6 Aralık 2021 Pazartesi

HAYATTAN ARTA KALMIŞ KARALAMALAR'DA...!

İnce,uzun ve karanlıktı yol,üstelik de yokuş mu yokuş..
Tırmanırken bayır yukarı titretiyordu Karayel çırpı gibi bacakları..
Kar etmiyordu, ne tutturulan türkü,
Ne'de savrulan yakası açılmamış,gün yüzü görmemiş okkalı küfürler..
Omuzlar çıkarılıp,boyunlar çekilse de,
Kambur zati'lik de yürüse de kar etmiyordu hani ya..!
Boşuna demiyorlardı''-Soğuğa yiğitlik olmaz '' diye..
Hele birde odun ocak yoksa...
Kapıya bastırılacak meret değildi hani ya şu kış...
Öyle tuzu kurular gibi son bahardan hazırlık da yoksa kışa !
Değil ki bedava'lığı,
Vazgeçtik ondan,hava gazı da Orhan VELİ'nin çağındaki gibi ...
Sudan ucuz da değilken şimdilerde üstüne üstlük..
Yaşamak,hele ki İstanbul'da yaşamak hiç mi hiç kolay değil...
Çalıp çırpmıyor san,kursağından haram lokma geçmiyorsa..
Ayın,dayın,torpilin yoksa,
Dahası,sırtın kalın değilse,yoksa arkan,kalen...
Hak-hukuk düzen adamıysan maazallah birde...
Deme gitsin işte o zaman,fukaralığın daniskasını yaşamışlığını..
Eskilerde sürgünler doğu'ya yapılırdı..
Şimdilerde mükafat sayılır doğu'ya çıkmışsa tayinin..
Günümüzde sürgünün hası,İstanbul'a memur edilmek ademoğluna.
Tek maaş,çok nüfus,hele birde çokcaysa kaşık düşmanı...!
Deme gitsin haline..
O vakit Şener Şen misali film olur hayatın,çalarsın düdük...
Oturursun bir gecekondunun güngörmez penceresine..
Bir türkü tutturuverirsin,amma velakin İstanbul un orta yeri sinema Ya'da..
Boğaz havası değildir türkün asla..
''Hadi gel köyümüze geri dönelim''den, tut ta..
Acılı arabeske uzanan bir repertuardan dökülür türküler dudağına !
Ve buğulanmış cama olursuzluklarını karalar sın,
Donmaya yüz tutmuş parmaklarınla..
İşte o zaman, ne dramlar düşer kırık dökük pencere camına,
Hayatım roman tekerlemelerinin nakaratların da..
Hayattan karalamalardan arta kalmışlıklar da..!
Hayattan karalamalardan arta kalmışlıklar da..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Hildesheim / Almanya
11/03/2010
Saat;00_33
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...