5 Haziran 2022 Pazar


 AL BAYRAK, KURU ZAVRAK ........




'' - Leyleğin ömrü, laklakla geçer ...'' 

Dillere pelesenk'liğin de, nice ömürlere mal olan ata sözünde anlamını bulan kavramı doğrulayan hallerde ..........

Geçirdiğin hayat, tükettiğin ömürle, nice güzellikleri heba edip, adeta, mutlulukla, hayatı ıskalamış'lığında .....

Al bayrak, kuru zavraklık da güme götürüp, safsatalarla, şatafatlar da hovardaca harcadığın ömrün, nimetlerin ....

Kuş kesilip, uçup, gitmişliğin de .........

Kala kaldın, sümsüğü düşüklüklerde, ser-sefillik de, ele-güne avuç açanlık da .......!

Nasıl ki ......

<< - Kurt kocayınca, köpeğin maskarası olur ! ''

Diyen ekabirler ile, kadim ömürlü, gün görmüşlerin kelamını, kanaatini,

düşüncesini doğrulayarak, ibret-i alemlik de geçip, göçüp, gittin, ölüm alemine ........!

Elbette ki, yadsınamaz'lığın da, hatalar insan içindir ......

Hatalar, ömrün uyarıcı küçük yangın kıvılcımı olarak kalır ve ilgili kişiye ders verici, öz denetimi sağlayıcı .......

Ona, ikaz ve alarm aracı olarak kalırsa, cürmü kadar yer yakan'lığında ...

Zarar-ziyanı kadar hatta, an gelip, zararından da çok, hayrı dokunur, yapıcı, yardımcı olur ....

Lakin, çağlar ve tarihle, zaman kanırta, kanırta göstermiş, kanıtlamıştır ki ........ 

Hayat arabana koşulu, ömür eşeğinin ipi, yuları sende olamamış ve sadece güdülen, yönetilen ve en amiyane haliyle, kullanılan olup ......

Ömrünün mizanını yaptığında, elinde, avucunda kala, kala yığınla pişmanlık, hüzün ve keşkeler kala kalıyorsa ........

O'da, gerçeğinden ve içtenlikli, nitelikli olanından dost biriktiren olabilmişsen eğer ki, bu bağlamda .....

Dostlarını ve senden umudunu kesmeyenleri üzen olmaktan, yakanı kurtaramamış'san ......

Bilesin ki, davul sende, boynunda görünse de, tokmağının başka ellerde olmuşluğun da ........ 

Bırak, davulu çalmayı, yakın semtinden dahi geçen olamayan'lığında ...

Tüketmiş'sindir ömrünü, al bayrak, kuru zavraklıkda ....

İster, lak,lak eden leylek ol, istersen, dut yemiş, sükuta kesmiş, bülbül !

Neye öykünür'sen öykün, ne halt ve herze yersen, ye ....

Ömrü ve hayatı, çarçur eden, ıskalayan'lığın da .......

Kuyruğu titreten'sen, değil ki kestaneyi çizdiren .....

Düpedüz eleğe, kevgire döndürtmecesine yalama ettiren ve iflah olmaz hallerde laçkalaştıransındır, laçkalaştıran ........!

Tarih, zaman ve toprak sencileyin ömrü, hayatı miras yedilik de  hiç-piç ve heba eden sonrada ........

Sümsüğü düşüklükle, ilgisiz, adı hayırla anılmayan sureti insan, fıtratı, ne idüğü belirsiz, meymenetsiz hilkat garibeleri ile doludur, dolu ....

Özcesi tek kelimeyle ......

Lak, laklar da uçup kaçanlığınla ........

Göçüp giden'sin al bayrak, kuru zavraklığın içler acılığında .........

Anıl'san da, zamanın ve günün, anın birinde denecek denir, sana ...

'' - Geldi, geçti, göçtü, al bayrak, kuru zavrak ....

Adı üstünde, AL BAYRAK, KURU ZAVRAK ....''

AL BAYRAK, KURU ZAVRAK ........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




05 / 06 / 2022 - Pazar 




Saat ; 12_24

4 Haziran 2022 Cumartesi


 

O, ADSIZ ŞARKI  .........

 

 

Pişmanlık ve öfke nöbetlerinde kendimden geçip, helak olmuşluğumla .

İçimin, içimi yeyip, tüketmişliğin de, avareliklerin pençesinde lime, lime olup, toz-duman da savrulmuşluğumda ....

Daldığım gecikmeli hesaplaşmalarda, yitirenliğimle, yitenliğimde dolaşıp dururken odalarda .....

Gölgenin ve genzime kazınarak sinen kokunun peşi sıra sürüklenmişliğim de ......

Ezinç, ezinç yalnızlığın dahası sensizliğin kahreden elemlerini duyumsayıp, yaşamışlığım da .......

Sana ve bu makus ve malum sona ,ağır hezimetle yenilgime dair ip uçlarını bulmaya çalışırken, tüm yolların sana götürmüşlüğünde .......

Sen düşünce aklıma, yada düşününce, sensizliğimde, ruhumun nasıl üşüdüğünü .....

O, adsız şarkı gelir aklıma ............

Sözlerini tam bilemesem ve tınılarını doğru mırıldana'masam da, içimde seni çoğaltan o, tılsımlı şarkı dolanır, dilime .

Hece, hece, nota, nota, tını, tını sen çoğalır'sın böylesi anlarımda, kaybolurum sende ......

Tıpkı, bulutlar arasında gözden yiten KIŞ GÜNEŞİ gibi .....

KIŞ GÜNEŞİ, GİBİ ........!

İçmeden yaşadığım, kör-kütük sarhoşluk da, karışmış ip çileleri gibi dolaşıklık da, yiter'im ......

 Kendimde kaybolmuşluğum da ........!

İnsan nataramızla, çokluk ve sıklıkla tepetaklak olma hallerinde debelenişimizin temel nedenlerinden biri olmacasına .......

AŞKLARI OLDUĞU GİBİ << - Hatta, daha da fazlasıyla ve belirginlikle ...>> ayrılıkları da beceremeyenliğimizle, sonları acıklı biten ilişkileri ....

Ruhumuzla, aklımıza zımbalayıp, çakmacasına, nota, nota bezenen özlem ve sitemle ......

Anlatmakla kalmayan adeta, ruhumuza ve ömrümüze kazıyan o, adsız şarkı .......

Beni ve girift ömür öykümle, sevda vurgunluğunda yaşadığım muzdaripliği koyar, gerçeğin yakıcılığında, gözlerimin önüne ......

Kulaklarımda, beynimde çoğalan uğultularla .......

Dinledikçe şarkıyı, soyunurum ruhumu ..........!

Çivit mora kesen karalarından arınıp-kurtulayım, bir  an önce, diye .....!

Şarkı çınlarken kulaklarımda, acımasız meçhul makinist defalarca gösterir dünümün ve hüznümün sebepleriyle, kanıtlarını .....

Bana ve bencileyin nice aşk vurgunu yemiş SEVDA ZEDE' YE an be an, yeniden dünü yaşatır ..........!

İnsanı, değil sadece hayattan .......

Kendinden bile soğutup, kopartmacasına gerçeğini ve yanlışlarıyla, yanılgılarını yüzüne vuran o, şarkı, alıp-götürür, insanı ........!

'' - İnsan, kendi kaderini tayin edemiyorsa hayatın ve birilerinin oyuncağı hatta, maskarası olup, çıkıverir, bir anda .....! ''

Der, hayatı deneyim ve birikim imbiğinden süzen, bilge ekabirler .....!

Ayrılıklar mı acıtır, imkansızlıklar mı insanın içini, kanatır yüreğini ?

Yanıtı muamma bu veya böylesi sorular sağanağında üşümüş serçeler gibi .....

Yiter, kısılır sesim, ezilip-büzülerek, çekerim boynumu içime, gömerim yüreğimi kor, kor közlere .....

Ondandır '' -  Yanmanın ne demek olduğunu, en iyi ben bilirim, ben ..! ''

Der, durur, içimdeki, hıçkırıklara boğulan çocuk ..........!

İmdat çağrılarımla, isyan çığlıklarıma kimsenin ilgi göstermemişliği ile, yanıt vermemişliğin de ........

Dolanır dururum açmazların kazığın da tıpkı, kör atın kazığının ipine dolanışı gibi ........

Şarkı biter, tükenmişliğimde ölüp, ölüp dirilmelerin beyhudeliğin de kediden,kaçan fare misali saklanıp, kurtulmak istedikçe için, için ......

Dur, duraksızlıkda ........

Dillenir, yine, yeniden, bir daha, kulaklarımı tıkmanın faydasızlığın da ..!

Vurarak yüzüme, gerçeğimi, iç hesaplaşmalarım da ecel terleri döktürmecesine, o adsız şarkı ........

O, adsız şarkı ......

O, ADSIZ ŞARKI .......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

03 / 06 / 2022 - Cuma

 

 

 

Saat ; 22_45

2 Haziran 2022 Perşembe


 

ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT .............!

 

 

 

'' - An gelir, nefesin, sesin, edilen  kısacık bir kelamın, kocaman duygu çıkını olup, çıkarak ömürlere mal olmuşluğun da ......

Bağrında, gamla-sevincin et-tırnak olup, iç içe geçerek yaşanmışlığın da ......

Sesin, sözün ve nefesin bittiği hal, yer ve anda .....

Özgünlüğünde, kendine özgülük de, öttürür zurnasını, hayat .....

ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT .....! ''

Zamanın, çağların ve küplüğünde tarihin tanıklığında nice kere kanıtlanmış'lığın da ......

Tarihlere,zamanlara, çağlara ve insanlara mal olup, silinmemecesine kazınarak bezenmişliğinde .......

Bil ki ......

Öttürür zurnasını, hayat .....

Sen istemesen hatta kulaklarımı tırmalıyor, deyip, pamuklar tıkamaya kalksan da kulaklarına ....

Yetmedi ......

Zurnada peşrev olmasa da, keyfim yok bu havalarda, değil oynamak, yönümü bile dönüp bakmam, diye mazeretler dillendirmeye koyulsan da ...

Zurna-davul havasına köçek olup, dönüp-oynayacak sen gibi nicelerinin olmuşluğun da, takmadan umuruna, havanı, afra-tafranı, nazını-kaprisini ...

Hem de öylesine derinden üfürerek tutturup, ezgilerin ömürleri sarıp-sarmalamış'lığın da, çalar bildiği havadan, öttürür zurnasını hayat ...

Hatta öyle ki, senin yada yakınınla, hısım-akrabanın ölümüne, yasına, gamına aldırış etmeksizin, yetmedi ...

Üstüne, üstlük '' - Hayatın içinde matemde var, toyda, sevinçte, hazda .

Herkesin, payına düşeni almışlığın'da, zurnanın sesine aşina daha da ötesi vurgun, düşkünlerle, onu bekleyenler, dinlesin ......

Keyfinin kahyası değiliz, var, sen dinleme, ahali senden çok ve ağır basar, benim zurna'mı, havamı çekemeyen'den çok ....

Bekleyen, isteyen hatta özleyen ve yolunu gözleyen var ....

Paşa keyfin bilir .... ''

Diyerek, kestirip atarak, hatta çok damarına basmaya kalkarsan,

okkalısından zılgıtını çekerek, sana, pabuç bırakmamış'lığın da eda'na- moda'na, çalar zurnasını, hayat ....

Düttürü dünyanın, kavalla, zurna severler'ini, bu zevkten veya acıdan beslenen nice garip ve alengirli leride  koymamak için mahrum, ciğerlerini , dudak ve yanaklarını patlatmaca'sına ....

İştah, keyif, dem, gam, kısacası her halde ve halükarda ......

Hiç mi hiç üşenmeden, usanıp bıkmak bir yana, dolu, dolu arzuyla , üfürerek öttürür zurnasını, hayat ..

ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT ......!

Hem de, ne öttürme ......

Yaz aklınla, fikrin ile, ömrüne ...

DEĞİL Kİ İSTEMESİN ....

İSTEDİ Mİ, ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT .....!

ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT ........!

ÖTTÜRÜR ZURNASINI, HAYAT ........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

02 / 06 / 2022 - Perşembe

 

 

 

Saat ; 21_42

1 Haziran 2022 Çarşamba


 KAYIP KITALARIDIR, KAYIP KITALARI .......!



Ömürlerin, hayatların insan eksenli kıskaç, tuzak, gasp ve talanlar da enenip, talan edilmişliğinde ......

Sadece örselenmeklerle kalmayıp, acımasızlık da adeta canının-iliğinin kurutulmuşluğun da ....

Kırılırsa yürek, incinip, ahuzar olursa gönül, hele ki de, ummadık taşın, baş yarmış'lığın da ....

Sadece taşın değil, ihanetin, tuzağın ıraktan ve elden- yedi göbek yabandan değil ...

Kan-can sayılacak kadar yakından ve kondurulamayan, sözüm ona tanış bildiklerden, hatta .....

Dost görünümlü yoz hainlerden, gelenliğinde .........!

Kararıp kalırsa ruhun atlası, yaşayan ölü cana dönmüşlüğün de ....

Ömür yasa keser, çöreklenir mutsuzlukla, hüzünler kah sinsice, kah alenen, ömre .....

Öyle hayatlar, ömürler ve yaşanmışlıklar vardır ki .......... 

Hayatın kahır Sahrası'na sürgünlükte, gülerken ağlar, unutur, sevinçle, tebessümü .....

Böylesi hallerde, mutluluk ırak ve yaban ........

İçtiği, ab-ı hayat suyuyla, meyi ona, panzehirsiz ağulu ölüm iksiri gelir ....

Aklını yele, duygularını boz-bulanık sele, ömrünü sönüp-küllenmeyen ateşlere kaptırmışlığın da ....

Kahır ve azap çarklarında telef olup çıkan'lığında, aklının-izanının şirazeden çıkışıyla, dönmüşlüğüyle, iflah olmaz deli-divaneye .......!

Kurt-kuş, el-alem maskaralığında oyuncak olur, çıkar hayatla, insanlıktan bihaber, haysiyet fukarası haysiyet cellatlarının diliyle, elinde, 

Değil, cümle olan-bitenden, kendinden ve hayattan bihaberliğin de ......

Farkındasızlık da, tıpış, tıpış kasaba, mezbahaya giden kurbanlık koyun telefliğin de ....................

Ömür ve hayat iplerinin ellerin den çalınıp, gasp edilmişliğinde ve işin en acısı ........

Bundan bile bihaber, tıkış, tıkış dolduruldukları, << - YÜKSEK GÜVENLİK YAFTALI, KILIFLI, ESARET TUZAKLARINDA ....! >> Dört duvar arasında yada ........

Nelere ve hangi acımasızlıklarla, acı olaylara, olan-bitenlere  sessiz tanıklık ve seyircilikte ki demir parmaklıklarla, kalın ve sağlam tel örgüler ardında ........

Daha da olmadı ve hepsinden de beteri, berbatı ........

Türlü deneylere kobaylık la, acılara, sınamalara  kölelikler de .....

Adeta, canlı cenaze hallerinde .......

Kuzuların sessizliğinde yahutta canhıraş haykırış ve nafile çırpınışlarla, ömürlerinin telefliği ile, hayatı ıskalayanlıkların da,yürürler, mel'em, mel'em .....

Gizemli akıbetlerinin malum sonuna, yada .......

Yada ....

Düpedüz, tutsaklıklar da ki ite-kaka, şiddet, ceza, dayak ......

Yahut ta, üzerilerindeki deneylerle keşfedilen, sınırsız ve sayısız ucube önlem uygulaması zorbalıklarla ......

Boyun büktüklerinin bile farkın da sız'lığın da ki .... 

<< - SESLİ-SESSİZ TÜREDİ VE APANSIZ-ACIMASIZ ESARETLERİNDE ....!  >>

'' - Uygun adım, marş.'' Komutlarının, nara ve ağıtlarında yitmişliğin de .

Işıltılı karanlıklarda yuvarlandıkları, sonu görünmez ve dönüşsüz tünellerin açmazındaki, acılı, dertli meçhul zifiri karanlık yolculuklara .!

Eni-konu zorbaca, sınırsızca işkenceyle, dayatmalara kulluklara, en kötüsü de .....

Kendilerini bilmezliklerin de, bilinmezlikler deki telefliklerine ......

Sadece ama sadece, DESPOTLUĞUN ZİRVE YAPTIĞI, ACIMASIZLIĞIN KARANLIĞINDA BOĞULAN, TIMARHANELER değil ......

Kara toprağın bağrıyla, MEZARLARLA, MEZARLIKLAR, dahası ......

Gizemli, ucubelik mekanı ve akıl almaz, usu dumura uğratan türlü manyaklıkların at oynattığı ....

Nice GİZEMLİ DENEY ODALARININ, GİZLİ-KAPAKLI VE BİR O KADAR DA KAN, İRİN VE CESET ATILAN, ÇÖPLÜKLERİ İLE ......... 

ELEMLER'LE TIKA-BASA DOLUP-TAŞAN, KETUM DEPOLARI doludur, DOLU .....!

Böylesi hayat vurgunu, acılar mağduru, hasılı teleflik, yitiklik kurbanlarıyla ....

Onlar ki, hayatı gam yükü kervan'lığın da ve azap cenderelerin de, çilede ......

Mutluluğa hasret, gama-eleme tutsak kurbanlar ordusunun ....

SÜRÜLÜP-SAVRULAN SÜRÜ, SÜRÜ kayıp kıtalarıdır, kayıp kıtaları ......

KAYIP KITALAR DIR, KAYIP KITALARI .......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya 




28 / 05 / 2022 - Cumartesi




Saat ; 15_30


 GEL, ETME ...............




Gel, etme .........

Kaçma kendinden, yüzleşmeyi hatta hesaplaşmayı bil  ve başar ..........

Muzdaripliğin, takıntılarından hatta korkularından kurtulmaya yönelik adımlar atmada, cesur ol, cesur ........

Yanı sırada, kararlı ......!

Marifet sanma ve sayma, kendini kandırmayı, hep ve sadece şikayet etmeyle, ıskalama hayatı, kaldır başını, hatta .....

Uzat, içindeki çocuğa, elini ....

Kaybetmekten korkma, kibrin esirliğinden, bencilliğinden ve peşin hükümlü, ön yargılı, sığ ve ufuksuz olmaktan kurtulmaya bak .......

'' - Düne takılan, yarını yakalayamaz ....! '' Sözüne hem kulağında, hem kafanda ama daha da önemlisi yüreğinle, eylemlerinde yer ver ...

Dinamiklerin ile, öz güvenin senin en vazgeçilmez cevherin iken, onu işleyip, parıldatıp, kazanmak yerine ....

Tespih böcekliği'ne sarılma yada .......

'' - Mal bulmuş Mağribi '' Olmanın sakıncalarıyla senden götürüp, sana katacağı kusuru yada ikilemi asla göz ardı etme ...

Hasılı ....

Meramın sevmek, sevilmek ve sevdayı iliklerine dek yaşamaksa ....

Ne olursan ol, ne yap, yap hep kazan ve hedef için, her yol mubah fiyaskosunun bataklığında, debelenme ...

Makyavelizm,in seni götüreceği yer ya lağım fareliği yada haramilikle, haysiyetsizliktir ....

Tüm bunların seni sen yapan ve yücelten hatta onurun doruklarına  yükselten hasletler silsilesine erişen liğinde, mutluluğa yürüme sevdandan ödün vermemen gerektiğini yaz kafana .....

Doğruyla, gerçeğin kalkanını kuşanarak koyulduğun hayat savaşında seni, sen yapacak güzellikleri itme, elinin tersiyle .....

Hayat ve mutluluk denen ödüle erişmek için, gel ele-aleme bel bağlama işe kendinle barışarak ve yüzleşerek başla .......

Bırak Tespih böceği kendi dünyasının efendisi, sultanı, vazgeçilmezi olsun ....

Sen, hazinelerinle, zaafların'la yüzleş ve kendi gerçeğinle, hayatın gerçeklerini buluşturup, kesiştirip hayatı sevgide,sevdada fethetmeyi becer ....

Bil ki .....

Kimi an insanın kendine verdiği zararı kimse veremez gerçeğiyle  hallerini hayatının olmazsa, olmazı ve kılavuzu yaparak, sürdür hayat denen bu uzun yürüyüşünü .....

Düşsen, kalksan da pes etme hayatın ödülünü al, bunu hak etmişliğin de ...

Unutmamalı ki, mutluluk kapına gelen arsız ve sırnaşık dilenci değil, tez ayaklı, yaldır-yalpala koşan, yelken-kürek hallerdeki işgüzar ve işçi'men postacıdır ...

Onu kaçırma, hayatı, güzelliği sevgiyi, sevdayı hasılı mutluluğu ıskalama ....

Hüzünler çarmıhında kuruyan, ölü Tespih böceği olma ....

Özcesi ne düşünür, der ve yaparsan yap, gel etme, kendine kötülükle, haksızlık  yapan ve köstek olan, olma .....

Gel, etme .....

Karartma enseni, yüreğini, ömrünü .....

GEL, ETME ..........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




01 / 06 / 2022 - Çarşamba 




Saat ; 14_41

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...