21 Mart 2022 Pazartesi


 

İHANET ;

İNSANA, İNSANLIĞA .....

MAHVEDENLİĞİNDE, KEZZAP DÖKMEKTİR, KEZZAP DÖKMEK .......!

 

 

Karakteri, vicdanı, arı-namusu, vefayı, onuru, duvara asıp .......

Hainliğe soyunan, insanlık fukarası acuze'nin .......

Soysuzluk ve engereklikden beterlik'teki tavrının adıdır, ihanet .....

Hallerin böyleliğin de ve eylemin yüz karalığında, alın kirinde ve cibilliyet'sizliği tescillemişliğinde, ihanet ......

Ömürlere, yüreklere, gönüllere, ruhlara, hasılı .....

İnsana, insanlığa ....

Mahvedenliğinde, kezzap dökmektir, kezzap .........!

İHANET ;

İNSANA, İNSANLIĞA ....

MAHVEDENLİĞİNDE, KEZZAP DÖKMEKTİR, KEZZAP ........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

21 / 03 / 2022 / Pazartesi

 

 

 

Saat ; 20_45


 HAYATIN KESKİN BIÇAK'LIĞINDA ...


Hayatın, keskin bıçak gibi, gerçekliğinde ...
Çelikten, granitten de sertlikte, yaşanan olaylarında ve yüzleşmelerinde ..
An gelir, sözler anlamını, konuşma ve yazma ....
Dahası, düşünceler, duygular an itibariyle hükmünü, özünü ve anlamını yitirir.
Hiç beklenmedik anda yaşanan yada duyulan ölüm haberi ..
Can evinden vurarak, adeta dumura uğratınca, insanı ..
Birden turnusol kağıdınca emilip, renklerini yitirir, yaşananlar ..
Gerçekliğin çarpması, insana kutup soğuğunda dona kalmayı ....
Yada Ekvator sıcağında buharlaşmayı hissettirmecesine..
Uç gelgitler yaşatır bir an .
Acının içine karışır anılar, düşer gönül ve düş perde'ne görüntü, görüntü ..
Neye,nasıl üzülüp, hangi tepkiyi vereceğini şaşırırsın .
O an bıçak saplansa bedenine , donmuşluğun da akmaz kanın yere..
Senin başına gelse, belki de hafife bile alacağın halleri, apansız yaşamışlığın da ..
Dalıp gittiğin, şok dalgalarında ..
Trol yemiş ölü balıklara dönersin, hayatla -ölüm..
Varla-yok..
Yitirmekle -sahiplenme arasındaki, duygu ve gel-git türbülanslarında ..
Karışmışlığın la akınla-bokunun bir, birine ..
Soluk alsan, kalbin atsa, yada genirsen de o an ..
Uzuv ve duyguların, ölümü yaşarken şokta ..
Bedenin dona kalır, apansız ayaza kesmelerin, öldürücü titremelerinde .
İçinde, kıyametler kopar..
Toprak alır, ölü bedeni, ağusu, acısı ve tarifsiz elemi, sana kalır ...!
İnsanlığın odağında, cansızlığın kıskacında ..
Donakalır, taş kesilirsin, yaşadığın bu apansız ve amansız, tarifsiz şokla ...
Ölümün, soğuk kurşununun, sevdiğin canı, vurup, almışlığında ...
O tarifsiz, kör sancıyı
Ömründen , ömür gitmecesine ....
Çoğalarak sürecek acıyı, kuzguni vahşiliğiyle ...
Soluksuz koymacasına, iliklerine dek yaşamış'lığında ....!
Anlayarak, ölüm karşısındaki çaresizliğini...
O an, gerçeğiyle yaşayıp, anlamış'lığın da ...
Tarifsizlikte ruhunun ve duygularının, bir yerinin ...
Hiç mi hiç yeşerip, canlanmamacasına , öle kalmışlığında ...!
Bedbin ve bezgin olursun, ömrün boyu, bu kor yangının acısıyla ..
Kor,kor alevlerin içinde çoğalışını ..
İlelebet, içinden atamamış'lığında ....!
An be an ...
Yaşadıkça ...
Hayatın, keskin bıçak'lığında ..!
Hayatın, keskin bıçak'lığında ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/

Friedrichshafen / Almanya
19 / 03 / 2017
Saat ; 21_55

20 Mart 2022 Pazar


Sırrına sığınan, ömrünü zindana tutsak edendir ...


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
 


 YENİK VE YORGUNSA RUHLARLA, GÖNÜLLER ....

KAVİ TUT, YÜREKLİ OL, ÇEK İPİNİ, KOPSUN, İNCELDİĞİ YERDEN .......

ÇEK İPİNİ, KOPSUN ,İNCELDİĞİ YERDEN .......!



'' -YENİK VE YORGUNSA RUHLARLA, GÖNÜLLER ....

MİSKİNLİK VE SAVSAKLAMAYLA DÜZELMEYECEĞİNDEN EMİNSEN, DAHASI ......

SONUÇLARINI, GÖĞÜSLEMEYE HAZIRSAN .....

KAVİ TUT, YÜREKLİ OL, ÇEK İPİNİ, KOPSUN, İNCELDİĞİ YERDEN .......

ÇEK İPİNİ, KOPSUN ,İNCELDİĞİ YERDEN .......! ''




Zamanın ve hayatın hele, hele de kimilerince dillendirildiği gibi, feleğin çemberinde dönmekten, pestili çıkmışsa bedenlerin ....

Umutla atılan zarların, şeş beklenirken, yek gelmişliğin de üst, üste yaşanmışsa bezginlikle, hüsranlar .....

Değil, teşvik ve motivasyon yahutta vaatlerle, küfürle, cezayla, kırbaçla bile,  yürümüyorsa ömür atı, çıkmıyorsa çamurdan, dingili kırık araban.

Gün ortalarında bile, katran karası karartma geceleri yaşamaktan sürmenaj olup .....

Teslim bayrağını çekmecesine, değil zora gelmek, düzde dahi ileriye dönmüyorsa, tekerin .....

Tüm bunlar azmış, yetmiyormuş gibi, üstüne, üstlük, birde ......

Birde, yenik ve yorgunsa ruhlarla, gönüller, dikiş tutmazlıklarda neresine el atsan, patlayıp, çatlayıp, delinip, yırtılarak ....

Yamama'lar bile para etmemişliğin de, hem sevinç ve haz duygularını, hem de, kan kaybediyorsa yüreğin .....

Sık kopmalarda ne mekik, masura nede makara nede iğne tutmuyorsa ipliğin .....

Özcesi ....

Delik-deşik olup, kevgire dönmüşse, için-dışın .....

Uykular Kaf dağının ardına, huzur, yüce dağ başlarının dumanına, yeline kapılarak, seni terk etmişse, ömür coğrafyanı ........!

Hayattan tat, zevk ve haz almalar hayali bırak, hayal ötesi olup, ömürle, gönül gramofonu .........

Ya çatlak seslere,yada sessizliğe boğulup, gömülüyorsa sıkça .....

Yani, başın dertten, gönlün gamdan, ömrün elemle, karamsarlıktan, mutsuzluktan kurtulmuyorsa ....

Göz bebeklerinde, fer yerine, karaltılar cirit atıyorsa ...

Gel sen, kendine, şunun doğrusunu de, varsın kimseler duymasın, varsın, el alemin kulağı  sır kapından aldıklarını, düşürerek dillere ....

Seni, mat-melamat, rezil-rüsva etsin ....

Aldırma denen, konana yada seni dedikodunun dar ağaçlarına çekip, derini yüzmelerine, pabuç bırakma ...

Çek ipini, inceldiği yerden kopsun, angaryaya ve yüke dönmüş hayatınla ömrünün ahı gidip, vahı kalmamış'lığında ....

Unutma meşhur deyiştir ......

'' - Elin sözüyle, tavşan avına gidilmez ......''

'' - Elin ağzı, torba değil, büzülmez  ....! ''

Hayatını ele, yele göre değil, kendine göre yaşayan'lığında .....

Vicdanına, özüne, kaderine ve geleceğine hükmedenliğin gereğini yapan olarak .....

Nimetin de, külfetin de senin olmuşluğun da ver kararını, yönet hayatını ...

Çıkmışsa araban yoldan,   omuz verenden çok akıl verenin çok olacağını unutma, tut yadın la, aklında .....

Kendi koşulların la, kendi yağında kavrulup, ayağını, yorganına göre uzatmışlıkla, hayatın gereği neyi emredip, uygun buluyorsa .....

Durma, savsaklama, öteleyip-yadsımadan yap, onu .....

Sen, sen ol, kanserli parmağı, asprinle tedaviye kalkıp,derdi azdırma, yaranı, kangrenle, ölümcül illete döndürme ........!

De ki, sana eksik,artık diyene ...

'' -Yaşa da gör, hariçten gazel okumak, riyada debelenmenin öteki adıdır,

Önce aklını kendine sakla, yüzleş kendinle,i sonra, vermeye kalk aklı, aklın senin olsun, kelin merhemi olsa önce kendi başına sürer .....! ''

Bu hesap, neyi gerektiriyorsa, yolu-yordamı, neyse onu yapan'san, kendince sapla-samanı, akla-karayı ayıran'san, gönlün kahyası, ömrünün ağası sensen,icabını yapan'san .......

Gocunup, işkillenmezsin elden, alemden, fitneyle-fesattan, dedikoduyla, yalanla, kem sözden ....

KENDİNDEN, DÜŞÜNCEYLE, FİKRİNDEN, KAVLİN İLE EYLEMİNDEN EMİNSEN ......

Sonuçlarını göğüslemeye hazırsan ......

YENİK VE YORGUNSA RUHLARLA, GÖNÜLLER ....

MİSKİNLİK VE SAVSAKLAMAYLA DÜZELMEYECEĞİNDEN EMİNSEN, DAHASI ......

SONUÇLARINI, GÖĞÜSLEMEYE HAZIRSAN .....

KAVİ TUT, YÜREKLİ OL, ÇEK İPİNİ, KOPSUN, İNCELDİĞİ YERDEN .......

ÇEK İPİNİ, KOPSUN ,İNCELDİĞİ YERDEN .......!

Unutma boşa demezler.....

'' - SU AKAR, YATAĞINI BULUR ........  ''

SU AKAR, YATAĞINI BULUR ........!    





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




20 / 08 / 2022 - Pazar 




Saat ; 11_11


 DÜNYA DENEN, BU SİDİKLİ SAHNEDE ..!


Egemen erkle, din tüccarı baronların ..
İnsan geçinen, üç kağıtçı madrabazların, bu alemi işgaliyle ..
İyilere,masum ve mazlumlara, dar edilen bu alemde ...
Umutların çalınıp, düşlerin talan, hayatların, iğdiş edilmişliğinde ...!
Korku krallığında ...
Garibanla, masumun tepesinde ...
Zorakilik ve dayatmalarla boza pişirilmenin ...
Adeta, tek ve vazgeçilmez hayat biçimi edilmeye çalışılmış'lığın da ..
Umuda, iyiye, güzele, sevgiye ve aşka düşmanlığın hortlamış'lığın da ..
İnsanlığın, hayatın ve dünyanın, çıfıtı ..!
İnsanın, piçi çıkmışlığın da
Ön yargılar, peşin hükümler, korkular ve saplantılar'dır ...
Çoğu kez, insanın yaşantısını belirleyen unsurlar ...
Dünyayı dar ve karanlık zindan , eden uygulamalar...
Ayan-beyan görünmese de göze, an gelir, insanı gerer çarmıhında ..
Lime, lime ederek, sürer-savurur onu ...
İradesine vurduğu, kilitle ...
Karabasanların, vesvese ve evhamların karanlığında ..
Hatta öngörülen ve beklenenden de çok derin etkisiyle ..
Çevirir insanı, Çarşamba çarığına ..
Zehir ederek ağız tadını, yeyip-tüketerek, öz güvenini ...
Kuruntulardan, kuruntulara iterek onu, soluksuz ve hatta ..
Yağmurlu günde bile, susuz bırakarıp ...
İçi, içine sığmayan pirpiriklik abidesi kılarak ...
Ters -düz ederek, dar eder, dünyayı ona ..
Aratır, hep karayı, ak içinde ..
Doğrunun peşine götürmek yerine, aramaya düşürür, eğrinin peşine ..
Kendinden başlamacasına, evrende mükemmelleri görmemecesine ..
Olursuzlukların, yamuklukların ve uyumsuzlukların, ardı sıra koşturarak ..
Zindan ederek hayatı ona, korku kalesinin, kasvet burçlarına ya' da ...
Karamsarlık zindanına müebbet de tutsak ederek, onu ..
İştahını,yaşama sevincini ve tebessümü unutturup, yasaklayarak ona ..
Virane bir ömrün, iflah olmaz bekçisi yapar, çıkartır onu ...
Kronikleşen müptelalık da belayı,gadayı, hoşnutsuzluğu dayar ..
Kanırta,kanırta sürterek burnunu, kişinin ...
Elem kadehinden, ağular içirerek ona ..
Döndürür kanadı kırılıp, tüyü yolunmuş, tavuğa ..
Getirerek onun başına, cümle nusubetlikleri ..
Tencerede-tavada, pişmiş tavuklardan da beter ederek ..
Zehreder ona günü, ömrü, dünyayı ..
Hep, karalar gergefinde nakşederek onu ...
Yitirtir ona, yönünü,yordamını, şaşırtırak pusulasını ..
Uçurumlar vadisine kul, hüsran bedesteninde pul eder onu ...!
Gider, o eski pürneşe-mutlu mu mutlu insan ..
Kala kalır, bir hoşnutsuzluklar posası, ondan geriye ...
Bire çok, ikiye azlıklarda, saydırarak pöstekileri ...
Tayine koydurarak, meleklerin cinsiyetini belirlemeleri, ona ..
Azapların gayya kuyusunda ...
Gün yüzüne,yaşama sevincine hasretlik de, muma döndürerek ..
Bir deri,bir kemik insan eskisi yapıp, çıkartarak, sonunda onu ..
Ne ölüye,ne diriye yar ederek ...
Hilkat garibesi ucubetlikde...
Altı yok pabuçluklarda, ömür eskitmelerde ..
Olmadık ayaklara, kelik eder onu ...
Vesvese, kuşku ve korkular ..
Evham kundağına sarılmışlıklarla ...
Zorbalıkta çalındıkça çocukluktan beri, sevgiler , insanlıklar ..!
Sonunda, örümcek ağında kuruyan, ölü sinek eskisine dönüp çıkar, insan ..
Zehir etmek için, dünyayı insana ..
Almana gerek yok, her zaman onun canını ..
At vesvesenin kazanına, kaynamacasına onu ..
Çek ipini, gör sonunu ..
Çalınınca ruhu, yerinde yeller esince o, eski yaşama sevincinden ..
Dönünce ezilip, suyu çıkmış, üzüm posasına ..
Pekmezini, şarabını alınca, el ...
Kala, kala çöp yığını kalır, biçare'liğinde, ona ...!
Günümüzün, kalabalıklarda ve içsel yalnızlıklarda,bir başına kalmaların ..
Bunalım ve buhran çağında ..
İnsan müsvettelerinin, cirit atıp,at oynatmışlığında ..
Biçare bunalımlılar ordusunun, ağır yaralı ...
Virane asker eskileri kalır, geriye ..!
İnsan eskileriyle , insancık hilkat garibelerinin, raks etmişliğinde ..
Kendisi çalıp, kendisi oynayan ...
Akıl fukarası, biçare çengiler kumpanyasının ...
Bitmeyen gösterisi kalır ...!
Her yanı, açık tımarhaneye dönen, bu alemde ....
İnsancık denen acuze hilkat garibeleri ile, yer cücelerinin ..
Lamba cini münafıkların, hayatları ve kainatı mahvetmişliğinde ..!
Bir delinin, kuyuya attığı taşı, bin akıllının çıkartamamış'lığında ..
Her beynin, zindan ve tımarhanelere, döndürülmüşlüğünde..
Ömürlerin ...
Korkuların zindanlarına, fütursuzca , pervasızca hapis edilmişliğinde ..!
Fikir ,vicdan ve yaşam hürriyetine, tahammülün olmamış'lığın da..!
Hayatların, cılkının çıkartılıp, içine edilerek ..
Kubura döndürülmüşlüğünde ..!
Akl-ı evellerle ...
Korkunun krallığına, soyunan ...
Diktatör bozuntusu acuzelerin, insafsızca işgalindeki ...
Eski hamam-eski tas düzeninin, hüküm sürenliğinde ...
Sevgiye aç, mutluluğa hasret, kötülüğe ve kötülere cennet ..
Divanelerle, mazlumlara eziyetin, prim yapıp, itibar gördüğü ..
Kraldan çok, kralcıların rol kapıp, mutluluklar ve ömürler çaldığı ..!
Haramilerle,madrabazların itibar gördüğü ...
İyi ve iyiliklerin, kötülüğe kurban edildiği ...
İlahların, kurban istemişliğinde ..
Hep, onurlu insan ömürlerinin...
Aç aslanlara yem edildiği ,bu garip arenada ...
Ucubelerin Otağ kurup ..
Kara düzenlerini, dayatmaya koyulduğu ..
İnsanın, insana kulluğuna, kurgulanan oyunda ..
Emeğin, sermayeye ..
Onurun, haysiyetsizliğe ..
Umudun, yalana peşkeş çekilip ...
Aslanın , kediye boğdurulmaya çalışıldığı ...
Boyun eğmeyenlere , tımarhanelerin, zindanların...
Hatta dar ağaçlarının ...
Yakılmaların, köleliğe tutsaklığın reva görüldüğü ...
Çıfıtı çıkan, dünya denen, bu sidikli sahnede ...!
Bu sidikli sahnede ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

18 / 02 / 2017

Saat ; 01_46 

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...