4 Haziran 2021 Cuma

KİM BİLİR ? Hangimiz, iki yada çok yüzlü, hatta, yüzsüz değiliz ? Üstelik, en başta, kendimize bile ..... İnsanlığın, iflasının ve riyakarlığının püf noktası, bu olmasın ? Kim bilir ? KİM BİLİR ? Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 04 / 06 / 2021 - Cuma Saat ; 10_17
 


 ÖPÜŞMELER'İN ..........

Öpüşmeler'in, dudak izleri vardır, sadece dudaklarda, beden de, anılarda değil ... İç dünyanın en gizemli ve en derin yerlerinde ....... Hatta, kılcal damarların zulasında ve duygu dünyasının dehlizlerinde, bile .... Kimisi, yad edilir, aşkla ..... Kimisi, yaka silktirir yaşattıkları ve anılarıyla ...... Öpüşmeler'in, derin yada yufka, kalıcı yada geçici halleri, yansımalarıyla, etkileri .... Dahası izleri, dudaklarda ve ömür denen ata mirası, emanetin katmanlarında saklıdır ... Öpüşme ve öpücük deyip, geçmeyecen .....! Hele ki, nelere, nelere kadir, hangi hallere, alemlere ve gelişmelere kapı araladığını bilen'sen .... Öpüşmeler'in, dudak izleri vardır ...... Öpüşmeler'in ..../ Dudak izleri ....../ Vardır ................ Dudak izleri ..... Öpüşmeler'in, dudak izleri .................. Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 04 / 06 / 2021 - Cuma Saat ; 17_51



 UTANCIN VE KARANLIĞIN GERÇEĞİNDE .....


Karanlığın gerçeğinde döküldü ortaya, kirler, kabahatler, suçlar, günahlar ve katmer, katmer korkular .....

Kimi insanoğlu giyindi üryan lığın da korkuyu, ihaneti ve hainliğin kazınsa da silinmeyen izleriyle dolu urbalarını ...

Ruhların azapta kıvranmış lığın da, aldıran olmadı onların sancısına, isyanına ve kulaklar tıkandı çığlıklarına ...

Ondandır, hala kol gezer hainlik ve ihanet, karanlığın şalına sarınıp, insana musallat olmuşluğun da ...

Korku sadece dağlarla, karanlığı değil, bedenlerle, ömürleri, hayatları ve geleceği bekleyip, kuşatmış lığın da ..

Kurar pusunu, hayatın zulasında, zamanın ırmağının ürkütücü karanlığında ve sığlığında .....

Karanlığın gerçeğinde dillenir .....

Aczin, ihanetin,satılmış'lığın ve ciğeri metelik etmezliğin bet sözleriyle, ürküten fısıltıları .....

Karanlığın gerçeğinde dillenir ...

İlahi gazapların, haşmetli uğultusu ...

Bu uğultu girdabında yutulan ömürlerin, geceye, karanlığa sinen, bitmeyen sızlanışlarıyla ..

Sükunun ve ürkütücü sessizliğin diliyle, ortaya dökülen gerçeklerin ....

Maskelerle, hainlerin ve ihanetlerin  ibretlik  ömür öyküleri ....

İnsan geçinen hilkat garibesi ucubelerin ihanetin  askeri kesilip ....

Kötülüğe biat la, mazlum ömürleri katledişinin günahı,vebali ve sırrı ....

Susar gece, dillenir, konuşur gerçekler .....!

Karanlığın, neleri, neleri örtüp, yutmuşluğunda .....

Ömürlere ve alınlara yazılmışsa ihanetin utancı ...

Silinmez asla kazınsa da o, yağlı karanın izleri .....

Silinmez kazınsa da o, yağlı karanın izleri .....

Karanlığın gerçeğinde, asılı kalır, ihanetin kol gezip, ömürleri yutmuşluğunda .....

İnsan geçinen acuzelerin, ayan- beyan kimlikleriyle, faili olduğu katliamların, tarihin ve karanlığın bağrına saplanıp kalan ayıbıyla, kanıtları, delilleri ....

Suskunluğun ummanına gömülürken vicdanlar ....,

Çakal sürüleriyle,cellatların katliamları başlar ....

Sustukça vicdanlar, ihanetle,hainlerin cirit atmışlığın da ....

Kıyılıp, katlolur, daha nice masum ve mazlum canlar ....

Ne su ağartır, nede paklanır ihanetle, utancın izleri ....

Kusar gece, ulu-orta, karanlığın gerçeğinde, hainlerin, ihanetleriyle .....

Sözüm ona, insan geçinmişliklerin de, insanlık adına suçlarını ve insanlığı, insanı katledişlerinin .....

Kirli ittifaklarla kotarılan, gizli-saklı eylemleriyle, ört-bas edilmeye çalışılan suçlarını .....

Susar gece, dillenir, konuşur gerçekler .....!

Utancın ve karanlığın gerçeğinde ......

UTANCIN VE KARANLIĞIN GERÇEĞİNDE .....


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Immenstaad/ Almanya

04/06/2021- Cuma

Saat : 01_01



 

ÖMÜR ile HAYAT'IN SERÜVENİNDE .....

Giriftliğiyle, ayrılmaz iç, içe'liğin de, ÖMÜR ile HAYAT'IN SERÜVENİNDE .....

 '' - İç dünyadaki fırtına ve sarsıntılar, duygu ve ruh alemi kadar, insanın inançlarını, tutkusunu, isterisini ve cinsel tercihleriyle, ilişkilerini de,iğneden ipliğe, derinden ve kalıcı hallerde etkiler, ömrünün yol haritasını çizer ..... ''

Bu yol haritasının adı hayat, hayata hasredilen yiten, eksilen, eskiyen ve dününü aramakla, yarını kovalamaktan bezgin düşüp, helak olanınsa Ömürdür, ömür ...

Ömür, hayatın bağrında, başkalaşırken için, için eriyen, yorulan ve mecalsizlikle yüz, yüzeliklerde bile, ona biçilen rolü, görevi ve misyonu başarırken ...

Kendini ölüm denen alemin eşiğinde yada içinde buluvermiş'liğin de, gerçekleştirilemeyen

utkuları ve tutkuları, bir solukta ardında bırakıp, bu alemden, bilinmezliğinde üstüne çok faraziyeler üretilen ölüm alemine göçerken ......

Biriktirdiği hazlarla, hazanların mizanını bile yapmaya fırsatı olmamış'lığında, dahası, ölümün ertelen'mezliğinde ki kesinliği ve mutlak'lığıyla ...

Ölüme ve ölümlülüğe karşı hayat oyununu, baştan kaybetmeye tutsaklığında, künyesine ...

'' - Yenilgisi, mutlak ve kaçınılmazdı, onu tattı '' İbaresinin kazınmışlığın da .....

Gelişiyle, gidişi arasındaki hengamede, toz-dumanlık ta, yıprananlığıyla, yorgun ve yenik olmanın ezincini de yüklen'mişliklerde, ömür defterinin, ölüm mührüyle kapanmış lığın da, kaşla-göz arasına sığıveren zaman darlığında, O, son nefesi verdiğinde, yüklendiği emanetten de azad olduğunu bile fark ve idrak edemeden göçüp, gidiverdi ...

Hayatın, bir soluğa sığı verip, o bir solukla bitiverip, tükenmişliğin de .....

Hasılı, hayat denen AGORA'da, biçilen rolü kaybedeceğini bile, bile oynayan ve hayatın zulasında saklı , ölüm denen mutlak sonun, gelip-çattığında .....

Yaşananın mukadderatın, tecellisi olduğunu sineye çekmek zorunda kalan lığın da ...

Ne doğarken, nede ölürken kendi iradesinin hükümsüzlüğü gerçeğiyle yüzleşenliğinde, ömür,

Son sahneyi  suflörsüz, dublörsüz,  bire, bir oynamaktan başka seçeneği olmayan, final rolünün, hayattaki sonu oluşuyla, akıbetinin bilinmezliğinde ......

Gelişi de, gidişi de, ipotekli mala reva görülen den işlem den farksızlığın da, haraç-mezat

el değiştiren mal veya nesneler gibi yine kendinin iradesinin sökme'mişliğin de, ona reva görülüp,dayatılanı yaşamaktan ibaret zorlu yolculuğu,

Doğuşun da ki gibi rızayla, istediği gibi değil, dayatıldığı gibi emri vaki' de adeta metazoruyla bitirirken, mührü basıp, bileti kesenin meçhullüğün de ve görünmezliğinde ...

Kendini, bir anda içinde bulduğu ....

Hayat denen CURCUNANIN, TEMAŞANIN, sahne alınan oyunun .....

An gelip ....

MASKELİ BALO .............

An gelip .....

HIRSIZ-POLİS OYUNUN GERÇEKLİĞİNDEN KAÇMACA, KOVALAMACA , hasılı KOŞMACA olup, çıkmış lığın da .....

Dahası .....

An gelip .......

HİSSELİ HARİKALAR KUMPANYASI' NA DÖNEN .....

Kah ........

BALODA DANSA, RAKSA ...........

Kah .........

KOR ALEVDE YÜRÜMEYE KUL VE MEMUR EDİLDİĞİ GERÇEĞİNİN,MEÇHUL KARALTILI .....

Hatta ....

ZİFİRİ KARANLIK SONUNDA ....

GELDİ, GÖÇTÜ .....

DOĞDU, ÖLDÜ  Sözcüklerinin, tılsımın da, oyalandı, oynadı, oynattı .....

Avundu, güldü, ağladı, mutluluğunda, mutsuzluğunda gelip-geçici meşakkat ve hayalden ibaretliğini tattı ......

Hasılı işin gerçeğinde, özünde ......

HAYATIN.....

OYUN İÇİNDE, OYUN'dan İBARET'LİĞİN DE .....

Her halükarda ve her dem, oynatılan'lık da çürüttü ÖMÜR, ömürlüğü nü .....

OYNATILANLIKLAR DA ÇÜRÜTTÜ ÖMÜR, ÖMÜRLÜĞÜ NÜ ......!

AKREPLE, YELKOVANIN, dur duraksız süren, amansız yarışında ......

Çaldı çan, söndü ışıklar, indi, Hayat perdesi .....

Aralandı, ÖLÜM denen mutlak ve yadsınılmaz, ötelenemez gerçeğin, SIR KAPISI ....

ÖMRÜN, gerçeğin tecellisinde tattığı .....

Hayatın, kekremsi, buruk tadıydı ......

HAYATIN, KEKREMSİ BURUK TADI ........

Ömürlüğünde, onu'da, elinden, dilinden, hasılı canından, teninden, bedeninden CANINI ALAN, ÇALAN .....

ÖMÜRLÜĞÜNDE, ölümünü, emrivaki'likte tebliğ edip, kanırta, kanırta dayatan, AZRAİL denen, azılı harami çaldı .....

AZRAİL DENEN, AZILI HARAMİ, çaldı ....

Ötesinin, berisinin ve gerisinin, Lafı Güzaf lığın da, ömür'lüğünde, erdi sona .....

ÖMÜRLÜĞÜN DE, ERDİ SONA .....!

***

Ömür mahzeninin karanlık kuytularında, ruhumun sükuna, yüreğimin lal'lığa tutsaklığında,  aşka dair mayaladığım, gün yüzüne hasret duygular ....

Zamanla, hayatın acımasızlıkta birbiriyle yarışırcasına saldırılarının yarattığı derin ve hiçte kolay giderilmeyecek yaralanmalar, yıkımlar ....

Umulanın ve beklentilerin aksine ......

Dinmeyip, artan sarsıntılarla, bunalım ve depresyonların ömrüme, hayatıma ve iç dünyama diyeti ....

Hayattan ürken, aşktan yaka silkip, kaçan, tedirgin, edilgen ve kararsız bir insan eskisi yaratmak oldu ...

Bu hallerimle, minicik sinek boku lekeleriyle ve güve artığı delik- deşiklerle mahvolup, bencileyin zamana ve hayata tez ve erkenden yenilen .....

Bu haliyle de, zamanında, emsallerinin içinde en pahalısı olan şimdilerde bir herzeye yaramayan ......

Yani ....

Varda, yoğu yaşayıp, dününü arayan perdeler’den farksız halleriyle, kuytular da ömür tüketen, insan eskisi olup, çıkmam oldu ....

Hayat denilen devri alem de ki Ömür yolculuğumda ....

Ömrümün, başına gelenlerin .....

Pişmiş tavuğun başına gelmemiş'liğin de, ömürlük ten çıkmışlığın da ......

Hallerimin, tükettiğim ömrümün, hayatımın böyleliğin de ......

Çatlamış lığın da sırrının, bozulmuşluğun da büyüsünün ......

Gönül imbiğim, yerle, yeksan ......

Sıradan bir hurdacının bile, rağbet, hatta bakmalara bile tenezzül etmediği .....

Ömrüm le, gönlümün, kendi harlı ateşinde yanıp, kavrulmuş'luğunda .....

Dahası .........

O, gariban hurdacı dahil ......

Kimsenin itibar etmediği, hatta ...

Yüzüne bile bakmadığı, demode, işlevsiz ve varlığı nimet’ten çok, külfete dönen, çay ve kahve takımına döndü ...

Fincanların içi, kahve ve çay yerine, acabalarla, vesvese, korku ......

Hasılı nimet yerine, korkuyla, külfet dolu ......

NİMET YERİNE, KORKUYLA, KÜLFET DOLU ......

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Immenstaad /Almanya

Tarih ; 01 / 06 / 2021 - Salı

Saat ; 02_20

 

1 Haziran 2021 Salı


 UMUDUN ÜLKESİ, SEVİNCİN İKLİMİ .............



Değil her gün, her an beklenmedik gelişmelere gebe ....

Umudun ülkesi, sevincin iklimi denen devasa ummanın ....

Yani hayatın, çetrefilli ve tumturaklı seyrinde ......

Hele ki de, meşakkatli ve bir o kadar da yıpratıcı , dahası .....

Hışmına uğrayanları, bir yandan çarşamba çarığına döndürürken .....

Öte yandan, kendisinin hesabıyla çelişen ömür, hayat ve hesapları ...

Hizaya sokmakla kalmayıp, hem pabucun, hemde bağrında yaşamanın ağırlığını, diyetini onlara hissettirmekle yetinmeyip ....

Ömürlere kazıya, kazıya ve derin izler bıraka, bıraka öğretip, an gelip insanların şakülünü

kaydırıp, kimyasını, akidesini bozarak, onlara ....

Onlara, keçinin ot yemediği yerden ot yedirmekte kararlı, hünerli, dahası acımasız olan ....

Bununla beraber, her an yeni kazanımlara ve sürprizlere açık, uçsuz-bucaksız, sınırsız atlasta ......

Zorluklarla cebelleşerek, ananın ak sütü gibi arı-durulukla hak ettiğin zaferin, alın akı, gönül şavkın dahası ederi, mutluluksa .....

Üstelik, bunu da diş-tırnak mücadeleyle kazanmış san .......

Kimilerinin hayret, takdir ve gıptayla ...

Birilerinin hasetlik, kıskançlık ve seni buna layık görmeme duygusu ve tavrıyla, adeta ...

Karın ağrısıyla izleyip, seni paçandan asılıp, çekerek, bedbaht'lığın alevlerine atma gayret ve çabalarıyla, üstelik te, işgüzarlıkla yapmalara yeltenerek .... 

Hayatına ve ömrüne müdahil olma güdü ve tavırlarıyla, alenen yahutta örtülü, gizli-kapaklı çaba ve uğraşılarıyla, elinden geleni, ardına bırakmamacasına haller, tavırlar sergilemekten asla geri durmayanlıklarıyla .....

Seni çevirdikleri dolaplarla, al aşağı etmeyi iş ve yaşam biçimi yapıp, çıkmışlıkların da ....

Yetmedi, tökezlemeden nemalanmaya gayret ve sevinçleriyle bayram çocuğu sevinçleri yaşamışlığın da ....

Nifak, riya, hasetlik buna yönelik entrikalarıyla,  dünyayı sana dar edip, yaşamı burnundan fitil, fitil getirmeye yeminli duruşları ve bıkıp-usanmadan yineledikleri girişimleriyle ...

Seni mutsuz etmeye yeminlilikle ellerinden geleni, artlarına koymamışlıklarında ......

Adeta, seni canından ve hayattan bezdirme uğraşılarına rağmen  eriştiğin zafer ve sevinçle, onların beklentilerini kursaklarında koyan olarak, bunu başarıp, tatmış san ........

Anın tadını çıkartıp, keyfini sürmek hakkındır, hakkın, bilesin ki ....

Ondandır, yaşadıklarının sevincin tadını misliyle çıkartarak yaşamak ....

Ömür atlasını huzurla bezemek, ağız tadını korumakla kalmayıp, çoğaltarak, hayatına renk, zevk, dahası mutluluk olarak katmak ....

Bilesin ki, deveye, hendek atlatmaktan da zordur, zor, bilirim ......!

Ama, bu su götürmez gerçekliğinde İNANCIN ZAFERİDİR, İNANCIN ZAFERİ .

Bencillikten beslenen karamsarlığı, kötümserliği, umutsuzlukla, mutsuzluğu beden ve duygu dünyanla, ruh coğrafyandan ırak tutup .......

Hele, hele de, günümüz dünyasında, koşullarında, çoğu alanda, insanlığın dibe vurmacasına iflas etmişliğin de .....

Mutsuzluğun yerden biten mantar kesilip, üreyip, türemişliğinde, kol gezip, cirit atmışlığın da ....

İlkin, kendin, kendinle, hayatla, dünyayla, çevrenle barışık tutmak zor ötesi güç ve bir o kadar da hak edilmiş sevinçle, mutluluktur, mutluluk ......!

Çevrendeki kayıp kıta ömürle, hayatı ıskalayan bedbahtlık ve karamsarlık ordusunun uzantısı, hatta düpedüz kestirmeden demek gerekirse ........... 

Aylak-avara,asalak, sünepe ayak takımı mensubu, parçası yapmadan ve o şürekaya ayak uydurup, harcananlardan, onlardan birisi olmadan onurluca ve erdemlice yaşamak ....

Her ana kuzusunun harcı da, marifeti de, başarısı da değildir ....

Karakter, farkındalık, sorgulayanlık gibi hasletlerini geliştirerek, İNSAN GİBİ İNSAN olmaları becermek .....

Zor olmaya, zor ......

Ama bir o kadar da, sevince ve hazza, kutlamaya değerdir, değer .....!

Mutluluğun Mihenk taşı olduğu ömür  ülkesinin ufkunu ve ruhunu karartmamak .....

Kendiyle, çevresiyle, hasılı, hayatla küs ve kavgalı kötümser ve karamsar ömür, hayat ve

bedenlerin, gizli yada aşikar işgal ve talanından korumak ......

Her türlü kıvanca, sevince, erince ve dahada önemlisi, önceliklisi ....

Takdire şayan ve övgüye değerdir, ÖVGÜYE DEĞER .....!

Yalın, küçük, lakin, iradenle, emeğinle, ellerinle en önemlisi de,  özgüveninle, özverin'le kazanıp, var ettiğin ...

Sonuna dek, hak edip, layık olduğun zafere uzanıp .....

Ömrüne, beraberinde de ÖMÜR MENKIBENE nakşederek, SABRIN ESERİ kılarak .....

Umudun ülkesi, sevincin iklimiyle donatabilmek'tir, anlamlı, emsalsiz, nadide ve marifet olan ....

UMUDUN ÜLKESİ, SEVİNCİN İKLİMİ  yapan adsız kahramanlık, şövalye ruhluluk ve azimdir, azim, künye ne yazılan, geleceğe bıraktığın miras .....!

Bunu başarıp, ömrünü, hayatını, dünyanı .....

Umudun ülkesi yapıp, sevincin iklimiyle bezemek, donatmaktır asıl olan, güç olan ve zafer olup taçlandıran .....

Diğer hayat ve ömürlere de emsal ve timsal olmanında ötesine, istikbaline ve nesline miras ve armağandır, bu güzellik ...

Tıpkı KARDELEN ONURU ve AKLIĞININ ZAFERLE DÜNYAYI, GÜNEŞİ SELAMLAYIP ÖPMESİ asaletini ömrüne kazandırmak ve bunun haklı onurunu, kıvancını, sevinciyle, hazzını tadıp, yaşamaktır ....

Tadıp, yaşamak ....

Ömür ülkeni, hayat atlasını, sade, küçük ama senin olan dünyanı, emek, emek bina edip, çıkarak, semanın kandilleri yıldız ışıltılarıyla, şavkıyla donatmaktır, donatmak ....

UMUDUN ÜLKESİ, SEVİNCİN İKLİMİ   kılmanın adı ve onurlu,şanlı,emsalsiz destanıdır, destanı ............




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




31 / 05 / 2021 - Pazartesi 




Saat ; 16_40

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...