Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
ÖLÜMDEN KORKUNUN, BEYHUDELİĞİN DE .....!
Ölümden korkunun, beyhudeliğin de .....! Anmak, düşünmek, üzmek, üzülmek istemesen de ..... Dilin söylemese, elin uzanma'sa da, aklının, duygularının çetrefilli, boz bulanık hallerinde .! Dahası, en yakıcılığında sarıp, sarmalayarak seni, senden alır, ölüm ve yaşam denen yolların kesişmişliği ile ..... Hayatın bağrında, sevinçle, hüznün, hazla, gamın iç, içe ve yanyanalığın
AŞKIN, HER
HALİNİN, HAYATA VE İNSANA DAİRLİĞİNDE .......
Yar,
suskunluğun diliyle dillendirmiş duygularıyla, isteğini, kaşla-göz arasında
bir solukta, en munis hallerle içime işleyen bakışlarla, ummuş ki, dünden ve
andan esintilerle, hoşluklar ve aşka dair güzellikler sunup, yaşatayım istemiş,
kendince ....
Elbette,
sık boğaz etmeksizin ve kendine has, dahası yakışan o, zarafeti, kayaları delen
su kararlılığı dinamizmi, onunda ötesinde ve öncelikle .....
Yüreğimin,
ömrümün, gözümün, gönlümün yağını eriten o, su duruluğu ve inancıyla .
Yar
ister de, gönül durur, yürek duymazdan gelir mi?
Hele ki,
isteğin kaynağı aşk ve özü için, için yanan duygunun ......
Yellenip,
harlanarak, adeta çoban ateşi kesilip, yarin arzusunu, değil unutmak, nutkumu
tutturmacasına sununca, usulü-erkanı ve kendine has kararlılıkla ...
İşin başa
düşmüşlüğün de, koyuldum, yelken kürek .....
Azımı, çoğa
saydıracak, yüreğine dokunup, gönül otağına aşk ve iştahla kurulup, gün yüzü
görmemişin den dizeleri..
Yeniden
kotarıp, onlara, yeni çehre ve renk, dahası anlam zenginliğiyle, gönül
güzelliği katarak, ahenkle duygularımı harmanlayarak .....
Kökü,
kökeni eskide olsa ve ondan hazla beslense de ....
Ana, hayata
ve aşka dair yeni güzellikler üretip, çoğaltıp, zenginleştirerek .....
Aklımca ve
kendimce, dilimin dönüp, aklımın yettiğince, tozu alınan duyguların ışıltısı,
albenisiyle, yeni güzelliklerle, aşka dair yürek ve duygu kıvılcımlarını..
Adeta yeniden bir heyecan ve solukla, dizip, düzüp,
dillendirerek, yari hoşnut, dahası gönlünü şad, gönlümü bahtiyar edebilmek
uğruna,..
Koyuldum,
yelken kürek heyecan ve aşkın en coşkulu, en renkli çiçeğe durmuşluğunda ....
Hayat denen
azmanın, kadrine ve hışmına kurban giden ömürle, gönül defteri almışlığıyla
payını, bu celallenme den ....
Kimi
sayfaları, göz yaşlarına eşlik eden sakarlığım dan nasibini almışlığın da, göz
yaşına karışan ter ve suyla ıslanıp, kurumaktan, küf bağlayan yazıların,
tarumarlığın da ...
Değil
seçilip, okunmak, dağılıp, uçuşup,silinmekten, gönül diliyle, telinden ve
yürekten sayfalara duygu dolu dizleri okunmaz edip,çıkmış .....
Kimi
sayfaları, dalgın ve kendimde olmadığım anların iz ve delilleri, sigara
yanıklarına kurban gitmiş..
Öyle ki o,
delik- deşik hallerden derilip,çatılan dizelerde, hayatın vurgunundan,
bencileyin fazlasıyla almış, nasibini ...
Zaman ve
yılların, zorluk çıkartmada hayatla, at başı yarışmış lığın da, özünü bozamasa da
pek çok duyguların sığıştığı dizelerle,
eciş-bücüş yazılarımın çoğunu okutmamaya kavilli ve kararlılıkla, el, hatta
elden de öte ambargo koymuş yazılanlara, okumak, fermana muhtaç hale gelmiş,
anlayacağınız ....
Hasılı,
dizilmişler sille boncuğu gibi, zaman,
yıllar , hayat, en müşkülpesent halleri ve ürkütücü kararlılıklarıyla, akasya
dalına tünemiş aygın- baygın kumrular misali ...
Niyetlerinin
ayağıma ve dilime, dahası aklıma çakıl taşları ve hatta belleğime pusu kurmaya
ahd etmişlik ve ısrarla...
Arpacık
kumruları misali, süzüm, süzüm süzülerek, akılları sıra, pusu kurarak yar'la, arama
kara kedi yada en azından yel sokup .....
Gönül
dilimi,lal, duygularımı tarumar ve aklımla, sağ duyumu dumura uğratarak..
Felekliğinde, sillesinden nasibimizi alalım istek ve hallerinde, tuzu kuruluğun tüm
alametleriyle...
Tökezleyip,
dil sürçmesinde yare ve bana anı zehir, güzelliği ve yaşanacak duygu sağanağını
,adeta başlamadan bitirmecesine..
Bir kaşık
suda koparacakları fırtınaya kurban ederek, aşkın güzel adına gölge,
yüreklerimize ateş düşürerek ...
Bir gıdım
güzelliği, bize çok görerek, anamızdan emdiğimiz sütü, burnumuzdan
getirmecesine...
Yarla
,bana, dünyanın kaç bucak'lığını yaşatarak,hatırlatıp, göstermeye kararlılığını yansıtan pozlarda, iki dirhem,
bir çekirdek ,hallerde kırıtıyorlar
için, için ....
Aşk, her
dem, yatağında akan su hallerinde seyretmez, marifet, deli-bozuk coşkuyla köpüren suyla, baş edebilmekte.
Aşk adına
hem hüner, hem de kararlılık, donanım ve sağ duyu gerektirir...
Ve
böyleliğin de daha da bir gelişip, serpilerek, eskisinden de güçlü hallerde
,çiçeğe durur ...
Aşk, işte,
o zaman aşktır, keskin sirkeyi bala, fırtınayı, sükuna çevirebilmek, ister ....
İşte bir
yanda yar,beride tüm heyheyi ve heybetiyle hayat, zaman ve olacaklara çanak
tutmaya amade hallerde teste tabi tutarak adeta dara çeker seveni,sevileni,
hasılı aşıkla, maşuku ...
Hallerin
böyleliğin de , hayatın tuzak,zorbalık ve dayatmasıyla...
Adeta, iki
ayağımı bir pabuca koymaca sına hallerle yüz, yüze koydu, yine beni ...
Anlaşılan o
ki, dört başı mahmur giden aşk halleri, çoğu kere sadece kimilerini değil, hayatıda düpedüz ayran gönüllülüğe, düpedüz
oyun bozan'lığa itiyor, oyun, bozan'lığa .....
İşte
böylesi hallerde, dürdürmemek için defterimi, incitmemek için sevdiceğimi ve
hayatın çalımını, salvosunu çıkartmak için boşa...
Koyuldum,
gönül hanemin derinlerindeki, eskileri yeni edip, erişip,dokunmacasına, yar
yüreğine .....
İçtenlikli
yalınlıkla, basmadan yarin bam teline, aşk, emek ve bir o kadarda saygıyla,
hürmet ister deyip, aşk söyletir, hallerinde döktüm yüreğimle,
duygularımı,aşkla yare, sergen ettim gönlümü, yine aşk için, aşkla ......
Tutarak
yadımda ...
'' - Hayat,
sınar her fırsatta ve her alanda, insanı .....! '' Gerçeğini ......
Dahası,
unutmadan .....
Hayatın,
kaçınılmaz ve değişmez, yasasını .....
'' - AŞKIN
HER HALİ, HAYATA VE İNSANA DAİRDİR ''
Sundum
yare, yüreğimi, çoban ateşi güzelliğinde ......
Aşkın, her
halinin hayata ve insana dairliğinde ......!
Aşkın, her
halinin hayata ve insana dairliğinde ......!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad
/ Almanya
25 / 04 /
2021 - PAZAR
Saat; 02_02
YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...