30 Ocak 2015 Cuma


YAĞMUR'A SESLENİŞ


Yağ ,yağmur yağ,
Sevgi, sevgi, bereket, bereket ,
Gülücüklerle üstüme ..
En muhalif gülüşümle ,
Güleyim diye evrene...
Yağ yağmur yağ,
Elif, elif ....
Üstüme ,üstüme..

M.SEZGÖR YASSIBAŞ

ALTINOLUK
30/01/2015
06_30
 —


                                                                                                                                                                                    

26 Ocak 2015 Pazartesi

KAR YAĞAR...,
Kar yağar,dikenler üzerine..
Islak ıslak olmuşluğun da billur kristaller gibi..
Işır,diken uçlarında..
Tıpkı ,kirpik uçlarımda tüneyen göz yaşlarım gibi..
Varlığı nelere,nelere delalet eder ..
Kimse bilmez,üstün körlükle bakıp...
Pür dikkat,düşünmeyince üzerine..
Varsayımlar üretir,çoğuları..
Anlamlar yüklerler,çoğu kez boş yere..
Ya da,yanılgılar demetliğinde kanaatleri-
nin..
Uzun uzadıya söz yığarlar,söz..
Göz yaşlarım üzerine,bencilce..!
Bir ben,bir göz yaşları..
Birde,nurani ışıltılar da ki..
Kristale kesmiş,damlacıklar bilir işin özünü..
Sararken,dikenleri ..
Mermerleri kıskandıracak sertlik ve renk kırılmalarıyla,
Düşerler gecenin içine,yaldız güzellikler-
le..
Işıl ışıl yansımalar halinde..!
Karın,buzun,onları kül yangınları misali sarmışlığında..
Gıpta ederek bakar semadan onlara..
Bilinmezliğin koynunda..
Gecenin atlasına serpiştirilmişlikleriyle..
Göz süzümü güzelliklerde..
Düşmeden,tepeden bakma görgüsüz
lüğüne,
Sarı sarı güzellikleriyle,yıldızlar küme küme..
Oysa,çoğu insan gözünün..
Kah küçümser,kah acımalı,kah alaysı bakışlarıyla..
Beni ve göz yaşlarımı süzüşleriyle buza keser yüreğim..
Sızım,sızım sızlayarak..
Acır,için için..
Maruz kaldığı bu hoyratlıkların ezinciyle
Kar yağar geceye,gündüze,
Zamanlara,
Zamanın koynunda,doğaya..
Kar yağar,yüreğime,ruhuma..
Bedenimi,gönlümü ayazlara kesmecesine
Suda yüzen,çiçek gözleri,içer hüznümü..
Yoldaşlığında diken üzerindeki kristal küreciklerle,
Kirpik uçlarıma ilişen göz yaşı damlalarımla..
Yaşarız,biz koyun koyuna..
Hayatın koynunda..
Kah elemle,kah sevinçle süzülüp...
Sessizce akıveren,gözyaşlarımızla..
Düştüğümüz sarı-sıcak alevlerin ...
Har'ında yanıp,pişip..
Nara kesip,küle dönmüşlüğümüzle..
Benliğimizi esir almışlığın da..
Bir yanımızın ayaza,bir yanımızın acıya..
Öte yarımızın,buruk sevinçlere..
An gelip ...
Coşku,coşku,çocuksu neşeye...
Akpacık gülüşmelere durmuşluğunda..!
Hayatın muammasında,eskiyen..
Ömür denen,hengamede..
Çiğlerin arı duruluklarla...
Toprağa yuvarlanıp..
Toprağın,onu yutuşuyla..
Hiçlikte,çokluğu tatmışlığıyla..
Ömrümüzün,hayatı arşınlamaktan bitap düşmüşlüğün de..
Kah acılar,kah sevinçler çoğaltarak..
Tüketirken,zamanı..
Gün gelip,çanların yokluğumuza çalmış' lığın da..!
Bizlerde tadarız,su kürecikleri misali..
Toprakta,un-ufak olarak..
Yeniden,yeniden çoğalmanın hissini..
O gün geldiğinde..
Fark edememiş olsak ta,biz bunları..!
Kar yağar,kar..
Dikenlere,evrene,yüreğime ...
Kar yağar kar..
Su damlalığını tadacak,şu fani ömrüme..
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
21/10/2013
Saat;16_01
BİR SEN…BİR BEN..,BİRDE MAVİ OLSUN …,



Mavi düşselliklere kapattım gözlerimi ..
Varlığın, mutluluk pınarım..
Nefesin, beni benden çalan ılık yel ... 
Kaplıyor taşarak ruhumdan..
En mahrem yerlerime dek ..
Tepeden, tırnağa ..
Tüm tenimi, bedenimi …
Sana kesiliyorum, sana …
Ben yittikçe bende, sen işgal ediyorsun..
Sana vurgun bu ömrü ..
Göz bebeklerime dolan siluetin ..
Göz kamaştıran, paha biçilmez incileri bile kıskandırıcı ..
Mukayese kabul etmezliğinde ..!
İhtişamın karşısın da …
Onlar, sönük kalıyor ….
Senin ….,
Derinliklerine dek,
Hücre, hücre davetkarlık ve albeni sinen ..
Nura kesen yüzünün, güzelliği karşısında..
Bırak uyandırma, dağınık kalsın..
Düşlerim, saçlarım, yatağım !
Melankoli ülkesinin, ılgıt, ılgıt güzelliğinde..
Senli gel- gitlerimde , sende kalayım, sende !
Bir sen..bir ben..birde, mavi olsun .
Ruhumda, sen dolu maviler uçuşsun !
Bir sen..bir ben..birde, mavi olsun .
Ruhumda, sen dolu, maviler uçuşsun !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
20/01/2015
Saat;21_55
 
KEMANDA SES OLUP ..,
Duyguların tınısı ..
Ruhların fırtınası ..
Dağılır ortalığa ..
Bir kemanın tellerinden ..
Dillenir, yürek ..
Nağmeler saçarak, rengarenk ..!
Gönül, hicranını kusar ..
Tel, tel dökülür efkarı ..
Bir hüzün sarar, etrafı ..
Çiganlar çınlar, nota, nota ..
Zamanın koynunda ...
Yaralarını sarar, bir genç kız yüreği..
Uçuşan rüzgarlar, öperken..
Asi yüreği misali savrulan, dalga, dalga saçlarını ..!
Keman, isyana boğulur ve aşka gelir ..
Kopan tellerini savurur, havanın boşluğunda ...
İsyanla uçuşan, genç kız saçı misali ..
Teller, duygular, zaman ve tınılar ..
Sarmal olur, geçerler iç içe ..!
Aşk olup süzülerek, yürekten, kemana ...!
Kemanda, ses olup ….
Nota, nota çoğalarak ..
Karışır ,
Çağlayarak, akıp giden zaman ırmağına .. !
Çağlayarak, akıp giden zaman ırmağına ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
20/01/2015
Saat;22_55
NE ÇOK, KELAMLAR FISILDAR ...,


Ne çok, kelamlar fısıldar ...
Sükunda, sessizliğin sesiyle, bir fotoğraf ve bir dingin gönül ..
Aşkla dolu bir yürek ..
An gelir, sessiz çığlıklarında boğar ..
Kalabalıkların, gürültü kirliliği yaratan …
Ses ve söz çöplüğünün kaosunu ..!
Bilir ’ misiniz ?
En çok ….,
Kalabalıklar büyütür, aslında ….
Sevgisizlik ve riya’ da ...
Öldürücü zehirli sarmaşıklar misali, arsızca boy atan ..
Yerden biten mantarlar misali,
Büyüyüp, çoğalmışlığında, hüzünler çoğaltan !
Korkutucu ve boğucu ..
İnsanı, hayatı,
Güzelliği yutup, boğup öldüren yalnızlıkları ...!
Güzelliği yutup, boğup öldüren yalnızlıkları …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
22 / 01 / 2015-01-22
Saat ; 22_37

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...