CAN'lık '', ölüme yolculuktan da beter ve onulmaz haldir ........
Çünkü, sonu ölüm olan bu illetin, ruhsal felaketin, çareci Lokman Hekimi, em'i, ilacı ve şifası, hasılı.....
Çaresi yoktur , ÇARESİ ........!
Muhabbette, kelamda, yazıda zurnanın zır dediği ve işin sırrıyla, püf noktasının, ayrıntısının saklı olduğu yerdir ......
Gele, gele bu kaçınılmaz aşama ve noktaya gelinmesi ise, malumun ilanıyla, kaçınılmaz sondur ve yüzleşilmesi gereken yadsınamaz gerçektir, GERÇEK ........!
Bu'da ......,
'' - ÖLÜSÜ OLAN, BİR GÜN AĞLAR, DİVANESİ, DELİSİ, GÖNLÜNDE YASLA, GAMI, RUHUNDA YARASI OLAN, HER GÜN AĞLAR .....
BEDENİ ÖLÜM, BİRDİR YAŞANIR, BİTER, RUHSAL ÖLÜM, DERTLER ANILIP, YARA DEŞİLDİKÇE, YARANIN KABUK BAĞLAMAMIŞ 'LIĞIN DA, SIKÇA YİNELENİP, TAZELENDİKÇE, AÇ-KAPA HALLERİN HER BİRİSİNDE, YİNELENEREK SAYISIZ KEZ YAŞANIR ....! '' Gerçeğinin ......
Hayatça ve zamanca ayan-beyan doğrulanmış'lığında, insan ömrünün her dem yumuşak karnı ve onulmaz yarası, dinmez acısı ve dert kaynağıdır, DERT KAYNAĞI ......!
İşte, tam da bu noktada cereyan edip, yaşanır acının ve gamın anaforlarında yutulup, boğulmalar ......
Ondandır, sessiz kalabalıklar ordusunun indinde, değer, anlam ve karşılık bulmuşluğunda insanlara ve insanlığa mal olup ....
<< - Bedendeki değil, ruh da ki sızı dinmiyorsa, o ömür, viran bağa, dönmüştür .......>> Denmesi .....
Unutmamalı ki, gerçekliğinde, en çok acının karşılığı vardır, acının ........!
Acının, gelip de, geçerken, delip geçmişliğin de ............
Ondandır yineliyorum, milyonlarca sessiz dile ses, gerçeğin haykırılmasına aracı olmacasına ....
BEDENDEKİ DEĞİL, RUH DA Kİ SIZI DİNMİYORSA .......
O, ÖMÜR .....
VİRAN BAĞA, DÖNMÜŞTÜR ......
VİRAN BAĞA .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

30 / 08 / 2022 - Salı

Saat ; 10_10

 











GELECEKLERİNİ ARIYOR .......!


Zamanın bağrında, hayatın hay-huyunda, yitirenlerle, yitiklerin çoğalmış'lığın da ........
İnsanın ve insanlığın BUNALIM VE CİNNET ÇAĞININ BATAKLIĞINDA DÖNENİP DURARAK .....
Adeta, eski yada mevcut kendinden kurtulup, yeni kendini bulma adlı curcuna'lar deviniminde .........!
Daha çok, YİTİKLERİ ve KAYIP KITA'lıkları oynamamak ve aslına rücu adına ......
'' - Sahipsiz Yüz '' ile '' - Yitik Ruhlar da '', Kendilerince ve aidiyet üsluplarıyla, usullerince, sahiplerinden de önce .....''
Kendileriyle, özlerini, dahası ......
Geleceklerini arıyor .......
GELECEKLERİNİ ARIYOR .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

23 / 08 / 2022 - Salı

Saat ; 10_10

 

SİL BAŞTAN .........,
Olanak olsa da birileri çıkıp sorabilse ...
En çok istediğin nedir, diye ?
Kısa, net ve özdür yanıtım ...
Sil baştan yaşayabilsem bu günkü deneyim, birikim ve olgunluğumla dünü ...
Geçmişin güzellikleriyle bezenen güzel bir ömrü isterdim, diye ...
Olanak olmayınca buna ..
Utku, tutku ve kör pişmanlıklarla, keşkelerin sarmalında ...
Gömüyorum sineme ,yaşamımın en güzel,içtenlikli, yalın ..
Bir o kadar da masumane dileğini ...
Ne güzel olurdu, yaşanabilseydi, ömür..
Sil baştan ....!
Sil baştan ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Immenstaad / Almanya
18 / 10 / 2017
Saat ; 20_31

 

YENİ ......,

Salkım- saçak yağan yağmur, kenti ıslattığı gibi ...
Tepeden tırnağa benide, ıslatıyor ....
Saçlarım sırıl sıklam, ağzımdan, burnumdan içime süzülüyor ...
Tıpkı, asfalt gibi, ıslak yüzüm ...
Sessiz, şaşkın ve çaresizim ..
Sanki ...
Elinden oyuncakları, yüreğinden sevinçleri çalınmış, biçare çocuklar gibi .
Böylesi hüzünlere, mahsunluklara aşinalıkla ..
Bakıyorum, elem dolu gözlerle, etrafa ...
Ha ağladı, ha ağlayacak hallerle ..
Kirpik uçlarıma tüneyen, yaşlar ..
Adeta, her an akmaya hazır kıta...
Yanağıma konan o, ilk öpücükten bu yana, çalındı mutluluklar, benden ..
O öpücükte, sisler arasında yiten, bir hatıra, şimdi ..
Hani, öykülerde kalan, mutlu günlere dair, ilk ve son kırıntılığıyla ..
Yüreğimi hep acıtan ..
Buna karşılık ...
Yine ve inadına da, bana dünün tebessüm kırıntılarını anlatanlığıyla ...
İçimi ısıtan o, ilk öpücük ..
Hala, ömrümün bir yerindedir, tüm sıcaklığıyla ..
Farkındasızlıklarda, saça-başa takılı kalan yapraklar, çiçekler ya da otlar gibi ..
İğreti ve ha düştü, ha düşecek hallerde, aitsizliklerde, sırıtışlarla duran ...
O günden, bu güne, talanlarda çalınan güzelliklerle ..
Virane yurtlarla, bozulmuş bağlara dönmüş, hallerdeyim ..
Her yanım delik-deşik, ruhum iğdişliklerde, tarumar ...
Kazındı ruhuma acılar, çalındı ömrümden huzur ve ışıklar ..
Karardı kaldı, dünyam ..!
Kimseciklerin elimden tutmamışlığı ve sevgiyle sarıp-sarmalamamışlığıyla...
Hasretler büyütmüşlüğümde, sevilmelere ve mutluluklara ..
Kah, dinde, şükürde,boyun eğişlerde, kah şişede, meyhanede ..
Kah lanet ve isyanlarda aradım ben, beni ..
Camii ile-kilise arasında kalmış, beynamazlar misali ....!
Arasattalıklarda tükendi, ömrüm ...
Eskiden arınamamışlığımda, yeni beni ve huzuru bulamamışlığımda ..
Dalgalarda çalkalanan, dubalar gibiyim ..
İçim-dışım safra, ruhum hüzün, gönlüm mutsuzluklar otağı ..
Eski ben neydi ki, yeni ben ne olayım ?
Demekten kendimi alamamışlığımda ..
Yaşıyorum işte, sancılar arasında ..
Yaşamak denirse, buna ....
Sevinçte, hüzünlerin ...
Yenimde, eskilerin cirit atmışlığında ...
Eski, ne kadar yeni olabilirse ..
Yeniyim, yeni, işte o kadar, bende ..
Yeniyim, yeni eskiliğimde ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

28 / 02 / 2017

Saat ; 11_17

 

ESAMEMİN OKUNMAMIŞLIĞINDA ..!

Ne akıllılığımın, ne'de divaneliğimin belliliğinde ...
Ömrümün, çilede tükenip, özümün göynümüşlüğünde ..
Yüreğimin, yangın yerine .....
Gönlümün, delik-deşikliklerde, kevgire dönmüşlüğünde ...
Tarla farelerini kıskandırmacasına, yıllarımın ..
Virane ve izbelerin karanlığında ..
Erkek egemenliğinin, despotluk ve hoyratlığında ..
Sürünmelerde, ömür eskitmelerde, geçmişliğinde ...
Hayat, en azman hali ve zebanice dayatmalarıyla ...
Soktu, kılıktan, kılığa ...!
Döktü, kalıptan, kalıba ..
Koydu, halden, hale ....
Boyadı, renkten, renge ....
Dönenip durmuşluğumla, hayat denen, bu devri alemde ...
Çıktı, içim, dışıma ...!
Az güldüm, çok ağladım ..
Yüzüme gülüp,ardımdan kuyular kazanları, yanılıp, dost sandım ..
Kor, kor ateşlerde, hep ben yandım ..!
Sarhoş masalarına, meze ...
Silinip-atılan kirli peçete oldum ...
Sürüldüm, kumar masalarına, pey diye ...
Geçildi umutlarımın ırzına, baka, baka gözlerime ..
Dost görünen, düşmanların elinde, kirman olup, döndüm durdum ...!
Elden, ele gezen cezveliğimle,
Dolaştım durdum, közden, köze, ömürden, ömüre ...!
Kör atın, kazığa bağlanıp ...
Dolap beygirliğinde, ömür tüketişi misali ...
Ömür tüketip, gün eskittim ..
Beyhudeliklerle, pişmanlıkların çarkında !
Mutsuzluğumun üzerine, mutlulukların bina edilmeye kalkışılmışlığında ...
Ne acı ve hazindir ki..
'' -Kadının kurdunun, yine kadın olmuşluğun da ...! ''
Kahkaların kaynağı oldum, güldü el alem ..
Ağladım, kendimi bildim bileli, göz yaşı sellerinde boğularak ...
Kah, sürülüp- savrularak ..
Kah, dövülüp- sövülüp ..
İnsan yerine, koyulmayarak ..!
Bedenimin ve ruhumun, derinden, derine yaralanışına, aldırılmayarak ..!
Yetmemişcesine, olan-biten ve başıma gelenler ....
Birilerinin, kaderimi tayin, hakkıma, el koymuşluğunda ....
Dolaşıp durdum, kaldırım serçeliklerinde ..
Etimin-bedenimin, haraç-mezat satılıp ..
Çirkin pazarlıklarda, hayatımın, ihtiraslara kurban edilip ..
Kadınlığımın, zevklere, peşkeş çekilmişliğinde ...!
Kaldırım serçeliğinde, kırıldı-kolum kanadım ..
Lime-lime edilerek ruhum, yerle yeksan oldu, ömrüm ..
Gecelerim, azapla, gündüzlerim, göz yaşlarıyla bezendi ...
Umutlarım, düşlerim çalınırken, lallıklarda, ömür tüketişler reva görüldü ..
Adımın, esamemin okunmadığı ...
Horluklarda ömür tüketen, roller biçildi bana ..!
Sanki, bunca olan-biten, azmış gibi ...
Hakkımdaki, infaz hükümleriyle ...
Katlime ferman çıkarılmalarda, ölümü içtim, ölümü ...!
Gonca ömürlerimde, hoyratça talanlarda, insafsızca katliamlarda ...
Gözü karartmalarda, kıyıldı hayatıma, kıyıldı bana ...
Kadının, adının olmamışlığında ..!
Esamemin, okunmamışlığında ...!
Esamemin, okunmamışlığında ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

01 / 03 / 2017

Saat;12_16

Not :Günde 5 cinayet
Türkiye’de 2016’da 1.948 kişi cinayete kurban gitti. Polisin kontrol ettiği bölgelerdeki cinayetlerin yüzde 93’ü ile jandarma bölgesindekilerin yüzde 92’si aydınlatıldı.
27 Şubat 2017 09:55

Bu rakamlar basına yansıyanlar..
Bir de basına yansımayanları düşünün.
İç acıtıp, katlanılmayacak,sineye çekilmeyecek, kadar çok.Ne yazık ki..!

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...