28 Şubat 2022 Pazartesi
27 Şubat 2022 Pazar
ÇİÇEK VE UMUT GÜZELLİĞİNDE
Zerreler'imde aşk varsa, insanlığım ölmemiş demektir...
Israr,azim,kararlılık ve onurla ..
Sevgi ek sen, evrene ve ömürlere ...
Yürü git, düşünme gerisini ..
Ben doğarım aşk,aşk, ardın sıra ...
Çiçek ve umut güzelliğinde ...!
Çiçek ve umut güzelliğinde ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Ereğli /KONYA
06/02/2018
Saat; 02_47
BİR YANDA ...,
İhtiraslar, günahlar, günahkarlar şehri ....
Şu devasa cendere, koca tımarhane, amansız hapishane ....
Vermişliğiyle sinesini zaman,hayat-memat kavgasının, bitmek-tükenmek bilmeyen, kanlı düellosuna...
Bağrında peydahlanan, sarsıntılarda ...
Ömürlerin, bedenlerin, ruhların...
Amansız ve önlenemez şehvetle üryan'lığın da
Hayata tutunan yada hayatı ıskalayan nice canlar.
Kah itildikleri,kah farkın'dalık da daldıkları ....
Tarifsiz haz ve isteri girdabında, yutul'urlar ...
Bir yanda savaş, bir yanda aşk boy atar ......!
Bir yanda savaş, bir yanda aşk boy atar ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Ereğli / Konya
05 / 02 / 2018
Saat ; 21_05
İLAHİ VEDA ....,
An gelir, düğümlenir insanın boğazına, duygular, sözcük, sözcük,
Kelamlar dizilir sille boncuğu gibi art arda .....
Kurur boğazın, çekilir dudaklarında, yüzünde kanın ..
O, an sanki seni boğan görünmez bir el vardır ardında ...
Dağılır dikkatin, odaklanamaz'sın ...
Yitip, sırra kadem basmıştır her zaman ardında olan suflörün ...
Unuttuğun sözcükler uçuşur havada, gözlerinin önünde görünmez kelebekliğinde ..
Raksa koyulmuşluklarında harfler, sözcükler ..
İnceden, inceye soğuk bir terleme basar, zerre, zerre yayılarak, bedeninin, her yanına ...
Uğultuların kulaklarını kaplamış'lığın da ...
Boz bulanık görünür dünya, nesneler ve kişiler sana ..
El aman demek ve yardım istemek gelse de, içinden ...
İnadına aralanmaz, mühre kesen solgun dudakların ...
Çekilir gidersin, griden,siyaha dönen buz muammalar bulutu kümesinin içinden ..
Adını koyup,tarifini bile yapamadığın belirsizlikler ve çaresizlikler içinde ..
Şuurunun kapısı-penceresi ve hatta kapakları kapanır..
İner gelir dağdan-taştan korku denen o, devasa kimliksiz eşkıya ..
Esir eder seni oracıkta, çaresizlikler pranga'sın da ..
Bırakın debelenmeyi ,eğrelti otu yada sazların, yaprakların dahi titrememişliğinde ...
Akar terler,sağanak,sağanak alnından gözlerine acılar saçarak ..
Yada,yağmur tanelerinin pencere camlarında süzülüşü misali yanaklarından aşağıya salkım-saçak ...
Bir fısıltı peydahlanıverir kulaklarında, kaplayan o uğultular arasında ...
''-Geldin, yolun sonuna ...
Kaldı ardında dünya, aralandı kapın, ölüm denen o dönülmez yola ..!
Çıktığın dönülmez bu yolda..
Gördüğün-göreceğin son sahnedir ,ömür ve hayat serüveni denen, bu muammalar oyununun son sahnesi ..
Haydi artık, pılıyı-pırtıyı bile toplayamamış lığın da ..
Veriver şu son nefesini de, sürdüremeyeceğin oyunun sonunda ..
Direnme, uzatmaları oynamaya ..
Azrail denen görünmez zebani kucaklamış iken seni kollarında ..
Ver de kurtul, son nefesini de azaplardan ..
Ağdaki yada oltadaki balık gibi, nafilelik de çırpınıp durma ..
Nafilelik de, çırpınıp durma ..
Canının bedeninden ayrılığa ..
Son soluğun dudaklarında, iğretilik de ürkekliklerde son tangoyu sürdürmeye koyulmuşluğunda ...
Bilesin ki, ecel gelmişse başa ...
Baş ağrısının bahaneliğinde, çabanın nafileliğinde ..
Canını, azapların tillesinde tutma ....!
Canını, azapların tillesinde tutma ....!
Senden önceki göçen nicelerinin oynamışlığı gibi ..
Adı üstündedir bu oyunun,İLAHİ VEDA ....!
Adı üstündedir bu oyunun,İLAHİ VEDA ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Ereğli / Konya
05 / 02 / 2018
Saat ; 22_58
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...