25 Ocak 2017 Çarşamba

GÖNÜL VE ÖMÜR BAĞINDA ...!

Keşkelerde,pişmanlıklarda,hüsranlarda ...
Sık, sık ve bir daha, bir daha ..
Devrilmeden üstüne, üstüne ...
Öykünmeden iki geri, bir ileri yürümelere ...
Soyunmadan, şeytanlığa ...
İtibar etmeden, şana, şöhrete, göstermelik devinimlere ...
Teslim olmadan, yalana-dolana, ihanete !
Aldırmadan,ele -aleme,sağa-sola ...
Önün-ardın sıra, edilen laflara ..
Mutluluğunuza çomak sokmak ve yılanlık,çayanlıkta , ağular dökmek isteyene
En anlamlı, güzel ve insani yanıtı ..
Saygıyla beslenip, yüceltilerek, çiçeğe duran ..
Aşkın, hanımeli güzelliğini ve albenisini var ederek ..
Gönülden, gönüle uzanan o, tılsımlı yoldan yürüyerek ..
Aşk ile aşka semah durup,
İnançla ve tüm kalbinle, sevdiğinin kalbine paydaşlıktır ...!
Ondandır, davetim, sana ...
Tüm kem sözlere, kulak tıkayıp ...
Göz kapatarak, aldırmadan engellere ..
Aşkla yürümektir, hayatın üstüne, üstüne ..
Zira,hayat ve evren var olmuştur, aşkla ..
Bina edebiliyorsan aşkla, aşkı....
Senden, mutlusu olmaz bu dünyada ....
Aşk; yüreklerde yanan, ömre ışık saçan, kandildir ..
Söndürüp, körlemekte, yakıp ışıl, ışıl etmekte...
İnsana has ve insana dairdir.
Hayata, aşka ve insana dair güzel olan ..
Güzeli yaşamaya emek verip, göz nuru, alın teri dökenliğinle ..
Koyulmuş ve katılmışsan, aşk kervanına ..
Semanın kandilleri, kainatın canlıları ...
Çölleri vatan tutan, sevda gönüllüleri...
Aşkın yiğit neferleri, yoldaştır, sana ..
Yanlış üstüne, hayat ve mutluluk bina olmaz ..
Olsa da, iflah olup, mamur olmaz ...
İçindekine, mutluluk sunmaz ...
Unutmamalı ki, kem söz sahibine aittir, diyerek, yürüyorsan ...
Gönülleri ve insan yürekleri, sevgide tavaf et, tevzuyla, sadakatte ...
Bırak, sen doğruluklarda dik dur, diren ..
Dönen, dönse de, sen dönme, yolundan ..
Gönlünle, arana kimseleri sokmadan et muhabbetini, aşk ile ...
Göreceksin ki, zaman içinde ..
Bulur layıkını sana ve insanlığa, nifakla, aşka kötülük eden ....
Yolunda sebatla,yürürsen aşk ile aşk yolunda ..
Vecd ve meşkde mutluluk bahşeder, aşk sana ...
Vefa da, ne denli sadık ...
Cefada, nasıl duruysan,
Safa da da, ışıl, ışıl parıldasın gönlün ...
Yürürken, cem et güzelliği, dererek gönülleri, ömürleri, yürekleri ...
Ulviliğin ilk adımı,erdemliliğin ilk eşiği ..
Hoş görüde bağışlamaktır ,ayırt etmeden, insanı ...
Tevazunun pusulan, sağ duyunun, rehberin olmuşluğunda ...
Yürü, bakmadan ardına, sarılmadan keşkelerle, pişmanlığa ...
Aşk ile koyul , aşk ile , aşk için yorul ve durul, hayat yolunda ..
Gör ki, o zaman ...
Aşk, rengarenk çiçekler olup açacaktır, gönül ve ömür bağında ..
Gönül ve ömür bağında ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen/Almanya

24 / 01 / 2017

Saat ;15_00

RÜZGARLAR ANLATIYOR AŞKIMI, SANA !

Aşkın mavi alevleri tutuşturdu ..
Ömrüm, bedenim, ruhum uğruna, aşk için...
Yangınlarda kül oldu ..
Hep görünmez bir el, uzandı dudaklarıma ..
Sözcükleri, dilimde koymacasına ..
Mühürlenmişliğinde, dudaklarımın ...
Söyleyemiyorum istediğimi, hatta, ihtirasla dilime düşenleri ...
Tarifsiz bir güç ve daha çokta ..
Sana karşı, yıllara uzanan derinden, derine, aşkla tutukluluğum ..
Söyletmiyor bana, içimden geçenleri ....
Hani derler ya, '' - Söz biter, izi kalır gönüllerde ..'' , diye ..
Öylesi haller ve vurgunluklarda ...
Adeta lal olmuşluğumla düğümleniyor, sözler boğazımda ..
Adı, aşk yada her neyse ..
Mani oluyor, bana ..
İçimde çoğalan bir ses, dillenerek, fısıldıyor sükunla, bana ..
'' -Suskunluklar da, en güzel ifadesidir, aşkın , zamanla . '' .....
Söz gümüşse, sükutun altın'lığında ..
Sessizliğin ve kelamsızlığın diliyle ..
Yani, suskunluğun diliyle, dillendir .....
Yaşa ve yaşat aşkı, ona ..! ''
Boynumun kıldan inceliğinde, sükuta gömülerek ..
Boyun eğiyorum, yüreğimin ve aşkın sesine ..
Onun içindir ki ..
O, gün- bu gündür ...
Rüzgarlar anlatıyor, aşkımı, sana ...!
O, gün- bu gündür ...
Rüzgarlar anlatıyor, aşkımı, sana ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

24/ 01 / 2017

Saat;12_52

BİTMEZ TERANE

El karışmış, elin işine ..
İnsanın, çok bilmişliğinde
Kim kaçmış, kimin içine ?
Kim saklanmış, kendine ?
Cinle ile şeytan el, ele verse, bile ..
Çıkamamışlığıyla, işin içinden ..
Çekmişler ellerini, eteklerini, insan denen, garabetten ....!
Kalmışken, kendiyle baş, başa ..
Şimşir taraklar vurulmuşken, kel başa ...
Neler gelmiş, neler insanın başına ..
İnsanın, insana riyada, kuyular kazmışlığıyla ....
Kazdığı kuyuya, çokça kendi düşmüşlüğüyle ...!
İnsanın, kendiyle ve insanla, bitmeyen kavgasında ...
Bu kör dövüşte, kazananın olmamışlığında ..
Kaybedenin hep insan ve daima, insanlık olmuşluğun da ...
İnsanın,köküne, kibrit suyu dökmüşlüğünde..
Bindikleri alamet le, giderken, kıyamete ...
Yananın da, yakanın da ..
Ölenin de, öldürenin de, insanlığında ...
Sürer, hengame, yendikçe, yenir herze ...
Kaçtıkça, kaçar, endaze ..
Çene suyu, çorbalarda ...
Bitmez terane ..!
Bitmez terane ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

23/01/2017

Saat:07_55

SÖZÜN BİTTİĞİ YER, BURA ....

'' - ANI, ANDA YAŞA ....! ''

İş, işten geçmemişliğinde ...
Çekiştiriyorsa içindeki çocuk, hala eteğini ...
Yüreğinin sesini dinlemen için, içtenlik ve duyarlılıkla uyarıyordur, seni ..
Kirletmemişliğiyle, masumiyetin sesini ...!
Olanağın, zamanın ve fırsatın varken ..
Hata yapmaman ve ilelebet pişmanlık duymaman adına ...
Üstelik, son pişmanlığın faydasızlığında ..
Keşkeler de ve pişmanlıklar da dönenip durmaman için, seni ..
Bazı hal ve durumlarda, gözünü öfke, aklını duman ....
Ruhunu ve duyarlılıklarını, gaflet bürür..
Dinlemekten alıkoyar, iç sesini ..
Burnunun dikine götürür, seni ..
Öylesi hallerde, burnunun ucunu görmemişliğinle, tökezlediğinde ..
Çevrende olmayabilir kimse ve uzanmaz, yardım eli ..
Malumdur ..
'' - Bırak sarhoşu, yıkılıncaya kadar gitsin .! '' kelamına sığar bazen, pek çok duygu ...
Ateş'midir yakan seni, yoksa öfke mi, daha çok, kimi zaman ?
Durabilsende, ateşten ırak ..
Duramamışlığınla, öfkeden uzak ..
Her türlü melanet ve belaya, davet çıkartırsın ...
Esirliğin de, öfkeyle, sağ duyusuzluğa ..
Cin çıkınca, bir kez şişeden ..
Çoktan geçmiş olur iş, işten ...
Tutamaz san dilini, kontrol edemezsen, hırsını, nefretini, öfkeni ..
Sokarsan, düşüncesizce ....
Sağ duyusuzluğun pençesinde, burnunun olmadığı yere, kafanı .....
Para etmez, o an, içindeki çocuğun sesi ..
Çekiştirip durması, ceketin'le, eteğini ...
Bil ve unutma ki ,
Öfkeyle yenilen, baldan ....
Sevgiyle içilen sirke, daha tatlı, şifalı ve evladır, insana ..
Kara aklının, ayağına dolaşmışlığında ..
Bir yerlerinde dolaşır, çarşafa ..
Bulamazsın evinin yolunu, maazallah, sonunda !
Perşembe'nin gelişini, belli etse de; Çarşamba ..
Niyetin yoksa, bunu öğrenip, bilip, anlamaya ..
Sana, en büyük kötülüğü yapanın, bizzat sen olmuşluğun da ...
Para etmez, nasihat ta, nusubette, sana ..
İşin kalmasın istiyorsan, hep yarada na ..
Özün bay vermiyorsa, kula,kulluğa ..!
Ömrünü keşkelerle, çuvalını, pişmanlıklarla doldurma ..
Sen, sen ol ...
Kulak ver, içindeki çocuğa ..
Eteğini çekiştir'tip, saçını-başını, yoldurma ..
Kaybedeni hep sen olursun, hayat denen bu oyunda ...
Isıt sevgiyle, yüreğini ..
Kanma, yalancı baharlara ..
Sağ duyunun, kılavuzun olmuşluğuyla, davran ..
Sen, sana ve hayata ..!
Yüreğini dinle, sorgula..
İçindeki çocuğu, horluklarda, öfkeler de, susturma ..!
Donakalma, gecenin ayazında, hayatın kuytusunda ...
Unutma, hayat, andır ..
Anı, anda yaşa ...
Bil ki,
Dün, yitmişliğinde..
Yarınsa, henüz gelmemişliğinde, yoktur, asla ...!
Tut aklında ...
'' - Sözün bittiği yer '' bura ...!
Ondandır ki ..
Anı, anda yaşa ...!
Anı, anda yaşa ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

24/01/2017

Saat; 01_07


BENDE UNUTTUĞUN, SENİ AL ...!

Varsın, benim içim erisin, titresin yüreğim ..
Ruhum belen'sin , hüznün, şalına ..
Yeter ki,üzülmeyesin sen ..
Gönlün incinmesin, yüreğin sızlamasın, gocunmasın ruhun ..
Yalnızlığın kasıp-kavuran ayazında , üşüme ..!
Dona kalmasın umutların, gecenin ayazında ..
Bende unuttuğun, seni al giderken, götür yanında ..
Özün bay, için el verirse..
Bende unuttuğun, seni al, giderken ..
Bende unuttuğun, seni al...!
Seni al....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

24/01/2017

Saat: 02_30

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...