17 Mayıs 2024 Cuma






AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ....,

Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ...
Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla ..
Olmadı, çok sevdiğim ama sayenizde, çocukluğumu,saflığımı ..
Umutlarımı, geleceğimi ve oyunlarımı çalışınızla ..
Beni acılara, azaplara, hasılı ölümlere itmişliğinizle ...
İlelebet hep yarım kalan ve sürdüremeyeceğim, hiç mi hiç doyamadığım ..
Seksek oyunumu bile, bana çok görüp, horluklarda ...
Haramiliklerinizle, zulüm ve katliamlarınızla çalıp, çırparak ....
Bir oyunu bile bana ve bizlere çok görüp, oynatmadığınız oyunlarım değildi ...
Zebaniliklerinizle, gasplarınızda yitirdiğim ..
Sevgimi,inançlarımı,sevilmelerin içimde yarattığı baharları,çiçek güzelliğindeki sevinçlerimi talan edip,
Mini minnacık yaşta, sürüp-savurarak ateşlere atmışlığınızda ....
İç ettiğiniz ömrümle, dünyayı dar, ömrü zehir,hayatı kabus yapmışlığınızla.
Kimimizin, ırzına geçip öldürerek ..
Kimimizi şekerle kandırıp, bayram şekeri toplama sevincimizi komşuluğunuza inat zehredip, hayatımızı karartarak ..
Kimimizi şeker bile yiyememişliğimizde savaşlarda, bombalarda,katliamlarda bebe ve çocuk yaşta öldürerek ..
Kimimizi, magandalığınızda kurşunlayarak ..
Kimimizi hırs ve öfkenizle boğup, öldürerek ..
Pek çoğumuzu,vatansızlığa itip, mülteciliklerde denizlerde boğdurup-öldürerek ..
Kimimizi tır arkalarında, insan kaçakçılığında telef ederek mahvettiniz, mahv.
Çoğumuzu okul yollarında yada oyunlarda kaçırıp kah tecavüzle,kah dilendirerek, kah satarak ..
Nicelerimizi organ mafyalığınızla telef edip, hastane çöp bidonlarında biten ömürlere, tutsak ederek ..
Dahası trafik canavarlığında, sevinçlerimizi bir yana, ölü bedenlerimizi bir yana savurarak, kazalarda, ezip-biçip katlederek ...
Mahvı perişanlıklar da oyun çağımıza,çocukluğumuza ve oyunlarımıza, doyamamışlıklarda ..
Hatta, gözü açık gitmenin ne olduğunu, ölümün, ne menem bir hal olduğunu, bilip,idrak edemediğimiz...
Taptaze ömürlerimiz de, kopararak dünyadan, kararttınız hayatlarımızı ..
Daha hangi birini, ne rezillik ve utancınızı ..
Hangi, hunharlıklarınızı,sadist canavarlıklarınızı sayayım ?
Topla-çıkar-çarp- böl..
Neticede her yol, bizim körpe ölümlerde kopup gitmemize, çıkmakta ..
Boyunuz devrilsin desem, çare değil bilirim ..!
Sözüm ona sizler atasınız, büyüksünüz ve hatta torun-torba sahibi yetkin ve yetişkinlersiniz ..
Ben, kötüyü talep ederek evlatlarınızı ...
Öksüzlüğün,yetimliğin,yalnızlığın, aczin ve zorbalığın üzüntüleri ve korkuyla boğuşmalarını, talep etmem-edemem ..
Bu nokta da, bile ..
Siz, sözde ergin-yetişkinlerden daha hassas,düşünceli, vicdan ve merhametli halimle ..
Özcesi, sizde olmayan insanlığımla ..
İnsanlığımdan edip öldürmüşlüğünüzde bile, sizden daha insanım,daha insan ..
Çirkini,kötüyü ve azabı talep etmeyecek kadar hassasım üstelik..
Şimdi gelin-görün mezarlarımız bile, sadece boyumuz kadar ufacık,tefecik...
Hayata sığdıramadığınız ve hayatı çok gördüğünüz bedenlerimizi, bebeliğimizi, çocukluğumuzu ......
Bu, daracık mezarlara, toprağın derin karanlığına sığıştırıp, hapsetmecesine katlederek ..
Bahar çağlarımızda, hayatlarımızı çaldınız, siz katiller güruhu ..!!!!!!
Size ne diyem,ne söyliyem ?
İnsanlığım da kemliği ve hoyratlığı, içime sindirememişliğimde ... Kendime yakıştıramayıp, konduramamışlığımda ..
Uzatsam diyecek laf,dökecek ayıbınız ve edecek ağıdım çok, çok olmaya da..
Olgunluk,ariflik,insanlık bende kalsın..
Diyeceğim o 'ki..
'' - Ölü kelebekliğimde, zamansız mühlenen dudaklarımı... Suskunluğa mahkum etmişliğinizde...
Kendime yakışanı yapıp , susacağım ..
Gelin, görün beni ..
Oyunu ve sevinçleri kursağında kalmışlığında ..
Irzıma geçip,öldürerek mahvettiğiniz, beni,duyun ..
Bakalım, nadim olacak kadar ,haysiyet sahibi misiniz ?
Sözlerimde görün,tartın kendinizi ...
Beş para etmemişliğinizde ki, acınası hallerinizi..''
Yaşıtım diğer ölü canlar adına, döktüm içimi..
Şunun,şurasın da..
Arif olana-anlayana ..
Diyeceğim son kelamla ,bilesiniz ki....
Aldığınız,katlettiğiniz canlarımız ve tattırdığınız ölüm...
Yaşattığınız zulümlerin...
Cümlesinin ayıbı ve utancı sizindir ..
Alnınızın kiri, boynunuzun yaftası, insan düşmanlığınızın, belgesi olsun ..
Asılı kalır, bilesiniz ki bu yafta ve silinmez, bu kir ..!
Siz kurtulmak istedikçe, yutar sizi ayıplarınız...
Canilikleriniz ve insan suretli, canavar fıtratlığınızdaki hilkat garibeliğinizle..
İnkarlara ve riyalara yeltenseniz de, nafile ..!
AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ....!
Sizindir ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
10 / 10 / 2017
Saat; 11_45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YERİN .........., Bozuksa mayan, çürükse özün, fukaraysan onurdan-haysiyetten yana .... İlkesizlik ve omurgasızlıktan yana, kimse eline su...