24 Mayıs 2020 Pazar

ARALARINDA CAM VAR, CAM .....! Nergis mor'uydu, her ikisinin de gözlerinde kalan, son renk ... Her nedense ? Nasılda albenili, nasılda, muhteşem, çiçek güzelliğinde … Dışı, büyüleyici albeni .... İçi, ölüm saçan zehir .... Şimdilerde, öküzün ölüp, ortaklığın ayrılmış lığında …. Her ikisi de, ne zaman, birbirini düşünse ... Vedalı, vedasız, dönüşlü, dönüşsüz gidişler gelir, akıllarına, düşer gözlerine .. Onlar ve sevda, birbirinin farkında olmayan halleriyle ... Hep, birbirine hasret ve yabancı iki kişi gibi ... Biri dışarıda, ötekisi içeride, pencerenin ardında ... Aralarında, cam var ... Aralarında cam ... Birbirine yabancı ve biri, ötekinin farkında değil ... Akıp, gidiyor zaman, hayat ve ömürler, aralarındaki camda ... Aralarındaki, camda .....! Hiç kavuşup, tanışamama casına ..... Aralarında, cam var .....! Aralarında, cam .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Almanya 24 / 05 / 2020 Saat ; 22_44
VAZGEÇİLMEZİM ……! 



Gözlerin ve içimi ısıtan gülüşünle, sadece ömrümü süslemekle kalmadın ....
Yalnızlığımda, ruhumu saran efkarımın, karabasan olup, ömrüme musallat olmuşluğun da ....
Yaşama sevincimi, umudumu koruyup, geliştirerek ....
Hayatın zorbalığıyla baş etmeme kaynak olup, güç verdin ...
Yüreğimde saplanan hançerliğinden mutluluk duyduğum,  vazgeçilmezim sin ….
Vazgeçilmezim ….



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 



Almanya 



21 / 05 / 2020 



Saat ; 13_ 45

23 Mayıs 2020 Cumartesi

MAHMURLUK ÇİSELİYOR, MAHMURLUK, ÜZERİMİZE ....!
Karamsarlığın, mutsuzluğun hele, hele de umutsuzluğun pençesinde ...
Tamda, beni aforoz edip, sildin gönül ülkenden ...
Yüreğindeki yerimi aldı başkaları ...
Diye düşünüp, dövünürken ...
Sığınırken mutsuzluğun inine ....
Mutluluk bahşederek, yalınlığında derin özleyip, üzerine nice düşler kurduğum ....
Varım, yoğum, çıka geldin sen ...
Sevdanın alevlerinde, değil beden, ömür ve hasılı adeta asırlara bedel ayrılıkla bezenen günler yakarak ...
Aşka dair sürgünlüğümde Fizan Çöllerinde, dudaklarımı yara-bereye koymacasına susuzlukta ...
Gözlerimde çoğalan sana dair olmadık görüntülerin raks ederek …….
Aklımı, iyiden, iyiye talan eden karmaşama ve ruhumun düştüğü zifiri karanlığa son vererek …..
Düş ve özlem coğrafyalarımdan çıkageldin ...
Yüreğimin yangınını söndürmekle kalmayıp, kendine gelmecesine serinleterek ...
Bildiğim, bilmediğim nice şelale serinliği ve albenisi varsa, tümünü sunarak ….
Sadece su değil, avuç, avuç, yudum, yudum, can verdin ...
Köpük, köpük çoğalan hayat ve mutluluk sunmuş luğunda ...
Bakmadan Havva’nın, Adem’e elmada şehveti, günahı, suçu verdiğine ...
Yada nar taneleriyle onu baştan çıkartmış lığına ..
Adeta, Havva'ya nazire yaparcasına …..
içinde, inci- mercan güzelliğinden de çok emsalsiz lezzet, tad ve hayat vermişliğinde ...
Kalmadın kanıma girmekle ...
İçin, için fethettin beni, için, için, gönül gönder'ime sevdanın sancağını çekerek ..
Bildiğim tüm sözcükleri unutturmakla kalmadın mühür öpücüklerin le, diktin dudaklarımı, lal ettin ...
Gözlerimizin konuşması yeter de artar bize diye hükmedip, karar vermişliğin le ...
Öpücüklerin le sunduğun la yetinmemi isteyerek ....
Adından gayrısını söyletmemecesine, tutsak ettin ...
'' - Emir büyük yerden se, uymalar vebalim ve olmazsa, olmazım dır . '' Dedirtmiş'liğinde ...
Sesinin, soluğunun süzüm, süzüm süzülüp içime dolarak
iliklerime dek ....
Yüreğime dokunarak, sevdaya dair her ne güzellik varsa ..
Onların cümlesini sil baştan yeniden öğretmişliğim de...
Ihlamur kokularını kıskandıran kokunla beni mest edip ..
Kendimden geçirmişliğin de ...
Mahmurluk, mahmurluk her yanımı kaplamış lığın la ....
Sayende, kırk ikindi yağmurları misali ...
Çisil, çisil aşk yağdırıp, aşkta, vecd yaşatmışlığınla ...
Yaprakların ilahi huşuyla salına, salına raks edip ...
Çiğ taneleri güzelliğinin, haset etmelere koyularak yapraktan süzülüp ……
Toprağın bağrına düşerek, kaderlerine boyun eğmiş liğinde ...
Koydular bizi baş, başa, zaman denen gizemli sularına ....
Sınırsızlığında zamanın, dört mevsim, on iki ay doya, doya aşkı yaşayıp, yaşatalım diye ....
Tarifsiz özleminle, yanıp, küle dönmüşlüğün de, çıka geldin sen ....
Sayende ve seninle olmanın, emsalsiz güzelliğinde ...
Aşkın, nelere, nelere kadirliğinde ...
Yağmurun bile, aşka boyun eğmişliğin de .....
Elif, elif yağarak, iliklerimize işlemiş'liğin de ...
Mahmurluk çiseliyor, üzerimize ...
MAHMURLUK ÇİSELİYOR, MAHMURLUK, ÜZERİMİZE ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
23 / 05 / 2020
Saat ; 17_25
YÜZ AKIM, ŞANIM, KIVANCIM DIR ......!
Vicdanlarını yitirmiş yada .....
Haysiyetsiz beden ve ömürlere vicdan olmayı kendisi için zül görüp, sayan Vicdanın, firar etmişliğin de ....
Bakar körler, kendilerine suç ortağı, eylemlerinde işbirlikçi olmamışlığım da ...
İşledikleri suçları, sergiledikleri ihaneti ..
Dahası, halının altına süpürdükleri pislikleri, görmemem ve ifşa edip, ele vermemem için ..
Yani sırf kendilerinden biri olmadığım ve kendilerine benzememekte direnip ..
Onurun, haysiyetin, vicdanın sesi, neferi olmayı yeğleyip, seçip ..
Onlardan biri olmaktansa, körlüğü ....
Hatta, onurluca ölümü seçeceğim den, adları kadar emin oldukları için ....,
Suç sayarak onurluluğu ve vicdanlı'lığı, gerçeği görüp, haykırmayı ....
Kestiler faturayı, reva gördüler kör etmeyi ve oydular gözümü ..
Çabalarının nafileliğini, vicdan ve gönül gözümle gerçeği görmeyi sürdüreceğimi hesaba katıp, düşünemedikleri, öngöremedikleri için …..
Ondandır, bakar körlerce, gözlerimin, görme yetimin çalınması ....
Bu hallerde, hayat kavgasını vermelere tutsaklığım .....
Biliniz ve bilinsin ki, böyle olup, onurun neferi olmaktan, asla şikayetçi değilim ...
Alçaklığın karanlığında, sefilce ömür tüketip, bakar körlüğün haysiyetsizliğin de, devran sürmektense ...
Körlüğüm de, güneşin ve vicdanlılığın aydınlığında ..... Onurun neferi olmak, yüz akım, şanım ve kıvancım dır .....!
Yüz akım, şanım ve kıvancım dır ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
23 / 05 / 2020
Saat ; 15_00
GİDERAYAK .....

Hani, olur, olur da, buda mı olur (?) dedirtecek kadar alenilik ve anlaşılırlıkla ...
İnsana, şaşkınlığını dışa vurdurur, an gelir hayat ...
Hele ki, insanın ve insanlığın şaşılacak ve şaşırtacak, gizemli ve garip halleriyle, anlaşılmazlığın da ...
Sözün bittiği anı yaşarken, sözcük dağarcığında sözcük ....
Sabır küpün'üz de, bir damlaya yer kalmamış lığın da ve tahammül edilmezlik le, yüz yüze liğin de ...
Giderayak, şeytana pabucu ters giydirmeye kalkan, insan kılıklı ucubelerin ...
Dünyayı, insana dar edip, diken üstünde oturt macasına akıl almaz davranış, söylem ve eylemleriyle ....
Kendinden önceki HİLKAT GARİBESİ YARATIKLARI
mumla aratıp  ..... 
Cümlesine RAHMET OKUTACAK KADAR pervasızlıkla ...
Çürümüş ve kokuşmuş, '' - Benden sonra, tufan .! '' İlkelliği ve  barbarlığıyla, dünyaya çivi çakamayacaklarını görüp,anlamanın paniğiyle ..
Paranoyaklıklarını dışa vurarak, insanların canı burnundalıklar da bunalıp, cinnet halinde ....
Değil başkalarına,  kendilerine bile, tahammül  edemez halde serseri mayın yahutta ...
Fünyesi çekilmiş el bombası olup, aramızda ellerini, kollarını sallayarak, pervasızca cirit atıp ..
İnsanı canından bezdirmişliğinde ....
Hepsi adeta çağımızın Neron'u kesilerek ...
Dünyayı ve insanlığı ateşe attıklarını, umursamayarak, kurunun yanında, yaşı ...
Suçlunun yanında, mazlum ve masumu yakarak ..
İnsanlığa ve insani değer ve hasletlere, amansız düşmanlıklarıyla ...
Kendilerinden bile nefretle, yada narsist sadistliğin pençesinde ....
Kendilerini erişilmez ve tapınılası İLAH GÖRME, PARA NORMAL SAPLANTISINDA  ....
Kusarak nefretlerini, en acımasız halleriyle ...
Ateşe atarak dünyayı, insanı ve insanlığı, KÖKÜNE KİBRİT SUYU DÖKMEYE YEMİNLİ LİK iLE ...
ÇIRA GİBİ YAKARAK, sebepsiz ve haksız yere ... 
Mahvına sebep oluyorlar,  GİDERAYAK .....!
Mahvına sebep oluyorlar,  GİDERAYAK .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya 
23/05/2020
Saat; 00_ 53

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...