27 Aralık 2021 Pazartesi


 

SAKLIYOR SENİ, GECE ...........

 

Tartışmalı, kuşkulu dahası ......

Dahası .......

Gizemli yokluğunda, kasvet çoğalttığım, amansız ve acımasız azap ve işkence aracı olup-çıkan, bu gecede .......

Tıpkı, benim gibi, pestili çıkmacasına yorgun-bezgin kentin, noksan ve mağdur gündüzleri ....

Seni, bana geri verememenin utancı ve yüz karalığıyla, adeta, lal olmuşluklarda surat dökerek, işin içinden sıyrılmanın telaşında .......!

Fırsat kolluyorlar sanki, sorgu-sualden, dahası .....

Elimden ve sitemim den, yırtıp-kurtulmak için .....

Hallerinin böylesine naçar'lığın da ......

Yağlı kara kurumlar gibi, ellerime, gözlerime sıvanıyor, gündüzler ....

Ayıp’ lığın gayretkeşliğiyle, sanki kendi masumiyetini dillendirip, iyi niyetliliğini ve sözüm ona masumiyetini gösterip, kanıtlayıp-unutturmamak  adına ....

En dokunaklı, acınası, istismara açık hamasi halle, tavırla, hasılı .....

Baştan-ayağa pür telaş'lık la bezeli, lakin inandırıcılıktan uzak mı uzak, kuşkulu  çabayla .....!

Bir an önce sıyrılıp-kurtulmak istiyor sanki, töhmetten, zan altında, suçlanmaktan ......

Kısacası sanki, rüştünü ispatlama telaşında, anlayacağın, utançla, ezinç ile, karaya kesen gündüzler .......!

Onların meramı, derdi, ömrümde iz bırakmak .........

Benim ki si ise, beni tükenmişlikle, eksilmişlik ten kurtaracak, seni bulmak, seni .......!

Arayışın tetiklediği koşuşturmayla, kaosun hegemonya sına teslim olan, gün artığı, gam kervan'lığın da çıfıtı çıkmış,  bu gecede ....

Sırra kadem basıp, ebedi firara kirişi kıran senden, zerre kadar bile olsun iz, ip ucu bulabilme adına ...

Kırık-dökük, delik-deşik  olsa da, umut dağarcığımdan kırıntılar dererek, dayanıyorum umut ve şevkle, pencere camına, soluğumla, camları öpen dudak izlerimin, benden miraslığın da .......!

Çoğaldıkça, çoğalan umut, merak, tetiklendikçe artan heyecan, en çok ve öncelikli olarak ta,

Önlenemeyen, engellenemeyen sabırsızlıkla başlayan, gözetleme işim uzadıkça, bezginlik arttıkça, su koyu vermeler'imin çoğalmış’lığın da .....

Kah, yenilgi ve bezginliğe ............

Kah ruhsal kaosla, eksilmeyip, artan sinir nöbetlerine düşmüşlüğüm de.

Gece ve gecenin içinde akıp-giden zaman ırmağı, an be an, hüsranımı ilan etmenin gayretkeşliğin de ...

Zıvanadan çıkmam için ne gerekiyorsa, elinden geleni ,ardına koymamacasına ona odaklanıp, yöneliyor ....

Yokluğunun tüm emareleri, camdaki buğuda ve dudak izlerimde saklı !

Camdaki buğuda ve dudak izlerim de saklı .......!

Benimle inatlaşan gece, damarıma, damarıma basarak ....

Karanlık şalıyla, sıkıca sarıp-sarmalamış’ lığıyla, bırak kendini ....

Gölgeni dahi göstermemekte kararlı hallerde, tüm hünerlerini sergen ederek, saklıyor, seni ........

Gece, saklıyor, benden çaldığı, seni ....

Ve ...... Yeniyor, beni ....

Yeniyor, beni .........!

Pür dikkat kesilmiş sabahı, sabah etmecesine beklesem de ....

Sonunda, avucumu yalamak, yenilgilerle, hüsranı özümsemek kalıyor, kala, kala ...

Bir başına'lığın, dahası sessizliğin pençesinde kahroluşlar da geçen, sensiz ve sessizliğe, lallığa kesen bir gecenin daha .........

Elemler'im le, sırlarını sabaha ve yeni güne dökmüş'lüğün de, sıfır tüketmişlik de  kala kalmışlığımla .....

El, elde, baş, başta, bir başıma ........

Öfkeye bulamaçlı methiye ve sitem sağanağına müptelalık da.....

Kurnası bozukluklardan muzdarip , iki gözüm, iki çeşme salya-sümük hallerde, kusuyorum efkarımı ........

Camda nefesimden, dudağımdan, hüznüm'den izler olan pencereye ....

İzler olan, pencereye .............!

Sen, firarda, dışarıda ....

Ben, mahpus ve yitik hallerimle, pencerenin ardında, içeride ......

Sürdürüyoruz, inadımızı .....!

Gecenin seni saklayıp, beni hüzne boğarak, alt etmişliğin de ....

Ömürden bir gün daha, geçip-giderek , yitip-tükeniyor ...

Hasılı, anlayacağın ....

Eksiliyoruz, yitiriyoruz, yitiyoruz, yitiyor .........

YİTİYOR ........!

Gecenin, seni saklamış'lığın da, hüzün çoğaltan yokluğunda ......

İçiyorum, kahrın ve elemin mey'ini .......

Bir başına'lığın, katlanılmaz sarhoşluğuyla, savrulmalar da .......

Gece, zapt-ı rapt altına alıp, el koymuş , saklıyor seni, saklıyor ...

SAKLIYOR .......!

Ve......

Yine, yeniden, bir daha yenip, mat-melamat ederek ...........

Kederlerle, kahırlarla, gayya kuyularının dipsiz soğuk karanlığında, yenip- yutuyor beni ....

YENİP-YUTUYOR BENİ .......!

Sen yoksun, ben melül, bu oyunun galibi, seni saklayan gece .....!

Sakın, laf ebeliğine öykünüp ....

Mış gibi davranma riyakarlıklarına belenerek ........

'' - Buda geçer '' Deme ......

Buda geçer, deme ......

Geçmediği aşikar, her şey, ortada ........!

Böylesi netameli, hele ki de, riyakar harami'liğinde .....

Seni, benden çalan’lığın da, kasvet'imin ve gayya kuyum'un mimarı, suçlusu, hezeyan ini, kesilen gece .......

Hezeyan ini, kesilen gece ........!

Karanlığın göz, gözü görmezliğin de, saklıyor seni ....

Saklıyor seni, gece .....

SAKLIYOR SENİ, GECE ...........

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

26 / 12 / 2021 - Pazar

 

 

 

Saat ; 20_40

26 Aralık 2021 Pazar

DÖNDÜK .....
Hayalleri peşinde koşup, sürüklenirken ....
Döküldük kalıptan, kalıba ....
Girdik halden, hale ...
Kimimiz, kokmuş tuza, kimimiz kurtlanmış peynire ....
Kimimiz yuvadan düşen kanadı kırık kuşa...
Bazılarımız, sona kalan, sürüden kopup naçar ve delişmence kanat çırpan, göçmen kuşlara döndük...
Çoğumuz sa, un-ufaklıklar da, savrulan toza döndük ...
Savrulan toza döndük .....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
İmmenstaad/ Friedrichshafen / Almanya
26/12/2019
Saat ; 20_20

 


 HAYATTA ...!

Sırt dönme hayata ve kendine ..
Farkındalığın ışığını, söndürme ..
Dönersen yüzünü,sen sana ve hayata ..
Gülücükler ,çiçek olup açacaktır,hem suratında,hem ayna da .
Unutma şunu ..
Tavşan ,dağa küsmüş....
Dağın haberi olmamış,asla ..
Ve yine, unutma ..
Hayat ta ,ulu mu, ulu, bir dağ ...!
Bir, ulu dağ ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
30/05/2016
Saat:23_26


 İNSAN DENEN ......


Sevgiye belenmiş eller,alın teri göz nuru güzellikleri var etti, beni ..
Yarattı elleriyle beni...
Kilden,sudan var eden hünerli, insan tanrım,
Sevecenlikle bezenmiş elleriyle dokuna ,dokuna her yanıma ..
An geldi,
Endülüs'te raksa durdum ..
An geldi,Ganj' da, huzurun ummanına bandım ..
An geldi,Niyagara' da su duruluğunda arındım ..
An geldi,Şaman danslarında ,güneşe akınlar yaptım ..
Gün oldu,Ihlara' da, Hacı Bektaşi Veliyle Semaha durdum ..
Şems ile Mevlana'nın ömründe çile,gönüllerinde aşk oldum ..
Zerdüşt'ün göz yaşını, güneşin kızıl şalıyla sildim
Kah türkü,kah öfke ....
Çokça, aşk ateşi oldum ..
İnsan denen duyarlı tanrım, var etti beni ..
İnsan denen ahmaklar, tanrıça diye tapındı, bana ....!
İnsan denen ahmaklar, tanrıça diye tapındı, bana ....!

Erdem YASSIBAŞ

Friedrichshafen/Almanya

31/05/2016

Saat;02_34


 ÖLÜM DENEN HAKİKATTE ..


Sura üflenenler..
Sırdı, nurdu ....
Alemlerden,alemlere ağdı ..!
Allandı-pullandı ..
Ömürlere, otağ kurdu ..
Kesilince, canın suyu ..
Ömür denen, dal kurudu..
Sönünce, hayatın nuru ..
Kararınca, ömrün ufku ..
Çatlayınca, beden kabı
Sıyrılınca küpün sırı ..
Son demde ...
Verilen o, son nefeste ...
Sura, üflenen sırlar,
Oldular, ayan-beyan
Üryanlık la, ulu orta...
Döküldüler, nefes, nefes ....
Ölüm denen, hakikatte ..!
Ölüm denen, hakikatte ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
01/06/2016
Saat:00_48

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...