25 Temmuz 2020 Cumartesi

MAVİYE TUTKUNLUĞUMLA, SEVDANA TUTUKLULUĞUMDA ...! '' - ÇALDIM, ÖMÜR VE AŞK BEDESTENİNİN ........ ....O, GİZEMLİ KAPISINI ....! ''
Maviye tutkunluğumla, sana, sevdana tutukluluğumda .... Yüreğimin derinlerinden, sinemin enginliğinde Ömrümü süsleyen İLK GÖZ AĞRIM'IN SEN OLMUŞLUĞUNDA .....! Çok kavramının, seni ve sende tutuklu gönlümü anlatmadaki, acz ve yetersizliğinde ... Duygu gel-gitlerinde, tozutmanın eşiğine gelmişliğimde .....! Çelişkiler pençesinde, olmakla, olmamak yada sensizliğin arasatında .... Ölümle yüz, yüze gelmelerin, gizemli anaforlarında, tarifsiz yutulmuşluğumda ... Mavinin bana hayatı ve adı aşk olan seni, cömertlikler nişanesi olarak, sunmuşluğunda .....! Ahdime, andıma, vefama, dahası aşka, sana olan sarsılmaz ve kesintisiz inancımla, En önemlisi de, sana, kendime, inancıma, sevdaya hürmetim ve saygımla, Hasrettiğim ömrümün, her anında yücelen, umarsız sevgimle .... Arı-duru duygularımla, neyi, niye istediğimden eminlik ve sınırsız güvenimle, özgüvenimle, Bunun da ötesinde, çocuksu masumiyetimle, aşılıp, geçilmez, hatta erilmez, ulu dağ doruklarının .... El değmemiş, kar aklığı ve paklığıyla ..... Dahası, özenle koruyup, kolladığım değer yargılarım, her geçen gün, daha da çoğalan ve perçinlenen kutsallarımla ..... Mahremiyetine, mahremiyetime gölge düşürmeyecek, içsellikli, içtenliğimle .... Karanlıklara inat, gün be gün çoğalttığım ve çoğaltmayı sürdürdüğüm aydınlığa yakışır, yalınlıkla .... Elif, elif yağan yağmur duruluğuyla, yaşama sevincimi artıranlığınla ... Hasılı, sana has hallerin, özenin ve aşka adanmış ömrün sahipliğinin gereğini .... İşinin ehli, üstat, usta zanaatkar kuyumcu hassasiyeti ve titizliğiyle .... Her halin ve ışık saçan, sana özgü albenin ve özeninle ... İçimdeki delişmeni, tevazulu ve dengeli, değerlere saygılı, pervane naifliğine uymaya can atan ... Hamken, toyken, ak'ı, kara gören yada eğriyi, doğru bilenliğimle, sevgi eri, GÖNÜL ve AŞK NEFERİ yapan .... Müstesna kişilik ve karakterinle, gelişimime katkı sunarak ... Fark yaratan, farkındalık katan, sükunetin ve naifliğinle, beni derinden, derine kavrayan .... Sarıp, sarmalayan ışıklığınla, bıkıp-usanmadan, dahası hiç mi hiç üşenmeden, yol göstererek .... Ömrümün onur nişanesi, gönül ve ruh alemimin sönmeyen kandili olup-çıkan, seni .... Tüm kaygı, tasa ve vesveyle, hüsnü kuruntularımdan maharetle, ustaca çekip, çıkartarak ..... Hayata, yeni ben olarak kazandırmadaki emeğine, çabana, özverine, saygıyla, perçinlenen sevgimi, kazananlığında ..... Tereddütsüz, amasız, acabasız, lakinsiz, kuşkusuz hünerine, hayranlık ile duyduğum, derin hürmetimle ... Tüm bunları, bünyesinde toplamakla kalmayıp .... Taçlandıran sadakatinle .... Ömrümde, ömrün .... Ömründe, ömrüm olacak, seçkin güzellikle .... Hayatıma, dünyama Çoban yıldızı güzelliği ve ayrıcalık kazandıran seni, sen yapan .... Nev-i şahsına münhasır, yeti, yetenek, meziyet ve sevecenliğinle . Üstelik, aşka, sana, dahası sadakatimin, vefamın, nişanesi olarak ... Yüreğine dokunduğumdan da çok, yüreğimi kavrayacağına, hiç kuşku duymamışlığımda .... Sevgiye neden aranmaz ve aranmamalı, inancımla .... Ömrüne, dünyana ve yüreğine paydaşlığa talipliğimle .... Güzellik ve yücelik adına, İNSANA, HAYATA VE AŞKA DAİR HER NE VARSA ..... Onları, derdest ederek, GÖNÜL KAPI'NI, ÇALMAYA CESARETİMLE ..... DÜNYANIN KAPILARINI, BANA AÇACAĞINA İNANARAK .... Umutla geldim, işte ..... AŞK İLE, AŞK ADINA, '' - AŞK OLSUN, AŞK ..''. Diyerek .... '' - AŞK YAĞSIN BAŞINA VE DÜNYANA, MEŞKE BOYANSIN ÖMRÜN VE YÜREĞİN ...! '' Dileklerimin, bana mihmandarlık yapmışlığında .... Aşkı ...... Yaşatıp, büyüteninde, katledeninde, insan olduğuna olan, SARSILMAZ İNANCIMLA ...... Hallerimi, tarifsizliklerde ve sınırsızlıklarda, benliğimden kopup gelen duygu ve tutkuyla, ruhumun dillenmişliğinde .... Sergen ettim, duygularımı, inancımı, içtenlik, aşk ve üryanlıkla .... Aşka dair, her ne güzellik,olumluluk,keşif ve yolculuk, varsa .... Cümlesini, birlikte var edip ... Birlikte derip, bölüşerek ..... Sevgi, aşk, güzellik, dünya ve hayat çoğaltanlar, olmamız dileğim ve umudumla ..... Maviye tutkunluğumla, SEVDANA TUTUKLULUĞUM DA .....! MAVİYE TUTKUNLUĞUMLA, SEVDANA TUTUKLULUĞUM DA ...! Çaldım, ömür ve aşk bedesteninin, o, gizemli kapısını ....! O, GİZEMLİ KAPISINI .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
25/07/2020
Saat;01_49
ONLAR ...........
'' - KILICINI KANDAN, ELLERİNİ HARAM VE HARAMİLİKTEN, DAHASI, KUL HAKKINDAN, YETİM RIZKINDAN VE GASPTAN ÇEKMEYENLERDİR ...! 
DAHASI ;
Her devrin ve dönemin adamı, fırıldaklardır, fırıldaklar ....!
FIRILDAKLAR .....! ''

'' - DİLİN, KILIÇ, KALEMİN, AĞULU OKUN OLSUN  .....! ''
Diyenler, bunu bilerek, özellikle, hatta kasıtlı, diyorsa, vahşete çanak tutanlar, vahşetin ayakçıları, zulmün çığırtkanlarıdır  .....
Kaldı ki ....,
Bunu kulaktan duymuşlukla, farkındasızlık ve düşünsesizce diyenlerse .....
İnsanlıktan nasipsiz,  haysiyet yoksunu ve aynı zamanda da, HAYSİYET CELLADI ...
Acının ne olduğunu kavramayan, basiretsiz, şirazeden çıkmış, sağ duyu yetimi, embesillerdir  .....!
Ne çanakçılardan, nede endazesi, şirazesi kaçık ahmaklardan, yarar gelmiştir, insana ve insanlığa ...
Bunlar, İNSANLIĞIN KAMBURU, UTANÇLI YÜKÜ VE İÇLERİ KURTLU, ÇÜRÜK ELMALARIDIR ...!
Her iki güruhta, insanlığa, insana, sevgiye, barışa, hayata düşmanlardır 
Biri, ötekisinden de beter, hallerde ...
Al birini, vur birine sözünü doğrulamakla kalmayan ....
Özürleri kabahatlerinden büyük, insanlığın yüz karası ve utancı, sefiller tayfasıdır .....!
 '' - Yediğin, etleri, içtiğin kanları, giyinip, kuşandığın, derileri ..... 
 .....Oyuncağın, Kafatasları olsun .! ''
Diyerek, ortalıkta cirit atıp, toplumun huzuruna ve ülkenin geleceğine, insanların umut, mutluluk ve yarınlarına acımaksızın dinamit koyan, 
Kapı köpekliğinden, kralın soytarılığından, ülkenin ve insanın hainliğine düşen, İHANET ŞEBEKESİ, sefiller güruhu ŞAM ŞEYTANI KILIKLI DÖNEK MADRABAZLAR .....
FISTIKİ YEŞİL DAHİL,  HER BOYAYA  GİREN, ARAZİYE UYAN, BUKALEMUNLAR, ONURSUZ VE OMURGASIZ SÜRÜNGENLER ÇETESİDİR ....!
Savaşın ve nefretin çığırtkanları, töre cinayetlerinin, caniliğinin  ateşçisi ve oduncuları, hamileridir ....
Böyleleri; Şeytanla yatağa girmekten gocunmayan, kutsalların, değerlerin katili, KEŞHANE  ve KERHANE AYAKÇISI, YARDAKÇILAR ŞEBEKESİ .....
EŞKIYA ÖZENTİLİ, GLİ GLİ VE CİNCONLAR ÇETESİNİN, ELİ KANLI, YÜREĞİ VE ELLERİ KİRLİ, SABIK TETİKÇİLERİDİR  ...
YOLUNU,YÖNÜNÜ, ROTASINI, PUSULASINI ŞAŞIRMIŞLIKLARDA DEBELEYEN NAMERTLİĞİN İLİKLERİNE İŞLEMİŞLİĞİNDE, MERTLİKTEN BİHABER, ASALAKLAR GÜRUHUDUR .....!
Bunlar için, kendi çıkar ve menfaatlerini koruma söz konusuysa, çıkar, kazanım ve zafer için her yol mübahtır diyerek, 
BAĞBANSIZ BAĞA, DALAN, HARAMA UÇKUR ÇÖZEN, DÜMBÜKLER, TEK AYAK ÜSTÜNDE KIRK YALAN SÖYLEYEN, RİYAKAR LAVUKLAR, ORDUSUDUR .....!
Bunlar .....,
KILICINI KANDAN, ELLERİNİ HARAM ve HARAMİLİKTEN ....... 
Dahası, KUL HAKKINDAN, YETİM RIZKINDAN VE GASPTAN ÇEKMEYENLERDİR ...
Böyleleri, oldum, olası ;
KAN, KİN, NEFRET VE RİYAYLA, HARAMİLİKTEN BESLENEN, FİTNE- FESAT'TA, SINIR TANIMAZ KAN EMİCİ YARASA VE LEŞÇİ ÇAKALLARDIR ....
DOYMAK-KANMAK BİLMEDEN KURBAN ARAYAN, TİMSAHLAR VE MAZLUMUN, MASUMUN KANINI, İLİĞİNİ SOMURAN, AMANSIZ, PERVASIZ, ASALAKLAR, ÇOK  GÜÇLÜ VANTUZLU AHTAPOTLARDIR ...
Onlar, nefretin neferleri, karanlığın ve kirli emellerin, kanlı tetikçileridir, KÖTÜLÜĞÜN VE ŞEYTANIN, TAPINAK ŞÖVALYELERİDİR ....!
Böyleler, oruç tuttuğuyla, bayram etmeyen, dün ak dediğine bugün kara  .....
Dost dediğine, KANLIM, düşmanım, diyen, İNSANI,VATANI, NAMUSU SATAN, ilkesiz ve cibilliyetsiz ...
İNSAN KILIKLI, İNSANCIKLAR GÜRUHUDUR ...
Hasılı ....
Her devrin ve dönemin adamı, fırıldaklardır, fırıldaklar ....!
FIRILDAKLAR ......!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


25 / 07 / 2020 


Saat ; 01_49

24 Temmuz 2020 Cuma

KİRPİĞİNE BUZ DÜŞER ...

Gelince sevdiceği aklına, düşünce gurbet acısı, içine, ağınca  gamlar, yaslar,  bulut, bulut  gözlerine ....
Daral gelen ruhuna, tasa, gönlüne gam, yüreğine ateş, kirpiğine buz düşer .....!
Kirpiğine buz düşer ....
Yakınlar, ırak, ıraklar, gurbet ...
Gurbet, ayrılık ve hasret .....
Hasretse, ölümden de beterliklerde, ölüp, ölüp, dirilmektir ....
Ölüp, ölüp, dirilmek ....!
Gurbet, bilinmezlik, gizem, çok kapılı handa, arasta da, yitmek gibidir ...
Gidiş, o gidiş ...
Dönüşsüzlük ...
Dahası, sırra, kadem basmaktır ...
Sırra, kadem basmak ...!
Ne haber var, ne'de, iki satır mektup ...
Gurbet, içte büyüyen ur, çaresiz illet ...
Düşündükçe, dönmemecesine gidenlerini ...
Sıkar acıyla, her biri, ayrı keman çalan, dişlerini ...
İçte büyüyen, yalnızlık ve ölüm korkusu dur, onu yutup, kurda, kuşa yem eden ...
Sevmek, nasıl ve ne kadar nur-nimetse ...
Gurbet ve hasret, en az bu kadar ....
Hatta ve hatta,  bundan da beter, içinde ki yangın da, yanıp kavrulmacasına, ölümcül ve çaresiz  illetir, illet  ...
Duyduğu, duyacağı, ömrüne emanet ve içine işleyen ses, o, son ses .....
Ses, o ses, gidiş, o, gidiş .....
Akıbet, kocaman belirsizlik ve hiçlik ...
Ondandır, ne zaman, sevdiceği aklına düşse ...
Dağlanan yüreğinin, lime, limeliğinde uçan kuştan medet bekler hallere düşmenin çaresizliği
ile, içinde büyüyen, kocaman hiçlik obruklarında ....
Yutulur kalır, ölümle pençeleşerek, dağ gibi, toprak gibi dertlerin altın da ...
Ölüm yakın, gurbet ıraklık, tarifsiz naçarlık, kocaman hiçlik .....
Kim tutar, onun, dizginlerini koparmış,şaha kalkmış acılar atını  ?
Küheylanlar tepişir, her an için de .....
Hele bir'de, hele bir'de .......
Gidipte dönmeyen sevdiceği ve akıbetinin bilinmezliği, düşünce aklına ...
Yele kapılmış yapraklar gibi savrulur ....
Gazele dönen, ömründe ...
O gün, bu gündür gülmeleri unutmuşluğuyla .... 
İç ısıtan sıcacık gülüşlere, sevinçlere hasretliğiyle, döker derdini ağıtlara, uzun havalara, baraklara, hasılı, hasret türkülerine ......!
'' - DEĞMEN BENİM, GAMLI, YASLI GÖNLÜME ''
Türküsünü ne zaman duyup, dinlesene ....
Sökün eder göz yaşları ....
Kirpiğine buz düşer, kirpiğine, buz düşer ... 
Efkar, efkar, acı acı, gam, gam çoğalır  dertleri ve sızı, sızı, ağıt, ağıt dillenir, yüreği ...
Dillenir, yüreği ......
Gelince sevdiceği aklına, düşünce gurbet acısı içine, çökünce gamlar, yaslar,  bulut, bulut  gözlerine ....
Daral gelen ruhuna tasa, gönlüne gam, yüreğine ateş, kirpiğine buz düşer ....
Kirpiğine buz düşer ......! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


23 / 07 / 2020 



Saat ; 01_15

21 Temmuz 2020 Salı

GÖLGENLE, KOKUN KALDI ....
Hiç hesapta yokken, üstelik aklımızın ucundan, kıyısından bile geçmezken ...
Dönüşsüzlüklerde, apansız gittin, gideli, hayatım, alt-üst, ömrümle, ruhum tarumar oldu ...
Yapraklarında, çiçeklerinde, olmadı saksılarında göz ve parmak izlerin, kalan saksı çiçeklerinde o, içe işleyen sıcacık gülüşlerin ...
Yüreğimde, ömrümde yokluğunun acısı ... 
Gülde dudak izin, evde gölgenle, kokun kaldı .....!
Gölgenle, kokun kaldı ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
21/07/2020

SAAT; 13_20
ANNELERDİ, ANNELER, ANNELER …!

Kükredikçe, sözüm ona,sözde ve çakma ilahlar ..
Bönlüğünde, biatta ve cehalette ona kul olanlardan …
Önü-ardı kesilmeyen ihtiraslarıyla …
Azdıkça,azarak,hegemonyalarını pekiştirmek ..
İlahlıklarını ispat ve sürdürmek adına ..
Kulların, gözleri açılmasın, beyinleri uyanmasın …
İki büklüm belleri, hiç mi hiç doğrulmasın ….
Boyunduruktan kurtulmasın, boyunları dikelmesin diye …
İstedikçe, istediler, elvan,elvan gürbüz,körpe ve el değmemiş kurbanlar …
Sunmak için kurbanları, bir türlü insan,daha da ötesi birey mertebesine …
Bilinç ve idrakine yükselemeyen, kul ve köleler ..
Doldurdular sunakları, kurban üstüne kurban adayarak, köleliğinin paslı zincirlerinde,
Katar,katar ,saf,saf dizildiler ilahların ve sunakların önüne ….
Salaklığı paye edinmişlikleriyle ..
Bu kısır döngü ve us dışı hengame içinde….
Dönerken kanlı ölüm ve kurbanlık çarkları …
İlahların otağları mabetler,sunaklar …
Oynanan ALİ CENGİZ OYUNUNUN, KANLI SAHNESİ oldular …
Bu sahnede, düzmeceyle ve dayatmayla sahnelenen oyunda ..
Kurbanlar, kurbanlıklar …
Hep yitiren,talan edilen,
Canlı gelip,ölü gidenlerle ….
Çok gelip, tek gidenler oldular ..
Ortalık kan gölüne dönerken,mabetlerde …..
Acıyı boğmacasına, çaldı-söyledi …
Rengarenk ve envayi çeşit tamtamlarla …
Bilinen tüm sazlar ve soluksuzlukta susan, sesler ..
Sönmüş mumdan farksız, nefesler..
Yığıldıkça,yığılırken, kurban bedenler …
Göz yaşı dökerek dansa koyuldu, ilahların huzurunda ….
Kıvranan, eğilip-bükülüp, dallar ve sazlar gibi, salınıp-sallanan, bedenler
Bir yanda vecd, bir yanda zulüm, ortasında, insan denen, garabetler..
Telefliklerde en çok kaybeden …
Zulmü sineye çekip, acıyı içerek, kendinden geçen bebelerle,
annelerdi,anneler ….!
Annelerdi, anneler …..!
Anneler ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Ereğli / Konya

21 / 07 / 2018

Saat ; 00_57

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...