25 Ocak 2017 Çarşamba


BENİ, İŞGALLERDE TALAN ETMECESİNE ....!

Gel, gir koynuma, dal uykularıma ..
Düş, düş çoğalmacasına ..
Düş geceme, ömrüme, günlerime ..
Uyu sevdiceğim uyu, koynumun kokusunda, meftunlukla ..
Döşümün ve kasıklarımın sıcaklığında, kendinden geçmecesine ..
Sunağımdan, doyumsuzluğunda, hasretliğin kavurmuşluğunda
İç kana, kana mutluluğu ...
Gel, gir ömrüme, ömrümden ömrün....
Uykularım, uykun olmacasına ..
Dolunay albenisi güzelliğinde ...
Süzül geceden, içime ...
Beni, işgallerde, talan etmecesine ...!
Beni, işgallerde, talan etmecesine ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

23 / 01 / 2017

Saat ; 00_15

AL İÇİNE, ÇOĞALT, BENİ ...!

Göz yaşlarınla yıkanan gecede ...
Dalıp, dalıp gitme ....
Sürgü çek, kilit vur, ruhunun kapısına ..
Zorbalıkla uzanmamacasına, sana tarifsiz hüzünlerin, elemlerin ..
Dahası, seni kahredip ..
Yiyip, bitiren ezinçlerin ...
Düşme umutsuzluğa,panikleme ..
Sona kalan, kırlangıçların telaşında ...
Göz yaşların, yanağından süzülüp, geceye ağmasın ...
Hüzünlerin kokteylinde, sarhoş olup, geçme kendinden ..
Al içine, çoğalt beni ..
Gözlerim, ıslak gözlerinin yerine, baksın geceye ..
Sevdaya dair şiirlerin, şarkıların ..
Gecenin içinde, dudaklarına hece, hece düşmecesine ..
Yüreğine vurduğun, sevgisizlik ve mutsuzluk prangalarını kır ..
Paslı kör hançerler dağlamasın, mutsuzluğun acısıyla, yüreğini ..
Dur de, eleme, karanlığa ve seni, senden ...
Seni, benden çalan, ayrılık acısına ..
Kör avuntularda, içme gecenin küfünü...
Düşme, kederlerin, kör kuyularına ..
Al yüreğim, senin olsun ..
Gözlerim öpsün, umut gülüşleriyle, gözlerin olarak , geceyi ..
Semanın kandilleri, selama ve semaha durup ..
Kuşatarak, aydınlatsınlar ömrünü, geceni, yarınlarını ..
Sevdalara yelken açmacasına ..
Hayatı sevgide,sevinçle selamlamacasına ...
Sürgüle ayrılık ve acılara karşı yüreğini, ömrünü ..
İçin, için, içine işlemesin...
Tüketip, bitirmesin, ızdırap ve kahırlar, seni !
Sana olan sevgimle, çoğalıp, aşkı çoğaltmışlığımla ..
Al içine, çoğalt, beni ...!
Al içine, çoğalt, beni ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

23 / 01 / 2017

Saat ; 00_15



NE KADAR ÇOK ....,

Bir damla göz yaşına, ne kadar çok duygu sığar...
Nasıl, derin anlam ve yaşanmışlıklar vardır onda, bir bilseniz ..!
Sıcacık, içe işleyen ve insanı, insana ..
Gönlü, gönle bağlayan güçlü, kalıcı ve anlamını aşan güzellikler vardır !
Duruluğunda ve içtenliğinde sevginin nuru ...
Duygusal paydaşlık da, gizli yollara düşen, ışıltı dır.
An gelir, lokmalar ve kelamlar düğümlenir, boğaza .. !
An gelir, hıçkırıklara boğulur insanlar o, göz yaşlarıyla ...
İçtenliğin, sevginin, kaybetme korkusunun dillen'işidir ..
''- Anla beni'' çağrısı, '' -Dur gitme .'' yalvar'ısıdır ..
Bir fırsat, olanak ve şans istemenin, aracı ...
An gelip, mutluluk harcı, an gelip gönül ilacı ..
Aşka yazılmış davet, düş kırıklığına, küskünlüğe aralanan, kapı ..
İhanetin, yüreği kan gülü kılıp, kan'atışı ...
Taşan yüreğe dil, lal dillere, kelamdır ......
İçtenlikle akı veren o, bir damla göz yaşı ...
Derinden, derine bir iç geçir'işin, sol anahtarı ...
Kimi zaman, Şükran....
Kimi zaman, İsyandır....
Kurnası bozuk gözlerin, ifrazatı ..
Çözümsüz hallerin ve kör düğümlerin, sıkıntısının taşışıdır ..
Düşününce bir an, çocuksu masumiyet ve durulukla ..
Görülüp, anlaşılacaktır ki ...
Ne kadar çok, yük taşır ...
Kah, apansız ve zamansızlıkta süzülüp dupduru akan ..
Kah, kan ağlamalarla coşan o, bir damla göz yaşı ...
O, bir damla göz yaşı ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

23/01/2017

Saat; 16_00

24 Ocak 2017 Salı


İÇECEĞİM ....,

Düşmüşlüğüyle bedenimin, toprağa ..
Cemrenin toprağa düşüşü misali...
Bu gece ilk defa ..
Toprağın bağrında, semaya ve yıldızlara kapanan ..
Nemli, soğuk ve ürpertici derinliğinde ..
Hele ki de ....
Fark etmesem de ..
Yaşadığım yalnızlığın ve ilk gecenin ürkekliğin de..
Bedenime nemin, soğuğun ve solucanların inceden, inceye işlemişliğinde
İçeceğim, sükunla, korkunun mayhoş kokteylini, bu gece ...
Geçmişliğimde hayattan ve ölümün sır kapısından ..
Bu meşum, karanlık ve muammalı aleme ..
Sarmışlığında toprağın, karanlığın ve meçhullüğün, bedenimi ..!
İçeceğim, bana sunulan meyini ..
Tadarken ölümün gerçekliğini, bedenimin her zerresinde ...
Sessizliğin, sükunun, karanlığın ...
En önemlisi de ..
Tarifsiz bilinmezliğin koynunda yatarken teslimiyetle ölüme ...
Korku nedir bilmeden ve kıpırdamadan ...
Ağzıma, burnuma ...
Hatta ..
Ta, genzime dolan toprağın o, nemli kokusunu ...
Gidenler kervanına katılıp ...
Kalanların ve olan- bitenlerin farkında olmamışlığıyla ..
İçeceğim, ilk gecemin şerefine kana, kana usulca..
Ölümlülüğün, gizemli mey'ini ..!
Gizemli mey'ini...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

20/01/2017

Saat:02_20


İNSAN;



Özünde, okunması zor ve zahmetli ağır roman ve son yaprağının ne gün kopacağı bilinmeyen, karmaşalarla ve gizemlerle dolu, kocaman bir takvimdir.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya
21/01/2017

Saat:22_40




22 Ocak 2017 Pazar


AŞKTIR, KAYBEDEN ....!

Yanlış hesabın, Bağdat'tan geri dönmüşlüğün de ..
Bir zamanların hayal ve Kuleler, şaheserler kenti Bağdat'ın ..
O ihtişamlı günleri, şimdilerde ....
İki gözü, iki çeşmeliklerde , kırmızı mumla aramışlığında ..
Viraneliğin ve içler acılığın doruğunu yaşayıp, ağusunu tatmışlığında ..
Aşka dair hesaplarının alt-üst olup, tutmamışlığında ..
Kaybeden aşktı ...
İçler acısı, acınası hallerde sürüm-sürüm sürünerek ...
Bedestenlerin aç gözlü tüccar hırslarında ..
Duyguların metaya ve riyaya tahvil edilmişliğin de ..
İnsana ve aşka dair ne denli güzellik varsa ..
Hepsi iç edilip,hepsinin içine edilmişliğinde ..
Bir kaldırım serçesinin, ıslak kirpik ucuna, tünemişliğinde ..
En absürt düşüncelerden, en onulmaz düşlere uzanan ..
Hengameli, meşakkatli ve yürek yaralayıp ..
Ömür paralayan çarkların ve burçların eleme teslim olmuşluğun da ..
Elde-avuçta sıfırın bile kalmamışlığında ..
İflas eden ..
Müflis yahudi bezirgandan da beter acılara gark olan aşktır, aşk ..!
Konup göçtüğü ömür,beden ve gönüllerde otağ kuramamışlıklarda ..
Telef edilen güzelliklerin ..
Harap-türaplıklarda ateşe düşüp,yanıp-kavrulan gazel olmuşluğun da ..
Taşa söz geçse de,yüreğe ve gönle kelam işlememişliğinde ..
Gönül imbiğinde demlenen hüzünden ..
Mutluluk kırıntıları süzülüp ..
Avuç,avuç düş kırıklıkları derilmişliğinde ..
Aşka dair beslenen duygu ve inançların ..
Sürülüp,savrulup ..
Tuz-buz olmuşluğun da ..
Müflisin bir araya gelmeyen yakası misali ...
Aşkta da iki gönül,iki yürek,iki ömür türlü sebeplerle gelmemişse bir araya ..
Gör, anla ve bil ki ..
Aşktır, kaybeden, bu oyunda .....
Bağdat'tan dönen o malum yanlış hesapta ....!
Aşktır, kaybeden, bu oyunda ....
Bağdat'tan dönen o malum yanlış hesapta ....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 


Friedrichshafen / Almanya


22/01/2017


Saat;18_00


HEP YANINDA ......,

Yıllar geçse de, üstünden ...
İnkar ve yok saymalar da, ömür tüketsende ...
Zorlasan da kendini, bu aşkı ve beni unutmaya ..
Aşka, duygu, duygu bana, pranganlanmışlığınla ...
Duvara işleyen nem gibi, içine işleyen gam la ..
Söküp atamamışlığınla, sendeki, beni
Zaman içinde, nakşolup, içine işlemişliğiyle ...
Ömründe, gönlünde ben olacağım ..!
Sinende sönmeyen ateş, yüreğinde bitmeyen sızı ..
Gözünde, acı duman ve eksilmeyen yaşlarla ...
Aşka dokunan zamanların, sendeki izleri sürecek renk, renk ömrünce ..
Sevda denen, bu kasırga, seni sürüp, savurdukça ..
Yokluğumda, gözlerimle bakacaksın, hayata ..!
Keşkelerin ve pişmanlıkların, kör sancılarında ..
Açmazların, çıkmazların, kör düğümlerin zulasında ..
Hayatın kuytusunda ...!
Gelende, giden de, beni görmecesine..!
Hüsranlarla ıslanan kirpiklerine ..
Göz yaşı, göz yaşı beni, biriktirmecesine ...!
Gecen de, ben ....
Gündüzün de, ben olmacasına ....
Dalıp, dalıp gideceksin, ufuklara ...
Adımı yazacaksın, dağa-taşa ..
İsmimi haykıracak, sevdanı kusacaksın, arzdan, arş'a ...!
Yer, gök, ruhunun volkanlarıyla titreyecek ..
Yerle yeksanlıklarında da, mutluluğunda da ben olacağım, ben ..
Hep yanında ,
Ben olacağım, ben ..
Hep yanında ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

20/01/2017

Saat ; 14_27


GÜNE SIĞAR ÖMÜR,
YÜREKTEN TAŞAR, SEVDA ...!

Zaman denen çarkı felekte, öğünürken, hayatlar ..
Kah, dal-budak olup çiçeğe dururken ..
Kah, dona kalır, umutlar gecenin ayazında ...
Perme-perişanlıklarda tarumar olur, ölür canlar ...
An gelir, yaşanırken o, sözün bittiği, haller ...
'' - Güne sığar ömür, yürekten taşar sevda ....! ''
İzahsızlıklarda, takılır kalır, yaşanmışlıklar ..
Rengarenk, acı-tatlı anılara yada anı, anı, hayata ...
Gitmeye kalksan, ıraklıklardan çok, olursuzluklar ..
Unutmaya dursan, fikrinin ince gülü kuruntular, koy vermez, seni ...!
Kala kalırsın, bir açmazın, ortasında ....
Her yanını kor, kor alevlerin sarmışlığında ...
Akrep kesilmende para etmez, böylesi anlarda ..
Sokup kendini, sonlandıramazsın acılarını, ömrünü ...
Medet dediğinde, yiter sesin-soluğun ..!
Duyanının, el uzatanın, çare olanın kalmamışlığında ..
Umarsızlıkta düştüğün aşk cenderesinde, kalırsın halden, hale ..
İşte anlarsın ki, bire bir yaşamışlığınla o, an ..
Dar gün dostlukları güzelliği ....
Şafakta, tan yeri aklığı, albenisi kadar değerlidir ...!
Öfkeye kesildiğinde, kör pişmanlıklara koyulduğunda ..
Aman canım sendeler de, umursamazlıklar da kulaçladığında, olur ...
Böylesi zaman ve hallerde ..
İşte o, an ..
Demlenir gönlünün ve ruhunun derinliklerde, adını koyup ...
Tarifini yapamadığın, bir duygu ..
Kabarır, sarar seni, tepeden tırnağa çelişkiler ve kaosun dalgaları ...
Yutulursun, karanlık diplerde, havasız ve soluksuz kalarak ..
Avuçladığın her zerre ..
Kayıp gider, ıslak kum taneleri misali, avuçlarından ....
Mecalsizliğe, naçarlığa ve yenilgiye tutsaklığınla ...!
Sığlıkta, kahrı, elemi,
Alaboralarda, gel-gitlerde, azgın fırtınalarda öfkeyi, kızgınlığı tadarak ..
Karabasanlardan tutta, kuduz köpekler misali titremelere savrulursun ..
Yaşayarak, her bir hali bedeninde, içinde, ruhunda .....
Kahredersin ....
Kah, kendine .....
Kah, yaşadıklarınla, bu halinin, faillerine ....
Yükleyerek hayatın ve yenilginin yükünü, garibim kara kediye ..
Suçluları, yargısız infazlarda katledersin, art, arda ....
Naçarlığın çarmıhındaki acz içinde, sallanıp durmuşluğunda ...!
Çünkü ...
Böyleliğinde ...
Uzansan, erip, tutamaz..
Dalsan ....
Yer yarılıp, gök açılıp, almaz seni, sinesine,
İstemeye, istesen de ....
Öylesine güçlü ve derinden, derine ...
Daha ötesine geçip, giremezsin yerin-göğün dibine ..!
Sana, kala, kala ...
Cehennemin esvelesi kalır,
Onun içinde ...
Onu,
İçinde, yaşamışlığınla ...
Hallerin, böyleliğinde ..
Susar dil, akar zaman, döner dünya, yürür hayatın yorgun kervanı ..
Anlarsın, kazınmacasına ömrüne, ruhuna ve beynine ....
An içinde, her hali yaşamışlığınla, dibine kadar yudumlamışlığınla ...
Hayatın ve aşkın o, ağu gibi meyini ...
O tarifsiz iksirin, gücünü, kudretini ...
Hissedersin için, için,
Yenilip, tükendiğini ...!
İliklerine dek işleyen gerçeğin ..
Seni, tiril, tiril ürpertip, titretmişliğiyle ...
'' - Güne sığar ömür, yürekten taşar sevda ...!
''- Güne sığar ömür, yürekten taşar sevda ...! ''

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

21 / 01 / 2017

Saat;20_32


TUTKUNUN ATEŞİYLE ....,

İnsanoğlunun varlığıyla başlayan, bu yangın ..
Asırların bağrında, zamanın derinliklerinde, tarihin zulasında ..
Günümüze değin sürmüştür ..
Ne sönmüş, nede küllenmiştir ..
Ve, var oldukça insan, sürdükçe insanın muammalı ömrü ..
Hayatla, kendisiyle, evren, doğa ve insanla olan savaşı ..
Muhterisliği, aşka, hayata ve kendine dair, çoğalan saplantı ve bağımlılığı
Ne bereketli yağmurlar, ne kuzguni buzullar ..
Ne kasırgalar önleyip, söndüremez bu ateşi ..
Değil ölümle son bulması, tarihe karışması ..
Ölümlerinden sonrada, kalacak ve sürdürülecek bu savaşın, fedaileri ..
Körükleyecektir, bu alevi ..
Nasıl ki....
Ölse de, Kleopatra, hala ve inadına körükleniyorsa onun tutkusu ve ateşi ...
Muhteris ömürler, bedenler, haris duygular ve kamçılanan egolar ..
Aç ruhlar var oldukça, sönmez asla ..
Yanar kor, kor, her yeni günle ...
İstençlere ve zamana, engellemelere karşı koyarak ..
An olup, şekilden, şekile bürünüp ..
An gelip, etrafındakileri de, yakıp-kül etmecesine ..
Engellenemezliğinde ....
Fitilinin, sürekli ateşlenip, kışkırtılmışlığında ....
Masumiyetleri alev, alev yutup ...
Ömürleri, tüketmişliğinde ..!
Susturulamayıp, bastırılamaz egolarla beslenen, tutkunun ateşleri ..
An gelir, için, için yanar, an gelir külleri, dumanları göğe savrulur..
An gelir, sözüm ona soğumaya terk edilir ..
Gelin görün ki, her halükarda ve zamanda yanar için, için nesilden, nesile ....
İnsandan, insana ve çağlardan, çağlara, miraslığıyla ...
Yanar çağlar, yanar insanlık, yanar evren, tutkunun ateşiyle ..
Tutkunun ateşiyle ....!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

22 / 01 / 2017

Saat ; 01_26

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...