BENDEKİ SEN......
Senin bile haberin yok eminim bendeki senden.....
Ne zaman ve nasıl girivermiş liğinle hayatıma....
Ben, cam ardı sevdalılıklarda vurulmuştum sana..
Her gün hayal alemimin atlarına biner..
Seferler yapardım,seferler ...
Platonikliğin kasırgalarında ve senin bihaberliğinde vurgunluğumla sana...
Sen pencerenin önünde,hüzünleri yüklenmişliğinle..
Sol elini çenene dayayıpta dalıp, dalıp, gitmişliğinde..
Adeta kendinden geçmişliğinde, hüznün bir insana bu denli yakışmışlığının örnekliğin de..
Kah sigara üstüne sigaralar yakıp, duman, duman efkarını odana savurmuş luğunda...
Ben gelirdim ben, sana...
Kokun sinmiştir bilirim sigara kokusunu da bastırmacasına perdelerine, pencere camına ve..
O hayallerimde şekilden ,şekle soktuğum odana..
Karakalemlerin birinin tükenip birinin onun yerini almışlığında..
Sen düşerdin sen çizgi çizgi,resim resim ak kağıtlar doluluğunda..
Odama kar güzellikleri ve mahsun bir yüreğin sessiz çığlıkları yakıcılığında..
Sen karşı camda,ben pencere zulasında,seni takiplerin sütreliğinde..
Uzana koymuşluğumla renkleri solgun metrük divanıma..
Buluşurduk bir kağıtta,sessizliği,hüzünleri ve yasak sevdaları kağıtta çoğaltmacasına..
Dilime dolardım işte o zaman Ahmet Muhip DRANAS'ın..
O ölümsüz güzelliğindeki dizelerdeki Fahriye Ablasını..
Sen Fahriye ablaya taş çıkartırdın benim sana tutkulu bakışlarımın sindiği..
Uykusuzluğu içmekten kan çanağına dönen gözlerimde..
Cam ardı tutkunluğunda vurulmuşluğumda,senin efkarlarınıda yüklenirdim gönlüme....
Platonik sevdalılığımın,ihtiraslarla kabaran duygularımda...
Uzanırdı ellerim sana uzanır gibi...
Kalemin inceliğinde okşardım o biçimli,güzelim parmaklarını adeta..
Bilmem neler yapardın sahir zamanlarda..
Ama ben sana vurulmuşluğumla..
Hayatın geçerdi pencere önüyle gönlümün gel-gitleri arasında..
Olursuz sevdalarda divaneliğin bu olduğunu anladım..
Sensiz senliliğimde Camardı güzelliğinle sana vurulmuşluğumda...
Bir gün...
O bir gün..
Hiç açılmadı perdelerin....
Ve sen sesizliğinde,ünsüz-sedasız çekipte gittin...
Çok sonraları topladığım cesaretim ve yarım-yamalak kemkümlerimle yan komşunun kapısını çaldığımda..
Duyduklarımın şokuyla,kanımın beynime sıçramışlığında..
Ve,kendime kızmışlığımla donakaldım duyduklarım karşısında.
"-O' mu..."demiş ve duraklamıştı komşum...
Sonra biraz acımaklı, çokça meraklı ama en ağır gelen halinde de alaysı tavrını ele veren o manidar ..
Gülümseyişiyle bakarak bana...
Adeta, bana değilde bir başkasına konuşur gibi hali..
Ve sigaradan çatallaşmış boğuk sesiyle..
Konuşmaya başlamışlığında...
"-O divaneydi,sevdiğinde dirisin de varamadıysada..
Eminim,ölüsünde ermiştir muradına..
Duymadın mı geçen gece atmış kendini raylar da trenin önüne..
Param parça ola koymuş öylece oracıkta.. "
Nutkum tutulmuştu,taş kesmiştim bende komşunun kapısında..
İşte o an,hınzırlığın sindiği o sesle,alaylı edasının kendini elevermişliğinde ....
Patlata koymuş du,beni şok eden sözlerini...
"-Bak şu hayata,sen ona,o bir başkasına vurgunluk da..
Kara sevdalarda atıldı garibim ölümün kollarına..
Çok mu sevmiştin onu , de bana..? "
Ayaklarımın altından kayan zeminle, adeta yer yarılıpta girmiştim..
Yerin, yedi kat dibine..
Yanaklarım dan süzülen yaşlar ıslattı kapı eşiğini..
Uğuldayan kulaklarım da, komşunun sesi çınlıyordu hala..
"-Aldırma,unutursun,unutursun..
Üstelik daha çok gençsin..
Başından ne sevda yelleri, ne boranlar gelir geçer daha..
Ah be paşam, bula , bula bu Melankoliğimi buldun bu yaşında..!
Üstelik yaşı da senin en az iki katıydı hani ya..!"
Bir kadının,bir başka kadını böylesine lime lime etmişliğinin,iyiden, iyiye bana koya koymuşluğunda..
Sükunun rüzgarında savrulmuşluk la oradan ayrılabilmişliğimde..
Pencerende o tül perde,yokluğunda salım salım salınıyordu hala..
Penrecende o tül perde,salım salım salınıyordu hala..
Şimdi duvarımda fotoğrafın,yüreğimdeki yarı utanç-yarı pişmanlıkla..
Hala pencerene bakıyorluğum da..
Ellerim varmıyor artık ak kağıtlara..
İşte o anda duvarımı süsleyen resimlerine bakarak mırıldanıyorum ardınsıra..
"-Sen bile bilmiyordun sensizliğin de bendeliğini..!"
"-Sen bile bilmiyordun,sensizliğin de bendeliğini..!"
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Hildesheim / Almanya
03 /01/2012
Saat;23_37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder