18 Kasım 2017 Cumartesi


Göçler tahterevalli yada terazinin iki gözü gibi işlevselliktedir..

Her göç içinde, eksilmeleri ve çoğalmaları, çoğaltmaları barındırır...
Mesele nereden, nasıl ve hangi gözle bakıp, değerlendirerek,
sorgulamanızdadır. ..

Ömürde, göreceliliğinde, eksilirken, çoğalma değil midir  ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 
Immenstaad / Almanya 
17/11/2017 
Saat: 01_12

NE DERSİNİZ?
Hayatın hengamesinde ve  zorlu ömür serüvenimizde, her gün o kadar çok eskiyor,eksiliyor,tükeniyor,hatta dökülüp-saçılmalarda un ufaklıklarda telef oluyoruz  ki ..

Su,yağ,un,şeker gibi tüketim malzemelerinin telefliklerinden de fazla ....

Bu bağlamda, bizim yerimize su  yada sıvı yağ olsa litre, litre, un,şeker,tuz olsa kilogram, kilogram yada başka ölçü birimleriyle tartılan, ölçülen malzeme olsa onlardan da, haddinden fazla kullanılır,yada yerine konurdu .

Gelin görün ki, insanoğlu bu mental ve metal yorgunluğu yeterince önemseyerek, ciddiye almıyor.

Taki, vücut bağışıklık sistemi ve ruhen iflası yaşayarak hastalık yada beklenmedik sıkıntıların pençesine düşene dek ..

Düşünün bakalım..
Siz yağ olsaydınız ne kadar litre tüketilmiştiniz ?
Değil yanıtı, düşünmesi bile ürkütücü ...
Ondandır,
Siz, siz olun bedensel ve ruhsal sağlığımızın,enerji ve yaşama sevincinizin kıymetini biliniz ...
Yazdıklarımıza dudak bükmeyi düşünen yada aklından geçiren olabilir.
Bunlara sadece şu üç dört hususu hatırlatalım mı? Ne dersiniz..
Ne kadar çok saçınız,sakalınız,bıyığınız,kılınız-tüyünüz dökülmekte..
Ya tırnaklarınızı kesip atmanızı eklersek ...
Olmadı terlemelerinizi, deri dökmenizi, yetilerinizi kaybetmişliğinize değinmedik bile henüz.
Ayrıca  ne kadar beyin hücremizin eksilip yenilendiğini ya da kalori kayıplarımızı gündeme getirmedik bile..
Bunlar da eksilme ve eskime değil midir? 
Ameliyatlarınızı,estetik ve plastik cerrahi müdahaleleri,gerdirmelerinizi, yağ aldırmalarınızıda mahçup olmayasınız diye anımsatmaya gerek duymadık bile..
Birde şimdi düşünün ..
Un ,şeker,tuz olsanız kaç kilogram siz koymalılardı yerinize ?
Haydi biraz tebessümle dönüp düşünün dilerseniz bir daha  ..
Ne dersiniz ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
İmmenstaad /Almanya 
18/11/2017 
Saat; 00_20

17 Kasım 2017 Cuma


RUHUNDA
Döküldüğüm umman, yutulduğum girdapsın ..
O kadar doluyum ki seninle ..
Taştığım da, yuttuğum da sensin ...
Ben senin derinliklerinde yitiğim ..
Bir küçücük su damlacık lığımla suyunda, su içinde can, ruhunda şavk olmacasına
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad /Almanya
17/ 11/2017
Saat: 23_32

Sen paracıklarını, bense derin yalnızlık savruluşlarında yıldızları sayarken aşkın iflasını fark edemedik, mutluluğu, aşkı ve hayatı ıskaladık ....


Şimdi, iki müflis tüccarlıkta, yakışacak hamam bile yok ortalıkta ...!

El,elde baş, başta tığ teber, şah-merdan kalakaldık, ortalıkta ..

Sen çal, sen oyna hallerinde ...

Pişmanlıklar ve keşkeler çoğaltıyoruz avuçlarımızda ...

Son pişmanlığın faydasızlığında ....

Erdem YASSIBAŞ


16 Kasım 2017 Perşembe

Kendini tanımaya çalışmak ve keşfe koyulmak ....


Bildiğini sandığın yada aşina olduğun bir adres ve mahalde, bilmediğin nesneyi aramak gibidir ..

Çok iyi bilirim ve tanırım diyenler, daha baştan ıskalamaya,hataya yakındır ve aradığını bulamama riskiyle, yüz yüzedir ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...