SAKLIYOR SENİ, GECE ...........
Tartışmalı, kuşkulu dahası ......
Dahası .......
Gizemli yokluğunda, kasvet çoğalttığım, amansız ve
acımasız azap ve işkence aracı olup-çıkan, bu gecede .......
Tıpkı, benim gibi, pestili çıkmacasına
yorgun-bezgin kentin, noksan ve mağdur gündüzleri ....
Seni, bana geri verememenin utancı ve yüz
karalığıyla, adeta, lal olmuşluklarda surat dökerek, işin içinden sıyrılmanın
telaşında .......!
Fırsat kolluyorlar sanki, sorgu-sualden, dahası
.....
Elimden ve sitemim den, yırtıp-kurtulmak için .....
Hallerinin böylesine naçar'lığın da ......
Yağlı kara kurumlar gibi, ellerime, gözlerime
sıvanıyor, gündüzler ....
Ayıp’ lığın gayretkeşliğiyle, sanki kendi
masumiyetini dillendirip, iyi niyetliliğini ve sözüm ona masumiyetini gösterip,
kanıtlayıp-unutturmamak adına ....
En dokunaklı, acınası, istismara açık hamasi
halle, tavırla, hasılı .....
Baştan-ayağa pür telaş'lık la bezeli, lakin
inandırıcılıktan uzak mı uzak, kuşkulu
çabayla .....!
Bir an önce sıyrılıp-kurtulmak istiyor sanki,
töhmetten, zan altında, suçlanmaktan ......
Kısacası sanki, rüştünü ispatlama telaşında,
anlayacağın, utançla, ezinç ile, karaya kesen gündüzler .......!
Onların meramı, derdi, ömrümde iz bırakmak
.........
Benim ki si ise, beni tükenmişlikle, eksilmişlik ten
kurtaracak, seni bulmak, seni .......!
Arayışın tetiklediği koşuşturmayla, kaosun
hegemonya sına teslim olan, gün artığı, gam kervan'lığın da çıfıtı çıkmış, bu gecede ....
Sırra kadem basıp, ebedi firara kirişi kıran
senden, zerre kadar bile olsun iz, ip ucu bulabilme adına ...
Kırık-dökük, delik-deşik olsa da, umut dağarcığımdan kırıntılar
dererek, dayanıyorum umut ve şevkle, pencere camına, soluğumla, camları öpen
dudak izlerimin, benden miraslığın da .......!
Çoğaldıkça, çoğalan umut, merak, tetiklendikçe
artan heyecan, en çok ve öncelikli olarak ta,
Önlenemeyen, engellenemeyen sabırsızlıkla
başlayan, gözetleme işim uzadıkça, bezginlik arttıkça, su koyu vermeler'imin
çoğalmış’lığın da .....
Kah, yenilgi ve bezginliğe ............
Kah ruhsal kaosla, eksilmeyip, artan sinir
nöbetlerine düşmüşlüğüm de.
Gece ve gecenin içinde akıp-giden zaman ırmağı, an
be an, hüsranımı ilan etmenin gayretkeşliğin de ...
Zıvanadan çıkmam için ne gerekiyorsa, elinden
geleni ,ardına koymamacasına ona odaklanıp, yöneliyor ....
Yokluğunun tüm emareleri, camdaki buğuda ve dudak
izlerimde saklı !
Camdaki buğuda ve dudak izlerim de saklı .......!
Benimle inatlaşan gece, damarıma, damarıma basarak
....
Karanlık şalıyla, sıkıca sarıp-sarmalamış’ lığıyla,
bırak kendini ....
Gölgeni dahi göstermemekte kararlı hallerde, tüm
hünerlerini sergen ederek, saklıyor, seni ........
Gece, saklıyor, benden çaldığı, seni ....
Ve ...... Yeniyor, beni ....
Yeniyor, beni .........!
Pür dikkat kesilmiş sabahı, sabah etmecesine
beklesem de ....
Sonunda, avucumu yalamak, yenilgilerle, hüsranı
özümsemek kalıyor, kala, kala ...
Bir başına'lığın, dahası sessizliğin pençesinde
kahroluşlar da geçen, sensiz ve sessizliğe, lallığa kesen bir gecenin daha
.........
Elemler'im le, sırlarını sabaha ve yeni güne
dökmüş'lüğün de, sıfır tüketmişlik de
kala kalmışlığımla .....
El, elde, baş, başta, bir başıma ........
Öfkeye bulamaçlı methiye ve sitem sağanağına
müptelalık da.....
Kurnası bozukluklardan muzdarip , iki gözüm, iki
çeşme salya-sümük hallerde, kusuyorum efkarımı ........
Camda nefesimden, dudağımdan, hüznüm'den izler olan
pencereye ....
İzler olan, pencereye .............!
Sen, firarda, dışarıda ....
Ben, mahpus ve yitik hallerimle, pencerenin
ardında, içeride ......
Sürdürüyoruz, inadımızı .....!
Gecenin seni saklayıp, beni hüzne boğarak, alt
etmişliğin de ....
Ömürden bir gün daha, geçip-giderek , yitip-tükeniyor
...
Hasılı, anlayacağın ....
Eksiliyoruz, yitiriyoruz, yitiyoruz, yitiyor
.........
YİTİYOR ........!
Gecenin, seni saklamış'lığın da, hüzün çoğaltan
yokluğunda ......
İçiyorum, kahrın ve elemin mey'ini .......
Bir başına'lığın, katlanılmaz sarhoşluğuyla,
savrulmalar da .......
Gece, zapt-ı rapt altına alıp, el koymuş , saklıyor
seni, saklıyor ...
SAKLIYOR .......!
Ve......
Yine, yeniden, bir daha yenip, mat-melamat ederek
...........
Kederlerle, kahırlarla, gayya kuyularının dipsiz
soğuk karanlığında, yenip- yutuyor beni ....
YENİP-YUTUYOR BENİ .......!
Sen yoksun, ben melül, bu oyunun galibi, seni
saklayan gece .....!
Sakın, laf ebeliğine öykünüp ....
Mış gibi davranma riyakarlıklarına belenerek
........
'' - Buda geçer '' Deme ......
Buda geçer, deme ......
Geçmediği aşikar, her şey, ortada ........!
Böylesi netameli, hele ki de, riyakar
harami'liğinde .....
Seni, benden çalan’lığın da, kasvet'imin ve gayya
kuyum'un mimarı, suçlusu, hezeyan ini, kesilen gece .......
Hezeyan ini, kesilen gece ........!
Karanlığın göz, gözü görmezliğin de, saklıyor seni
....
Saklıyor seni, gece .....
SAKLIYOR SENİ, GECE ...........
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
26 / 12 / 2021 - Pazar
Saat ; 20_40
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder